حدثنا أحمد بن محمد حدثنا داود بن عبد الرحمن قال سمعت إسماعيل عن عاصم بن لقيط بن صبرة عن أبيه قال : انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم ودفع الراعى في المراح سخلة فقال النبي صلى الله عليه وسلم لا تحسبن ولم يقل لا تحسبن إن لنا غنما مائة لا نريد أن تزيد فإذا جاء الراعى بسخلة ذبحنا مكانها شاة فكان فيما قال لا تضرب ظعينتك كضربك أمتك وإذا استنشقت فبالغ إلا أن تكون صائما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163978, EM000166
Hadis:
حدثنا أحمد بن محمد حدثنا داود بن عبد الرحمن قال سمعت إسماعيل عن عاصم بن لقيط بن صبرة عن أبيه قال : انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم ودفع الراعى في المراح سخلة فقال النبي صلى الله عليه وسلم لا تحسبن ولم يقل لا تحسبن إن لنا غنما مائة لا نريد أن تزيد فإذا جاء الراعى بسخلة ذبحنا مكانها شاة فكان فيما قال لا تضرب ظعينتك كضربك أمتك وإذا استنشقت فبالغ إلا أن تكون صائما
Tercemesi:
— Asım, babasından rivayet ettiğine göre, babası Lakît ibni Sabra şöyle dedi:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e gittim. (Peygamberin koyunlarını gütmekte olan) çoban, ağıla bir kuzu götürdü. (Peygamber bunu görünce, onun yerine bize bir koyun kesiver diye çobana emrettikten sonra, bana hitaben) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selİem) şöyle buyurdu:
«(Bu koyunu senin için kesiyoruz) zannetme. —Zannetme manâsında olan kelimeyi, Tahsebenne şeklinde değil de, Tahsibenne şeklinde telâffuz buyurdular. — Bizim yüz koyunumuz var, yüzden çok olmasını istemiyoruz. Çoban, bir kuzu getirdiği zaman, onun yerine bir koyun keseriz.»
Buyurduğu sözler arasında, şunlar da vardı:
«Hizmetçini doğduğun gibi, hanımını döğme. Abdest alırken burnuna, ağzına fazla su ver, ancak oruçlu iken böyle yapma.»
«Hizmetçini doğduğun gibi, zevceni döğme.»[332]
Bu hadîs-i şerifin metni, Imam-ı Buharı tarafından kısaltılmış olarak burada rivayet edilmiştir. Metne sadık kalarak doğrudan doğruya tercümesi mümkün olamıyacak şekilde kapalıdır. Ebû D a v u d , birinci cild, Taharet bölümünde ve bab : 56 dakİ, istinsar mevzuunda bu hadîs-i şerîfi daha geniş ve açık olarak rivayet etmektedir. Oradan faydalanılarak tercümesi yapılmıştır. Bu hadîs-i şerifte şu üç hususa işaret buyurulmaktadır:
1— Hz. Peygamber in yüz koyunu vardı ve bunlar dünya İhtiyacını karşılayacak kâfi miktar sayıda oldukları için, daha fazla çoğalıp birikmelerini murad etmemişlerdi. Yüz adedini geçmemek İçin gelen bir kuzu yerine, bir koyun fcgserlerdîy Kesilen koyun, eve, mispfîrlere, komşulara ve fakirlere harcanırdı. Buradaki rivayetten anlaşıldığına göre, bir koyun kesilmesini emretmeleri, gelen misafire İkram için hususî bir muamele değil, yüz adedini aşmamak için ve fazlalığı gidermek İçindir. Daima kazanmak ve harcamamak, biriktirmek doğru bir hareket değildir. Kazandıktan sonra, ihtiyaç fazlasını sarfetmek lâzımdır.İçtimaî yardımlaşma böyle olur, malî denge böyle kurulur.
2— La kî y t, hanımının dilinden Hazreti Peygamber'e şikâyette bulunması özerine ona :
Buyurdular. Zevce, hiç bîr zaman bir hizmetçi seviyesinde tutulmamalıdır. Hizmetçi, bir iş yapmak mükellefiyetinde bulunduğundan, onu terbiya maksadı ile döğmenin caiz olduğuna dair hadîs-i şerifler geçmişti. Zevç ve zevcenin karşılıklı haklan, hizmetçi ile kıyas cdilem'yeceğinden ve zc/cen'n hizmetçi gibi evde iş yapma mükellefiyeti bf;h.:r:mad'5:ndcm onu cyn tutmak icab eder. Onu üst ve yüksek seviyede idare etmeyi Peygamberiniz tavsiye buyurmuşlardır.
3— Abdest alırken, tam bir fazilet elde edebilmek için, buruna ve ayıza bol su vermek Sureti İle ağız ve burunu temizlemek lâzımdır:insanın vü"u-düna, zararlı mikropların çoğu ağrz ve burun yoltarı i!e girer. Bunların :;'; sık iyi bir şekilde temiz tutulmaları sağlığ'mizl ve temizliğimizi koruma bakımından da çok lüzumludur. Bunun dışında manevî fazileti ve sevabı vardır. Yalnız oruçlu bulunanlar/boğaza ve gen'zo su kaçırmama'; iç'n, İtina ile hareket etmelidirler. Buruncf fazla su çökmeme!!, gargara yapmamalıdır. Çünkü boğazdan su kaçması ve suyun genize gitmesi orucu bozar.
L â k î y t tfmdir? :
Lâkîyt ibni Sabire (Radiyaltahu anh), ashab-ı kiramdan olup, Peygamber Efendimizden hadîs-i şerif rivayet etmiştir. Oğlu Asım da kendisinden rivayet etmiştir. Ebû Asım künyesi ile şöhret bulmuş-fur. Tercüme-i hali hakkında daha geniş bir malûmat edİnüememiştir.[333]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 166, /172
Senetler:
1. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
2. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
3. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
4. Davud b. Abdurrahman el-Abdi el-Attar (Davud b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Ahmed b. Muhammed el-Ğassânî (Ahmed b. Muhammed b. Velid b. Ukbe)
Konular:
Abdest, ağıza su vermek
Abdest, Oruç, oruçlunun abdestte ağzına su alması
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Oruç, oruçlunun abdestte burnuna su çekmesi