حدثنا عبدة عن محمد بن إسحاق عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ليس منا من لم يعرف حق كبيرنا وترحم صغيرنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164360, EM000355
Hadis:
حدثنا عبدة عن محمد بن إسحاق عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ليس منا من لم يعرف حق كبيرنا وترحم صغيرنا
Tercemesi:
— Amr ibni Şuayb babasından, o da dedesinden, rivayetinde demiştir ki, Resûlüllah (Saîlallahü Aleyhi ve Seîlem) şöyle buyurdu :
«— Büyüğümüzün hakkım tanımıyan ve küçüğümüze merhamet etmiyen bizden değildir.»[699]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 355, /298
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله حدثني بن أبى الزناد عن عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس منا من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164368, EM000363
Hadis:
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله حدثني بن أبى الزناد عن عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس منا من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا
Tercemesi:
— Amr ibni Şuayb babasından, o da dedesinden rivayet ettiğine göre, Resûlüllah (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüzün hakkını tanımayan bizden değildir.»[714]
353 sayılı hadîs-i şerîf ve açıklamasına bakınız.[715]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 363, /304
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن الأعمش عن يحيى بن وثاب عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال المؤمن : الذي يخالط الناس ويصبر على أذاهم خير من الذي لا يخالط الناس ولا يصبر على اذاهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164394, EM000388
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن الأعمش عن يحيى بن وثاب عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال المؤمن : الذي يخالط الناس ويصبر على أذاهم خير من الذي لا يخالط الناس ولا يصبر على اذاهم
Tercemesi:
— İbni Ömer, Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem)''den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir :
«— İnsanlar arasına karışıp da onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlara karışmayan ve eziyetlerine sabretmeyen kimseden daha hayırlıdır.[762]
İnsanlara karışmak ve onların ihtiyaçlarını karşılamaya koşmak, düşkünlere ve acizlere yardım edip, hayır İşlerinde bulunmak, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamak bakımından çok önemli bir görevdir. Diğer bir hadîs-i şerifte buyurulduğu gibi, insanların hayırlısı insanlara faydası dokunandır. İnsanlara faydalı olmak da, ancak onların arasına girmek ve sıkıntılarına, eziyetlerine katlanmak sureti ile olur. Cemiyetin kalkınması ve yükselmesi de ancak böyle bir hareketle olur. Her Müslüman bu gaye ile hareket edip çalıştığı takdirde, bunların teşkil ettiği bir toplum asla yıkıla-maz. Milletçe kalkınma olur ve millet bölünmez bir bütün olur. Bunun aksi düşünülecek olursa, gerileme ve yıkım o derece çabuk ve kuvvetli olur.
Ahlâkın yok olduğu bir cemiyet içinde bulunup da kendini koruyamayacak ve cemiyeti düzeltmeye gücü yetmeyecek olanların da cemiyetin ah-lâkjrözucu hareketlerine katılmamaları selâmet yolu olur. Zira başkalarının fenalığına katılmak, aynı uygunsuz hareketleri İrtikâp etmek sayılacağından, sakınmış olmak kurtuluş çaresidır. Bu da İmkân dahilinde sağlanabilir. Her mükellef geçimini temin etmek zorundadır. Helâl ve meşru yollardan gelirini kazanırken muhakkak ki, insanlarla münasebeti olacak ve eziyetleri ile karşı karşıya gelecektir. Bu durumda en selâmetti yolu seçerek ve eziyetlere katlanarak çalışacak ve elinden geldiği kadar kötü hareketlere katılmayacaktır, kendini yasaklardan uzak tutacaktır.[763]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 388, /318
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Vessâb el-Esedi (Yahya b. Vessâb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Müslüman, ahlakı
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Sabır, sabretmek
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني خالد بن حميد عن خالد بن يزيد عن سليمان بن راشد عن عبد الله بن رافع عن أبى هريرة قال : المؤمن مرآة أخيه إذا رأى فيها عيبا أصلحه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164050, EM000238
Hadis:
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني خالد بن حميد عن خالد بن يزيد عن سليمان بن راشد عن عبد الله بن رافع عن أبى هريرة قال : المؤمن مرآة أخيه إذا رأى فيها عيبا أصلحه
Tercemesi:
(58-s) Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anh) nakledildiğine göre, şöyle dedi:
«Mümin, kardeşinin aynasıdır. Onda bir ayıp gördüğü zaman onu düzeltir.»[474]
Âynanın vazifesi, kendisine bakanın durumunu olduğu gibi göstermek, mevcut kusur ve ayıplarını hatırlatmaktır. Bir Müslüman da kardeşine ayna vazifesi görmelidir. Üzerinde gördüğü kusur ve ayıpları hatırlatarak onun durumunu düzeltmiye çalışmalıdır. Diğer taraftan herkes bir ayna yerinde olan kardeşinin karşısına çıkacağından, önceden kendini kontrol etmeli ve ayıplardan annmıya çalışmalıdır. Bu tutumla hata, kusur ve ayıplardan kurtulma mümkün olur.[475]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 238, /220
Senetler:
()
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Müslüman, ayıbını araştırmamak
Müslüman, mü'minin aynası olması
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
حدثنا إبراهيم بن حمزة قال حدثنا بن أبى حازم عن كثير بن زيد عن الوليد بن رباح عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المؤمن مرآة أخيه والمؤمن أخو المؤمن يكف عليه ضيعته ويحوطه من ورائه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164051, EM000239
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن حمزة قال حدثنا بن أبى حازم عن كثير بن زيد عن الوليد بن رباح عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المؤمن مرآة أخيه والمؤمن أخو المؤمن يكف عليه ضيعته ويحوطه من ورائه
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«Mümin, kardeşinin aynasıdır; ve mümin, müminin kardeşidir, onun ziya'ım ve helakini önler, arkasında da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür.»[476]
Burada İslâm kardeşliğinin önemi belirtilmekte ve Müslümanların birbirlerine karşı vazifeleri gösterilmektedir. Müslüman kendi malını ve menfaatlerini koruduğu gibi, mümin kardeşİninkiferini de aynen'koruyup gözetmelidir. Bu anlayışla çalışıldığı takdirde, Müslümanlar tek vücud halinde parçalanmaz bir kuvvet olurlar ve hiç bir kuvvete de yenilmezler.[477]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 239, /220
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Ahlak, toplumsal ahlak
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Müslüman, mü'minin aynası olması
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
حدثنا علي قال حدثنا سفيان حدثنا بن أبى نجيح عن عبيد الله بن عامر عن عبد الله بن عمرو بن العاص يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا فليس منا
حدثنا محمد بن سلام حدثنا سفيان بن عيينة عن بن أبى نجيح سمع عبيد الله بن عامر يحدث عن عبد الله بن عمرو بن العاص يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم : مثله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164358, EM000354
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا سفيان حدثنا بن أبى نجيح عن عبيد الله بن عامر عن عبد الله بن عمرو بن العاص يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا فليس منا
حدثنا محمد بن سلام حدثنا سفيان بن عيينة عن بن أبى نجيح سمع عبيد الله بن عامر يحدث عن عبد الله بن عمرو بن العاص يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم : مثله
Tercemesi:
— Abdullah ibni Amr ibni'1-As, hadîsi Peygamber (Saîlallahü Aleyhi veSellem)e ulaştırarak Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet etti:
«— Küçüğümüze merhamet etmiyen ve büyüğümüzün hakkını tam-mıyan bizden değildir.»
Yine Abdullah ibni Amr ibni'l-As'dan Hazreti Peygamber (SallallahU Aleyhi ve Seîlem) 'e ulaştırarak bazı sened değişiklikleri ile bu hadîsin aynı rivayet edilmiştir.[698]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 354, /298
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب عن أبى صخر عن أبى قسيط عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا فليس منا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164357, EM000353
Hadis:
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب عن أبى صخر عن أبى قسيط عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويعرف حق كبيرنا فليس منا
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Küçüğümüze acımayan ve büyüğümüzün hakkını tanımayan, tizden değildir.»[696]
İslâmda her şey bir ölçü ve disipline bağlıdır. İnsanlar arasında mevcut hak ve vazifeler tayin ve tespit edilmiştir. Allah'ın ve Peygctmber'in emir ve yasaklarını çiğnememek şartı ile İnsanlara merhamer etmek, İslâm ahlâkının yüksek vasıflarından biridir. Müdafaadan âciz bulunan ve haklarını koruyamayan çocuklarla zavallılara vg muhtaçlara acımak ve onlara şefkat göstererek elden gelen hoş muamelede bulunmak, Allah'ın rızasına uygun bir harekettir ve sevabdır. Zİra Allah Tealâ merhamet edenlerin en merhametlisidİr.
Yalnız kalbin duygulanması ile acınmak, merhamet sayılmaz. Bir kimsenin durumu icabı, ona açındığı zaman, elden gelen yardımı da esirgememek icab eder. Hiç olmazsa onu incİtmeksİzin tatlı ve hoş sözlerle gönlü alınmalıdır. İnsanların bilhassa küçüklerine ve biçarelerine merhamet gerekli olduğu gibi, halini açıklayamayan zavallı hayvanlara da merhamet etmek lâzımdır. Hatta bir hadîs-i şerifte, susayan ve su içmeğe imkân bulc-mıyan bir köpeğe, merhamet ederek su çekip İçiren bir İnsanın bu ameli, onun cennete girmesine vesile olduğu beyan buyurulmuştur. Merhamet aynı zamanda sevgi bağlarını kuvvetlendirir, insanları birbirine yaklaştırır.
Büyüklerin hakkını bilmek ve tanımak, onlara saygı beslemek ve hürmet etmek demektir. Büyüklerin ilminden, tecrübe ve görgülerinden faydalanmak, ancak onlara saygı beslemekle mümkün olur. Büyüklere danışarak iş yapan, büyüklerin tecrübelerine kıymet verip onların yolundan yürüyen hiç bir zaman pişmanlık çekmez. İşlerinde başarılı olur ve büyüklerinin de takdir ve sevgilerine mazhar olarak onlardan daima yardım görür. Böylece cemiyet içinde intizamlı bir hareket husule gelir ve anarşi kalkar.
Her şahıs için, kendinden küçük ve kendinden büyük insanlar bulunacağından, herkes küçüğüne hürmet eder ve büyüğüne saygı beslerse, böyle bir cemiyetle İslâm ahlâkı kemaline ermiş olur. Bu düzen İçine girmeyip de dişarda kalan, Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, Islâmdan sayılmaz. Yanİ İslâm ahlâkının kemal vasfından hariçle kalır. Islâmın manevî feyiz ve bereketinden mahrum olur.[697]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 353, /298
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
3. Ebu Sahr Humeyd b. Ebu Muharik el-Medenî (Humeyd b. Ziyad)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
Saygı, insanlara karşı saygılı ve nazik olmak
حدثنا محمود قال حدثنا يزيد بن هارون أخبرنا الوليد بن جميل عن القاسم بن عبد الرحمن عن أبى أمامة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويجل كبيرنا فليس منا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164361, EM000356
Hadis:
حدثنا محمود قال حدثنا يزيد بن هارون أخبرنا الوليد بن جميل عن القاسم بن عبد الرحمن عن أبى أمامة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : من لم يرحم صغيرنا ويجل كبيرنا فليس منا
Tercemesi:
— Ebu Ümame'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (SalîallahU Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüze tazim etmeyen bizden değildir.»[700]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 356, /299
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
- حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سالم عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم مر برجل يعظ أخاه في الحياء فقال دعه فإن الحياء من الإيمان
حدثنا عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن أبى سلمة عن بن شهاب عن سالم عن بن عمر قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم على رجل يعاتب أخاه في الحياء حتى كأنه يقول أضر بك فقال دعه فإن الحياء من الإيمان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164874, EM000602
Hadis:
- حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سالم عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم مر برجل يعظ أخاه في الحياء فقال دعه فإن الحياء من الإيمان
حدثنا عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن أبى سلمة عن بن شهاب عن سالم عن بن عمر قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم على رجل يعاتب أخاه في الحياء حتى كأنه يقول أضر بك فقال دعه فإن الحياء من الإيمان
Tercemesi:
Salim babasından rivayet ettiğine göre, Resûlüllah (Sallallofoü Aleyhi \e Sellem), hayadan dolayı (hakkını koruyamıyan) kardeşine öğüt veren bir adama rasgeldi. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
«— Onu bırak, çünkü haya imandan bir daldır.» buyurdu.
îbni Ömer'den rivayet edildiğine göre de, şöyle demiştir : — Peygamber (Saîîaîlahü Aleyhi ve Sellem), hayadan dolayı kardeşini azarlıyan bir adama rasgeldi. Öyle ki, adam, (kardeşine) seni döverim (bir daha böyle yaparsan) diyor gibiydi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
— Onu bırak, (azarlama); çünkü haya imandan (bir dal) dır.»[1168]
Hakkım koruyamayacak kadar haya sahibi olan bir kimseyi dahi hayadan arınmaya teşvîk yoktur. Haya baki kalmak suretiyle meşru yoldan hak aramalıdır. Utanma sebebiyle mahrumiyet çekenlerin manevî mükâfatları büyüktür. Bununla beraber dinin helâl veya mubah saydığı yollardan hareket etmemek ve bunlarda bile utangaç olmak makbul hareket değildir. Din adabına uygun olan utanma gözel haslettir.[1169]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 602, /476
Senetler:
()
Konular:
Haya, utanma duygusu imandandır
Müslüman, haya sahibidir
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب قال أخبرني سعيد بن المسيب أن أبا هريرة أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يلدغ المؤمن من جحر مرتين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166484, EM001278
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب قال أخبرني سعيد بن المسيب أن أبا هريرة أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يلدغ المؤمن من جحر مرتين
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre fRüdiyaltâhu anh) haber verdiğine göre, Resûiül-lah (SaHaLUıhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: .. «Mümin, bir yuvadan iki kerre ısırılmaz.»[1290]
Akıliı ve anlayışlı bir mümin zarar ve musibet gördüğü bir işten dolayı: ikinci bîr defa aldanıp, o musibete düşmez; çünkü ilk İşten ibret alır-ve-böylece o şeye karşı tedbirli davranır, ahmaklık yapmaz. Peygamber (Saliailahü Aleyhi ve Sellem) bu Ha'dîs-i Şerîflerfyle müminlere anlayışlı ve tedbirli olmayı, gafletten ve ahmaklıktan uzak bulunmayı emrediyorlar.
«Ledeğ = » zehirli yılan ısırmasına ye «Leşe1 = » akrebin iğnelemesine denir. Akıllı ve anlayışlı insan, bir kerre acı dtfyy^-zehirlendiği1 yılan deliğinden (yuvasından) ikinci bir defa ısırılmaz; çünkü o anlayışlıdır, artık tedbirini almıştır. Bunun için dünyada karşılaşılan hâdiselerden tecrübe edinerek bunların zararlı olanlarından sakınmayı, İkinci defa zarar görmemeyi mümin gaye edinmelidir.[1291]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1278, /960
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, uyanık olması gerektiği
Müslüman, vasıfları