Açıklama: Ebû Cenâb'ın zaafından dolayı zayıftır. "اللحد لنا و الشق لغيرنا" tarikleriyle hasendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
67891, HM019390
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا أَبُو جَنَابٍ عَنْ زَاذَانَ عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَلَمَّا بَرَزْنَا مِنْ الْمَدِينَةِ إِذَا رَاكِبٌ يُوضِعُ نَحْوَنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَأَنَّ هَذَا الرَّاكِبَ إِيَّاكُمْ يُرِيدُ قَالَ فَانْتَهَى الرَّجُلُ إِلَيْنَا فَسَلَّمَ فَرَدَدْنَا عَلَيْهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ أَيْنَ أَقْبَلْتَ قَالَ مِنْ أَهْلِي وَوَلَدِي وَعَشِيرَتِي قَالَ فَأَيْنَ تُرِيدُ قَالَ أُرِيدُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَدْ أَصَبْتَهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِي مَا الْإِيمَانُ قَالَ تَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَتُقِيمُ الصَّلَاةَ وَتُؤْتِي الزَّكَاةَ وَتَصُومُ رَمَضَانَ وَتَحُجُّ الْبَيْتَ قَالَ قَدْ أَقْرَرْتُ قَالَ ثُمَّ إِنَّ بَعِيرَهُ دَخَلَتْ يَدُهُ فِي شَبَكَةِ جُرْذَانٍ فَهَوَى بَعِيرُهُ وَهَوَى الرَّجُلُ فَوَقَعَ عَلَى هَامَتِهِ فَمَاتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَيَّ بِالرَّجُلِ قَالَ فَوَثَبَ إِلَيْهِ عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ وَحُذَيْفَةُ فَأَقْعَدَاهُ فَقَالَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قُبِضَ الرَّجُلُ قَالَ فَأَعْرَضَ عَنْهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ قَالَ لَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَا رَأَيْتُمَا إِعْرَاضِي عَنْ الرَّجُلَيْنِ فَإِنِّي رَأَيْتُ مَلَكَيْنِ يَدُسَّانِ فِي فِيهِ مِنْ ثِمَارِ الْجَنَّةِ فَعَلِمْتُ أَنَّهُ مَاتَ جَائِعًا ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هَذَا وَاللَّهِ مِنْ الَّذِينَ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ
{ الَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُوا إِيمَانَهُمْ بِظُلْمٍ أُولَئِكَ لَهُمْ الْأَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ }
قَالَ ثُمَّ قَالَ دُونَكُمْ أَخَاكُمْ قَالَ فَاحْتَمَلْنَاهُ إِلَى الْمَاءِ فَغَسَّلْنَاهُ وَحَنَّطْنَاهُ وَكَفَّنَّاهُ وَحَمَلْنَاهُ إِلَى الْقَبْرِ قَالَ فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتَّى جَلَسَ عَلَى شَفِيرِ الْقَبْرِ قَالَ فَقَالَ أَلْحِدُوا وَلَا تَشُقُّوا فَإِنَّ اللَّحْدَ لَنَا وَالشَّقَّ لِغَيْرِنَا
Tercemesi:
Cerir b. Abdullah el- Beceli' den (Radıyallahü anh):
Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) ile sefere çıkmıştık. Medine'den biraz uzaklaşınca bineğini bize doğru koşturan bir yolcu gördük. Rasulullah dedi ki:
"Bu kişi sanki sizinle görüşmek istiyor."
Yokcu bize yaklaştı ve selam verdi. Biz de selamını aldık.
Hz. Peygamber sordu:
"Nereden geliyorsun?"
'Eşim, çocuklarım ve kabilemden...'
"Nereye gidiyorsun?"
'Rasulullah'ı görmek istiyorum.'
"İşte buldun, (o kişi benim.)"
'Ey Allah'ın Rasulü! İman nedir? Bana öğret!'
"İman, Senin Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de
O'nun peygamberi olduğuna şehadet etmen, namaz kılman, zekat vermen, Ramazan orucunu tutman ve Kutsal Mabed {Kabe)de hac yapmandır."
'İkrar/kabul ediyorum.'
Bu arada devesinin ayağı bir fare/köstebek yuvasına girdi ve hayvan
devrildi, sahibi de yere, kafası üstü düştü ve öldü.
Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem):
"Adamı bana getirin!"dedi.
Ammar b. Yasir ve Huzeyfe (Radıyallahü anhüm) yerlerinden fırlayıp, ona koştular ve adamı doğrulttular.
'Ey Allah'ın Rasulü! Adam ölmüş' dediler.
Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) başka bir tarafa döndü ve buyurdu ki:
"Benim başka tarafa döndüğümü gördünüz, çünkü ben iki melek gördüm, bu kişinin ağzına cennet meyvelerinden veriyorlar/damlatıyorlardı, anladım ki yolcu aç ölmüş."
Sonra şöyle devam etti:
"Vallahi, bu kişi Allah'ın, Kitabında belirttiği insanlardandır; 'İman
eden ve imanına hiçbir günah bulaştırmayanlara gelince, işte onlar güvenlik içinde olan ve hidayeti bulanlardır.'(En'am 6/82) Haydi, kardeşinizi kaldırın!"
O kişiyi, su olan bir yere taşıdık, orada yıkadık, kokular sürdük, kefenledik ve kabire getirdik. Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) da geldi, kabirin kenarına oturdu ve şöyle dedi:
"Kabri lahid(sapma) şeklinde kazın, şak (çukur) şeklinde değiL. Çünkü lahid bizim, şak başkalarının sitilidir."
Açıklama:
Ebû Cenâb'ın zaafından dolayı zayıftır. "اللحد لنا و الشق لغيرنا" tarikleriyle hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cerir b. Abdullah el-Becelî 19390, 6/504
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye el-Kelbi (Yahya b. Ebu Hayye)
4. Ebu Muhammed İshak b. Yusuf el-Ezrak (İshak b. Yusuf b. Mirdas)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, kefenlemek
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, yapılacak muamele
İman
İslam, İslamın Şartları
Kabir, kabir kazma sünneti
Kabir, kazılması
Kabir, lahd yapmak
KTB, İMAN
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20511, D003209
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ عَامِرٍ قَالَ
"غَسَّلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلِىٌّ وَالْفَضْلُ وَأُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ وَهُمْ أَدْخَلُوهُ قَبْرَهُ قَالَ وَحَدَّثَنِى مُرَحَّبٌ أَوِ ابْنُ أَبِى مُرَحَّبٍ أَنَّهُمْ أَدْخَلُوا مَعَهُمْ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ فَلَمَّا فَرَغَ عَلِىٌّ قَالَ إِنَّمَا يَلِى الرَّجُلَ أَهْلُهُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Amir'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasulullah'ı (sav), Ali, el-Fadl ve Usame b. Zeyd yıkadı, kabrine onu onlar yerleştirdi. (Âmir devamla) dedi ki: Bana Murahhab ya da İbn Ebu Muharrab'ın dediğine göre kedileriyle birlikte Abdurrahman b. Avf'ı da (kabre) almışlardı. Ali defin işini bitirince de: Kişinin (defin) işini ancak onun aile halkı üstlenir, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 66, /749
Senetler:
1. Ebu Merhab Merhab el-Ensarî (Merhab b. Süveyd b. Kays)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, kabre koyma
Kabir, kabir kazma sünneti
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20525, D003215
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ أَنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ الْمُغِيرَةِ حَدَّثَهُمْ عَنْ حُمَيْدٍ - يَعْنِى ابْنَ هِلاَلٍ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عَامِرٍ قَالَ جَاءَتِ الأَنْصَارُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ فَقَالُوا أَصَابَنَا قَرْحٌ وَجَهْدٌ فَكَيْفَ تَأْمُرُنَا قَالَ
"احْفِرُوا وَأَوْسِعُوا وَاجْعَلُوا الرَّجُلَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ فِى الْقَبْرِ." قِيلَ فَأَيُّهُمْ يُقَدَّمُ قَالَ
"أَكْثَرُهُمْ قُرْآنًا."
[قَالَ أُصِيبَ أَبِى يَوْمَئِذٍ عَامِرٌ بَيْنَ اثْنَيْنِ أَوْ قَالَ وَاحِدٌ.]
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka‘neb'in rivayet ettiğine göre Süleyman b. el-Muğîra kendilerine, Humeyd'in –yani İbn Hilal'in- ona Hişam b. Amir'in şöyle dediğini rivayet etti: Ensar, Uhud gününde Rasulullah'a (sav) gelerek: Biz yara aldık ve çok meşakkat çektik, bize nasıl emir buyurursun, dediler. O:
"(Kabirleri) kazın, geniş tutun, hatta aynı kabre iki hatta üç kişiyi defnedin" buyurdu. Hangilerini de öne geçirelim diye sorulunca da "Kur'an'ı daha çok bilenlerini" buyurdu.
[(Hişam) dedi ki: O gün babam Âmir de iki kişi – ya da bir kişi dedi- ile defnedildi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 71, /750
Senetler:
1. Hişam b. Amir el-Ensari (Hişam b. Amir b. Ümeyye b. Hashâs b. Malik b. Amir b. Ganm)
2. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
3. Ebu Said Süleyman b. Muğîra el-Kaysî (Süleyman b. Muğîra)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Cenaze, kabre koyma
Kabir, kabir kazma sünneti
KTB, CENAZE, CENAİZ
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20526, D003216
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو صَالِحٍ - يَعْنِى الأَنْطَاكِىَّ - أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ - يَعْنِى الْفَزَارِىَّ - عَنِ الثَّوْرِىِّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ زَادَ فِيهِ
"وَأَعْمِقُوا."
Tercemesi:
Bize Ebu Salih – yani el-Antâkî-, ona Ebu İshak – yani el-Fezârî-, ona es-Sevrî, ona Eyyüb, ona Humeyd b. Hilal kendi isnadıyla ve (önceki hadis ile) aynı manada rivayet etmekle birlikte: "Ve derince kazınız ibaresini eklemiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 71, /751
Senetler:
1. Hişam b. Amir el-Ensari (Hişam b. Amir b. Ümeyye b. Hashâs b. Malik b. Amir b. Ganm)
2. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
6. Mahbub b. Musa el-Antâkî (Mahbub b. Musa)
Konular:
Cenaze, kabre koyma
Kabir, kabir kazma sünneti
KTB, CENAZE, CENAİZ
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20527, D003217
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ - يَعْنِى ابْنَ هِلاَلٍ - عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامِ بْنِ عَامِرٍ بِهَذَا الْحَدِيثِ.
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Cerir, ona Humeyd – yani İbn Hilal-, ona Sa'd b. Hişam b. Amir bu hadisi rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 71, /751
Senetler:
1. Hişam b. Amir el-Ensari (Hişam b. Amir b. Ümeyye b. Hashâs b. Malik b. Amir b. Ganm)
2. Sa'd b. Hişam el-Ensari (Sa'd b. Hişam b. Amir)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Cenaze, kabre koyma
Kabir, kabir kazma sünneti
KTB, CENAZE, CENAİZ
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16059, T001045
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَنَصْرُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْكُوفِىُّ وَيُوسُفُ بْنُ مُوسَى الْقَطَّانُ الْبَغْدَادِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا حَكَّامُ بْنُ سَلْمٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ عَبْدِ الأَعْلَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اللَّحْدُ لَنَا وَالشَّقُّ لِغَيْرِنَا » . وَفِى الْبَابِ عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ وَعَائِشَةَ وَابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kıble tarafına doğru ayrı bir bölüm yapılarak kabir kazmak biz Müslümanların kabir modelidir. Bizim dışımızdakiler ise düz çukur gibi kabir kazarlar.” Bu konuda Cerir b. Abdullah, Âişe, İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Abbâs hadisi bu şekliyle hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 53, 3/363
Senetler:
()
Konular:
Kabir, kabir kazma sünneti