182 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Hârice b. Zeyd el-Ensarî’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e (sav) biat etmiş olan Ensar kadınlarından Ümm el-Alâ kendisine şunu haber vermiştir: Ensar, muhacirleri meskenlerinde barındırmak üzere kura çektikleri zaman, Osman b. Maz’un’un kurası kendilerine çıkmıştı. Bu sebeple Osman b. Maz’un bizde kaldı. Hastalandı, biz de ona baktık. Vefat edip de onu kefenledikten sonra Rasulullah (sav) yanımıza gelip içeri girdi. Ben “Allah’ın rahmeti senin üzerine olsun ey Ebu Sâib, Allah’ın hiç şüphesiz sana ikramda bulunduğuna şahitlik ediyorum” dedim. Bunun üzerine Nebi (sav) "Allah’ın ona ikramda bulunduğunu nereden biliyorsun?" buyurdu. Ben “babam, anam sana feda olsun ey Allah’ın Rasulü, bilmiyorum” dedim. Bu sefer Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Vallahi Osman’a, gelmesi muhakkak olan, ölüm gelmiş bulunuyor ve gerçekten ben de onun için hayır ümit ediyorum. Vallahi ben bile Allah’ın Rasulü olduğum halde bana ne yapılacağını bilemiyorum." Bunun üzerine “Vallahi, ben ondan sonra ebediyen kimseyi temize çıkaracak bir tanıklıkta bulunmayacağım” dedi. (Ümm el-Alâ) der ki: Bu durum beni üzdü. Uykuya daldığımda rüyamda Osman’ın akan iki pınarı olduğunu gördüm. Sonra Rasulullah’a (sav) gidip ona haber verince, Allah Rasulü: "İşte o, onun amelidir" buyurdu.
Bize Ahmed b. Menî, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Rüyada gördüm elimde bir parça atlas kumaş vardı. Onunla Cennetin hangi yerine işaret edersem beni oraya uçurup götürüyordu. Bu rüyayı ablam Hafsa’ya anlattım. Hafsa da Peygamber'e (sav) anlattı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Senin kardeşin iyi bir adamdır" veya "Abdullah iyi bir adamdır.” Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir.
Hafsa, bu (rüyayı) Peygamber'e (sav)'e anlattı. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz senin bu kardeşin iyi bir adamdır" ya da "Abdullah iyi bir adamdır!"
(Abdullah İbn Ömer der ki): Ben bu (rüyayı) Hafsa'ya anlattım, o da Peygamber'e (sav) anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Abdullah iyi bir adamdır." Nâfi der ki: Abdullah b. Ömer, bundan sonra, gece namazı kılmayı âdet edindi.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde, ona dedesi Ebu Bürde, ona da zannediyorum Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben rüyamda kendimi kılıç sallarken gördüm. Sonra kılıcın keskin tarafı kırıldı. Bu Uhud günü Müminlerin başına gelen musibetti. Sonra kılıcı bir defa daha salladım. Bu sefer kılıç olduğundan daha güzel bir hâle döndü. Bu da Allah'ın fethi nasip etmesi ve Müminlerin derlenip toparlanmasıdır. Birtakım sığırlar gördüm. Allah (takdir ettiği) hayırdır. Anladım ki o sığırlar, Uhud günü şehit edilen müminlermiş"
Bize Haccâc b. Minhâl, ona, Abdülaziz el-Mâcişûn, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben kendimi cennete girmiş olarak gördüm ve bir de baktım ki Ebu Talha'nın karısı Rumeysâ orada. Bir yürüme hışırtısı duydum, 'kim bu gelen?' diye sordum. Cibril 'Bilâl' diye cevap verdi. Avlusunda cariye olan bir köşk gördüm ve 'bu köşk kimin?' dedim. Cibril 'Ömer'in' dedi. İçine girmek ve bakmak istedim ama senin kıskançlığını hatırladım'" Bunun üzerine Ömer “anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü, seni mi kıskanacağım?” dedi.
Açıklama: أَنْظُرُ إِلَى الرِّىِّ يَجْرِى فِى ظُفُرِى ifadesi "tırnakların dahi süte kandığı" gibi ifade edilebilse de dilimizde parmaklarından fışkırmak kullanımı uygun düşebilir. Parmaklarından fışkırıncaya kadar ifadesi için bk. https://dorar.net/hadith/sharh/4388