9 Kayıt Bulundu.
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona Musa b. Ebu Aişe - ki sikadır (güvenilirdir)-, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas şöyle dedi: "Hz. Peygamber'e vahiy indiği zaman ezberlemek için dili hareket ettirirdi. -Süfyan dilini hareket ettirmenin nasıl olduğunu gösterdi- Allah, 'vahyi acele ile almak için dilini hareket ettirme...' (Kıyâme, 75/16) ayetini indirdi."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Musa b. Ebu Aişe, Said b. Cübeyr'e Allahu teâlânın 'Dilini hareket ettirme...'(Kıyâme, 75/16) ayeti hakkında soru sorduğunu; Said b. Cübeyr'in ise İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e vahiy indiğinde dudaklarını oynatırdı. Bunun üzerine ona 'Dilini hareket ettirme' (Kıyâme, 75/16) denildi. -Hz. Peygamber vahiyden bir şeyleri kaçırmaktan korkuyordu. 'Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer.'(Kıyâme, 75/17) yani senin göğsünde toplamak ve sen okuyasın diye de okumak (bize düşer). 'Onu okuduğumuz vakit'(Kıyâme, 75/18) Yani ona Kur'an indirildiğinde 'Sen onun kıraatine uy. Sonra onu açıklamak da bize düşer'(Kıyâme, 75/18-19) Yani onu senin diline göre açıklama (bize düşer).
(Resûlüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''vahyi acele ile almak için dilini hareket ettirme'' (Kıyâme, 75/16) ayeti ile alakı şöyle dediği rivayet edilmiştir: Cebrâîl kendisine vahiy getirdiğinde Rasulullah (sav), dilini ve dudaklarını çokça hareket ettirirdi. (Vahiy hali), ona çok zor gelir; (bu, onun durumundan) anlaşılırdı. (Bunun üzerine) Allahu teâla, ''Kıyamet gününe yemin ederim ki'' suresindeki ''vahyi acele ile almak için dilini hareket ettirme; onu toplamak ve okumak bize aittir'' (Kıyâme, 75/16-17) ayetlerini indirdi. (İbn Abbas), ''(yani), onu göğsünde toplamak ve okumak bize aittir'' dedi. (Allahu teâlâ, ardından), ''onu okuduğumuzda okunuşuna tâbi ol''(Kıyâme, 75/18-19) (buyurdu). (İbn Abbas), ''(yani), onu indirdiğimizde dinle'' dedi. (Allahu teâlâ), ''ardından onu açıklamak bize aittir'' (buyurdu). (İbn Abbas), ''(yani), onu senin dilinle açıklamak bize aittir'' dedi. (İbn Abbas sözlerine devamla) dediki, Bundan sonra (Hz. Peygamber) Cebrâîl kendisine geldiğinde sukût eder; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği gibi okurdu. (Ravi şöyle demiştir): ''Kıyamet suresindeki 'sana lâyıktır; lâyık' (Kıyâme, 75/34) ayeti, tehdit manasındadır.''
Bize Sufyân, ona Mûsâ b. Ebu Âişe, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber’e (sav) Kur'an indirildiğinde, onu ezberlemek için (hemen) hafızasında tutmak isterdi. Bunun üzerine Aziz ve Celil Allah 'Onu çarçabuk almak için dilini hareket ettirme. Onu toplamak ve okutmak bize aittir. Artık biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu takip et.' [Kıyame, 75/16-19] ayetlerini indirdi."
Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize Abdurrahman, ona Ebu Avâne, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhüma)" dilini onu ezberlemek için hareket ettirme" ayeti hakkında şöyle demiştir: "Vahyin inişi Hz. Peygamber'e (sav) ağır geliyor ve vahiy inerken dudaklarını oynatıp duruyordu. Ravi (Said b. Cübeyr) der ki: İbn Abbas bana 'ben de dudaklarımı tıpkı Hz. Peygamber'in oynattığı gibi oynatıyorum' dedi. Ravi (Musa b. Ebu Aişe) der ki: Said b. Cübeyr bana 'Ben de İbn Abbas'ın dudaklarını oynattığı gibi oynatıyorum' dedi. Bunun üzerine Allah şu ayetleri indirdi. 'Onu acele ile okumak (almak) için dilini kıpırdatma. Onu (kalbinde) toplamak da, okutmak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/16-17] İbn Abbas der ki: Yani Kur'ân'ı senin kalbinde toplayacağız ve onu okuyacağız. 'O halde onu sana okuduğumuzda, sen okunuşunu takip et.' [Kıyame, 75/18] Yani sessizce dinle. 'Sonra onu açıklamak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/19] Bundan sonra Cebrail Hz. Peygamber'in yanından ayrıldıktan sonra o nasıl okutmuşsa Hz. Peygamber (sav) de öyle okudu."