Öneri Formu
Hadis Id, No:
38669, DM000592
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ حَرْبٍ عَنْ عَبْدِ الأَعْلَى عَنِ الْحَسَنِ : أَنَّهُ دَخَلَ السُّوقَ فَسَاوَمَ رَجُلاً بِثَوْبٍ فَقَالَ : هُوَ لَكَ بِكَذَا وَكَذَا وَاللَّهِ لَوْ كَانَ غَيْرُكَ مَا أَعْطَيْتُهُ. فَقَالَ : فَعَلْتُمُوهَا. فَمَا رُئِىَ بَعْدَهَا مُشْتَرِياً مِنَ السُّوقِ وَلاَ بَائِعاً حَتَّى لَحِقَ بِاللَّهِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Saîd, ona Abdüsselâm b. Harb, ona Abdüla’lâ, ona el-Hasan’ın rivayet ettiğine göre kendisi, (bir gün) pazara girdi, bir adam ile bir elbiseyi pazarlık etti. Adam: Şuna ve şuna mukabil bu elbise senin olsun. Vallahi, senden başkası olsaydı, bunu ona vermezdim, dedi. Bunun üzerine (el-Hasan): Demek bunu da yaptınız öyle mi, dedi. Bundan sonra –Allah’a kavuşuncaya (vefat edinceye) kadar- ne pazardan bir şey satın aldığı, ne de bir şeyler sattığı görüldü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/468
Senetler:
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
2. Abdula'la b. Amir es-Sa'lebî (Abdula'la b. Amir)
3. Ebu Bekir Abdüsselam b. Harb el-Mülai (Abdüsselam b. Harb b. Selm)
4. Ebu Cafer Muhammed b. Said el-Esbehani (Muhammed b. Said b. Süleyman b. Abdullah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Çarşı, alışveriş yerleri, pazarlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38670, DM000593
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْهَيْثَمُ بْنُ جَمِيلٍ عَنْ حُسَامٍ عَنْ أَبِى مَعْشَرٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ : أَنَّهُ كَانَ لاَ يَشْتَرِى مِمَّنْ يَعْرِفُهُ.
Tercemesi:
Bize el-Heysem b. Cemil, ona Hüsâm, ona Ebu Ma’şer, ona da İbrahim’in rivayet ettiğine göre o, kendisini tanıyan kimselerden bir şey satın almazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/469
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. Ebu Ma'şer Ziyad b. Küleyb et-Temimî (Ziyad b. Küleyb)
3. Hüsam b. Misak (Hüsam b. Misak b. Şeytan)
4. Ebu Sehl Heysem b. Cemil el-Bağdadi (Heysem b. Cemil)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38671, DM000594
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَعِيدٍ أنبأنا عَبْدُ السَّلاَمِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْوَلِيدِ الْمُزَنِىِّ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ قَالَ : قَسَّمَ مُصْعَبُ بْنُ الزُّبَيْرِ مَالاً فِى قُرَّاءِ أَهْلِ الْكُوفَةِ حِينَ دَخَلَ شَهْرُ رَمَضَانَ ، فَبَعَثَ إِلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَعْقِلٍ بِأَلْفَىْ دِرْهَمٍ ، فَقَالَ لَهُ : اسْتَعِنْ بِهَا فِى شَهْرِكَ هَذَا. فَرَدَّهَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَعْقِلٍ وَقَالَ : لَمْ نَقْرَإِ الْقُرْآنَ لِهَذَا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Saîd, ona Abdüsselâm, ona Abdullah b. el-Velid el-Müzenî, ona Ubeyd b. el-Hasan’ın şöyle dediğini rivayet etti: Musab b. ez-Zübeyr Ramazan ayı girdiğinde bir miktar malı Kûfe ahalisi kurrâsına (Kur’ân okuyucularına) dağıttı. Abdurrahman b. Ma’kil’e iki bin dirhem gönderdi ve ona: Bu ayda bunlar senin işine yarayabilir, dedi. Ancak Abdurrahmann b. Ma’kil onları geri çevirdi ve: Biz Kur’ân okumayı bunun için öğrenmedik, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/469
Senetler:
1. Ebu Âsım Abdurrahman b. Ma'kil el-Müzenî (Abdurrahman b. Ma'kil b. Mukarrin)
2. Ebu Abdullah Musab b. Zübeyr (Musab b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
4. Abdullah b. Velid el-Iclî (Abdullah b. Velid b. Abdullah b. Ma'kıl b. Mukarrin)
5. Ebu Bekir Abdüsselam b. Harb el-Mülai (Abdüsselam b. Harb b. Selm)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Said el-Esbehani (Muhammed b. Said b. Süleyman b. Abdullah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38759, DM000674
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عُثْمَانَ الْبَصْرِىُّ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُسْلِمٍ الْقَسْمَلِىِّ أنبأنا زَيْدٌ الْعَمِّىُّ عَنْ بَعْضِ الْفُقَهَاءِ أَنَّهُ قَالَ : يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ اعْمَلْ بِعِلْمِكَ ، وَأَعْطِ فَضْلَ مَالِكَ ، وَاحْبِسِ الْفَضْلَ مِنْ قَوْلِكَ إِلاَّ بِشَىْءٍ مِنَ الْحَدِيثِ يَنْفَعُكَ عِنْدَ رَبِّكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّ الَّذِى عَلِمْتَ ثُمَّ لَمْ تَعْمَلْ بِهِ قَاطِعٌ حُجَّتَكَ وَمَعْذِرَتَكَ عِنْدَ رَبِّكَ إِذَا لَقِيتَهُ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّ الَّذِى أُمِرْتَ بِهِ مِنْ طَاعَةِ اللَّهِ لَيَشْغَلُكَ عَمَّا نُهِيتَ عَنْهُ مِنْ مَعْصِيَةِ اللَّهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تَكُونَنَّ قَوِيًّا فِى عَمَلِ غَيْرِكَ ضَعِيفاً فِى عَمَلِ نَفْسِكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ يَشْغَلَنَّكَ الَّذِى لِغَيْرِكَ عَنِ الَّذِى لَكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ جَالِسِ الْعُلَمَاءَ وَزَاحِمْهُمْ وَاسْتَمِعْ مِنْهُمْ وَدَعْ مُنَازَعَتَهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ عَظِّمِ الْعُلَمَاءَ لِعِلْمِهِمْ ، وَصَغِّرِ الْجُهَّالَ لِجَهْلِهِمْ وَلاَ تُبَاعِدْهُمْ وَقَرِّبْهُمْ وَعَلِّمْهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تُحَدِّثْ بِحَدِيثٍ فِى مَجْلِسٍ حَتَّى تَفْهَمَهُ ، وَلاَ تُجِبِ امْرَأً فِى قَوْلِهِ حَتَّى تَعْلَمَ مَا قَالَ لَكَ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ لاَ تَغْتَرَّ بِاللَّهِ وَلاَ تَغْتَرَّ بِالنَّاسِ ، فَإِنَّ الْغِرَّةَ بِاللَّهِ تَرْكُ أَمْرِهِ وَالْغِرَّةَ بِالنَّاسِ اتِّبَاعُ أَهْوَائِهِمْ ، وَاحْذَرْ مِنَ اللَّهِ مَا حَذَّرَكَ مِنْ نَفْسِهِ ، وَاحْذَرْ مِنَ النَّاسِ فِتْنَتَهُمْ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّهُ لاَ يَكْمُلُ ضَوْءُ النَّهَارِ إِلاَّ بِالشَّمْسِ كَذَلِكَ لاَ تَكْمُلُ الْحِكْمَةُ إِلاَّ بِطَاعَةِ اللَّهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّهُ لاَ يَصْلُحُ الزَّرْعُ إِلاَّ بِالْمَاءِ وَالتُّرَابِ كَذَلِكَ لاَ يَصْلُحُ الإِيمَانُ إِلاَّ بِالْعِلْمِ وَالْعَمَلِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ كُلُّ مُسَافِرٍ مُتَزَوِّدٌ وَسَيَجِدُ إِذَا احْتَاجَ إِلَى زَادِهِ مَا تَزَوَّدَ ، وَكَذَلِكَ سَيَجِدُ كُلُّ عَامِلٍ إِذَا احْتَاجَ إِلَى عَمَلِهِ فِى الآخِرَةِ مَا عَمِلَ فِى الدُّنْيَا ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِذَا أَرَادَ اللَّهُ أَنْ يَحُضَّكَ عَلَى عِبَادَتِهِ فَاعْلَمْ أَنَّهُ إِنَّمَا أَرَادَ أَنْ يُبَيِّنَ لَكَ كَرَامَتَكَ عَلَيْهِ فَلاَ تَحَوَّلَنَّ إِلَى غَيْرِهِ فَتَرْجِعَ مِنْ كَرَامَتِهِ إِلَى هَوَانِهِ ، يَا صَاحِبَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِنْ تَنْقُلِ الْحِجَارَةَ وَالْحَدِيدَ أَهْوَنُ عَلَيْكَ مِنْ أَنْ تُحَدِّثَ مَنْ لاَ يَعْقِلُ حَدِيثَكَ ، وَمَثَلُ الَّذِى يُحَدِّثُ مَنْ لاَ يَعْقِلُ حَدِيثَهُ كَمَثَلِ الَّذِى يُنَادِى الْمَيِّتَ وَيَضَعُ الْمَائِدَةَ لأَهْلِ الْقُبُورِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Osman el-Basrî, ona Abdülaziz b. Müslim el-Kasmelî, ona Zeyd el-Ammî, ona fukahâdan birisinin şöyle dediğini rivayet etti: Ey ilim sahibi kişi! İlminle amel et! Malının artanını ver ama Rabbin nezdinde sana faydası olacak bir miktar söz müstesnâ, sözünün fazlasını da hapset.
Ey ilim sahibi kişi, öğrendiğin, sonra da gereğince amel etmediğin ilim, sana ileri süreceğin bir delil bırakmaz, Rabbinin huzuruna çıkacağın zaman, bir mazeret göstermene imkân vermez. Ey ilim sahibi, sana emrolunan Allah’a itaat etmek, sana yasaklanmış Allaha isyanla uğraşmana imkân vermeyecek kadar seni meşgul eder. Ey ilim sahibi kişi, başkasına ait işlerde güçlü, kendin için yapacağın amellerde güçsüz olma! Ey ilim sahibi, başkasına ait olan bir şey, seni, kendine ait bir işle uğraşmaktan alıkoyacak kadar meşgul etmesin.
Ey ilim sahibi kişi! Âlimlerle otur kalk, hatta onları sıkıştır, onlardan dinle, onlarla çekişmeyi bırak! Ey ilim sahibi, âlimleri ilimlerinden ötürü tazim et, cahilleri de bilgisizliklerinden ötürü küçült (durumlarının farkına varmalarını sağla)! Bununla birlikte onları uzaklaştırma, onları yakınlaştır, onlara öğret! Ey ilim sahibi kişi, sen iyice anlamadıkça, hiçbir mecliste bir hadis nakletme (konuşma), kapat. Bir kimsenin sana ne söylediğini iyice bilmeden, söylediğine cevap verme. Ey ilim sahibi, Allah hakkında aldanma, insanlara da aldanma. Şüphesiz Allah hakkında aldanmak, onun emrini terk etmektir. İnsanlara aldanmak ise onların arzu ve heveslerine uymaktır. Allah seni, kendisine karşı neden sakındırmışsa sen de ondan sakın. İnsanların da fitnelerinden sakın.
Ey ilim sahibi, gündüzün aydınlığı nasıl ancak güneşle kemale eriyorsa, hikmet te aynı şekilde yalnız Allah ile kemale erer. Ey ilim sahibi, ekin ancak su ve toprakla ıslah olduğu gibi iman da ancak ilim ve amel ile ıslah olup düzelir. Ey ilim sahibi, her yolcu (yolculuğu için) azık edinir, azığına ihtiyaç duyacak olursa, edinmiş olduğu azığı da bulacaktır. Aynı şekilde salih amel işleyen herkes de âhirette, dünyada işlemiş olduğu amele ihtiyaç duyacağı zaman, o amelini bulacaktır.
Ey ilim sahibi Allah, seni kendisine ibadete şevklendirmek isterse, şunu bil ki, O sana, senin kendi nezdindeki değerini açıklamak istemiştir. Bu sebeple, sakın sen O’ndan başkasına yönelerek, O sana ikram etmek istemişken seni alçaltmasına sebep olma! Ey ilim sahibi, şüphesiz taş ve demir taşımak, senin için, söylediğin sözü akledip kavramayan kimseye bir şeyler anlatmaya çalışmaktan daha kolaydır. Sözünü akledip kavrayamayan kimselerle konuşan kimsenin misali ise, ölüye seslenen ve kabirde olanlara sofra kuran kimseye benzer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 56, 1/504
Senetler:
1. Ba'du'l-Fukaha (Ba'du'l-Fukaha)
2. Ebu Havârî Zeyd b. Havarî el-Ammî (Zeyd b. Havarî)
3. Abdülaziz b. Müslim el-Kasmelî (Abdülaziz b. Müslim)
4. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, amel edilmeyince yok olup gider
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Bilgi, fazileti
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38677, DM000600
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ أنبأنا مُطَرِّفُ بْنُ مَازِنٍ عَنْ يَعْلَى بْنِ مِقْسَمٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ : إِنَّ الْحِكْمَةَ تَسْكُنُ الْقَلْبَ الْوَادِعَ السَّاكِنَ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. el-Mübârek, ona Mutarrif b. Mâzin, ona Ya’lâ b. Miksem, ona da Vehb b. Münebbih’in şöyle dediğini rivayet etti: Şüphesiz hikmet, (dünyalığı) terk edip sükûn bulmuş (huzurlu kalpte) yer edinir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/471
Senetler:
1. Ebu Abdullah Vehb b. Münebbih el-Ebnavi (Vehb b. Münebbih b. Kamil b. Sic b. Zi-Kibar)
2. Ya'la b. Miksem el-Yemanî (Ya'la b. Miksem)
3. Mutarrif b. Mazin el-Kinani (Mutarrif b. Mazin)
4. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38678, DM000601
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ قَالَ سَمِعْتُ سُفْيَانَ يَقُولُ قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ : شِنْتُمُ الْعِلْمَ وَأَذْهَبْتُمْ نُورَهُ ، وَلَوْ أَدْرَكَنِى وَإِيَّاكُمْ عُمَرُ لأَوْجَعَنَا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ahmed haber vererek dedi ki: Süfyan’ı şöyle derken dinledim: Ubeydullah dedi ki: İlmi lekelediniz, nurunu yok ettiniz. Şayet Ömer bana ve size yetişmiş olsaydı canımızı acıtırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/471
Senetler:
1. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38679, DM000602
Hadis:
أَخْبَرَنَا شِهَابُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أُمَىٍّ الْمُرَادِىِّ قَالَ قَالَ عَلِىٌّ : تَعَلَّمُوا الْعِلْمَ ، فَإِذَا عَلِمْتُمُوهُ فَاكْظِمُوا عَلَيْهِ وَلاَ تَشُوبُوهُ بِضَحِكٍ وَلاَ بِلَعِبٍ فَتَمُجَّهُ الْقُلُوبُ.
Tercemesi:
Bize Şihâb b. Abbâd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Umey el-Muradî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ali dedi ki: İlmi öğreniniz, onu öğrendiğiniz takdirde, ona hâkim olunuz, gülmek ve oynamak ile onu şaibelendirmeyiniz, aksi halde, kalpler onu (hoşlanmayıp) dışarı atar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/471
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Ümey b. Rebîa es-Sayrefî (Ümey b. Rebîa)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Ömer Şihab b. Abbad el-Abdî (Şihab b. Abbad)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38680, DM000603
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الْفُضَيْلِ بْنِ غَزْوَانَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ قَالَ : مَنْ ضَحِكَ ضَحْكَةً مَجَّ مَجَّةً مِنَ الْعِلْمِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd, ona Cerir, ona el-Fudayl b. Gazvân, ona Ali b. Husayn’ın şöyle dediğini rivayet etti: Kim bir defa gülerse, ilimden de o kadarın dışarı atmış olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/472
Senetler:
1. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
2. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
3. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
4. Muhammed b. Humeyd et-Temimi (Muhammed b. Humeyd b. Hayyan)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38681, DM000604
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ أَنَّ عُمَرَ قَالَ لِكَعْبٍ : مَنْ أَرْبَابُ الْعِلْمِ؟ قَالَ : الَّذِينَ يَعْمَلُونَ بِمَا يَعْلَمُونَ. قَالَ : فَمَا أَخْرَجَ الْعِلْمَ مِنْ قُلُوبِ الْعُلَمَاءِ؟ قَالَ : الطَّمَعُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan’ın rivayet ettiğine göre Ömer, Ka’b’a: İlim erbabı kimlerdir? diye sordu. O: Bildikleriyle amel edenlerdir, dedi. Ömer: Peki, ilmi âlimlerin kalplerinden çıkartan nedir? dedi. O: Tamahkârlıktır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 48, 1/472
Senetler:
1. Ebu İshak Ka'b el-Ahbar (Ka'b b. Mâti')
2. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, amel edilmeyince yok olup gider
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38419, DM000537
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُغِيرَةَ قَالَ : كَانَ إِبْرَاهِيمُ لاَ يَبْتَدِئُ الْحَدِيثَ حَتَّى يُسْأَلَ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, el-Muğire'den, O'nun şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim, sorulmadıkça hadis rivayet etmeye başlamazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime , /
Senetler:
1. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
2. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
3. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Hadis Rivayeti
KTB, ADAB