Öneri Formu
Hadis Id, No:
66591, HM018494
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِي حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
رَآنِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَخْطُبُ وَأَنَا فِي الشَّمْسِ فَأَمَرَنِي فَحَوَّلْتُ إِلَى الظِّلِّ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hazım 18494, 6/257
Senetler:
1. Husayn b. Avf el-Has'ami (Husayn b. Avf)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Adab, oturma adabı
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Sağlık, sağlık nimettir
Tedavi, koruyucu hekimlik
حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164305, EM000301
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Tercemesi:
— Abdullah ibni Hubeyb amcasından (Ubeyde'den), anlatıyor:
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Se'lem), üzerinde yıkanma eseri (ıslaklık) olduğu halde (mevcut insanların) yanlarına geldi. Kendileri hoş ve neş'eli durumda idiler. Biz zannettik ki, ailesini ziyaret etti. Dedik ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Halinizi hoş durumda görüyoruz. Peygamber:
«— Evet, Allah'a hamd olsun,» dedi. Sonra zenginlikten konuşuldu. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Allah'dan korkan (takva sahibi) kimse için zenginlikte beis yoktur. Fakat Allah'dan korkan (takva sahibi) için sıhhat, zenginlikten daha hayırlıdır. Nefsin hoşluğu da nimetlerden sayılır.»[596]
«Tayyibu'n-Nefs», his organlarının ve nefsin zevk ve sürür içinde olmasıdır ki, insanda, cehalet ve düşük hareketlerden arınarak ilim ve güzel ahlâk vasıflarına bürünerek tecelli eder. Manevî olgunluğun görüntüsü olur. Ashab-ı kiramın, Hz. Peygamberdeki bu hali sezişlerini, Peygamberimiz doğrulamışlar ve bundan dolayı Allah'a hamd etmişlerdir.
Allah'ın ihsan buyurduğu nimetlere karşı hamd etmek ve şükürde bulunmak bir ibadettir ve nimetin çoğalmasına vesiledir. Zira Cenab-ı Hak :
— And olsun, eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım.» {ibrahim Sûresi, Âyet: 7) buyuruyor. Allah Tealâ İhlâsla edilen hamd ve şükre razı olup, onun mükâfatını verir.
Servet çokluğu ve mal bolluğu, takva sahiplerinde olursa zararı yoktur. Çünkü takva sahibi^ Allah'ın emirlerine göre imkânlarını kullanan ve yasaklarından sakınan kimsedir. Böyle bir kimse, Allah'ın dinine" ve müslü-manlara en fazla yardım edebilen olur. Peygamber Efendimizin bu hadîs-i şeriflerinden anlıyoruz ki, takva sahibi olmayan kötü ruhlu ve azgın kimseler elinde servet ve mal çokluğu zararlıdır. Çünkü bu gibi insanlar ellerindeki kuvveti fenalığa ve ahlâksızlık yollarına harcamak sureliyle insan* lığa zarar verirler, cemiyeti bozarlar ve türlü türlü fesada yol açarlar. Bu gibileri kontrol altında bulundurmak idare adamlarının görevi olrçıalıdır.
Dİğer taraftan zenginliğin saadet vesilesi olmadığını da Peygamber Efendimiz son cümleleriyle ifade buyurmuşlardır:
«— Takva sahibi kimseler için vücut sağlığı, zenginlikten daha hayırlıdır.» diye beyan etmişlerdir.
Daha önce de belirtildiği gibi vücucl sağlığı olmadan İnsan, ne kendi ihtiyacını görebilir, ne de ibadet edebilir, yemek ve içmek zevkini duyabilir. Daima hastalığı sebebiyle acziyet içinde kalır. Onu, sahip olduğu servet ve altınlar kurtaramaz, huzura kavuşamaz. Bu itibarla sıhhatini ve sağlam vücud yapısını Allah yolunda kullanan ve çalışan takva sahibi bir kimsenin durumu, bu sağlığa sahip bulunmayan zengınlerinkinden çok daha iyidir ve hayırlıdır.
Kederden ve elemden beri bulunarak Allah'ın emirlerini yerine getirmiş olmaktan mütevellid insandaki tatlı ve hoş manzara da Allah'ın nimet-lerindendir. Çünkü bu, manevî bir huzur ve sürürdür.[597]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 301, /266
Senetler:
0. Mübhem Ravi (Mübhem)
1. Abdullah b. Hubeyb el-Cühenî (Abdullah b. Hubeyb)
2. Muaz b. Abdullah el-Cühenî (Muaz b. Abdullah b. Hubeyb)
3. Abdullah b. Süleyman el-Eslemî (Abdullah b. Süleyman b. Ebu Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Dünya, Zenginlik
Hz. Peygamber, duaları
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Sağlık, sağlık nimettir
Takva, ulaşmanın yolları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35705, HM002340
Hadis:
حَدَّثَنِي مَكِّيُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدِ بْنِ أَبِي هِنْدٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ الصِّحَّةَ وَالْفَرَاغَ نِعْمَتَانِ مِنْ نِعَمِ اللَّهِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنْ النَّاسِ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2340, 1/679
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Said b. Ebu Hind el-Fezari (Said b. Ebu Hind)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Said el-Fezari (Abdullah b. Said b. Ebu Hind)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Sağlık, sağlık nimettir
Zaman, vakti değerlendirmek
عبد الرزاق عن الثوري عن سعيد الجريري عن العلاء ابن عبد الله بن الشخير ، قال : نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن أشربة ، قال : فقيل له : إنه لا بد منها أو نحو هذا ، قال : فاشربوا ما لم يسفه أحلامكم ، ولا يذهب أموالكم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
87050, MA017012
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن سعيد الجريري عن العلاء ابن عبد الله بن الشخير ، قال : نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن أشربة ، قال : فقيل له : إنه لا بد منها أو نحو هذا ، قال : فاشربوا ما لم يسفه أحلامكم ، ولا يذهب أموالكم .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Eşribe 17012, 9/223
Senetler:
()
Konular:
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
Sağlık, sağlık nimettir
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : سمعت عطاء يسأل عن المرأة تنكسر رجلها ، أو فخذها ، أو ساقها ، أو ما كان منها ، أيجبرها الطبيب ليس بذي محرم ؟ قال : نعم ، ذلك في الضرورة ، فقال عبد الله بن عبيد بن عمير : [ المرأة تموت وفي بطنها ] ولدها ، فيخشى عليه أن يموت ، أيسطو عليها الرجل فيقطع ولدها من بطنها ؟ قال : ليس ذلك كغيره منها ، ولو يكون في ذلك من الشفاء ما يكون في خير عضو منها لكان ، قال عبد الله بن عبيد بن عمير : فإن الناقة إذا عضبت فيخشى عليها ، يقطع ولدها في بطنها ، فأبى وكرهه من المرأة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
87398, MA017123
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : سمعت عطاء يسأل عن المرأة تنكسر رجلها ، أو فخذها ، أو ساقها ، أو ما كان منها ، أيجبرها الطبيب ليس بذي محرم ؟ قال : نعم ، ذلك في الضرورة ، فقال عبد الله بن عبيد بن عمير : [ المرأة تموت وفي بطنها ] ولدها ، فيخشى عليه أن يموت ، أيسطو عليها الرجل فيقطع ولدها من بطنها ؟ قال : ليس ذلك كغيره منها ، ولو يكون في ذلك من الشفاء ما يكون في خير عضو منها لكان ، قال عبد الله بن عبيد بن عمير : فإن الناقة إذا عضبت فيخشى عليها ، يقطع ولدها في بطنها ، فأبى وكرهه من المرأة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Eşribe 17123, 9/256
Senetler:
()
Konular:
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
Sağlık, sağlık nimettir
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
حدثنا بشر بن مرحوم قال حدثنا مروان بن معاوية عن عبد الرحمن بن أبى شميلة الأنصاري القبانى عن سلمة بن عبيد الله بن محصن الأنصاري عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من أصبح آمنا في سربه معافى في جسده عنده طعام يومه فكأنما حيزت له الدنيا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164113, EM000300
Hadis:
حدثنا بشر بن مرحوم قال حدثنا مروان بن معاوية عن عبد الرحمن بن أبى شميلة الأنصاري القبانى عن سلمة بن عبيد الله بن محصن الأنصاري عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من أصبح آمنا في سربه معافى في جسده عنده طعام يومه فكأنما حيزت له الدنيا
Tercemesi:
— Seleme, babası Ubeydullah îbni Mıhsan El-Ensarî'den, o da Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«— Malı (ve nefsi) hakkında emniyet içinde olan, günlük yiyeceği yanında olduğu halde vücudu sıhhatli bulunan, dünyayı (bütün menfaatlerini) kazanmış gibidir.»[594]
«Sİrb» hayvan sürüsüne ve hususîyle deve topluluğuna denir. En kıymetli mallardan sayılmaları itibariyle, her çeşit diğer mallar da bu «Sirb» manası şünnutti-ne girerler. Hatta lügat âlimlerinden bir kısmı^Sirb'e nefis ve zat manasını vermektedir. Bu manalora göre, mal ve can emniyeti için-dfe bulunmak-murcki ectflmiş olur. O halde dünya saadetini ve onun menfaatini kazanmak için şu hususlara sahip olmak lâzımdır:
1— Mal ve can emniyeti: Bu emniyet içinde olmak, malının yağma edilmesinden korkmamak, hırsızın tecavüzünden emin bulunmak ve eşkiya ve zorbaların tasofllut endişesini duymamak maddî ve-raanevî huzurun te-melİdİr. Mal ve £an güvenliği her şeyin başında gelir. Bir cemiyette bu güvenlik kurylamozsa, anarşi hüküm sürer, hak ve adalet mefhumları yok olur. Zorbalar ¥e zalimler zayıflan ezer. Hür insan hakları çiğnenerek bir nevi esaret hayatı baş gösterir. Onun için mal ve can emniyeti çok büyük önem +aşır ve dünya nizamının kurulması ve huzurla sükûnun temini için bu emniyeti sağlamak şarttır.
2— Vücud sağlığı: İnsanın iki mühim vazifesi vardır ki, bunlardan biri hem kendî nafakasını, hem de bakmaya mecbur olduğu kimselerin nafakasını temin etmek. Diğeri de Allah'a ibadet etmek ve onun emirlerine uygun olarak cemiyet içinde, ailede ve ferdî hayatta hareket etmek. Bütün bu vazifeler ve işler vücud sağlığına bağlıdır. Sıhhat olmadan hiç bir iş yapılamaz ve başarı sağlanamaz. Bu bakımdan sıhhatin önemi de temel varlıklardandır.
3— Günlük yiyeceğin hazır bulunması : Her günü günlerden bir gün kabul ederek, yaşanılan günde insanın kâfi miktar yiyeceğe ve geçime sahip-bulunması, yaşantı halinde ihtiyacının olmaması demektir. Yarın için çalışma ve kazanma imkânı var, Allah sağlık verdikten sonra yaşanılan günde olduğu gibi, gelecek günlerde de kazanılabilir diye tevekkül en rahat yaşayışın husulüne sebeptir.
İşte bu üç maddede belirtilen hususlara malik bulunan ferd ve cemiyetler, dünyanın menfaatlerine kavuşmuş olurlar.[595]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 300, /265
Senetler:
1. Ubeydullah b. Mihsan el-Ensarî (Abdullah b. Mihsan)
2. Seleme b. Ubeydullah b. Mihsan el-Ensarî (Seleme b. Abdullah b. Mihsan)
3. Abdurrahman b. Ebu Şümeyle el-Ensari (Abdurrahman b. Ebu Şümeyle)
4. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
5. Bişr b. Ubeys el-Basrî (Bişr b. Ubeys b. Merhum)
Konular:
İnsan, dünyaya bakışı ve arzuları
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Sağlık, sağlık nimettir
Sağlık, sağlık ve boş zamanı değerlendirmek
فأتى النبي صلى الله عليه وسلم رجل فقال يا رسول الله أي الدعاء أفضل قال سل الله العفو والعافية في الدنيا والآخرة ثم أتاه الغد فقال يا نبي الله أي الدعاء أفضل قال سل الله العفو والعافية في الدنيا والآخرة فإذا أعطيت العافية في الدنيا والآخرة فقد أفلحت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164910, EM000637
Hadis:
فأتى النبي صلى الله عليه وسلم رجل فقال يا رسول الله أي الدعاء أفضل قال سل الله العفو والعافية في الدنيا والآخرة ثم أتاه الغد فقال يا نبي الله أي الدعاء أفضل قال سل الله العفو والعافية في الدنيا والآخرة فإذا أعطيت العافية في الدنيا والآخرة فقد أفلحت
Tercemesi:
— Peygamber (Salkllahü Aleyhi ve Sellem) 'e bir adam gelip dedi ki:
— Ey Allah'ın Resulü, hangi duâ daha faziletlidir? Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
«— AUah'dan dünya ve âhirette af ve afiyet dile.» Sonra ertesi gün Peygambere gelip:
— Ey Allah'ın Peygamberi, hangi duâ daha faziletlidir? dedi. Hz. Peygamber:
«— AUah'dan dünya ve âhirette af ve afiyet dile. Sana dünya ve. âhirette afiyet verildiği zaman muhakkak kurtulmuşsundur.»[1233]
Allah dan afiyet İstemekte her faydalı şeyi kazanmak ve her zararı kaldırmak manası bulunduğundan diğer dualardan daha faziletlidir. Söz kısa olup, manası geniştir. Böyle olunca, dünya ve âhirette müminin gayesi olan zararlardan kurtuluş ve iyiliklere eriş, müminin dileği haline geliyor. Dilek Allah tarafından kabul edilince de gaye gerçekleşmiş oluyor, yani ebedî kurtuluşa eriliyor. Günahlar bağışlanmış ve cezalar kaldırılmış oluyor ki, en yüksek maksad ve gaye budur.[1234]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 637, /500
Senetler:
()
Konular:
Dua, Dua ve sağlık
Sağlık, sağlık nimettir
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سويد بن حجير قال سمعت سليم بن عامر عن أوسط بن إسماعيل قال سمعت أبا بكر الصديق رضي الله عنه بعد وفاة النبي صلى الله عليه وسلم قال قام النبي صلى الله عليه وسلم عام أول مقامي هذا ثم بكى أبو بكر ثم قال : عليكم بالصدق فإنه مع البر وهما في الجنة وإياكم والكذب فإنه مع الفجور وهما في النار وسلوا الله المعافاة فإنه لم يؤت بعد اليقين خير من المعافاة ولا تقاطعوا ولا تدابروا ولا تحاسدوا ولا تباغضوا وكونوا عباد الله إخوانا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165003, EM000724
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سويد بن حجير قال سمعت سليم بن عامر عن أوسط بن إسماعيل قال سمعت أبا بكر الصديق رضي الله عنه بعد وفاة النبي صلى الله عليه وسلم قال قام النبي صلى الله عليه وسلم عام أول مقامي هذا ثم بكى أبو بكر ثم قال : عليكم بالصدق فإنه مع البر وهما في الجنة وإياكم والكذب فإنه مع الفجور وهما في النار وسلوا الله المعافاة فإنه لم يؤت بعد اليقين خير من المعافاة ولا تقاطعوا ولا تدابروا ولا تحاسدوا ولا تباغضوا وكونوا عباد الله إخوانا
Tercemesi:
— Peygamber (Saîîaîlahü Aleyhi ve Sellemj'in vefatından sonra, Ebû Bekiri's-Sıddîk'dan işitildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Sailallahii Aleyhi ve SeUeth). Medine'ye hicretin birinci yılında, bu bulunduğum yerde kalkıp şöyle buyurdu:
«— Doğruluktan ayrılmayınız; çünkü doğruluk iyilikle beraberdir, ikisi de cennetliktir. Yalandan sakınınız; çünkü yalan kötülükle beraberdir. Bunların ikisi de cehennemliktir. AUah'dan afiyet isteyiniz; çünkü gerçek imandan sonra, afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Birbirinize dargınlık etmeyiniz, birbirinize arka çevirmeyiniz, birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin beslemeyiniz; ey Allah'ın kullan, kardeşler olunuz.[169]
Afiyet, Allah Tecilâ mn kul üzerinden her türlü sıkıntı ve belâyı kaldırmasına denir. Bunun içindir ki, Peygamber (Satlallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hiç kimse, sahih imandan sonra afiyetten daha hayırlı bir şeye sahip olmamıştır.» buyurmuştur.
Afiyetin böyle büyük nimet oluşundan dolayı Peygamber Efendimiz, dünya selâmeti İçin afiyeti istemeyi insanlara emretmiştir. Tirmizî'nin rivayetinde böyledir. Yine afiyet, başkasına eziyet etmemek ve başkasının eziyetinden de korunmuş olmak şeklinde tefsir edilmektedir.[170]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 724, /571
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dua, afiyet İstemek
Dürüstlük, doğruluk
Hased, Kıskançlık
Hased, Kıskançlık,
Kardeşlik, insanlar arasında kardeşliğe teşvik,
Kin tutmak, Kindarlık
Sağlık, sağlık nimettir
Yalan, yalancılık