Giriş

Bize Abdân, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da Itbân b. Mâlik şöyle demiştir: Bir sabah Rasulullah (sav) gün yük­seldiği vakit bana geldi... Bir adam “Mâlik b. Duhşun nerede?” diye sordu. Bizlerden biri de “O, Allah'ı ve Rasulü'nü sevmeyen bir münafıktır!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "O, Cenâb-ı Hakk'ın rızasını kazanmak için 'Lâ ilâhe illallah' demiyor mu?" buyurdu. O sözü söyleyen kimse “Evet” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Kıyamet günü bu inançta olan herkese Allah cehennemi haram eder" buyurdu.


Açıklama: Hadisin tamamı için B005401 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
27427 B006938 Buhari, İstitâbetü'l-Mürteddîn, 9

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtbân b. Malik “Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve ona dedim ki” diyerek hadisin benzerini aktarmış ve şöyle demiştir: Sonra kendisi için yaptığımız, bize ait Hazîr yemeğini yemesi için Hz. Peygamber'i (sav) alıkoyduk. Hz. Peygamber'in geldiğini duyan Vadi ahalisi -yani mahalle halkı- akın akın geldiler, hatta ev doldu. Bir adam “Malik b. Duhşun- ya da Duhayşin nerede?” diye sordu.


Açıklama: rivayetin tamamı için HM024177 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
72575 HM024179 İbn Hanbel, V, 451

Bize Yezîd b. Harun, ona Süfyân b. Hüseyin, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî ya da Rabî b. Mahmud -tereddüt eden ravi Yezid'dir-, ona da İtbân b. Malik şöyle demiştir: Rasullullah'a (sav) gelip “ben görme özürlü bir adamım. Seninle aramda şu vadi ve karanlık var” dedim ve ondan, namaz kıldığı yeri namazgah edinmek üzere gelip benim evimde namaz kılmasını istedim. O da bana bunu yapacağına söz verdi, sonra da yanında Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte geldi. Hz. Peygamber'in geldiğini duyan Ensar onun yanına geldi. Sadece münafıklıkla itham edilen Malik b. Duhşun geri kaldı. İnsanlar yemek için kaldılar ve Hz. Peygamber namaz kılarken onlar aralarında konuşup “Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini bildiği halde, Malik b. Duhşun'u buraya gelmekten alıkoyan şey münafık oluşudur” dediler. Namazını bitiren Peygamber (sav) "Yazıklar olsun, o adam içten samimi bir şekilde Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet getirmedi mi? Hiç şüphesiz Aziz ve Celil Allah kelime-i şahadet getirene ateşi haram kılmıştır" buyurdu.


Açıklama: Bu siyâka'sı ile zayıftır. Süfyan b. Huseyn, Zühri'den rivayet eder fakat hadisleri zayıftır. Ashab-ı Zührî'nin muhalefet ettiği şeyler nakleder.

    Öneri Formu
65405 HM016595 İbn Hanbel, IV, 44

Bize Abdüla'lâ b. Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtbân b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav) gelip ona “gözlerim iyi görmüyor ve (vadiden akan) seller de mescidime gitmeme engel oluyor. Arzu ederim ki siz gelip evimde bir yerde namaz kılsanız, ben de orayı namazgah edinsem” dedim. Rasulullah (sav) "bunu yapacağız" buyurdu. İtbân der ki: Rasulullah (sav), Ebu Bekir'e uğrayıp onu yanına alarak geldi, içeri girince "nerede (namaz kılmamı) istersin" diye sordu. Ben de ona evin bir köşesini gösterdim. Hz. Peygamber emretti, arkasında safa dizildik, bize iki rekat namaz kıldırdı. Sonra yaptığımız, Hazîr yemeğini yemesi için Hz. Peygamber'i (sav) alıkoyduk. Hz. Peygamber'in geldiğini duyan Vadi ahalisi -yani mahalle halkı- akın akın geldiler, ev tamamen doldu. Topluluktan bir adam “Malik b. Duhşum nerede?” diye sordu. Başka bir adam “o münafık bir adamdır” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "ona öyle deme, o 'Lâ ilâhe illallah' diyor ve bununla yalnız Allah’ın rızasını gözetiyor" buyurdu. Adam “ama bizler onun sadece münafıkları sevdiğini ve sadece onlarla muhatap olduğunu görüyoruz” dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "ona öyle deme, o 'Lâ ilâhe illallah' diyor ve bununla yalnız Allah’ın rızasını gözetiyor" buyurdu. Topluluktan bir adam “peki ey Allah'ın Rasulü” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şüphesiz Allah, 'Lâ ilâhe illallah' deyip onunla Allah’ın rızasını kazanmayı ümit eden kimselere, cehennemin ateşini haram kılmıştır" buyurdu. Mahmud der ki: Ben bunu aralarında Ebu Eyyûb el-Ensârî’nin de bulunduğu bir takım kimselere anlattım. Ebu Eyyûb “Rasulullah’ın (sav) bunu söylediğini zannetmiyorum” dedi. Bunun üzerine, ben kendi kendime “eğer döndüğümde İtbân b. Malik hayatta ise mutlaka bunu ona soracağım” dedim. geldim, onu kavmine namaz kıldıran, gözleri görmeyen bir zat olarak buldum. Bu hadisi ona sordum, o da bana, o hadisi ilk defa rivayet ettiği gibi rivayet etti. İtbân Bedir savaşına katılanlardandı.


Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre isnadı sahihtir.

    Öneri Formu
65406 HM016596 İbn Hanbel, IV, 44

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtbân b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav) gelip ona “gözlerim iyi görmüyor ve (vadiden akan) seller de mescidime gitmeme engel oluyor. Arzu ederim ki siz gelip evimde bir yerde namaz kılsanız, ben de orayı namazgah edinsem” dedim. Rasulullah (sav) "inşallah bunu yapacağım" buyurdu. İtbân der ki: Rasulullah (sav), Ebu Bekir'e uğrayıp onu yanına alarak yürüyüp geldi, izin isteyip içeri girdi ve oturmadan "nerede namaz kılmamı istersin" diye sordu. istediğim yeri ona gösterdim. İtbân der ki: Sonra kendisi için yaptığımız, Hazîr yemeğini yemesi için Hz. Peygamber'i (sav) alıkoyduk. Hz. Peygamber'in geldiğini duyan Vadi ahalisi -yani mahalle halkı- akın akın geldiler, hatta ev doldu. Bir adam “Malik b. Duhşun- ya da Duhayşin nerede?” diye sordu. Başka bir adam “O Allah'ı ve Rasulünü sevmeyen münafığın bir adamdır” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "hayır, öyle deme, o 'Lâ ilâhe illallah' diyor ve bununla yalnız Allah’ın rızasını gözetiyor" buyurdu. Adam “ey Allah'ın Rasulü, bizler onun sadece münafıkları sevdiğini ve sadece onlarla muhatap olduğunu görüyoruz” dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "hayır, öyle deme, o 'Lâ ilâhe illallah' diyor ve bununla yalnız Allah’ın rızasını gözetiyor" buyurdu. Adam “peki ey Allah'ın Rasulü” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şüphesiz Allah, 'Lâ ilâhe illallah' deyip onunla Allah’ın rızasını kazanmayı ümit eden kimselere, cehennemin ateşini haram kılmıştır" buyurdu. Mahmud der ki: Ben bunu aralarında Ebu Eyyûb el-Ensârî’nin de bulunduğu bir takım kimselere anlattım. Ebu Eyyûb “Rasulullah’ın (sav) senin söylemiş olduğun şeyi söyleyeceğini asla zannetmiyorum” dedi. Bunun üzerine, ben eğer İtbân b. Malik'e dönersem, mutlaka bunu ona soracağıma ant ettim. Döndüğüm vakit,onu kavmine namaz kıldıran, gözleri görmeyen yaşlı bir zat olarak buldum. Yanına oturdum ve bu hadisi ona sordum, o da bana, o hadisi ilk defa rivayet ettiği gibi rivayet etti. Ma'mer der ki: Zührî bu hadisi rivayet ettiğinde “daha sonra bu konuda farzlar ve emirler indi. Artık kim aldanmamaya gücü yetirirse aldanmasın” derdi.


    Öneri Formu
72568 HM024177 İbn Hanbel, V, 449

Bize Haccâc, ona Süleyman b. Muğîre, ona Sabit el-Bünânî, ona Enes b. Malik, ona da Mahmud b. Rabî şöyle rivayet etmiştir: İtbân b. Malik ile karşılaştım ve ona “Senden bana ulaşan şu hadisin aslı nedir? onu bana rivayet etsen” dedim, o da şöyle dedi: Gözlerim iyi görmüyordu, Hz. Peygamber'e haber gönderip “arzu ederim ki evime gelip namaz kılsan da ben de burayı namazgah edinsem” dedim. İtbân der ki: Rasulullah (sav), yanına ashabından dilediğini de alarak geldi. Râvi der ki: Rasulullah (sav) onun evinde namaz kıldı. Asahabı da münafıklardan bahsedip, onlardan gördükleri kötülükler hakkında konuşuyorlardı. Bu kötülüklerin büyük çoğunluğunu da Malik b. Duhayşim'e isnat ediyor ve keşke Hz. Peygamber (sav) ona beddua etse de başına bela ve musibet gelse diye arzu ediyorlardı. Rasulullah (sav) "Malik b. Duhayşim, Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet etmiyor mu?" diye sordu. Onlar da “Ey Allah'ın Rasulü, o bunu kalpten inanarak söylemiyor” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet eden kimseyi ateşin tadacağına veya ateşin dokunacağına hiç kimse şahit olmayacaktır" buyurdu.


    Öneri Formu
72572 HM024178 İbn Hanbel, V, 449


    Öneri Formu
157720 BS020419 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,209

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtbân b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve ona “artık gözlerim görmüyor” dedim. Sonra Râvi hadisi aynı manada rivayet etti. Ancak farklı olarak "Malik b. Duhşun, ya da Duhayşin" şeklinde söyledi, bir de "ateşe haram kılındı" seklinde rivayet etti ve (İtbân için) "Bedir ashabındandı" demedi.


Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre isnadı sahihtir.

    Öneri Formu
65407 HM016597 İbn Hanbel, IV, 44

Bize Behz, ona Süleyman b. Muğîre, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Itban gözünden şikayetçiydi. Rasulullah'a elçi gönderip rahatsızlığını belirtti ve “Ey Allah'ın Rasulü, evime gelip namaz kılsanız da ben de orayı namazgah edinsem” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ile Allah'ın dilediği bir grup sahabe Itban'ın evine gittiler. Rasülullah (sav) oturmadan hemen namaza başladı. Sahabe ise kendi arasında sohbet ediyordu. Münafıklardan karşılaştıkları halleri konuşmaya başladılar ve konuşmaların ağırlığı Malik b. Duheyşim'e yönelikti. Rasulullah (sav) namazı bitirince "O, Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah Rasulü olduğuma şehadet etmiyor mu?" dedi. Adamın birisi “evet ama içten ve samimi bir şekilde değil” dedi. Hz. Peygamber (sav) "kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ederse ateşin azabını tatmayacak" ya da "cehennem ateşine girmeyecek" buyurdu.


    Öneri Formu
60328 HM012411 İbn Hanbel, III, 136


    Öneri Formu
82989 MA013743 Musannef-i Abdurrezzak, VII, 428