10 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Süfyân, ona da Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Ömer (ra) kendi sadakası (vakfettiği malı) konusunda şöyle demiştir: Vakfın işlerinden sorumlu kişinin, vakıf malından yemesinde ve toplamadan arkadaşına ikram etmesinde bir sakınca yoktur. İbn Ömer (babası) Ömer'in vakfının işlerini yürütür ve Mekke ahalisinden insanlara konuk olarak, bu maldan hediye ederdi.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Muhammed b. Abdullah el-Ensârî, ona İbn Avn, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet emiştir: Ömer b. Hattâb'ın payına Hayber'den bir arazi düşmüştü. Bu arazi hakkında nasıl tasarrufta bulunacağı konusunda fikir sormak üzere Hz. Peygamber'e gelip “Hayber'de öyle bir araziye sâhip oldum ki, bundan daha güzel bir mala sahip olmamışımdır. Şimdi bana bu mal hakkında ne emredersin?” dedi. Rasulullah (sav) "istersen mülkiyetini kendinde bırakır, mahsulünü de sadaka verirsin" buyurdu. Râvî der ki: Ömer de araziyi satılamaz, hibe edilemez, miras yapılamaz şekilde vakfetti ve gelirini de fakirlere, yakınlara, köle ve esirleri hürriyete kavuşmasına, ve Allah yolunda çalışanlara, yolculara ve zayıflara sadaka yaptı. Yine vakfın işlerini yürüten kimsenin de vakfın mülkiyetine dokunmadan yalnız gelirinden örfe uygun bir şekilde yemesine ve dostuna yedirmesine bir çekince koymadı. İbn Avn der ki: Ben bu hadisi İbn Şîrîn'e rivayet ettim, “gayre müteessilin mâlen (mal ve sermaye yapmaksızın” dedi.
Açıklama: Sahih bir hadistir. Bu ise Abdullah b. Ömer el-Umeri'nin zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır.