182 Kayıt Bulundu.
Hafsa, bunu Peygamber'e (sav) anlattığını, bunun üzerine Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Şüphesiz Abdullah iyi bir adamdır, keşke bir de gece namazı kılmayı âdet edinse!" Zuhrî der ki: Abdullah, bundan sonra, gece namazı kılmayı âdet edinir olmuştu.
Açıklama: hadisin bütünü için İM003919 numaralı hadise bakınız.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınızda bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin ortasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tutup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde kadar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Halife b. Hayyat arasında inkıta vardır.
Hafsa, bu (rüyayı) Peygamber'e (sav)'e anlattı. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz senin bu kardeşin iyi bir adamdır" ya da "Abdullah iyi bir adamdır!"
(Abdullah İbn Ömer der ki): Ben bu (rüyayı) Hafsa'ya anlattım, o da Peygamber'e (sav) anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Abdullah iyi bir adamdır." Nâfi der ki: Abdullah b. Ömer, bundan sonra, gece namazı kılmayı âdet edindi.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınızda bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin ortasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tutup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde kadar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.