حدثنا بن أبى شيبة قال حدثنا يحيى بن عيسى عن الأعمش عن حبيب عن سعيد بن جبير عن بن عباس قال قال عمر رضي الله عنه : اخرجوا بنا إلى أرض قومنا فخرجنا فكنت أنا وأبى بن كعب في مؤخر الناس فهاجت سحابة فقال أبى اللهم اصرف عنا أذاها فلحقناهم وقد ابتلت رحالهم فقالوا ما أصابكم الذي أصابنا قلت إنه دعا الله عز وجل أن يصرف عنا أذاها فقال عمر ألا دعوتم لنا معكم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164047, EM000235
Hadis:
حدثنا بن أبى شيبة قال حدثنا يحيى بن عيسى عن الأعمش عن حبيب عن سعيد بن جبير عن بن عباس قال قال عمر رضي الله عنه : اخرجوا بنا إلى أرض قومنا فخرجنا فكنت أنا وأبى بن كعب في مؤخر الناس فهاجت سحابة فقال أبى اللهم اصرف عنا أذاها فلحقناهم وقد ابتلت رحالهم فقالوا ما أصابكم الذي أصابنا قلت إنه دعا الله عز وجل أن يصرف عنا أذاها فقال عمر ألا دعوتم لنا معكم
Tercemesi:
(56-s) îbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, Ömer (Radiyallahuarihym şöyle dediğini tbni Abbas anlatmıştır:
«Bizi, kavmimizin arazisine çıkarın.»
Biz de çıktık. Ben ve Ubeyy îbni Kâ'b (yola çıkan) insanların en gerisinde idik. Rüzgârla bir bulut çıktı. Bunun üzerine Ubeyy:
«Allah'ım! Bizden bunun zararını gider.> dedi.
Sonra (önümüzde gitmekte olan) insanlara yetiştik. Onların yükleri (ve eşyaları) ıslanmıştı. Onlar, bize:
«Bize isabet eden (yağmur) size isabet etmedi,» dediler. Ben dedim ki:
«Bulutun zararını bizden gidersin diye TJbey, Allah (Azze ve Celîe) ye dua etti.»
Bunun üzerine Ömer (Radiyallahu anh) :
«Sizinle beraber bize de duâ etseydiniz ya...» buyurdu.[468]
Bahçeye, tarla ve araziye çıkmak bölümünde bu hadîs-i şerif getirildiğinden anlaşılıyor ki, ashab-ı kiram çalışmak için ziraat ve çiftlik yerlerine çıkarlardı. İhtiyaçlarını karşılamak için çalışırlardı ve evlerine ihtiyaçlarını taşırlardı.
Burada Ubeyy i b n } K â b 'in duasının Allah tarafından kabul' edilerek yağmurdan korunmuş oldukları da anlaşılıyor. Bir de duâ yapılırken, bütün Müslümanlar için edilmesi gerektiğine, Hz. Dmer Efendimiz işaret buyurmuşlardır.[469]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 235, /218
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
Dua, şiddetli rüzgar karşısında
حدثنا الوليد بن صالح قال حدثنا عبيد الله بن عمرو عن زيد بن أبي أنيسة عن يونس بن خباب عن نافع بن جبير بن مطعم عن بن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم اني أسألك العفو والعافية في الدنيا والآخرة اللهم اني أسألك العافية في ديني وأهلي واستر عورتي وآمن روعتي واحفظني من بين يدي ومن خلفي وعن يميني وعن يساري ومن فوقي وأعوذ بك أن أغتال من تحتي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164977, EM000698
Hadis:
حدثنا الوليد بن صالح قال حدثنا عبيد الله بن عمرو عن زيد بن أبي أنيسة عن يونس بن خباب عن نافع بن جبير بن مطعم عن بن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم اني أسألك العفو والعافية في الدنيا والآخرة اللهم اني أسألك العافية في ديني وأهلي واستر عورتي وآمن روعتي واحفظني من بين يدي ومن خلفي وعن يميني وعن يساري ومن فوقي وأعوذ بك أن أغتال من تحتي
Tercemesi:
— (Abdullah) İbni Ömer'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Sallatkhü Aleyhi ve Sellem) şöyle dua ederdi:
«— Allah'ım! Ben, dünya ve âhirette senden afv ve afiyet isterim. Allah'ım! Ben, dinimde ve ehlimde senden afiyet isterim. Ayıplarımı ört, korkumu gider; ve önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, yukarımdan beni koru. Altımdan (yerin göçmesiyle) helak olmaktan da sana sığmırım.»[117]
Bundan önce, dua mahiyetinde bulunan hadîs-i şerîflerdeki anlam bu hadîste de mevcut bulunmaktadır. Burada da Peygamber Efendimiz ümmetine dua şeklini Öğretmek ve Allah'a kulluk vazifesini yerine getirmek üzere ondan günahların bağışlanmasını, dünya ve âhirette afetlerden sakmdırmasını, ayıpları örtüp korkuyu gidermesini ve yere göçmek felâketinden rna-sun bulunmayı istemektedir. Aynı duada bulunmak, bizim için bir ibadettir.[118]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 698, /547
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Dua, Dua ve sağlık
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن الجريري عن أبي الورد عن اللجلاج عن معاذ قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم على رجل يقول اللهم إني أسألك تمام النعمة قال هل تدري ما تمام النعمة قال تمام النعمة دخول الجنة والفوز من النار ثم مر على رجل يقول اللهم اني أسألك الصبر قال قد سألت ربك البلاء فسله العافية ومر على رجل يقول ياذا الجلال والإكرام قال سل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165004, EM000725
Hadis:
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن الجريري عن أبي الورد عن اللجلاج عن معاذ قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم على رجل يقول اللهم إني أسألك تمام النعمة قال هل تدري ما تمام النعمة قال تمام النعمة دخول الجنة والفوز من النار ثم مر على رجل يقول اللهم اني أسألك الصبر قال قد سألت ربك البلاء فسله العافية ومر على رجل يقول ياذا الجلال والإكرام قال سل
Tercemesi:
— Muaz'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallalle&Ü Aleyhi ve Sellem) şöyle dua eden bir adama tesadüf etti:
— Allah'ım, senden nimetin tamamını isterim. Peygamber sordu :
«— Nimetin tamamı nedir, bilir misin?» Sonra :
«— Nimetin tamamı cennete girmektir; ve cehennemden kurtulmaktır.» buyurdu. Sonra : Allah'ım senden sabır isterim, diyen bir adama rasgeldi. Peygamber ona:
«— Sen Ralıbinden belâ istedin; ondan afiyet iste!» buyurdu. Bir de bir adama uğradı ki:
— Ey Celâl ve ikram sahibi Allah'ım! diyordu. Ona da «iste!» buyurdu.[171]
Sabır, mihnetlere karşı olur. Mihnetlerse çeşitli musibetlerdir. Bunlara tahammül zordur ve çok kere de insanı isyana sevkeder. Bunun için dünya ve âhİrette Allah dan afiyet ihsan buyurmasını dilemek en selâmeti i yoldur. Allah Tealâ Hazretlerine yüce sıfatlarından olan Celâl ve İkram kelimeleriyle hitap ederek dua eden kimseye, Peygamber (Saltatlahü Aleyhi ve Seliem): «İste» buyurmuşlar; çünkü uygun bir ifade ile duaya başlanmıştır, iste, senin duan makbuldür, demektir.[172]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 725, /572
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سويد بن حجير قال سمعت سليم بن عامر عن أوسط بن إسماعيل قال سمعت أبا بكر الصديق رضي الله عنه بعد وفاة النبي صلى الله عليه وسلم قال قام النبي صلى الله عليه وسلم عام أول مقامي هذا ثم بكى أبو بكر ثم قال : عليكم بالصدق فإنه مع البر وهما في الجنة وإياكم والكذب فإنه مع الفجور وهما في النار وسلوا الله المعافاة فإنه لم يؤت بعد اليقين خير من المعافاة ولا تقاطعوا ولا تدابروا ولا تحاسدوا ولا تباغضوا وكونوا عباد الله إخوانا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165003, EM000724
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سويد بن حجير قال سمعت سليم بن عامر عن أوسط بن إسماعيل قال سمعت أبا بكر الصديق رضي الله عنه بعد وفاة النبي صلى الله عليه وسلم قال قام النبي صلى الله عليه وسلم عام أول مقامي هذا ثم بكى أبو بكر ثم قال : عليكم بالصدق فإنه مع البر وهما في الجنة وإياكم والكذب فإنه مع الفجور وهما في النار وسلوا الله المعافاة فإنه لم يؤت بعد اليقين خير من المعافاة ولا تقاطعوا ولا تدابروا ولا تحاسدوا ولا تباغضوا وكونوا عباد الله إخوانا
Tercemesi:
— Peygamber (Saîîaîlahü Aleyhi ve Sellemj'in vefatından sonra, Ebû Bekiri's-Sıddîk'dan işitildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Sailallahii Aleyhi ve SeUeth). Medine'ye hicretin birinci yılında, bu bulunduğum yerde kalkıp şöyle buyurdu:
«— Doğruluktan ayrılmayınız; çünkü doğruluk iyilikle beraberdir, ikisi de cennetliktir. Yalandan sakınınız; çünkü yalan kötülükle beraberdir. Bunların ikisi de cehennemliktir. AUah'dan afiyet isteyiniz; çünkü gerçek imandan sonra, afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Birbirinize dargınlık etmeyiniz, birbirinize arka çevirmeyiniz, birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin beslemeyiniz; ey Allah'ın kullan, kardeşler olunuz.[169]
Afiyet, Allah Tecilâ mn kul üzerinden her türlü sıkıntı ve belâyı kaldırmasına denir. Bunun içindir ki, Peygamber (Satlallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hiç kimse, sahih imandan sonra afiyetten daha hayırlı bir şeye sahip olmamıştır.» buyurmuştur.
Afiyetin böyle büyük nimet oluşundan dolayı Peygamber Efendimiz, dünya selâmeti İçin afiyeti istemeyi insanlara emretmiştir. Tirmizî'nin rivayetinde böyledir. Yine afiyet, başkasına eziyet etmemek ve başkasının eziyetinden de korunmuş olmak şeklinde tefsir edilmektedir.[170]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 724, /571
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dua, afiyet İstemek
Dürüstlük, doğruluk
Hased, Kıskançlık
Hased, Kıskançlık,
Kardeşlik, insanlar arasında kardeşliğe teşvik,
Kin tutmak, Kindarlık
Sağlık, sağlık nimettir
Yalan, yalancılık
حدثنا عبد الله بن أبي داود نا سلمة بن شبيب وحوثرة بن محمد المنقري ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا علي بن شعيب ويعقوب بن إبراهيم ومحمد بن عثمان بن كرامة قالوا نا أبو أسامة عن عبيد الله بن عمر عن محمد بن يحيى بن حبان عن عبد الرحمن الأعرج عن أبي هريرة عن عائشة قالت : افتقدت النبي صلى الله عليه و سلم ذات ليلة من الفراش فالتمسته بيدي فوقعت يدي على قدميه وهما منتصبان فسمعته يقول أعوذ برضاك من سخطك وبمعافاتك من عقوبتك وبك منك لا أحصى مدحتك وثناء عليك أنت كما أثنيت على نفسك هذا لفظ بن كرامة وقال بن أبي داود بمعافاتك من غضبك تابعه عبدة بن سليمان عن عبيد الله وخالفهم وهيب ومعتمر وابن نمير فرووه عن عبيد الله وقالوا عن الأعرج عن عائشة ولم يذكروا أبا هريرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
183494, DK000513
Hadis:
حدثنا عبد الله بن أبي داود نا سلمة بن شبيب وحوثرة بن محمد المنقري ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا علي بن شعيب ويعقوب بن إبراهيم ومحمد بن عثمان بن كرامة قالوا نا أبو أسامة عن عبيد الله بن عمر عن محمد بن يحيى بن حبان عن عبد الرحمن الأعرج عن أبي هريرة عن عائشة قالت : افتقدت النبي صلى الله عليه و سلم ذات ليلة من الفراش فالتمسته بيدي فوقعت يدي على قدميه وهما منتصبان فسمعته يقول أعوذ برضاك من سخطك وبمعافاتك من عقوبتك وبك منك لا أحصى مدحتك وثناء عليك أنت كما أثنيت على نفسك هذا لفظ بن كرامة وقال بن أبي داود بمعافاتك من غضبك تابعه عبدة بن سليمان عن عبيد الله وخالفهم وهيب ومعتمر وابن نمير فرووه عن عبيد الله وقالوا عن الأعرج عن عائشة ولم يذكروا أبا هريرة
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, taharet 513, 1/260
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Hz. Peygamber, duaları
Namaz, Namazda dua
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
حدثنا فروة قال حدثنا عبيدة عن يزيد بن أبي زياد عن عبد الله بن الحارث عن العباس بن عبد المطلب قلت : يا رسول الله علمني شيئا أسأل الله به فقال يا عباس سل الله العافية ثم مكثت قليلا ثم جئت فقلت علمني شيئا أسأل الله به يا رسول الله فقال يا عباس يا عم رسول الله سل الله العافية في الدنيا والآخرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165005, EM000726
Hadis:
حدثنا فروة قال حدثنا عبيدة عن يزيد بن أبي زياد عن عبد الله بن الحارث عن العباس بن عبد المطلب قلت : يا رسول الله علمني شيئا أسأل الله به فقال يا عباس سل الله العافية ثم مكثت قليلا ثم جئت فقلت علمني شيئا أسأل الله به يا رسول الله فقال يا عباس يا عم رسول الله سل الله العافية في الدنيا والآخرة
Tercemesi:
— Abbas ibni Abdulmuttalip anlatmıştır:
— Dedim ki, ey Allah'ın resulü! Bana bir şey öğret ki, onunla Al-lah'daıı dileyeyim. Peygamber şöyle buyurdu:
«— Ya Abbas, Attah'dan afiyet iste.» Sonra az bekleyip arkasından geldim de dedim ki, bana bir şey öğret ki, onunla Allah'dan isteyeyim, ey Allah'ın Resulü! Bunun üzerine şöyle buyurdu:
— Ey Abbas, ey Allah'ın resulünün amcası! Allah'dan dünyada ve âhirette afiyet iste.»[173]
Bu hadîs-i şerîf de «afiyetin» ne kadar büyük bîr manâ taşıdığını, afiyetin dünya ve âhiret için en büyük bir saadet olduğunu, diğer hadîslere uygun olarak teyid, etmektedir.
Hozreti Abbas kimdir?:
Peygamber (Satlaltohü Alevhive 5effemPn amcası olup, Abdulmuttalib'in oğludur. Künyesi E b u ' I - Fa d I dır. Hz. Peygamber'den iki yıl önce doğmuştu. Annesinin adı Nesle veya Nüseyle'dir. Nesle'nİn oğlu Abbas, çocukken kaybolmuştu. Annesi, eğer çocuğumu bulursam Kabe'ye örtü yapıp giydireceğim diye adakta bulunmuş ve çocuğunu bulunca da Kabe'ye ipekten örtü yapmıştı. Kabe'ye İlk örtü, bu hanımın adağı İte başlamıştır.
Cahİtiyet devrinde Abbas, Kureyş kabilesinin ulusu olup, Kabe'nin onanmı İle su işleri onun elindeydi. Bedir Savaşına müşriklerin zoru ile katılmış ve savaşta esir düşmüştü.
Savaş esnasında Abbas ile kim karşılaşırsa, onu öldürmesin; çünkü o istemiyerek savaşa itilmiştir.»
Diye Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seiiem) buyurmuş olduğundan zorla savaşa götürüldüğü anlaşılmaktadır.
Amcalar arasında Ebû Talip'den sonra Hz. Peygambere en ziyade yardımcı olan Abbas oimuştu. Bedir Savaşında esir düşünce, fidye vererek hem kendini, hem de kardeşi Ebû Talİb'in çocuklarını kurtarmış ve bu olaydan az bir müddet sonra da İslâm'ı kabul etmişti. Bİr rivayete göre de, çok daha önce İslâm'a girmiş, fakat halini gizleyerek Mekke haberlerini Peygambere ulaştırmak görevini üzerine almıştı. Medine'ye en son hicret edenlerden olup, arkasından da Mekke fethedilmişti. Mekke fethinde ve Huneyn savaşında bulunmuştur.
Gayet iyilik sever, cömert ve akrabayı gözetir yüksek ahlâk sahibi bir zat idf. Yine rivayet ediliyor kİ, Hz. Ömer ile Hz. Osman hayvan üzerinde bulunurlarken Abbas Hazretlerine tesadüf ettikleri zaman, hemen hayvandan inerler ve önlerinden geçinceye kadar beklerlerdi. Pey-gamber'in-amcasıdır diye ona böyle hürmet ederlerdi. Ayrıca Hz. Ömer kuraklık olduğu zaman, yağmur duasında Hz. Abbas'ı beraberinde bulundurur ve ona dua ettirirdi. Hz. Abbas uzun boylu, beyaz tenli bîr zat olup, kızlarından başka on erkek çocuğu vardı. Bunların içinde Abdullah (Abdullah ibni Abbas} ilim ve fazilette temayüz etmiş, bilhassa tefsirde öncülük etmiştir. Soyundan halifeler yetişmiştir.
Hicretin 32. yılında Medine'de 88 yaşında olduğu halde vefat etmiş ve namazını Hz. Osman kılmış; sonra Bakı* mezarlığına gömülmüştür. Allah hepsinden razı otsun.[174]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 726, /572
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Dua, dua ile öğretmek