475 Kayıt Bulundu.
Sonra o kederin arkasından Allah size bir güven indirdi ki, (bu güvenin yol açtığı) uyuklama hali bir kısmınızı kaplıyordu. Kendi canlarının kaygısına düşmüş bir grup da, Allah'a karşı haksız yere cahiliye devrindekine benzer düşüncelere kapılıyorlar, "Bu işten bize ne!" diyorlardı. De ki: İş (zafer, yardım, her şeyin karar ve buyruğu) tamamen Allah'a aittir. Onlar, sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar. "Bu işten bize bir şey olsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlar. Şöyle de: Evlerinizde kalmış olsaydınız bile, öldürülmesi takdir edilmiş olanlar, öldürülüp düşecekleri yerlere kendiliklerinden çıkıp giderlerdi. Allah, içinizdekileri yoklamak ve kalplerinizdekileri temizlemek için (böyle yaptı). Allah içinizde ne varsa hepsini bilir.
Ki böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
Açıklama: ''وَرَطْبَكُمْ وَيَابِسَكُمُ'' ifadesinin, ''gencinin ve yaşlınız'' olarak tercüme edilebileceğine ve başka tercümelerin (''aliminiz ve cahiliniz,'' ''itaatkarınız ve isyankarınız'') de mümkün olabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 166. ''...إِنَّمَا أَمْرِى لِشَىْءٍ...'' ifadesinin ''عَطَائِى كَلاَمٌ وَعَذَابِى كَلاَمٌ'' ifadenin tefsiri olduğu bildirildiğinden (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 167) tercümede '';'' kullanılmıştır
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Mecâlid'in zayıf olmasından dolayı zayıftır. O, İbn Saîd b. Umeyr el-Hemdânî'dir.
Ey iman edenler! Allah'ın ve Resûlünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.