حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول :
" ما أطعمت نفسك فهو لك صدقة وما أطعمت ولدك فهو لك صدقة وما أطعمت زوجك فهو لك صدقة وما أطعمت خادمك فهو لك صدقة."
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona da Mikdam b. Ma'dikerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kendi yediklerin senin için sadakadır. Çocuğuna yedirdiğin senin için sadakadır. Eşine yedirdiğin senin için sadakadır. Hizmetline yedirdiğin de senin için sadakadır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163416, EM000082
Hadis:
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول :
" ما أطعمت نفسك فهو لك صدقة وما أطعمت ولدك فهو لك صدقة وما أطعمت زوجك فهو لك صدقة وما أطعمت خادمك فهو لك صدقة."
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona da Mikdam b. Ma'dikerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kendi yediklerin senin için sadakadır. Çocuğuna yedirdiğin senin için sadakadır. Eşine yedirdiğin senin için sadakadır. Hizmetline yedirdiğin de senin için sadakadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 82, /116
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
4. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
Sadaka, aileye yapılan harcama
Sadaka, çeşitleri
حدثنا مسدد قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا الأعمش قال حدثنا أبو يحيى مولى جعدة بن هبيرة قال سمعت أبا هريرة يقول : قيل للنبي صلى الله عليه وسلم يا رسول الله إن فلانة تقوم الليل وتصوم النهار وتفعل وتصدق وتؤذي جيرانها بلسانها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا خير فيها هي من أهل النار قالوا وفلانة تصلى المكتوبة وتصدق بأثوار ولا تؤذي أحدا فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم هي من أهل الجنة
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona 'Ameş, ona Ebu Yahya Mevla Ca'de b. Hubeyre, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir “Ey Allah'ın Rasulü, falan kadın geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, çalışır sadaka verir, ama dili ile komşularına sürekli eziyet eder' denildi. Rasulullah (sav), bunun üzerine ‘O kadında hayır yoktur, cehennemliktir!’ dedi. Sahâbîler de, 'Falan kadın ise farz namazları kılar, fakirlere yağsız peynir sadaka verir, hiç kimseye de eziyet etmez.' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), ‘O kadın cennetliktir.’ buyurdu”.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163530, EM000119
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا الأعمش قال حدثنا أبو يحيى مولى جعدة بن هبيرة قال سمعت أبا هريرة يقول : قيل للنبي صلى الله عليه وسلم يا رسول الله إن فلانة تقوم الليل وتصوم النهار وتفعل وتصدق وتؤذي جيرانها بلسانها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا خير فيها هي من أهل النار قالوا وفلانة تصلى المكتوبة وتصدق بأثوار ولا تؤذي أحدا فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم هي من أهل الجنة
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona 'Ameş, ona Ebu Yahya Mevla Ca'de b. Hubeyre, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir “Ey Allah'ın Rasulü, falan kadın geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, çalışır sadaka verir, ama dili ile komşularına sürekli eziyet eder' denildi. Rasulullah (sav), bunun üzerine ‘O kadında hayır yoktur, cehennemliktir!’ dedi. Sahâbîler de, 'Falan kadın ise farz namazları kılar, fakirlere yağsız peynir sadaka verir, hiç kimseye de eziyet etmez.' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), ‘O kadın cennetliktir.’ buyurdu”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 119, /140
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Yahya el-Mahzumi (Ebu Yahya)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Haklar, komşu hakları
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Namaz, Farziyeti
Sadaka, fazileti
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا عبد الرحمن بن مغراء قال حدثنا بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبي موسى قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تقوم الساعة حتى يقتل الرجل جاره وأخاه وأباه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163529, EM000118
Hadis:
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا عبد الرحمن بن مغراء قال حدثنا بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبي موسى قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تقوم الساعة حتى يقتل الرجل جاره وأخاه وأباه
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) $§y]& buyurdu:
«— İnsan, komşusunu, kardeşini ve babasını öldürmedikçe kıyamet kopmaz.»[235]
Babayı ve kardeşi öldürmek en büyük cinayet olduğu gibi, İnsanın emniyeti ve muhafazası altında bulunan komşuyu öldürmek de aynı cinayetler arasında anıldığından, böyle kötü komşunun zararından AMah Tealâ'ya sığınmak icab eder. öyle'ki, bu cinayetler, azgınlığın had safhası olduğundan bu devrenin gelişinden sonra kıyametin kopması beklenmelidir.
Ebu Musa El-Eş' a r î kimdir? :
Ashab-ı Kiramdan olan Ebû Musa 'nın adı Abdullah i b n i K a y s 'dır. Hem künyesi; hem de ismi Me şöhret bulmuştur. Hz. Peygamber İn hicretlerinden önce, Yemen den Mekke'ye gelerek Müslüman oldu. Eş'ar kabilesinden olup, kardeşleri ile Mekke'ye gelmişti. Sonra Habeşistan a ve oradan da Medîne-i Münevvere ye hicret etti.
Peygamber Efendimiz tarafından Aden ve Yemenin bazı sahH beldelerine vali olarak tayin edildi. Hz. Ömer (R.A.) devrinde de KÛfe ve Basra valiliklerinde bulundu. Isfahan ve Nusaybin gibi yerleri de fethet-mİştir. Siffîn vak'asında Hz. Ali (R.A.) tarafından E bu Musa (R.A.) ve Hz. Muaviye (R.A.) tarafından da Amr ibni As (R.A.) hakem tayin edilmişlerdi. Kendisi çok doğru bir kimse olduğundan Anir tarafından aldatılmıştı. Bu hadiseden müteessir olarak Mekke'ye dönmüş ve hicretin 42 veya 53. yıllarında burada vefat etmiştir. Küfe de vefat ettiği de söylenir. Kısa boylu ve hafif vücutlu idi. Çok güzel sesi olup, Kur'ân-ı Ke-rîm'i en güzel okuyanlardandı. Hz. Ömer (R.A.) onu her görünce, ona Kur'ân okuturdu. Kendilerinden 360 hadîs-i şerîf nakledilmiştir. Vali bulunduğu sırada halife Hz. Ömer (R.A.)'le olan mektuplaşmalarında, yazılara tarih konmasını halifeye tavsiye etmiş ve ilk tarih kullanılmasına sebep olmuştur. Zühd ve takvası yüksek bir şahsiyet idi. Allah ondan razı olsun.[236]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 118, /140
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Züheyr Abdurrahman b. Mağrâ ed-Devsi (Abdurrahman b. Mağrâ b. İyaz b. Haris)
5. Mahled b. Malik el-Cemmal (Mahled b. Malik b. Cabir)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
حدثنا أحمد بن حميد قال حدثنا محمد بن فضيل عن محمد بن سعد قال سمعت أبا ظبية الكلاعي قال سمعت المقداد بن الأسود يقول : سأل رسول الله صلى الله عليه وسلم أصحابه عن الزنى قالوا حرام حرمه الله ورسوله فقال لأن يزنى الرجل بعشر نسوة أيسر عليه من أن يزنى بامرأة جاره وسألهم عن السرقة قالوا حرام حرمها الله عز وجل ورسوله فقال لأن يسرق من عشرة أهل أبيات أيسر عليه من أن يسرق من بيت جاره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163514, EM000103
Hadis:
حدثنا أحمد بن حميد قال حدثنا محمد بن فضيل عن محمد بن سعد قال سمعت أبا ظبية الكلاعي قال سمعت المقداد بن الأسود يقول : سأل رسول الله صلى الله عليه وسلم أصحابه عن الزنى قالوا حرام حرمه الله ورسوله فقال لأن يزنى الرجل بعشر نسوة أيسر عليه من أن يزنى بامرأة جاره وسألهم عن السرقة قالوا حرام حرمها الله عز وجل ورسوله فقال لأن يسرق من عشرة أهل أبيات أيسر عليه من أن يسرق من بيت جاره
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Humeyd, ona Muhammed b. Fudayl, ona Muhammed b. Sa'd, ona Ebu Zabye el-Kilai, ona da Mikdam b. Esved şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ashabına zina hakkında bir şeyler sordu. Onlar da, 'haramdır, Allah ve Rasulü onu haram kılmıştır' dediler. Bunun üzerine Allah Rasulü (sav), "Bir kişinin on kadınla zina etmesi, komşusunun karısıyla zina etmesinden daha hafif günahtır." dedi.
Sahabe-i Kirama hırsızlık hakkında sordu. Ashab, 'haramdır, Allah (ac) ve Rasulü onu haram kılmıştır', dediler.
Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Bir kişinin on evi soyması, komşusunun evinden bir şey çalmasından daha hafif günahtır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 103, /132
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Ebu Zabye el-Kilai (Ebu Zabye)
3. Muhammed b. Sa'd el-Ensari (Muhammed b. Sa'd)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan Ahmed b. Humeyd et-Turaysîsî (Ahmed b. Humeyd)
Konular:
Haklar, komşu hakları
Sevgi, başkasının karısına ilgi duymak
Zina, komşunun karısıyla
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
حدثنا علي قال حدثنا سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة جاءت امرأة إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت : يا رسول الله إنا لا نقدر عليك في مجلسك فواعدنا يوما نأتك فيه فقال موعدكن بيت فلان فجاءهن لذلك الوعد وكان فيما حدثهن ما منكن امرأة يموت لها ثلاث من الولد فتحتسبهم إلا دخلت الجنة فقالت امرأة واثنان قال واثنان كان سهيل يتشدد في الحديث ويحفظ ولم يكن أحد يقدر أن يكتب عنده
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163960, EM000148
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة جاءت امرأة إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت : يا رسول الله إنا لا نقدر عليك في مجلسك فواعدنا يوما نأتك فيه فقال موعدكن بيت فلان فجاءهن لذلك الوعد وكان فيما حدثهن ما منكن امرأة يموت لها ثلاث من الولد فتحتسبهم إلا دخلت الجنة فقالت امرأة واثنان قال واثنان كان سهيل يتشدد في الحديث ويحفظ ولم يكن أحد يقدر أن يكتب عنده
Tercemesi:
Bize Ali, ona Süheyl b. Salih, ona babası [Ebu Salih es-Semmân], ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Bir kadın Allah Rasulüne (sav) geldi ve 'Ya Rasulullah! Senin meclisine (sohbetine) gelemiyoruz bize bir zaman ve yer tayin etsen, o zaman gelsek' dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Sizin toplantınız [şu gün] falancanın evindedir." dedi. Belirlenen günde kadınların toplandığı yere geldi. Onlara anlattığı konular arasında şu da yer almaktaydı:
"Sizden herhangi bir kadının üç çocuğu vefat eder, [kadın onların ölümüne sabrederek] sevabını Allah'tan beklerse, mutlaka Cennet'e girer."
O sırada kadınlardan biri 'ölen iki çocuk olsa' dedi. Peygamber (sav) de "iki çocuk olsa da" dedi.
Hadisin ravilerinden Süheyl, hadisler hakkında titiz davranır ve onları ezberlerdi. (Hafızaya güvenip titiz davrandığı için) kimse onun yanında hadis yazamazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 148, /158
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Aile, Çocuk, erken ölümü
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Çocuk, üç çocuğu ölen Cehennemden kurtulur
Hz. Peygamber, kadın ve hizmetçilere karşı davranışı
Hz. Peygamber, kadınlara vaazı
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد هو بن سلمة قال أخبرنا أبو غالب عن أبى أمامة قال : أقبل النبي صلى الله عليه وسلم معه غلامان فوهب أحدهما لعلي صلوات الله عليه وقال لا تضربه فأنى نهيت عن ضرب أهل الصلاة وإني رأيته يصلى منذ أقبلنا وأعطى أبا ذر غلاما وقال استوص به معروفا فأعتقه فقال ما فعل قال أمرتنى أن استوصى به خيرا فأعتقه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163975, EM000163
Hadis:
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد هو بن سلمة قال أخبرنا أبو غالب عن أبى أمامة قال : أقبل النبي صلى الله عليه وسلم معه غلامان فوهب أحدهما لعلي صلوات الله عليه وقال لا تضربه فأنى نهيت عن ضرب أهل الصلاة وإني رأيته يصلى منذ أقبلنا وأعطى أبا ذر غلاما وقال استوص به معروفا فأعتقه فقال ما فعل قال أمرتنى أن استوصى به خيرا فأعتقه
Tercemesi:
— Ebû Ümame'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), yanında iki köle olduğu halde teveccüh ettiler (çıka geldiler). Bunlardan bir tanesini, Allah'ın rahmetleri üzerine olsun, Hazreti Ali'ye bağışladılar ve şöyle buyurdular:
«Bunu dövme; çünkü ben, namaz kılan kimseyi düğmekten alıkondunı. Ben, bizimle karşılaşalı beri, bunu namaz kılar gördüm.»
Bir köleyi de Ebû Zerr'e verdiler ve şöyle buyurdular:
«Buna ihsana dair tavsiyemi kabul et.»
Sonra Ebû Zer, o köleyi azad etti. Hazreti Peygamber sordu:
«(Köleye) ne yapıldı?»
Ebû Zer dedi ki:
«Ona iyilik etmemi emrettin, ben de onu azad ettim.»[326]
Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şeriflerinde de köleyi döğmemeyi, ona iyi ve güzel muamele etmeyi, en büyük ihsan olarak onu azad etmeyi tavsiye etmektedirler. İnsanları köleleştirmek bir ibadet değildir; fa!tat köleleri azad etmek sevâbdır ve bir İbâdettir.
İnsan haklarını gözetmek ve korumak bakımından kölelerin bile İslâm nazarında diğer Müslümanlardan farkı yoktur. Mal ve can emniyeti, iş yaptırma ve yedirip giydirme hususlarında, kölelerin diğer insanlardan bir farkı yoktur.
Ebû Ümame kimdir? :
Ashab-ı kiramdan otup, Ebû ümame künyesini taşıyan bu zatın ismi S u d e y y 'dir. Babasının adı Aclân olup, Bahile kabilesine mensuptur. Kendilerinden yüz elli kadar hadîs-İ şerîf rivayet edilmiştir. Bir müddet Mısır'da ikâmet ettikten sonra Humusa geçti ve hicretin 81. yıhnda 106 yaşında olduğu halde orada vefat etti. Şam'da vefat eden sahabenin sonuncusu olduğu söylenir. Allah ondan razı olsun.[327]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 163, /171
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
- حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا عمر بن الفضل قال حدثنا نعيم بن يزيد قال حدثنا علي بن أبي طالب صلوات الله عليه : أن النبي صلى الله عليه وسلم لما ثقل قال يا على ائتنى بطبق أكتب فيه ما لا تضل أمتى فخشيت أن يسبقنى فقلت إني لأحفظ من ذراعى الصحيفة وكان رأسه بين ذراعه وعضدى يوصى بالصلاة والزكاة وما ملكت ايمانكم وقال كذاك حتى فاضت نفسه وأمره بشهادة أن لا إله إلا الله وأن محمدا عبده ورسوله من شهد بهما حرم على النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163968, EM000156
Hadis:
- حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا عمر بن الفضل قال حدثنا نعيم بن يزيد قال حدثنا علي بن أبي طالب صلوات الله عليه : أن النبي صلى الله عليه وسلم لما ثقل قال يا على ائتنى بطبق أكتب فيه ما لا تضل أمتى فخشيت أن يسبقنى فقلت إني لأحفظ من ذراعى الصحيفة وكان رأسه بين ذراعه وعضدى يوصى بالصلاة والزكاة وما ملكت ايمانكم وقال كذاك حتى فاضت نفسه وأمره بشهادة أن لا إله إلا الله وأن محمدا عبده ورسوله من شهد بهما حرم على النار
Tercemesi:
— Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Ebû Talih'îû- oğluvAK, anlatarak şöyle dedi:
Vakta ki, Peygamber (Şallallahü Aleyhi yeSellem) hastalığı SeBebiyle ağıflaştı, şöyle buyurdu:
«Ey Ali! Bana bir kürek kemiği getir, oraya ümmetimin sapıtmıya-cağı şeyleri
Beni'bırakıp gideceğinden korktum da dedim îti':'
Sahifenin (kemiğin) iki tarafına yazılacak olanı ezberlerime (Bu sırada Peygamberin, mübarek) başı, kolu ile benim p^azum abasında idi. Namazı, zekâtı ve sahip olduğunuz köleleri tavsiye ediyprdu, (oûnîara riayeti emrediyordu). Ruhu boşanıp çıkıncaya kadar böyle söyledi ve Allah'dan başka raç'bir, İlâh olmadığına ve Huhammed'in de Allah'ın kulu ve peygajnberi olduğuna şahitlik etmeğe dair emri de suydu:
«Kim bu iki şehadet kelimesini (kalbi ile iman ederek) söylerse, ce-benneme haram olur, (o kimsenin tfâhenneme girmesi haram olur).»[311]
Bu hadîs-i serTftç/Peygamb^'imîiin 6mıMefinm"%on anlarında buyurdukları tavsiyeleri öğrenmiş oluyoruz. Bedenî ibadetlerin başı namaz ve malî ibodetleS4h^ecfe*meR-'2ekÖftır.<1riîa'rtfar arasında en aşağı-seviyede oton kölelere iyKrrtuamele ödip, onların hakkını korumak da muamelât ve cemiyet hayatr düzetnî ite- TTjğjîT hususftjr ki, bu aşağı seviyeden itibaren hâk ve^gdâlet lıözetîlî^se^feV Ost makamlara kadar.daha itinalı bîr şekilde işler düzeWn.İş olur. Haksızlıfcla^aşağı tabakadan başlarsa, kademe kademe yüksel/ri nihayet büsbütün adaletsizlik hüköm sürer» Adaletin 010500*191 btr cemiyette de huzur ve üzen kalmaz.
Bütün bu İbadetlerin kabulü de, îmanın esâsı olan şehadet kelimelerine bağlıdır. Bu iki keljme gjercek manâda tahakkuk etmedikçe, amellerin manevî bir değeri kalmaz. Kelimeden biri : Allch dan başka hiç bir ilâh olmadığına (kalb ile inanıp) şahitlik etmek — Eşhedü_En Lâ İlahe İllallah, de-m^k. , Diğerj de : Muhammedİn, Allah'ın kulu ve Peygamberi, olduğuna, (kalp ile İnanıp Allah'dan getirdiklerinin bütününün hak olduğuna) şahitlik etmek = Ve eşhedü enne'Muhammeden abduhu-ve resûlühu, demek.Bu iki kelime îmanın özetidir. Bunfdr kalb i!e tasdîk edfîip, dilife söyfehmedikçe îrridn husule" gelriieîfv îman'blmayınod^dölîiç bir amel fayda vörmez. İçin Peygamber Efendimte'm evvel olduğu gibi, son'kelâmları da; bu Aklrbdşıhda ve tam bit ihtiyarla Örhrünun sonunda" bu şehadef kelU melerini söyliyen kimse, daha önce günâh İşlemiş olsa bite Cennete gîrer, diye ;bç>zı âlimlerin gorii.su,-yardır; Hadîs-i şerifte, b.u keiraıeİeçj. sayfiyene Cehennem, .haram ojlu.r, ..beyanından bu ,mcınâ çıktığını söylemektedirler. Çüpkjj bir jrap
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 156, /162
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Nuaym b. Yezid el-Eslemi (Nuaym b. Yezid)
3. Ebu Hafs Ömer b. Fadl es-Sülemi (Ömer b. Fadl)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hadis, hadislerin yazılması
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Namaz, Farziyeti
Zekat, farziyeti
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام عن وهب بن كيسان قال سمعت عبد الله بن الزبير يقول على المنبر : خذ العفو وأمر بالعرف وأعرض عن الجاهلين قال والله ما أمر بها أن تؤخذ إلا من أخلاق الناس والله لآخذنها منهم ما صحبتهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164056, EM000244
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام عن وهب بن كيسان قال سمعت عبد الله بن الزبير يقول على المنبر : خذ العفو وأمر بالعرف وأعرض عن الجاهلين قال والله ما أمر بها أن تؤخذ إلا من أخلاق الناس والله لآخذنها منهم ما صحبتهم
Tercemesi:
Abdullah îbni Zübeyr (Radiyallahu anh)'den Minber üzerinde şöyle dediği işitilmiştir;
«Bağışlama yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.» (A'raf Sûresi, Âyet: 190)
Âyeti okuduktan sonra dedi ki;
«Allah'a yemin ederim! Bu âyet-i kerîme ile, insanların ahlâkından en kolayını almaktan başka bir şey ile emredilmemiştir. Allah'a yemin ederim ki, ben insanlarla arkadaşlık ettiğim müddet bunu uygulayacağım, (insanlar için günah olmıyan kolay tarafı tutacağım, onlara iyi muamele edip güçlük çıkarmıyacağım).[486]
A'raf sûresinin 199 uncu âyet-İ kerîmesinde üç hususa işaret buyurulmaktadır :
1— İnsanlara afv ile muamele etmek. Afvın lügat manâsı, bağışlamak, silmek, yok etmektir. Afv kelimesi Cenab-ı Hak'ka nispet edildiği zaman, kullarına azab etmeyişi, onların günâhlarını mahvedişi ve silmesi manâsını taşır. Ayrıca bir şeyin en iyisine, en seçkinine ve enfesine de afv denir. İnsanların afv ile muamele etmesi, hem kendilerine edilen zulmü bağışlamaları, hem de ahlâkın iyi ve kolay tarafını seçerek hemcinsleri ile geçinmeleri ve idare etmeleri demektir. İşte Cenab-ı Hak bize bunu emretmektedir.
2— İkinci husus olarak Allah Tealâ bize ma'rufu (iyilik etmeyi) emretmektedir. Allah Tealânın ve Peygamberinin emirleri gereğince hareket etmek ve bu buyrukları tavsiye edip öğretmek hep maruf olan işlerdir. Her mükellef elinden geldiği kadar öğrenip yaşamak ve başkasına da öğretip tatbikine çalışmak sorumluluğunu taşır. Bu, müminlere dü^en önemli bir vazifedir.
3— Cahillerden yüz çevirmek. Gerçeği kabul etmiyen ve söz dinlsmi-yen inatçı cahillerden hoş ve iyi bir hareketle yüz çevirmek gerekir. Çünkü cahiller sözlerini bilmezler, fesad çıkarmtya sebep olurlar ve ahengi bozarlar. Buna meydan vermemek için sabırla ve yumuşak bir huyla mücadeleyi terk etmek lâzımdır.
Abdullah ibni Zübeyr kimdir? :
Hicret yılında Medine'de doğmuştur. Künyesi Ebu Hubeyb ve E b u Bekir olup, annesi Esma, Hz. Ebu Bekir (Radiyallahu anh)\n kızıdır. Hz. Â i ş e , A b d u I I a h 'm teyzesi oluyor. Küçük yaşta Hz. Peygamber'den hadîs ezberlemiştir. A b d u II a h 'm büyük annesi S a f i y y e de Resûlüllah {Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in halasıdır. Cesur, kahraman, güzel söz söyliyen bir hatip ve iyi bir binici İdi.
Muaviye ibni Yezîd'in vefatından sonra Hİcaz, Yemen, Mısır ve Irak dokuz yıl İdaresi altında bulunmuştur. Nihayet H a c c a c 'la aralarında vuku bulan savaşta Abdullah, Mekke'de muhasara edif-di ve H a c c a c tarafından hicretin 74. yılında şehid edildi. Geceleri namazla geçirir ve gündüzleri de oruç tutardı. Allah ondan razı olsun.[487]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 244, /224
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Ahlak, güzel ahlak
Ahlak, toplumsal ahlak
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Örf
Sosyalleşme, temel prensipler
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164099, EM000286
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Tercemesi:
Sabit ibni Ubeyd (Radiyallahu anh) anlatarak şöyle demiştir:
«— İnsanlarla oturduğum zaman, Zeyd ibni Sabit'den daha vakarlısını (hürmetkarını) ve evinde de, ondan daha hoşsohbet bir kimseyi görmedim.»[568]
Sabit İbni Ubeyd, Zeyd İbni Sabit'in azadlısı bulunduğundan onun güzel ahlâkını yakından bilmekteydi. Gerek evindeki tutum ve hareketlerine, gerekse dışardaki hareketlerine vakıftı. Bu itibarla gördüğü ve şahidi bulunduğu yüksek meziyetlerini ve güzel ahlâkını bize nakletmiş oluyor.[569]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 286, /255
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, Fazileti
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Seçki, Güzel ahlak
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان قال حدثنا عمرو وبن جريج عن عطاء قال : سألت بن عباس فقلت أستأذن على أختي فقال نعم فأعدت فقلت أختان في حجري وأنا أمونهما وأنفق عليهما أستأذن عليهما قال نعم أتحب أن تراهما عريانتين ثم قرأ يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم قال فلم يؤمر هؤلاء بالإذن إلا في هذه العورات الثلاث قال وإذا بلغ الأطفال منكم الحلم فليستأذنوا كما استأذن الذين من قبلهم قال بن عباس فالإذن واجب زاد بن جريج على الناس كلهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165765, EM001063
Hadis:
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان قال حدثنا عمرو وبن جريج عن عطاء قال : سألت بن عباس فقلت أستأذن على أختي فقال نعم فأعدت فقلت أختان في حجري وأنا أمونهما وأنفق عليهما أستأذن عليهما قال نعم أتحب أن تراهما عريانتين ثم قرأ يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم قال فلم يؤمر هؤلاء بالإذن إلا في هذه العورات الثلاث قال وإذا بلغ الأطفال منكم الحلم فليستأذنوا كما استأذن الذين من قبلهم قال بن عباس فالإذن واجب زاد بن جريج على الناس كلهم
Tercemesi:
Atâ'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— İbni Abbas'a sordum da, dedim ki:
— Kız kardeşimin yanma girmek için izin isteyeyim mi? O:
— Evet, dedi. Ben tekrar edip dedim ki:
— Benim himayemde iki kız kardeşlerdir; onları geçindiriyorum ve onlara yedirip, harcıyorum, onların yanına girmek için izin istemeli miyim?
— Evet, dedi. Onları çıplak olarak görmek ister misin? Sonra (Nûr Sûresi'nin 58. âyetini) okudu:
Ey iman edenler! Sahip olduğunuz köleler ve henüz bulûğa ermemiş küçük çocuklarınız (odalarınıza girecek olurlarsa) şu üç vakitte sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle sıcağında (yatmak için) elbisenizi çıkardığınız sırada, bir de yatsı namazından sonra... Bu üf vakit sizin için yalnız kalma vaktidir.»
— Şu köleler ve küçük çocuklar ancak üç vakit için izin 'almakla emredildiler. (Bunlar dışında büyükler daima izin alarak içeri girmekle emredildiler hükmünü kasdederek yine Nûr Sûresi'nin 59. âyetini ifade edip şöyle) dedi:
«— Sizin çocuklarınız bulûğa erdiklerinde, kendilerinden önceki ağabeylerinin izin isteyişler gibi, (odalarınıza girmek için her vakitte) izin istesisoler.»
îbni Abbas dedi ki, izin almak vaciptir. İbni Güreye de, bütün insanlar üzerine vaciptir ilâvesini yaptı.[853]
Bilgi için 1052 ve 1059 sayılı haberlerin açıklamalarına bakıl&ın. (Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[854]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1063, /822
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.