Giriş

Bize Ebu Ma’mer, ona Abdulvâris, ona Abdulaziz b. Suhayb, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber Efendimiz (sav), ekmek ve etle düğün yemeği verilerek, Zeynep bt. Cahş ile gerdeğe girdi. Ben insanları, düğün yemeğine davet etmek üzere görevlendirilmiştim. Bir grup eve gelerek yemeğini yiyor, çıkıyor, sonra başka bir grup yemeğini yiyip evden ayrılıyordu. Yemeğe çağırabileceğim başka kimse kalmamıştı. Peygamber Efendimiz'e (sav) dedim ki “Ey Allah'ın Peygamberi! Çağırabileceğim başka kimse kalmadı.” Efendimiz (sav), “Yemeğinizi kaldırın” diye buyurdu. Fakat üç grup evin içinde (koyu bir) sohbete dalıp kalmışlardı. Peygamber Efendimiz (sav), çıkıp Aişe’nin odasına gitti. Ona “Selam size ev halkı! Allah'ın rahmeti üzerinize olsun!” dedi. Aişe, Efendimiz'e (sav) “Selam ve Allah'ın rahmeti Senin de üzerine olsun! (Yeni) hanımını nasıl buldun? Allah (cc) (onu) Sana mübarek eylesin!” dedi. Peygamber (sav) sırasıyla hanımlarının hepsini dolaşıyor ve onlara Aişe’ye söylediği sözlerin benzerini söylüyor, onlar da Efendimiz'e (sav) Aişe’nin söylediği gibi sözler söylüyorlardı. Bundan sonra Peygamber (sav), geri döndü ve üç grup kişinin hâlâ evde oturup konuşmakta olduğunu gördü. Rasulullah (sav), çok utangaçtı. Bu sebeple tekrar Aişe’nin odası tarafına çıkıp gitti. Nihayet o topluluğun çıkıp gittiklerini kendisine ben mi haber verdim, yoksa başkası tarafından mı haber verildi bilmiyorum. Biraz sonra Rasul-i Ekrem (sav), döndü. Nihayet ayağını kapının eşiğine koyunca, bir ayağı içeride, diğer ayağı dışarıda iken kendisiyle benim arama (kapı) perdesini sarkıtıp indirdi. Ve bu sırada Hicâb ayeti (el-Ahzâb 33/53) indirildi.


    Öneri Formu
32776 B004793 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 8

Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.


    Öneri Formu
56130 KK24/27 Nûr, 24, 27

Orada hiçbir kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.


    Öneri Formu
56132 KK24/28 Nûr, 24, 28

Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


    Öneri Formu
56234 KK24/58 Nûr, 24, 58

Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr ve Ebu Kureyb, onlara Ebu Usame, ona Amr b. Hamza, ona Abdurrahman b. Sa'd, ona da Ebu Saîd el-Hudrî, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Kişinin eşiyle birlikte olduktan sonra onun sırrını ifşa etmesi, Kıyamet gününde Allah katında (sorumluluğu) en büyük olan emanetlerdendir."


    Öneri Formu
282701 M003543-2 Müslim, Nikah, 124


Açıklama: Tercümedeki ''..Şayet bakarsa (izinsiz giren kimse gibi) girmiş olur. '' cümlesinde parantez içi kısım için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-'İlmiyye, II, 286.

    Öneri Formu
11818 T000357 Tirmizi, Salat, 148

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, (kıyamet günü) iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır, ama bunu asla yapamaz. İnsanların duyulmasından hoşlanmadıkları ya da duyulmasın diye kenara çekilerek yaptıkları konuşmalara kulak kabartan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür. Bir canlının resmini çizen kişiye (kıyamet günü) azab edilir, o resme can vermesi istenir, ama asla ona can veremez.” Süfyan, “Eyyûb bize bu hadisi muttasıl olarak rivayet etti” demiştir. Kuteybe ise, bize Ebû Avâne, ona Katâde, ona İkrime ona da Ebû Hureyre rivayet etti diyerek hadisi “Men kezebe fî rü’yâhu, yani kim rüyası hakkında yalan söylerse…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Şu'be’nin Ebû Hâşim er-Rummânî vasıtası ile İkrime’den rivayetine göre Ebû Hureyre bu hadisi “Men savvere, yani kim bir canlı varlığın resmini yaparsa…, Men tehalleme, yani kim yalan olarak rüya gördüğü iddiasında bulunursa… ve Men istemea, yani kim kulak kabartırsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Bana İshak, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas bu hadisin benzerini “Men istemea…, yani kim kulak kabartırsa, Men tehalleme… yani kim yalandan rüya gördüğü iddiasında bulunursa ve Men savvere… yani kim resim yaparsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Hişâm, aynı hadisi İkrime vasıtası ile İbn Abbas'tan nakletmek suretiyle Halid’e mutabaatta bulunmuştur.


    Öneri Formu
27690 B007042 Buhari, Ta'bîr, 45


    Öneri Formu
56732 KK33/53 Ahzâb, 33, 53


    Öneri Formu
24094 T002032 Tirmizi, Birr ve Sıla, 85


    Öneri Formu
274632 T002032-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 85