265 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Ebu Muaviye arasında inkıta' vardır.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Süleyman, ona Ebu Vail, ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Üç kişi bir arada iken, iki kişi, diğer arkadaşlarını bırakarak kendi aralarında gizlice konuşmasınlar. Bir kadın başka bir kadına tensel temasta bulunup sonra da, kocası o kadını zihninde görüyor gibi olacak şekilde, kocasına o kadını tarif etmesin."
Açıklama: 4407'nin senedi ile aynı hükümdedir.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bir kimseye vücudundan çıkan herhangi bir şeyden dolayı gülünmesini yasakladı ve şöyle buyurdu: "Sizden biriniz niçin kadınını, erkek deveyi döver gibi döver?" [Süfyan es-Sevri, Vüheyb, Ebu Muaviye Hişam'dan (deve döver gibi lafzı yerine) "köle döver gibi" lafzıyla rivayet etmişlerdir.]
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayşe (r.anha) şöyle rivayet etti: “İnsanlar hediyelerini vermek için Hz. Peygamber'in hangi gün benimle olduğunu araştırırlardı.” Ümmü Seleme “Hz. Peygamber'in (sav) diğer eşleri (bende) toplandılar. Hz. Peygamber’e (insanların hediyelerini hangi eşinin yanında bulunuyorsa orada vermelerini emretmesi düşüncesini) açtım. Ancak Hz. Peygamber (sav) Ümmü Seleme’nin dediklerine iltifat etmedi.
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."