220 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki', ona A'meş, ona Minhal b. Amr,ona da Ya'la b. Mürre, babasının (Mürre bin Veheb) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir yolculukta ben Rasulullah'la (sav) beraberdim. Bir ara abdestini bozmak istedi de bana şöyle buyurdu: “Şu iki eşâe’ye git (Veki dedi ki eşâe ile küçük hurma ağaçlarını kastediyor) ve onlara de ki: Gerçekten Rasulullah (sav) bir araya gelmenizi emreder.” Bunun üzerine o iki hurma ağacı bir araya geldi. Rasulullah (sav) de bu ağaçların arkasında gizlenerek ihtiyacını giderdi. Sonra bana şunu buyurdu: “Bu iki ağacın yanına git ve onlara eski yerlerine dönmelerini söyle.” Ben de (gidip) söyledim. Ağaçlar da eski yerlerine döndüler.
Açıklama: Rivayet munkatıdır. Minhal b. Amr ile Ya'la b. Mürre arasında inkıta' vardır.
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, ona Yunus b. Bükeyr, ona Hâlid b. Dînâr eş-Şeybânî, ona Umâre el-Abdî, ona Ebû Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk. "Size Abdülkays'ın heyetleri geldi" buyurdu. Halbuki aramızda hiç kimse bu heyetleri daha görmemişti. Gerçekten gelip Medine'de konakladılar ve Rasulullah'ın huzuruna geldiler. el-Eşec el-Asarî biraz geç kaldı, zira, bir yere devesini çöktürmüştü. Yol elbisesini bir tarafa koyup Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi. Rasulullah (sav) ona "Ey Eşec! Sende Allah'ın sevdiği iki özellik var: hilim (yumuşak huyluluk ve hoşgörü) ve ağır başlılık (acele etmeme)." Eşec 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu benim yaratılışımdan gelen bir huy mu yoksa sonradan kazandığım bir özellik mi?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Yaratılıştan gelen" diye cevap verdi.
Bize İshâk b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona arz usulü ile Mâlik b. Enes, ona İshâk b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Ebu Talha, Ümmü Süleym'e "Rasulullah'ın (sav) sesinin az çıktığını duydum ve aç olduğunu anladım. Yiyecek bir şeyler var mı?" diye sordu. Ümmü Süleym "Evet" diye cevap verdi. Arpa unundan yapılmış birkaç ekmek ve bir örtü çıkardı. Ekmekleri örtüyle sardı ve elime verdi. Bir kısmını da kendine bıraktı ve beni Rasulullah'a (sav) gönderdi. Ekmekleri götürdüm. Rasulullah’ı (sav) yanında ashabıyla birlikte mescitte otururken buldum. Onların yanında durdum. Rasulullah (sav) "Seni Ebu Talha mı gönderdi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Yemekle mi?" diye sordu. "Evet" dedim. Rasulullah (sav) yanındakilere "Haydi kalkın" buyurdu. Hep birlikte yürüdüler. Ben de onların önünden yürüdüm. Ebu Talha’ya varınca durumu haber verdim. Ebu Talha “Ey Ümmü Süleym! Rasûlullah (sav), beraberindekilerle birlikte bize geldi kendilerine yedirecek bir şeyimiz de yok!” dedi. Ümmü Süleym "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dedi. Ebu Talha gidip Rasulullah’ı (sav) karşıladı. Daha sonra (Rasulullah (sav) ve Ebu Talha) birlikte eve geldiler. Rasulullah (sav) "Haydi Ümmü Süleym, ne varsa getir!" dedi. Ümmü Süleym, ekmeği getirdi. Hz. Peygamber (sav) ekmeğin ufalanmasını emretti. Ümmü Süleym, yağ tulumunu sıkarak onun içinden katık çıkardı. Sonra Rasulullah (sav), kaba bir şeyler okudu ve Ebu Talha’ya "On kişiye izin ver gelsinler" dedi. Ebu Talha on kişiye yemek yemeleri için izin verdi. Yemekten yeyip doydular ve evden çıktılar. Daha sonra Rasulullah (sav), Ebu Talha’ya "On kişiye daha izin ver" dedi. Sonra onlara izin verdi, bunlar da girdiler. Doyana kadar yediler ve ardından çıktılar. Bütün hepsi yediler, doydular. O gün o topluluk yetmiş veya seksen kişiydi. Ebu İsa (et-Tirmizî): "Bu, sahîh bir hadistir" demiştir.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Açıklama: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Açıklama: Hadis hasen li-gayrihidir, bu isnad zayıftır.