حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر عن حميد عن أنس قال : قال رجل عند النبي صلى الله عليه وسلم اللهم لم تعطني مالا فأتصدق به فابتلني ببلاء يكون أو قال فيه أجر فقال سبحان الله لا تطيقه ألا قلت اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165006, EM000727
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر عن حميد عن أنس قال : قال رجل عند النبي صلى الله عليه وسلم اللهم لم تعطني مالا فأتصدق به فابتلني ببلاء يكون أو قال فيه أجر فقال سبحان الله لا تطيقه ألا قلت اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, bir adam, Peygamber 'in yanında dedi ki:
— Allah'ım, bana maı vermedin Ki, orıaan sadaka vereyim. Bana bir belâ ver de onda ecir olsun. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:
— SübhanelİBh, buna gücün yetmez. Deseydin ya: Allah'ım, bize dünyada hasene ver, âhirette de hasene ver ve bizi Cehennem azabından koru.»[175]
Afİyet ve selâmet gibi güzel nimetler varken, bunların Ötesinde belâ ve musibet istemek doğru olmadığına bu hadîs-i şerif açık bir delildir. Onun için hem dünyada, hem de âhirette güzel ve iyi şeyleri istemek gerekir. Dünyada hasene : Halis bir iman ile ihtiyaç görmeksizin sıhhat üzere yaşamak ve vazifeleri en güzel bir şekilde başarmaktır.
Âhirette hasene : Allah in rahmetine nail olarak Cenneti kazanmaktır. Bunlar dışında musibet aramak, fesad ve bozukluğu, düzensizliği ve huzursuzluğu doğuracağından, uygun bir davranış olamaz.
(Bu hadîs, Kütüb-i Sitte'de yoktur. Fodlu'llah : C II, s. 190).[176]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 727, /573
Senetler:
()
Konular:
Dua, bilinçsizce yapılan dualar
Dua, dua ile öğretmek
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا زهير قال حدثنا حميد عن أنس قال : دخل قلت لحميد النبي صلى الله عليه وسلم قال نعم دخل على رجل قد جهد من المرض فكأنه فرخ منتوف قال ادع الله بشيء أو سله فجعل يقول اللهم ما أنت معذبي به في الآخرة فعجله في الدنيا قال سبحان الله لا تستطيعه أو لا تستطيعوا ألا قلت اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار ودعا فشفاه الله عز وجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165007, EM000728
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا زهير قال حدثنا حميد عن أنس قال : دخل قلت لحميد النبي صلى الله عليه وسلم قال نعم دخل على رجل قد جهد من المرض فكأنه فرخ منتوف قال ادع الله بشيء أو سله فجعل يقول اللهم ما أنت معذبي به في الآخرة فعجله في الدنيا قال سبحان الله لا تستطيعه أو لا تستطيعوا ألا قلت اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار ودعا فشفاه الله عز وجل
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallaİlahü Aleyhi ve Sellem) hastalıktan biçare düşen bir adamın yanına vardı. Sanki adam, tüyleri yolunmuş bir kuş yavrusuydu. Peygamber buyurdu:
«— Allah'dan bir şey dua et, yahut ondan iste.» Adam şöyle demeğe başladı: Allah'ım, bana âhirette edeceğin azabı, dünyada bana hemen ver.
Peygamber buyurdu:
«— Sübhanellah, buna gücün yetmez —yahut gücünüz yetmez—. Allah'ım, bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru, diyeydin ya...» Adam bu duayı etti ve Allah (Autve Celk) de ona şifa verdi.[177]
Azab ve musibet istemenin doğru olmadığını, bu hadîsi şerif de teyit etmekte olup, AllaR'dan hem dünyada iyilik, hem de âh i re tt e iyilik istemeyi bize öğüflüyor.[178]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 728, /574
Senetler:
()
Konular:
Dua, bilinçsizce yapılan dualar
Dua, dua ile öğretmek
Dua, Dua ve sağlık
عبد الرزاق عن ابن عجلان عن يعقوب بن عبد الله بن الاشج عن ابن المسيب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من نزل منزلا فقال : أعوذ بكلمات الله التامات كلها ، من شر ما خلق ، لم يضره شئ ، حتى يرتحل منه .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
79216, MA009260
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن عجلان عن يعقوب بن عبد الله بن الاشج عن ابن المسيب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من نزل منزلا فقال : أعوذ بكلمات الله التامات كلها ، من شر ما خلق ، لم يضره شئ ، حتى يرتحل منه .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Menâsik 9260, 5/166
Senetler:
()
Konular:
Dua, dua ile öğretmek
Dua, Sefere çıkarken, dönerken, konaklama yerinde
Hz. Peygamber, öğreticiliği
قال عبد الرزاق : وأما مالك فذكره عن يعقوب بن عبد الله ابن الاشج عن بسر بن سعيد عن سعد عن خولة ابنة حكيم عن النبي صلى الله عليه وسلم مثله.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
79217, MA009261
Hadis:
قال عبد الرزاق : وأما مالك فذكره عن يعقوب بن عبد الله ابن الاشج عن بسر بن سعيد عن سعد عن خولة ابنة حكيم عن النبي صلى الله عليه وسلم مثله.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Menâsik 9261, 5/166
Senetler:
()
Konular:
Dua, dua ile öğretmek
Dua, Sefere çıkarken, dönerken, konaklama yerinde
Hz. Peygamber, öğreticiliği
حدثنا عباس النرسي قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث قال أخبرني رجل من أهل البصرة قال سمعت معقل بن يسار يقول : انطلقت مع أبي بكر الصديق رضي الله عنه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا أبا بكر للشرك فيكم أخفى من دبيب النمل فقال أبو بكر وهل الشرك إلا من جعل مع الله الها آخر قال النبي صلى الله عليه وسلم والذي نفسي بيده للشرك أخفى من دبيب النمل ألا أدلك على شيء إذا قلته ذهب عنك قليله وكثيره قال قل اللهم إني أعوذ بك أن أشرك بك وأنا أعلم وأستغفرك لما لا أعلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164995, EM000716
Hadis:
حدثنا عباس النرسي قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث قال أخبرني رجل من أهل البصرة قال سمعت معقل بن يسار يقول : انطلقت مع أبي بكر الصديق رضي الله عنه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا أبا بكر للشرك فيكم أخفى من دبيب النمل فقال أبو بكر وهل الشرك إلا من جعل مع الله الها آخر قال النبي صلى الله عليه وسلم والذي نفسي بيده للشرك أخفى من دبيب النمل ألا أدلك على شيء إذا قلته ذهب عنك قليله وكثيره قال قل اللهم إني أعوذ بك أن أشرك بك وأنا أعلم وأستغفرك لما لا أعلم
Tercemesi:
— MaTal ibni Yesar'm şöyle anlattığı işitilmiştir:
— Ebû Bekiri's-Sıddîk (Radiyallahu anh) Üe Peygamber (Sallallahü Aleyhi veSellem)'e gittim. Peygamber buyurdu:
«— Yâ Ebû Bekir, şirk (riya) sizde karıncanın deprenişinden daha saklıdır.» Ebû Bekir dedi ki:
— Şirk, Allah ile başka bir ilâh tanıyanın hali değil midir? Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
«— Nefsim kudret elinde olana yemin ederim ki, gerçekten şirk, karıncanın deprenişinden daha gizlidir. Sana bir şey göstereyim mi ki, onu söylediğin zaman, şirkin azmi ve çoğunu senden gidersin.»
«De ki: "Allah'ım, bildiğim halde sana şirk koşmaktan sana sığınırım ve bilmediğim şeyden de, senden mağfiret dilerim."»[153]
Metinde geçen «Şirk» kelimesi, burada riya, gösteriş ve kendini beğenme gibi manaları taştyor. Bu nahoş hallerden kurtulmak ancak kendi nefislerini bilip tanıyanlara müyesser olur. Kendi nefsini gerçekten bilen, bütün övgülerin Allah'a mahsus olduğunu anlar, riya ve kibirden kurtulur. Sahip bulunduğu fazilet, kemal, cemal ve malın Allah'ın bir ifcsanı ve emaneti olduğunu idrak eder. Bu idrak onu tevazu ile harekete, kibir ve gösterişten kaçınmaya götürür, insanın türlü şartlar altında ahvali daima değişmeye mütemayil olduğu için, bazı hallerde kendini kontrol edemez. Ancak Allah Tealfi'nin koruması sayesinde, gösteriş ve kendini beğenme hollerinden kurtulabilir. Onun için Hz. Peygamberin öğretmiş oldukları bu duayı her sabah ve her akşam okumakla Allah'ın yardımı kazanılmış ve gizli şirkten korunulmuş olur. Bîr rivayette de bu duayı üç defa tekrarlamalıdır.
(Bu hadîs-i şerif Kütüb-i Sitte'de yoktur. Fadlu'llah C II, s. 179-180)[154]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 716, /566
Senetler:
()
Konular:
Dua, dua ile öğretmek
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Şirk, şirk koşmak
حدثنا فروة قال حدثنا عبيدة عن يزيد بن أبي زياد عن عبد الله بن الحارث عن العباس بن عبد المطلب قلت : يا رسول الله علمني شيئا أسأل الله به فقال يا عباس سل الله العافية ثم مكثت قليلا ثم جئت فقلت علمني شيئا أسأل الله به يا رسول الله فقال يا عباس يا عم رسول الله سل الله العافية في الدنيا والآخرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165005, EM000726
Hadis:
حدثنا فروة قال حدثنا عبيدة عن يزيد بن أبي زياد عن عبد الله بن الحارث عن العباس بن عبد المطلب قلت : يا رسول الله علمني شيئا أسأل الله به فقال يا عباس سل الله العافية ثم مكثت قليلا ثم جئت فقلت علمني شيئا أسأل الله به يا رسول الله فقال يا عباس يا عم رسول الله سل الله العافية في الدنيا والآخرة
Tercemesi:
— Abbas ibni Abdulmuttalip anlatmıştır:
— Dedim ki, ey Allah'ın resulü! Bana bir şey öğret ki, onunla Al-lah'daıı dileyeyim. Peygamber şöyle buyurdu:
«— Ya Abbas, Attah'dan afiyet iste.» Sonra az bekleyip arkasından geldim de dedim ki, bana bir şey öğret ki, onunla Allah'dan isteyeyim, ey Allah'ın Resulü! Bunun üzerine şöyle buyurdu:
— Ey Abbas, ey Allah'ın resulünün amcası! Allah'dan dünyada ve âhirette afiyet iste.»[173]
Bu hadîs-i şerîf de «afiyetin» ne kadar büyük bîr manâ taşıdığını, afiyetin dünya ve âhiret için en büyük bir saadet olduğunu, diğer hadîslere uygun olarak teyid, etmektedir.
Hozreti Abbas kimdir?:
Peygamber (Satlaltohü Alevhive 5effemPn amcası olup, Abdulmuttalib'in oğludur. Künyesi E b u ' I - Fa d I dır. Hz. Peygamber'den iki yıl önce doğmuştu. Annesinin adı Nesle veya Nüseyle'dir. Nesle'nİn oğlu Abbas, çocukken kaybolmuştu. Annesi, eğer çocuğumu bulursam Kabe'ye örtü yapıp giydireceğim diye adakta bulunmuş ve çocuğunu bulunca da Kabe'ye ipekten örtü yapmıştı. Kabe'ye İlk örtü, bu hanımın adağı İte başlamıştır.
Cahİtiyet devrinde Abbas, Kureyş kabilesinin ulusu olup, Kabe'nin onanmı İle su işleri onun elindeydi. Bedir Savaşına müşriklerin zoru ile katılmış ve savaşta esir düşmüştü.
Savaş esnasında Abbas ile kim karşılaşırsa, onu öldürmesin; çünkü o istemiyerek savaşa itilmiştir.»
Diye Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seiiem) buyurmuş olduğundan zorla savaşa götürüldüğü anlaşılmaktadır.
Amcalar arasında Ebû Talip'den sonra Hz. Peygambere en ziyade yardımcı olan Abbas oimuştu. Bedir Savaşında esir düşünce, fidye vererek hem kendini, hem de kardeşi Ebû Talİb'in çocuklarını kurtarmış ve bu olaydan az bir müddet sonra da İslâm'ı kabul etmişti. Bİr rivayete göre de, çok daha önce İslâm'a girmiş, fakat halini gizleyerek Mekke haberlerini Peygambere ulaştırmak görevini üzerine almıştı. Medine'ye en son hicret edenlerden olup, arkasından da Mekke fethedilmişti. Mekke fethinde ve Huneyn savaşında bulunmuştur.
Gayet iyilik sever, cömert ve akrabayı gözetir yüksek ahlâk sahibi bir zat idf. Yine rivayet ediliyor kİ, Hz. Ömer ile Hz. Osman hayvan üzerinde bulunurlarken Abbas Hazretlerine tesadüf ettikleri zaman, hemen hayvandan inerler ve önlerinden geçinceye kadar beklerlerdi. Pey-gamber'in-amcasıdır diye ona böyle hürmet ederlerdi. Ayrıca Hz. Ömer kuraklık olduğu zaman, yağmur duasında Hz. Abbas'ı beraberinde bulundurur ve ona dua ettirirdi. Hz. Abbas uzun boylu, beyaz tenli bîr zat olup, kızlarından başka on erkek çocuğu vardı. Bunların içinde Abdullah (Abdullah ibni Abbas} ilim ve fazilette temayüz etmiş, bilhassa tefsirde öncülük etmiştir. Soyundan halifeler yetişmiştir.
Hicretin 32. yılında Medine'de 88 yaşında olduğu halde vefat etmiş ve namazını Hz. Osman kılmış; sonra Bakı* mezarlığına gömülmüştür. Allah hepsinden razı otsun.[174]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 726, /572
Senetler:
()
Konular:
Dua, afiyet İstemek
Dua, dua ile öğretmek