10 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Meni', ona Abbad b. Abbad; (T) Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd -mana ile-, ona Vasıl, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebu Zer el-Gıfârî (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ademoğlu her bir eklem yeri karşılığında bir sadaka borcuyla sabahlar. Karşısına çıkan kişiye selam vermesi sadakadır. İyiliği emretmesi sadakadır. Kötülükte alıkoyması sadakadır. Yoldan eziyeti gidermesi sadakadır. Eşiyle birlikte olması sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekât namaz, bütün bu borçlar için yeterlidir" [Ebû Davud şöyle dedi: Abbad'ın hadisi daha tafsilatlıdır. Müsedded, emir, nehiy ifadelerini zikretmemiştir. Şöyle şöyle dedi diye ilave etmiştir. İbn Meni' ise şu ilavede bulunmuştur: Ey Allah'ın Rasulü! Birisi eşi ile şehvetini giderdiğinde bu sadaka mı olur? diye sordular. "Haram ile birlikte olsaydı günah işlemeyecek miydi?" buyurdu.]
Açıklama: Rivayette kişinin eşiyle birlikte olmasının sadaka olarak nitelenmesi, ashabın zihninde soru işareti oluşturmuştur. Ancak Hz. Peygamber'in 'harama gitse idi günah olmayacak mıydı?' sorusuyla zihinlere Allah'ın belirlediği sınırlar içinde hareket edilmek kaydıyla, kurallara riayet edilerek yapılan her eylemin sadaka olduğu yani sevap kazandırdığı ve kulluğun tezahürü olduğu bildirilmiştir.
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Ahmed b. Menî, ona Abbad b. Abbad -bu onun lafzıdır ve daha eksiksizdir-, ona Vasıl, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebu Zer (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlunun her eklemi üzerine bir sadaka gerekir. Karşılaştığı kişiye selam vermesi sadakadır. İyiliği emretmesi sadakadır. Kötülükten alıkoyması sadakadır. Yoldan eziyet veren şeyleri gidermesi sadakadır. Eşiyle birlikte olması sadakadır?" Orada bulunanlar, Ey Allah'ın Rasulü! Kişinin eşiyle şehvetini gidermesi nasıl sadaka olur? diye sordular. Hz. Peygamber; "başka biriyle haram yoldan ilişkiye girse günah olmaz mı idi?" diye sordu ve "bütün bu sadakalara kuşluk vaktinde kılınan iki rekât namaz karşılık gelir" buyurdu. [Ebû Davud şöyle demiştir: Hammad, emretme ve sakındırma konularını zikretmedi.]
Açıklama: Bedenin hareketlerindeki küçük bir kısıtlamanın, insana verdiği sıkıntı herkes tarafından bilindiği için, iyiliğe alıştıracak ve sıhhatin şükrü olarak nitelenecek eylemlerle insan şükre, hayra ve başkasına iyiliğe teşvik edilmektedir. Zikredilen eylemleri örnek kabilinden düşünmek gerekmektedir.
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Ahmed b. Menî, ona Abbad b. Abbad -bu onun lafzıdır ve daha eksiksizdir-, ona Vasıl, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebu Zer (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlunun her eklemi üzerine bir sadaka gerekir. Karşılaştığı kişiye selam vermesi sadakadır. İyiliği emretmesi sadakadır. Kötülükten alıkoyması sadakadır. Yoldan eziyet veren şeyleri gidermesi sadakadır. Eşiyle birlikte olması sadakadır?" Orada bulunanlar, Ey Allah'ın Rasulü! Kişinin eşiyle şehvetini gidermesi nasıl sadaka olur? diye sordular. Hz. Peygamber; "başka biriyle haram yoldan ilişkiye girse günah olmaz mı idi?" diye sordu ve "bütün bu sadakalara kuşluk vaktinde kılınan iki rekât namaz karşılık gelir" buyurdu. [Ebû Davud şöyle demiştir: Hammad, emretme ve sakındırma konularını zikretmedi.]
Açıklama: Hammad'ın rivayetinde emretme ve nehyetme eylemlerini zikretmemesi hadis için bir nakısa değildir. Zira söz konusu eylemler, sadaka olan eylemlerin sayılmasından ziyade, hayra sevk etmek amacıyla ikinci şahısları ilgilendiren eylemlerden bir kısmı burada temsili olarak zikredilmiştir.
Bize Cafer, ona İbrahim el-Hecerî, ona da Ebu Iyad, Ebu Hureyre (r.a.)'ın şöyle dediğini rivayet etti. Rasûlullah (s.a.v.), -Müslümanın, her gün bir sadaka vermesi gereklidir, buyurdu. Sahabiler, - Buna kim güç yetirebilir, dediler. (Bunun üzerine) Rasûlullah (s.a.v.), - "Müslümana yol göstermen sadakadır, Müslümanın selamına karşılık vermen sadakadır, iyiliği emretmen kötülüğe engel olman (emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker) sadakadır, buyurdu."
Bize Cerir, ona İbrahim b. Müslim el-Hecerî, ona Ebu Iyad, ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulüllah'tan şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav), -Her bir müslümanın, her gün bir sadaka vermesi gereklidir, buyurdu." Sahabiler, 'Buna kim güç yetirebilir?' dediler. (Bunun üzerine) Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Yolda sıkıntı veren bir şeyi gidermen sadakadır, Müslüman kimseye yol göstermen sadakadır, Müslüman bir kimseyi ziyaret etmen sadakadır, Müslümanın cenazesine katılman sadakadır, Müslümanın selamına karşılık vermen sadakadır."
Bize Ahmed b. Meni', ona Abbad b. Abbad; (T) Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd -mana ile-, ona Vasıl, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebu Zer el-Gıfârî (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ademoğlu her bir eklem yeri karşılığında bir sadaka borcuyla sabahlar. Karşısına çıkan kişiye selam vermesi sadakadır. İyiliği emretmesi sadakadır. Kötülükte alıkoyması sadakadır. Yoldan eziyeti gidermesi sadakadır. Eşiyle birlikte olması sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekât namaz, bütün bu borçlar için yeterlidir" [Ebû Davud şöyle dedi: Abbad'ın hadisi daha tafsilatlıdır. Müsedded, emir, nehiy ifadelerini zikretmemiştir. Şöyle şöyle dedi diye ilave etmiştir. İbn Meni' ise şu ilavede bulunmuştur: Ey Allah'ın Rasulü! Birisi eşi ile şehvetini giderdiğinde bu sadaka mı olur? diye sordular. "Haram ile birlikte olsaydı günah işlemeyecek miydi?" buyurdu.]
Açıklama: Hz. Peygamber, mükemmel bir varlık ve sisteme sahip olan insanın, kendisine konulan sınırlar dahilinde hareket etmek kaydıyla, Rabbine minnetini ifade edecek, bir başkasına faydası dokunacak ve müslüman olma bilincinin tezahürü olarak görülecek her eylemi sadaka olarak nitelemiştir. Sadakanın maddi tasadduka indirgenmesi ise kavramda bir anlam daralmasına neden olmuştur. İnsanî ilişkilerin başlangıcı olan selam ile, biyolojik bir ihtiyaç olan helalle yani eşle ilişkiyi birlikte sadaka olarak zikretmesi, kurallar çerçevesinde kalındığı sürece hayatın tamamının sadaka olarak kabul edileceğini göstermektedir. Farz namazların dışında kılınacak bir namaz ise özel vakit ayırmayı ifade eden anlamlı bir ibadettir. Bunu Hz. Peygamber (sav)'in işaret ettiği zamanlarda yapmak ise aynı zamanda sünnete de ittiba olacaktır.