Giriş

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.


    Öneri Formu
57727 KK39/46 Zümer, 39, 46


Açıklama: İzzet, güç ve kudret, şeref ve asâlet gibi manalara gelir. Burada izzet ve ululuk, gömlek ve kaftana benzetilmektedir. Nasıl ki insan, sürekli gömlek ve ceket giyiyor, asla onlardan ayrılamıyorsa, izzet ve büyüklük de Allah’ın ayrılmaz iki vasfıdır. Allah’ın bu vasfında hiç kimsenin O’na ortak olması düşünülemez. İzzet ve azamet Allah’ın sıfatı ise, tevazu ve tezellül de kulun sıfatı olmalıdır. Kul asla Allah ile yarışa kalkışmamalı, Allah’a mahsus olan sıfatları kendinde vehmetmemelidir...

    Öneri Formu
9942 M006680 Müslim, Birr ve Sıla, 136


    Öneri Formu
14091 İM001366 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182


    Öneri Formu
270898 İM001366-4 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182


    Öneri Formu
19513 N002080 Nesai, Cenâiz, 117


    Öneri Formu
270900 İM001366-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182


    Öneri Formu
270899 İM001366-3 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182


    Öneri Formu
56529 KK31/25 Lokmân, 31, 25

Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.


    Öneri Formu
57709 KK39/38 Zümer, 39, 38

Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?


    Öneri Formu
59437 KK88/20 Ğâşiye, 88, 20