Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Yahya b. Habîb el-Hârisî -her ikisi de hadisi yakın lafızlarla rivayet ettiler-, onlara Abdülvehhab es-Sakafî, ona Eyyüb, ona İbn Sîrîn, ona İbn Ebî Bekre, ona da Ebû Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Muhakkak ki zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı haliyle bir senede on iki ay olarak sürüp gelmiştir. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Diğeri de Cemaziyelahir ve Şaban ayının arasında gelen ve Mudar kabilesinin ayı olan Receb'tir."
Sonra Rasûlullah (sav),
"- Şu içinde bulunduğumuz ay hangi aydır?" diye sordu. Biz de.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber bir müddet sustu, biz ona sanki başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu, Zilhicce ayı değil midir?" buyurdu. Biz de,
"- Evet" dedik. Sonra,
"- Şu içinde bulunduğumuz şehir hangisidir?" diye sordu. Biz de.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber yine bir müddet sustu ve biz ona başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu, şu bildiğiniz şehir değil mi?" dedi. Biz de,
"- Evet" dedik. Sonra,
"- Bu gün hangi gündür?" diye sordu. Biz yine.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber yine sustu ve biz yine ona başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu gün Kurban Bayramı günü değil mi?" buyurdu. Biz de,
"- Evet, Ey Allah'ın Resulü" dedik. Sonra şunları söyledi:
"Bu gününüz, bu şehriniz ve bu ayınız nasıl saygın ve dokunulmaz ise, canlarınız, mallarınız, -Muhammed b. Sîrîn, zannediyorum namuslarınız diye de söyledi, dedi- da öyle saygın ve dokunulmazdır. Sizler mutlaka Rabbinize kavuşacaksınız ve O sizi işlediğiniz amellerden sorguya çekecek. Sakın benden sonra birbirlerinizin boynunu vurarak küfre -yahut dalalete- geri dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, sözlerimi burada olmayanlara ulaştırsın! Olabilir ki, kendisine ulaştırılan kimseler burada duyanlardan daha anlayışlıdırlar."
Sonra da şöyle dedi: "Dikkat edin! Tebliğ ettim mi?"
Râvîlerden İbn Habîb rivâyetinde, "Mudar kabilesinin Receb'i" ifadesini kullandı. Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayetinde de "Benden sonra küfre dönmeyin" lafzı vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1839, M004383
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَيَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ عَنْ أَيُّوبَ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنِ ابْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِنَّ الزَّمَانَ قَدِ اسْتَدَارَ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ خَلَقَ اللَّهُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ السَّنَةُ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ثَلاَثَةٌ مُتَوَالِيَاتٌ ذُو الْقَعْدَةِ وَذُو الْحِجَّةِ وَالْمُحَرَّمُ وَرَجَبٌ شَهْرُ مُضَرَ الَّذِى بَيْنَ جُمَادَى وَشَعْبَانَ - ثُمَّ قَالَ - أَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ - فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ ذَا الْحِجَّةِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « فَأَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ - فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ الْبَلْدَةَ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « فَأَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ - فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ يَوْمَ النَّحْرِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ - قَالَ مُحَمَّدٌ وَأَحْسِبُهُ قَالَ - وَأَعْرَاضَكُمْ حَرَامٌ عَلَيْكُمْ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا وَسَتَلْقَوْنَ رَبَّكُمْ فَيَسْأَلُكُمْ عَنْ أَعْمَالِكُمْ فَلاَ تَرْجِعُنَّ بَعْدِى كُفَّارًا - أَوْ ضُلاَّلاً - يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ أَلاَ لِيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ فَلَعَلَّ بَعْضَ مَنْ يُبَلَّغُهُ يَكُونُ أَوْعَى لَهُ مِنْ بَعْضِ مَنْ سَمِعَهُ » . ثُمَّ قَالَ « أَلاَ هَلْ بَلَّغْتُ » . قَالَ ابْنُ حَبِيبٍ فِى رِوَايَتِهِ « وَرَجَبُ مُضَرَ » . وَفِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ « فَلاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Yahya b. Habîb el-Hârisî -her ikisi de hadisi yakın lafızlarla rivayet ettiler-, onlara Abdülvehhab es-Sakafî, ona Eyyüb, ona İbn Sîrîn, ona İbn Ebî Bekre, ona da Ebû Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Muhakkak ki zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı haliyle bir senede on iki ay olarak sürüp gelmiştir. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Diğeri de Cemaziyelahir ve Şaban ayının arasında gelen ve Mudar kabilesinin ayı olan Receb'tir."
Sonra Rasûlullah (sav),
"- Şu içinde bulunduğumuz ay hangi aydır?" diye sordu. Biz de.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber bir müddet sustu, biz ona sanki başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu, Zilhicce ayı değil midir?" buyurdu. Biz de,
"- Evet" dedik. Sonra,
"- Şu içinde bulunduğumuz şehir hangisidir?" diye sordu. Biz de.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber yine bir müddet sustu ve biz ona başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu, şu bildiğiniz şehir değil mi?" dedi. Biz de,
"- Evet" dedik. Sonra,
"- Bu gün hangi gündür?" diye sordu. Biz yine.
"- En doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Hz. Peygamber yine sustu ve biz yine ona başka bir isim verecek sandık. Sonra,
"- Bu gün Kurban Bayramı günü değil mi?" buyurdu. Biz de,
"- Evet, Ey Allah'ın Resulü" dedik. Sonra şunları söyledi:
"Bu gününüz, bu şehriniz ve bu ayınız nasıl saygın ve dokunulmaz ise, canlarınız, mallarınız, -Muhammed b. Sîrîn, zannediyorum namuslarınız diye de söyledi, dedi- da öyle saygın ve dokunulmazdır. Sizler mutlaka Rabbinize kavuşacaksınız ve O sizi işlediğiniz amellerden sorguya çekecek. Sakın benden sonra birbirlerinizin boynunu vurarak küfre -yahut dalalete- geri dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, sözlerimi burada olmayanlara ulaştırsın! Olabilir ki, kendisine ulaştırılan kimseler burada duyanlardan daha anlayışlıdırlar."
Sonra da şöyle dedi: "Dikkat edin! Tebliğ ettim mi?"
Râvîlerden İbn Habîb rivâyetinde, "Mudar kabilesinin Receb'i" ifadesini kullandı. Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayetinde de "Benden sonra küfre dönmeyin" lafzı vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kasâme ve'l-Muhâribîn 4383, /711
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Bilgi, ilmi yaymak
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Haklar, haklara saygı
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Zaman, haram aylar
Zaman, yıl kaç aydır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
55322, KK17/12
Hadis:
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَةً لِتَبْتَغُوا فَضْلاً مِّن رَّبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ وَكُلَّ شَيْءٍ فَصَّلْنَاهُ تَفْصِيلاً
Tercemesi:
Biz, geceyi ve gündüzü birer âyet (delil) olarak yarattık. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine, eşyayı) aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
KTB ZAMAN FENOMENİ
Zaman, deveranı
Zaman, yıl kaç aydır
حدثنا معاذ بن المثنى العنبري ، ثنا مسدد ثنا اسماعيل بن علية أبنا أيوب عن محمد بن سيرين(عن ابن أبي بكرة) عن أبي بكرة أن رسول الله صلى الله عليه و سلم خطب في حجته فقال ان الزمان قد استدار كهيأته يوم خلق الله السماوات والأرض السنة اثنا عشر شهرا منها أربعة حرم ثلاث متواليات ذو القعدة وذو الحجة والمحرم ورجب مضر الذي بين جمادى وشعبان ثم قال أي يوم هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا سيسمه بغير اسمه فقال أليس يوم النحر قلنا بلى قال أي شهر هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه قال أليس ذو الحجة قلنا بلى قال أي بلد هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا انه سيسميه بغير اسمه قال أليست البلدة قلنا بلى قال فإن دماءكم وأموالكم وأعراضكم علكيم حرام كحرمة يومكم هذا في شهركم هذا في بلدكم هذا وستلقون ربكم فيسألكم عن أعمالكم ألا لا ترجعوا بعدي ضلالا يضرب بعضكم رقاب بعض الا هل بلغت ليبلغ الشاهد الغائب منكم فلعل من يبلغه يكون أوعى مه من بعض من سمعه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
183662, MK22197
Hadis:
حدثنا معاذ بن المثنى العنبري ، ثنا مسدد ثنا اسماعيل بن علية أبنا أيوب عن محمد بن سيرين(عن ابن أبي بكرة) عن أبي بكرة أن رسول الله صلى الله عليه و سلم خطب في حجته فقال ان الزمان قد استدار كهيأته يوم خلق الله السماوات والأرض السنة اثنا عشر شهرا منها أربعة حرم ثلاث متواليات ذو القعدة وذو الحجة والمحرم ورجب مضر الذي بين جمادى وشعبان ثم قال أي يوم هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا سيسمه بغير اسمه فقال أليس يوم النحر قلنا بلى قال أي شهر هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه قال أليس ذو الحجة قلنا بلى قال أي بلد هذا قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا انه سيسميه بغير اسمه قال أليست البلدة قلنا بلى قال فإن دماءكم وأموالكم وأعراضكم علكيم حرام كحرمة يومكم هذا في شهركم هذا في بلدكم هذا وستلقون ربكم فيسألكم عن أعمالكم ألا لا ترجعوا بعدي ضلالا يضرب بعضكم رقاب بعض الا هل بلغت ليبلغ الشاهد الغائب منكم فلعل من يبلغه يكون أوعى مه من بعض من سمعه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
Hz. Peygamber, hitabeti
Hz. Peygamber, veda haccı
Kıyamet, ahvali
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Zaman, deveranı
Zaman, haram aylar
Zaman, yıl kaç aydır