باب سُؤَالِ جِبْرِيلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الإِيمَانِ وَالإِسْلاَمِ وَالإِحْسَانِ وَعِلْمِ السَّاعَةِ . وَبَيَانِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لَهُ ثُمَّ قَالَ « جَاءَ جِبْرِيلُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - يُعَلِّمُكُمْ دِينَكُمْ » . فَجَعَلَ ذَلِكَ كُلَّهُ دِينًا ، وَمَا بَيَّنَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِوَفْدِ عَبْدِ الْقَيْسِ مِنَ الإِيمَانِ ، وَقَوْلِهِ تَعَالَى ( وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلاَمِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1195, Buhari, İman, 37(bab başlığı)
Hadis:
باب سُؤَالِ جِبْرِيلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الإِيمَانِ وَالإِسْلاَمِ وَالإِحْسَانِ وَعِلْمِ السَّاعَةِ . وَبَيَانِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لَهُ ثُمَّ قَالَ « جَاءَ جِبْرِيلُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - يُعَلِّمُكُمْ دِينَكُمْ » . فَجَعَلَ ذَلِكَ كُلَّهُ دِينًا ، وَمَا بَيَّنَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِوَفْدِ عَبْدِ الْقَيْسِ مِنَ الإِيمَانِ ، وَقَوْلِهِ تَعَالَى ( وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلاَمِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ ) .
Tercemesi:
Cibrîl'in Peygamber'e Îmândan, İslâm'dan, İhsandan, Kiyamet Vaktinin Bilgisinden Sorması Ve Peygamberin Ona Bunları Beyân Etmesi Babı
Ve sonra Peygamber: "Cibril aleyhi's-selâm sizlere dîninizi öğretmek için geldi" buyurdu da, Abdu'1-Kays hey'etine îmândan olarak beyân ettiği şeylerle ve Yüce Allah'ın: "Kim İslâm'dan başka bir dîn ararsa ondan bu dîn asla kabul olunmaz..." (Âli imrân: 3/85) kavli ile birlikte, buradaki hadîste zikrolunan şeylerin hepsini dîn yaptı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, İslamın Şartları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144115, BS7352
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : الْقَاسِمُ بْنُ الْقَاسِمِ السَّيَّارِىُّ بِمَرْوَ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُوَجِّهِ حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَيْفِىٍّ عَنْ أَبِى مَعْبَدٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِمُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ حِينَ بَعَثَهُ إِلَى الْيَمَنِ :« إِنَّكَ سَتَأْتِى قَوْمًا أَهْلَ كِتَابٍ فَإِذَا جِئْتَهُمْ فَادْعُهُمْ إِلَى أَنْ يَشْهَدُوا أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ. فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لَكَ بِذَلِكَ فَأَخْبِرْهُمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ فَرَضَ عَلَيْهِمْ خَمْسَ صَلَوَاتٍ فِى كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوكَ لَكَ بِذَلِكَ فَأَخْبِرْهُمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ فَرَضَ عَلَيْهِمْ صَدَقَةً تُؤْخَذُ مِنْ أَغْنِيَائِهِمْ فَتُرَدُّ عَلَى فُقَرَائِهِمْ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لَكَ بِذَلِكَ فَإِيَّاكَ وَكَرَائِمَ أَمْوَالِهِمْ ، وَاتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَإِنَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ اللَّهِ حِجَابٌ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدٍ وَغَيْرِهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ ، وَأَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ وُجُوهٍ أُخَرَ عَنْ زَكَرِيَّا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Zekât 7352, 8/51
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Mabed Nafiz Mevla ibn Abbas (Nafiz)
3. Yahya b. Abdullah el-Kuraşi (Yahya b. Abdullah b. Muhammed b. Yahya)
4. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
7. Ebu Müveccih Muhammed b. Amr el-Mervezî (Muhammed b. Amr b. Müveccih)
8. Ebu Abbas Kasım b. Kasım el-Mervezî (Kasım b. Kasım b. Abdullah b. Mehdî)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Dua, beddua, mazlumun bedduası
Dua, makbul-müstecap dualar
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
İslam, İslamın Şartları
Namaz, beş vakit
Namaz, Farziyeti
Şehirler, Yemen
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Zalim, Zalim Yönetici
Zekat, farziyeti
Zekat, verilecek malın niteliği, kaliteli olması
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144737, BS007980
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ الأَعْرَابِىِّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الزَّعْفَرَانِىُّ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنِى نَافِعُ بْنُ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ : أَنَّ أَعْرَابِيًّا جَاءَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثَائِرَ الرَّأْسِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى مَاذَا فَرَضَ اللَّهُ عَلَىَّ مِنَ الصَّلاَةِ؟ فَقَالَ :« الصَّلَوَاتِ الْخَمْسَ إِلاَّ أَنْ تَطَوَّعَ شَيْئًا ». فَقَالَ : أَخْبِرْنِى مَا فَرَضَ اللَّهُ عَلَىَّ مِنَ الصِّيَامِ؟ فَقَالَ :« صِيَامَ شَهْرِ رَمَضَانَ إِلاَّ أَنْ تَتَطَوَّعَ شَيْئًا ». فَقَالَ : أَخْبِرْنِى مَاذَا فَرَضَ اللَّهُ عَلَىَّ مِنَ الزَّكَاةِ؟ قَالَ فَأَخْبَرَهُ يَعْنِى رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِشَرَائِعِ الإِسْلاَمِ فَقَالَ : وَالَّذِى أَكْرَمَكَ لاَ أَتَطَوَّعُ شَيْئًا ، وَلاَ أَنْقُصُ مِمَّا فَرَضَ اللَّهُ عَلَىَّ شَيْئًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَفْلَحَ وَأَبِيهِ إِنْ صَدَقَ. دَخَلَ الْجَنَّةَ وَاللَّهِ إِنْ صَدَقَ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ جَمِيعًا فِى الصَّحِيحَيْنِ عَنْ قُتَيْبَةَ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ.
Tercemesi:
Beyhakî şöyle rivayet etti: Bize Ebû Muhammed; yani İbn Yusuf, onlara Ebû Saîd; yani İbn el-A’râbî, onlara el-Hasen b. Muhammed ez-Za’ferânî, onlara Âsım b. Ali, onlara İsmaîl b. Ca’fer; ona da Nâfi’ b. Malik’in babasından rivayet ettiğine göre Talha b. Ubeydullah şöyle demiştir:
Saçı başı dağınık bir bedevî Allah Rasûlü’ne (s.) gelip,
- Ey Allah’ın Rasûlü! Bana bildir (öğret); Allah bana namaz olarak neyi farz kıldı? dedi. O,
-“Beş vakit namazı; ancak nafile olarak kılacağın namazlar hariç (nafile de kılabilirsin)”, buyurdu. Bedevi tekrar,
- Allah’ın bana hangi orucu farz kıldığını da bildir (haber ver), dedi. Rasûlüllah,
- “Ramazan ayı orucunu farz kıldı, ancak nafile olarak tutacağın oruçlar hariç…”, buyurdu. Adam yine,
- Allah’ın bana zekât olarak neyi farz kıldığını da bildir (haber ver), dedi.
Sahabî sözlerine devamla şöyle dedi: Neticede o, yani Rasûlüllah (s.) ona İslam’ın temel ve sembol nitelikli hükümlerini anlattı. Adam bunun üzerine dedi ki:
- Seni (peygamberlikle/İslam’la) şereflendiren Allah’a yemin olsun ki, ben nafile hiçbir şey yapmam; ancak Allah’ın üzerime farz kıldığı hiçbir şeyi eksik de bırakmam. Rasûlüllah (s. ) adamın bu sözü üzerine (adam dönüp giderken),
- “ Babası hakkı için (yeminle), doğru söylediyse (dediğini yaparsa) kurtuldu gitti, vallahi, şayet doğru söylemiş ise Cennet’e kesinlikle girdi gitti. ” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 7980, 8/406
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Malik b. Ebu Amir el-Asbahî (Malik b. Amir b. Haris b. Gaymân)
3. Ebu Süheyl Nafi' b. Malik et-Teymî (Nafi' b. Malik b. Amr b. Haris)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Asım b. Ali el-Vasitî (Asım b. Ali b. Asım)
6. Ebu Ali Hasan b. Muhammed ez-Za'ferânî (Hasan b. Muhammed b. Sabbah)
7. Ebu Saîd Ahmed b. Muhammed el-Anezî (Ahmed b. Muhammed b. Ziyad b. Bişr)
8. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Esbehânî (Abdullah b. Yusuf b. Ahmed b. Bâmûye)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İslam, İslamın Şartları
Nafile ibadet, Namaz
Nafile Oruç, nafile
Namaz, beş vakit
Oruç, farziyeti
Soru, bedevilerin soruları, Rasulullah'a
Zekat, farziyeti