Öneri Formu
Hadis Id, No:
159034, BS021693
Hadis:
21693 - أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الْحَكَمِ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ رَبِيعَةَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهَا قَالَتْ : كَانَ فِى بَرِيرَةَ ثَلاَثُ سُنَنٍ خُيِّرَتْ عَلَى زَوْجِهَا حِينَ أُعْتِقَتْ وَأُهْدِىَ لَهَا لَحْمٌ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَالْبُرْمَةُ عَلَى النَّارِ فَدَعَا بِطَعَامٍ فَأُتِىَ بِخُبْزٍ وَأَدَمٍ مِنْ أَدَمِ الْبَيْتِ فَقَالَ :« أَلَمْ أَرَ بُرْمَةً عَلَى النَّارِ فِيهَا لَحْمٌ؟ ». قَالُوا : بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ ذَلِكَ لَحْمٌ تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ فَكَرِهْنَا أَنْ نُطْعِمَكَ مِنْهِ فَقَالَ :« هُوَ عَلَيْهَا صَدَقَةٌ وَهُوَ مِنْهَا لَنَا هَدِيَّةً ». وَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فِيهَا :« إِنَّمَا الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْتَقَ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُوسُفَ وَغَيْرِهِ عَنْ مَالِكٍ وَرَوَاهُ مُسْلِمٌ عَنْ أَبِى الطَاهِرِ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Ebü’l-Abbâs Muhammed b. Ya‘kûb, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona İbn Vehb, ona Mâlik b. Enes, ona Rabî, ona da Kâsım b. Muhammed, Peygamber’in (s.a.v.) hanımı Âişe’den rivayet etti. Âişe şöyle dedi:
Berîre hakkında üç hüküm gerçekleşmiştir:
(Birincisi) O âzat edildiğinde kocası (ndan ayrılmak veya onunla kalmak) konusunda serbest bırakılmıştı.
(İkincisi) Ona bir et hediye edilmişti. Rasûlullah (s.a.v.) benim yanıma girdiğinde çömlek ateşin üstünde (kaynamakta) idi. O da yemek getirmelerini istedi. Kendisine ekmek ve evde bulunan katıklardan biri kondu. Bunun üzerine Allah Rasûlu (s.a.v.):
– “Benim gördüğüm içindeki etle ateşin üstünde (kaynamakta) olan bir çömlek değil miydi?” diye sordu. Onlar da:
– Evet, yâ Rasûlallah. O Berîre’ye sadaka olarak verilmiş bir ettir. Bu sebeple size ondan yedirmek istemedik, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Allah Rasûlu (s.a.v.):
– “O Berîre’ye sadaka, bizim için ise ondan hediyedir” buyurdu.
(Üçüncüsü de) Allah Rasûlu (s.a.v.) Berîre hakkında “Velâ hakkı sadece köleyi âzat edene aittir” buyurmuştur.
Buhârî bu hadisi Sahîh’inde “Abdullah b. Yûsuf ve başkaları, onlara da Mâlik” kanalıyla zikretmiştir. Müslim de “Ebu’t-Tâhir, ona da İbn Vehb” kanalıyla zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Mukateb 21693, 21/475
Senetler:
()
Konular:
Haklar, Vela hakkı
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
Köle, kölenin velayeti
Köle, mükateb
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
Tesettür, örtünme ile ilgili uyarılar
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
باب إِذَا أَسْلَمَ عَلَى يَدَيْهِ . وَكَانَ الْحَسَنُ لاَ يَرَى لَهُ وِلاَيَةً . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْتَقَ » . وَيُذْكَرُ عَنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ رَفَعَهُ قَالَ « هُوَ أَوْلَى النَّاسِ بِمَحْيَاهُ وَمَمَاتِهِ » ، وَاخْتَلَفُوا فِى صِحَّةِ هَذَا الْخَبَرِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25168, Buhari, Feraiz, 22(bab başlığı)
Hadis:
باب إِذَا أَسْلَمَ عَلَى يَدَيْهِ . وَكَانَ الْحَسَنُ لاَ يَرَى لَهُ وِلاَيَةً . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْتَقَ » . وَيُذْكَرُ عَنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ رَفَعَهُ قَالَ « هُوَ أَوْلَى النَّاسِ بِمَحْيَاهُ وَمَمَاتِهِ » ، وَاخْتَلَفُوا فِى صِحَّةِ هَذَا الْخَبَرِ .
Tercemesi:
Bâb: Bir Adam Diğer Bir Adamın Elleriyle İslâm'a Girerse
el-Hasen el-Basrî, elleriyle İslâm'a girdirdiği kimse için bir velayet görmezdi ve:
Peygamber (S) de: "Velâ, hürriyet veren kimseye âiddir" buyurdu (diye hüccet getirirdi).
Temîm ed-Dârî(R)'den, onun Peygamberce yükselterek şöyle dediği zikrolunuyor: "O kimse hayâtında ve
ölümünde insanların ona en yakın olanıdır".
Buhârî: Bu haberin sahîhliğinde hadîsçiler ihtilâf etmişlerdir, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölenin velayeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50783, DM003211
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا عَنْ عَامِرٍ فِى مَمْلُوكٍ تُوُفِّىَ وَلَهُ أَبٌ حُرٌّ وَلَهُ بَنُونَ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ لِمَنْ وَلاَءُ وَلَدِهِ؟ قَالَ : لِمَوَالِى الْجَدِّ.
Tercemesi:
Bize Ebû Nuaym. rivayet edip (dedi ki), bize Ze-keriyya, Amir'den (naklen) rivayet etti ki, Ona; hür babası ve hür bir kadından oğulları var iken ölen bir kölenin çocuklarının velâ'smın kime ait olduğu (sorulmuş), O da; "dedenin mevlâlanna aittir" cevabını vermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 3211, 4/2023
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
Konular:
Köle, kölenin velayeti