Öneri Formu
Hadis Id, No:
137409, BS000691
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ : إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ الطَّائِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ : عَبْدُ الْقُدُّوسِ بْنُ الْحَجَّاجِ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ حَلَفَ مِنْكُمْ فَقَالَ فِى حَلِفِهِ بِاللاَّتِ وَالْعُزَّى فَلْيَقُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَمَنْ قَالَ لِصَاحِبِهِ تَعَالَ أُقَامِرْكَ فَلْيَتَصَدَّقْ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الْمُغِيرَةِ ، وَرَوَاهُ مُسْلِمٌ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ سَعِيدٍ عَنِ الْوَلِيدِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 691, 1/424
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Abdullah İshak b. Muhammed es-Sûsî (İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Yakub)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, bozan şeyler
Abdest, bozmayan şeyler
Kumar, kumar oynamak
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir
Yemin, Allah ya da başkası adına ya da Allah'ın adı geçmeyen
حدثنا فروة بن أبي المغراء قال أخبرنا إبراهيم بن المختار عن معروف بن سهيل البرجمي عن جعفر بن أبي المغيرة قال نزل بي سعيد بن جبير فقال حدثني بن عباس : أنه كان يقال أين أيسار الجزور فيجتمع العشرة فيشترون الجزور بعشرة فصلان إلى الفصال فيجيلون السهام فتصير لتسعة حتى تصير إلى واحد ويغرم الآخرون فصيلا فصيلا إلى الفصال فهو الميسر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166441, EM001259
Hadis:
حدثنا فروة بن أبي المغراء قال أخبرنا إبراهيم بن المختار عن معروف بن سهيل البرجمي عن جعفر بن أبي المغيرة قال نزل بي سعيد بن جبير فقال حدثني بن عباس : أنه كان يقال أين أيسار الجزور فيجتمع العشرة فيشترون الجزور بعشرة فصلان إلى الفصال فيجيلون السهام فتصير لتسعة حتى تصير إلى واحد ويغرم الآخرون فصيلا فصيلا إلى الفصال فهو الميسر
Tercemesi:
İbni Abbas (Radiyallahu cmhüma) 'nm anlattığına göre, eskiden şöyle denilirdi:
— Deve kumarcıları nerede? Sonra on kişi toplanıp henüz sütten kesilmiş on deve yavrusu ve daha ziyade yavrularla bir (büyük) deve satın alırlardı. Sonra kumar oklarım (bir torba İçinde) karıştırırlardı. Bir kişiye (boş) kalıncaya kadar sen imler dokuz kişinin olurdu. Böylece tüm yavru miktarını dolduruncaya kadar bu sehimlere kalanlar yavrulardan birer birer alacaklı olurlardı. İşte bu Meysir'dir .- kumardır.[1252]
Meysir diye adlandırılan kumar oyunu bu. metinde kısa bir ifade ile anlatılmakta olduğundan, oynanış şeklini buradan kavramak zordur. Bu hususta gerekli bügiyi edinmek için Hâzin ismi ile şöhret bulan A I â e d -dİn Alî'nin «Üibabu't-IeVîl ft Maani't-Tenzî!» adlı tefsİrindeki açıklamaya müracaat edelim :
«Meysir» kumardır ve Yüsür = Kolaylık kelimesinden doğmuş bir isimdir. Çünkü zahmet çekmeksizin kolaylıkla mal edinmek işidir. Cahİliyet devrinde insanlar bir deve satın alıp, onu boğazlarlar ve etini 28 parça yaparlardı. Sonro ezicim ve aklâm adını verdikleri kumar okları ile bu parçalar üzerine sehim çekerlerdi. Okların sayısı on adet olup, isimleri : Fezz, Tev'em, Rakîb, Hales, Nüfis, Müsbil, Mualîâ, Menîh; Sefîh ve Veğed idi. Bunlardan sehim çektikleri işaretli 7 okun hisseleri vardı. Geri kalan 3 okun da hissesi yoktu. Fezz'in bir, Tev'em'in iki, Rakîb'm üç, Hales'in dört, Nafis'in beş, Müsbİf'in ahi ve Muailâ'nın yedi hissesi vardı. Diğer üç okun : Menîh, Sefîh ve Veğed'in hisseleri yoktu. Sonra bu okları, Zübabe adını verdikleri bir torbaya koyarlar ve kendilerince adaletii saydıkları bir adamın eline teslim ederlerdi. Adam bu torbo içindeki okları karıştırıp salladıktan sonro hazırda bulunan oyunculardan bîrinin adına bir ok çekip torbadan çıkarırdı. Çıkan okun kıymetine göre adam etlerden hissesini alırdı. Meselâ; iki hisseli olan TeVem okunu çekmİşse, adına ok çekilen adam İki hisse etînİ alırdı. Böylece adamlara göre ok çekişine devam edilirdi. Hissesi bulunmayan bir ok kime çıkarsa, o deve bedelini borçlanırdı ve eli boş çıkardı. Dİğer hisselere kavuşanlar da aldıkları hisseleri yemezler, onları fakirlere dağıtırlardı. Bununla da öğünürlerdi. Bu oyunu oynamayanları da cimr kimseler sayarlardı.» Bakara Sûresİ'nin 219 ve Mâide Sûresi'nİn 90. öyetleYiyle bu ve bunun gibi bütün kumar çeşitleri yasaklanmış, haram kılınmıştır.
Bir emek ve iş karşılığı olmaksızın, zahmer ve yorgunluk çekmeksizİn, sırf tesadüflere bağlı kalarak başkalarının tamamen zararı karşılığında kolaylıkla mal kazanmaya kumar denir. Bir de müsabako ve yarışma vardır ki, bu yasak değildir. Btlgi ve sen'at yarışmaları, insan koşulan (atLetlzm) gibi... Kumar kısmına girmeyen bu yarışmaların yapılış şeklî şudur: Bir şahıs veya bir müessese bilgi veya koşu yarışması açar ve der ki, birinciye 1000, ikinciye 500 ve üçüncüye 250 lira vereceğim. Böyle bir yarışmadan para almak ve vermek helâldir. İki yarışmacıdan biri diğerine : Ben kazanırsam bir şey almam, fakat sen kazanırsan sana şu kadar veririm, derse bu da haram olmaz. Bir de karşılıklı olarak iddiada bulunan meselâ; iki koşucu arasına üçüncü bîr şahıs girer de : Yarışmayı kazanırsam, İkinizden mükâfatımı alırım ye kaybedersem size bir şey ödemem şartını koşarsa, bu üçüncü şahıs müsabakayı kaybettiği takdirde diğer iki kişiden yarışmayı kazanan Öbür arkadaşından mükâfatı alabilir. Bu şekil yarışma da helâldir. Bu üçüncü şahsa muhallil denir.
Kazanırsam alırım, kaybedersem veririm şeklindeki bütün müsabaka ,ve oyunlar caiz değildir.[1253]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1259, /952
Senetler:
()
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kumar, kumar oynamak