حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا خالد بن عبد الله عن حصين عن هلال بن يساف عن زاذان عن عائشة رضي الله عنها قالت : صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم الضحى ثم قال اللهم اغفر لي وتب على إنك أنت التواب الرحيم حتى قالها مائة مرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164892, EM000619
Hadis:
حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا خالد بن عبد الله عن حصين عن هلال بن يساف عن زاذان عن عائشة رضي الله عنها قالت : صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم الضحى ثم قال اللهم اغفر لي وتب على إنك أنت التواب الرحيم حتى قالها مائة مرة
Tercemesi:
— Hz. Âişe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kuşluk namazı kıldı, sonra şöyle dedi:
«— Allah'ım, beni bağışla ve tevbemi kabul et; çünkü sen tevbeleri çok çok ka^ul eden merhamet sahibisin.» Yüz defaya kadar bunu söylemişti.[1200]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 619, /492
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Dua, tevbe istiğfar duası
Hz. Peygamber, duaları
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا سعد بن طارق بن أشيم الأشجعي قال حدثني أبي قال : كنا نغدو إلى النبي صلى الله عليه وسلم فيجيء الرجل وتجيء المرأة فيقول يا رسول الله كيف أقول إذا صليت فيقول قل اللهم اغفر لي وارحمني واهدني وارزقني فقد جمعن لك دنياك وآخرتك
حدثنا علي قال حدثنا سليمان بن حيان قال حدثنا أبو مالك قال : سمعت أبي ولم يذكر إذا صليت وتابعه عبد الواحد ويزيد بن هارون
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164925, EM000651
Hadis:
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا سعد بن طارق بن أشيم الأشجعي قال حدثني أبي قال : كنا نغدو إلى النبي صلى الله عليه وسلم فيجيء الرجل وتجيء المرأة فيقول يا رسول الله كيف أقول إذا صليت فيقول قل اللهم اغفر لي وارحمني واهدني وارزقني فقد جمعن لك دنياك وآخرتك
حدثنا علي قال حدثنا سليمان بن حيان قال حدثنا أبو مالك قال : سمعت أبي ولم يذكر إذا صليت وتابعه عبد الواحد ويزيد بن هارون
Tercemesi:
— Sa'd'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, babam Tank El-Eşce'î bana anlatıp şöyle dedi: Sabahleyin Peygamber (Sallallahu Aleyhi veSelkm/e giderdik de, (oraya) erkekler ve kadınlar gelirdi. Biri soruyordu :
— Ey Allah'ın Resulü, namaz kıldığım zaman nasıl söyliyeyim?
Peygamber de (ona) şöyle buyuruyordu:
«— Söyle: Allah'ım! Benî bağışla, tona merhamet et, beni bak yola ilet ve bana rızık vetr. Gerçekten bu sözler senin dünya ve âhiretini toplarlar, (dünya ve âhirette saadete kavuşursun).»[22]
Bu hadîs-i şerif başka bîr yolla anlatılmış olup, orada «Namaz kıldığım zaman» sözü zikredilmemişîîr. (Ravİlerden Abdulvahid ve Ye-zîd ibni Harun bu ifadeye uymuşlardır.)
Ravi Abdulvahid ile Yezîd İbni Harun'un Sa'd1-dan rivayetlerinde, Peygamber (Salîalîahü Aleyhi ve Sellem)'\n huzurlarında İslâm'ı kabul edenlere ilk öğrettikleri dua olarak bu hadîs-i şerif varid olmuştur, şeklinde gösterilmekte hatta namazı öğrettikten sonra bu duayı okumasını, muhtediye tavsiye ederlerdi, kaydı da vardır.[23]
Bu hadîsin vürud sebebi hangisi olursa olsun, hadîsin bu bölümle ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü zulüm ve intikam mânalarını taşımamaktadır. Sırf bir dua olma bakımından ilgi kurulabilir.
Soru ve ona verilen cevaptan anlaşıldığına göre, bu duanın, namaz edâ edildikten sonra okunması tavsiye edilmektedir. Namaz sözü ise, hem farz, hem de nafile için kullanılır. Mutlak olarak anıltşı kemal mânasına hcmledil-diğinden farzın kasdedilmiş olduğu neticesi doğar. Bununla beraber, hangi namaz olursa, akabinde bu duayı okumakta bir mahzur yoktur ve sevabı çoktur.[24]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 651, /510
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن محمد عن عبد المجيد بن سهيل بن عبد الرحمن عن يحيى بن عباد أبي هبيرة عن سعيد بن جبير عن عبد الله بن عباس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا قام من الليل فصلى فقضى صلاته يثني على الله بما هو أهله ثم يكون في آخر كلامه اللهم اجعل لي نورا في قلبي واجعل لي نورا في سمعي واجعل لي نورا في بصري واجعل لي نورا عن يميني ونورا عن شمالي واجعل لي نورا من بين يدي ونورا من خلفي وزدني نورا وزدني نورا وزدني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164975, EM000696
Hadis:
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن محمد عن عبد المجيد بن سهيل بن عبد الرحمن عن يحيى بن عباد أبي هبيرة عن سعيد بن جبير عن عبد الله بن عباس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا قام من الليل فصلى فقضى صلاته يثني على الله بما هو أهله ثم يكون في آخر كلامه اللهم اجعل لي نورا في قلبي واجعل لي نورا في سمعي واجعل لي نورا في بصري واجعل لي نورا عن يميني ونورا عن شمالي واجعل لي نورا من بين يدي ونورا من خلفي وزدني نورا وزدني نورا وزدني
Tercemesi:
— Abdullah ibni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sailaliahü A teyhi ve Seîlem) gece kalkarak namaz kılıp da namazını bitirince, Allah'a uygun düşecek şekilde ona hamd ve sena ederdi. Sonra son sözü şu olurdu:
«Allah'ım, benim kalbime nur ver, benim kulağıma nur ver, benim gözüme nur ver, sağ tarafıma nur ver, soluma da nur ver; benim önüme de nur ver, arkama da bir nur. Nurumu çoğalt, nurumu çoğalt, nurumu çoğalt.»[113]
Bu hadîs-i şerîfin ravî ve lâfızlarında değişiklik varsa da/ bundan Önceki hadîs-i şeriften bir kısım olduğu söylenebilir. Zira Kütüb-i Sitte'de bu şekilde rivayet yoktur. Zaten manâ bakımından iki hadîs arasında fark yoktur. Bununla beraber Peygamber (SallaîîahU Aleyhi ve Seîlem), değişik dualar ettikleri için, başka bir ibadet zamanında edilen duadır da denilebilir.[114]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 696, /545
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا أبو عاصم عن حيوة قال حدثنا عقبة بن مسلم سمع أبا عبد الرحمن الحبلي عن الصنابحي عن معاذ بن جبل قال أخذ بيدي النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا معاذ قلت لبيك قال اني أحبك قلت وأنا والله أحبك قال ألا أعلمك كلمات تقولها في دبر كل صلاتك قلت نعم قال قل اللهم أعني على ذكرك وشكرك وحسن عبادتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164969, EM000690
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن حيوة قال حدثنا عقبة بن مسلم سمع أبا عبد الرحمن الحبلي عن الصنابحي عن معاذ بن جبل قال أخذ بيدي النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا معاذ قلت لبيك قال اني أحبك قلت وأنا والله أحبك قال ألا أعلمك كلمات تقولها في دبر كل صلاتك قلت نعم قال قل اللهم أعني على ذكرك وشكرك وحسن عبادتك
Tercemesi:
— Muaz ibni Cebel'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallatkıhü Aleyhi ve Sellem) elimden tutup:
«— Ey Mu âz!» dedi.
Ben, buyurun, dedim.
— Ben seni seviyorum.» dedi.
Ben: Vallahi ben de seni seviyorum, dedim.
— Her namazının sonunda söyliyeceğim bir takım sözleri sana öğreteyim?» dedi. Ben, evet (öğret), dedim. Peygamber şöyle buyurdu:
«De ki: "Allah'ım! Seni anmak (Kur'an'ım okuyup, onunla amel etmek), nimetine şükretmek ve sana güzel ibadet etmek üzere bana yardım et»[101]
Farz namazların arkasında, sünnet namaza başlamazdan önce okunan dualar: Allahümme entesselâmü..., kelime-i tevhİd ve istiğfar ile bu duadır. Bunlardan herhangi biri okunabilir. Ancak birinci dua bizde örf haline geldiği için, ona devam edilmektedir.
Hadîs-i şerifte geçen «Zikir», teşbih ve Allah'ı anma manâsını taşıdığı gibi, Kur'an-ı Kerîmin isimlerinden de bir isimdir. Her iki manâyı alarak hem zikir, hem de Kur'an okuyup, onunla amel etmekte Allah dan yardım istemeyi, Peygamber'imİz bize öğretiyor.
Allah Tealânın özerimizde sayamayacağımız kadar nimetleri vardır. Bunlar maddî ve manevî, dünya ve âhiret nimetleri olup, devamlarının sağlanması için Allah'a şükretmek ve bu hususta da ondan yardım istemek gerekir. Şükür, nimetlerin devamını sağlar; şükörsüzlük ise, onların zevaline sebep olur. Şükür, hem sözle, hem de Allah'ın emirlerini yerine getirmekle edâ edilir. Cenab-ı Hak, kuluna vermiş olduğu nimetlerin eserini onda görmek ister. Bu esasa binaen, her mükellef sahip bulunduğu maddî ve manevî nimetlerin varlığını hak yolunda harcamakla göstermek zorundadır. Bu yerine getirilmediği müddet, sırf dil ile çok şükür demenin bir manâsı kalmaz. Kalb, dil \^ bütün azalarla eldeki İmkânlar Allah için hareket edince, tam şükür vazifesi yerine getirilmiş olur.
İbadetlerin makbul olması için niyyet, ihlâs gİbİ bazı şartların bulunması iktiza eder. İşte güzel ibadet, gereği üz re ibadet, bütün kabul olunma şartlarını içine alan ibadetin tahakkuku demektir. Böyle bir İbadetin gerçekleşebilmesi ise, ancak Allah'ın yardımı ile mümkün olur. Çünkü O istemedikçe, imkân vermedikçe hiç bir şey olamaz
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 690, /538
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Müslüman, peygamber sevgisi
حدثنا يحيى بن سليمان قال حدثنا بن وهب فقال أخبرني عمرو عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الخير أنه سمع عبد الله بن عمرو قال قال أبو بكر رضي الله عنه للنبي صلى الله عليه وسلم : علمني دعاء أدعو به في صلاتي قال قل اللهم اني ظلمت نفسي ظلما كثيرا ولا يغفر الذنوب الا أنت فاغفر لي من عندك مغفرة انك أنت الغفور الرحيم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164985, EM000706
Hadis:
حدثنا يحيى بن سليمان قال حدثنا بن وهب فقال أخبرني عمرو عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الخير أنه سمع عبد الله بن عمرو قال قال أبو بكر رضي الله عنه للنبي صلى الله عليه وسلم : علمني دعاء أدعو به في صلاتي قال قل اللهم اني ظلمت نفسي ظلما كثيرا ولا يغفر الذنوب الا أنت فاغفر لي من عندك مغفرة انك أنت الغفور الرحيم
Tercemesi:
— Abdullah ibni Amr'dan işitildiğine göre demiştir ki, Ebû Bekir (Radiyallahu anh) , Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e şöyle söyledi:
— Bana bir dua öğret ki, onunla namazımda dua edeyim.
Peygamber buyurdu:
«— Şöyle söyle: Allah'ım, ben nefsime çok zulmettim; günahları ise ancak sen bağışlarsın. Yüce katından tana mağfiret buyur; çünkü sen günahları bağışhyan merhamet sahibisin.»[133]
Bu duanın, namazın hangi yerinde okunacağına dair hadîs-i şerifte bir tayin yoktur. Namaz içinde dua İçin en uygun yer, teşehhüd İle secdedir. Çünkü bu yerlerde dua edilmesi emrolunmuştur; ve bu yerlerde duanın makbul olduğu açıklanmıştır. Bu da selâm vermezden önce namaz İçinde ve belirtilen yerlerde okunacak bir duadır. Namaz İçinde duanın meşru olduğuna da bir delildir.
Duada tam bir teslimiyetle kusurları itiraf edip Allah'ın lütfunu isteme vardır. Kısa ve kesin dilekte Allah'ın azabından, Cehennem ateşinden uzak kalmak ve Cennetine girmek istenmektedir.[134]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 706, /559
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن أبي الزبير عن طاوس اليماني عن عبد الله بن عباس : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قام إلى الصلاة من جوف الليل قال اللهم لك الحمد أنت نور السماوات والأرض ومن فيهن ولك الحمد أنت قيام السماوات والأرض ولك الحمد أنت رب السماوات والأرض ومن فيهن أنت الحق ووعدك الحق ولقاؤك الحق والجنة حق والنار حق والساعة حق اللهم لك أسلمت وبك آمنت وعليك توكلت وإليك أنبت وبك خاصمت وإليك حاكمت فاغفر لي ما قدمت وما أخرت وما أسررت وما أعلنت أنت الهي لا اله الا أنت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164976, EM000697
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن أبي الزبير عن طاوس اليماني عن عبد الله بن عباس : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قام إلى الصلاة من جوف الليل قال اللهم لك الحمد أنت نور السماوات والأرض ومن فيهن ولك الحمد أنت قيام السماوات والأرض ولك الحمد أنت رب السماوات والأرض ومن فيهن أنت الحق ووعدك الحق ولقاؤك الحق والجنة حق والنار حق والساعة حق اللهم لك أسلمت وبك آمنت وعليك توكلت وإليك أنبت وبك خاصمت وإليك حاكمت فاغفر لي ما قدمت وما أخرت وما أسررت وما أعلنت أنت الهي لا اله الا أنت
Tercemesi:
— Abdullah ibni Abbas'dan rivayet edilmiştir ki, Peygamber (Salhtlahü Aleyhi ve Sellem) gece yarısı namaza kalktığı zaman şöyle dua ederdi:
«— Allah'ım! Hamd sana mahsustur, sen göklerle yerin ve bunlarda bulunanların nurusun. Hamd sana mahsustur, sen göklerle yeri ayakta tutup idare edensin. Sen varsın, haksin. Va'dın da haktır, sana kavuşmak da haktır. Cennet haktır, Cehennem haktır, kıyamet haktır.
Allah'ım! Sana boyun eğdim, sana iman ettim, sana tevekkül ettim ve (işlerim için) sana döndüm. (Düşmanlara karşı husumeti) senin burhanınla yaptım ve senin rican üzere hüküm verdim. Önceden yaptığım ve geriye bıraktığım, gizli ve aşikâr kıldığım günahlarımı bana bağışla. Sen Rabbimsin, senden başka hiç bir ilâh yoktur. Gerçek mabud sensin.»[115]
Hz. Peygamberin bu dualarında büyük hikmetler vardır:
1— Önce gökleri ve yeri yaratıp nurlandıran ve bunları, idare edip ayakta tutan Vacİb Tealâ Hazretlerinin kudret ve azametini ikrar edip, hamd ve övgüyü ona has kılmak.
2— Cennet, Cehennem, kıyamet, Allah'a kavuşma ile Allah'ın emirlerinin vuku bulacağına ve bunların hak olduğuna iman etmek ve ikrarda bulunmak.
3— Bu İkrar ve imandan sonra Allah'ın hükümlerine teslim olmak ve onlara boyun eğmek.
4— Bütün bu ikrar ve ifadelerden sonra Allah'ın mağfiretini istemek ve onu tevhid lâfzı İle yüceltmek. Zaten insanoğlunun yaratılış hikmeti bu, dünyaya geNşinde üzerine düşen sorumluluk bu...[116]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 697, /546
Senetler:
()
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Hz. Peygamber, duaları
İbadet, Hz. Peygamber'in gece ibadeti
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن عطاء عن أبيه عن عبد الله بن عمرو عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : خلتان لا يحصيهما رجل مسلم إلا دخل الجنة وهما يسير ومن يعمل بهما قليل قيل وما هما يا رسول الله قال يكبر أحدكم في دبر كل صلاة عشرا ويحمد عشرا ويسبح عشرا فذلك خمسون ومائة على اللسان وألف وخمسمائة في الميزان فرأيت النبي صلى الله عليه وسلم يعدهن بيده وإذا أوى إلى فراشه سبحه وحمده وكبره فتلك مائة على اللسان وألف في الميزان فأيكم يعمل في اليوم والليلة ألفين وخمسمائة سيئة قيل يا رسول الله كيف لا يحصيهما قال يأتي أحدكم الشيطان في صلاته فيذكره حاجة كذا وكذا فلا يذكره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166354, EM001216
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن عطاء عن أبيه عن عبد الله بن عمرو عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : خلتان لا يحصيهما رجل مسلم إلا دخل الجنة وهما يسير ومن يعمل بهما قليل قيل وما هما يا رسول الله قال يكبر أحدكم في دبر كل صلاة عشرا ويحمد عشرا ويسبح عشرا فذلك خمسون ومائة على اللسان وألف وخمسمائة في الميزان فرأيت النبي صلى الله عليه وسلم يعدهن بيده وإذا أوى إلى فراشه سبحه وحمده وكبره فتلك مائة على اللسان وألف في الميزان فأيكم يعمل في اليوم والليلة ألفين وخمسمائة سيئة قيل يا رسول الله كيف لا يحصيهما قال يأتي أحدكم الشيطان في صلاته فيذكره حاجة كذا وكذا فلا يذكره
Tercemesi:
— Abdullah ibni Amr'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber şöyle buyurmuştur:
«îki hasletvardır ki, onlara devam eden her müslünıan a Şartı muhakkak Ccnnet'e girer. Bu iki şey kolaydır, fakat bunları işleyip yapan azdır.»»
Soruldu:
— Ya Resûlallah, bu iki şey nedir? Peygamber buyurdu :
«Sizden her biriniz her (beş vakit farz) namaz arkasında on defa tekbîr getirir (ihlâs ve anlayışla Allahu Ekber = Aİlah iher şeyden yücedir, söyler). On defa hamd eder (Elhamdü lillâh = Her çeşit Övgü bütünü ile Âllalh'a mahsustur, der). On defa da Teşbih eder (Sübhanellah — AllaSı bütün noksanlıklardan münezzehtir, der). Bu söyleyişler dilde yüz ellidir; tartıda ise (sevab itibariyle on misli olarak) bin foeşyüzdür.»
Râvi demiştir ki':
— Peygamber (Salla!iahü Aleyhi ve Seltem)'m eliyle bunları saydığını gördüm.
«{İkinci haslet) : (Sizden biriniz) yatağına girdiği jt&vnof) (otuz üç kere) ıtesbîh eder, (otuz üç kere) hamd eder ve (otuz dört kere) tekbîr getirir. Bunlar dilde yüz adettir. (Amel defterinde ve) tartıda ise bin adet ihüsenedir. Sizden îhanginiz bir gündüz ve bir gecede iki bin beşyüz günalı işler? (Bu kadar sevaba her gün kavuşan kimse, elbette cennet'e girer).
Soruldu:
— Ey Allah'ın Resulü, nasıl olur da insan bunlara devam etmez, (bu teşbihleri her gün getirmez) ? Peygamber buyurdu:
«Sizden birinize namazında Şeytan gelip on» şu ve bu işi hatırlatır da bunu ıona hatırlatmaz.»[1166]
Her gün kılınmakta olan 5 vakit farz namazların arkasında 33'er defa teşbih, hamd ve tekbîr getirilmesine ve ayrıca tekbirin 34 defa olmak şar-tiyle zikir sayısının 100 adet olmasına dair sahih Hadîs-i Şerifler vardır. Öteden beri de namazlarımızda bu şekilde ezkâra devam edilmektedir. Burada farklı olarak zikîr sayılan onar adede İndirilmiştir ki, bu miktar, zikrin yapılması gereken en az sayısıdır. Devamlı olarak bu-şeküde teşbihlere devam etmek de sünnettir. Bir namaz sonunda onar adetten üç zikir sayısı otuz eder. Bu sayı günde kılınan beş vakit namaz sayısı ile çarpılırsa, günde yüz eilİ adet sevab eder. Cenab-ı Hak her haseneye (sevaba) on kat mükâfat verdiğine göre, yüz elli sayısı onla çarpılınca bin beşyüz sevab olur. Âhirette insanların amelleri tartıldığı zaman bu miktar hesaba geçer.
Her gece yatarken bu zikirleri metinde gösterildiği gibi, yüz defa getiren kimsenin yüz sevabına karşılık on misli mükâfat kİ, bin sevab verilir. Böylece namazlardan bin beşyüz ve gece teşbihinden de bin olmak üzere her gün İki bin beşyüz hasene kazanılmış olur. işte biri namazların sonunda ve diğeri yatarken edilen bu iki hasletten ibaret teşbihlere devamlı bulunan kimsenin her gün iki bin beş yüz seyyİesi (günahı) bulunamayacağı cihetle Cennet'e girer. Çünkü iyilikleri kötülüklerinden fazladır. Tabiî ki, hak ve hukukla ilgili günahlarla büyük günahlar bu hükmün dışında kalır. Zaten gereği gibi, Alİah'dan korkarak 5 vakit namazını kılan ve her gün bunlara devam eden Allah'ın emirlerine aykırı büyük günahlar işleyemez, başkasının hak ve hukukuna tecavüz edemez, kimseye zulüm yapamaz. Yapan varsa, ibâdetlerini ihlâs ve takva üzere yerine getirmemiş, gösterişte bulunmuş ve sırf şekilden ibaret namaz kılmış demektir. Böyle ibâdetler de makbul olmaz.
Abdullah ibni Amr kimdir? :
Amr İbnİ'l-As'ın oğlu olan Abdullah,, Kureyş kabilesinden-dir ve künyesi Ebû Muhammed 'dir. Babası İle aralarında 12 yaş farkı vardır. Babasından önce islâm'ı kabul ettiği söylenir. Okuma yazma bilen âlim, fâzıl ve hafız kimse idi. Peygamber (Saüallahü Aleyhi ve Seilem) den hadîslerini yazmak için izin istemiş, Peygamber de ona İzin vermişti. Demişti ki :
— Ya Resûlallah! Rıza ve gazap halinde senden her İşittiğimi yazayım mı?
Peygamber de :
«Evet, yaz! Çünkü ben hakdan başka bir şey söylemem.»
Buyurmuştu. Ebû Hüreyre (Radiyaliahu anh) anlatır :
— Abdullah ibni Amr 'dan başka, benden daha ziyade Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sellemy\x\ Kadîsini ezberleyen olmamıştır. Zira o, hem kalbi İle ezberliyordu ve hem de yazıyordu. Ben ise, yalnız kalbimle ezberliyordum. Hadîsleri yazmak için Peygamberden izin istemiş, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ye Sellefn) de ona izin vermişti.
Abdullah, devamlı oruç tutar ve gecelen ibâdet ederek uyumazdı. Bu ahlâkından dolayı babası onu Peygamber'e şikâyet etmiş ve bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seliem), Abdullah'a şöyle bu' yurmuştu :
«Gözlerinin sende (uyku) hakkı var, ailenin sende thakkı var, zevcetfîit sende hakkı var. Gece namaz için kalk ve uyu. Oruç tut ve iftar et. Her aydan üç gün oruç tut; bu şekilde oruç seneyi oruç tutmak gibidir.»
Hicretin 65. yılında 72 yaşında vefat etmiştir. Şam, Tâif ve Mısır'da vefat ettiği görüşleri vardır. (Radiyaiiahuanh)[1167]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1216, /921
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi