Öneri Formu
Hadis Id, No:
17581, D002879
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ صَدَقَةِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رضى الله عنه قَالَ
"نَسَخَهَا لِى عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ هَذَا مَا كَتَبَ عَبْدُ اللَّهِ عُمَرُ فِى ثَمْغٍ فَقَصَّ مِنْ خَبَرِهِ نَحْوَ حَدِيثِ نَافِعٍ قَالَ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً فَمَا عَفَا عَنْهُ مِنْ ثَمَرِهِ فَهُوَ لِلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ - قَالَ وَسَاقَ الْقِصَّةَ - قَالَ وَإِنْ شَاءَ وَلِىُّ ثَمْغٍ اشْتَرَى مِنْ ثَمَرِهِ رَقِيقًا لِعَمَلِهِ وَكَتَبَ مُعَيْقِيبٌ وَشَهِدَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الأَرْقَمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ هَذَا مَا أَوْصَى بِهِ عَبْدُ اللَّهِ عُمَرُ أَمِيرُ الْمُؤْمِنِينَ إِنْ حَدَثَ بِهِ حَدَثٌ أَنَّ ثَمْغًا وَصِرْمَةَ بْنَ الأَكْوَعِ وَالْعَبْدَ الَّذِى فِيهِ وَالْمِائَةَ سَهْمٍ الَّتِى بِخَيْبَرَ وَرَقِيقَهُ الَّذِى فِيهِ وَالْمِائَةَ الَّتِى أَطْعَمَهُ مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم بِالْوَادِى تَلِيهِ حَفْصَةُ مَا عَاشَتْ ثُمَّ يَلِيهِ ذُو الرَّأْىِ مِنْ أَهْلِهَا أَنْ لاَ يُبَاعَ وَلاَ يُشْتَرَى يُنْفِقُهُ حَيْثُ رَأَى مِنَ السَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ وَذِى الْقُرْبَى وَلاَ حَرَجَ عَلَى مَنْ وَلِيَهُ إِنْ أَكَلَ أَوْ آكَلَ أَوِ اشْتَرَى رَقِيقًا مِنْهُ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehrî, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Leys (b. Sa'd), ona da Yahya b. Said (el-Ensârî), Hz. Ömer'in tasadduk ettiği (vakıftan) haber verirken şöyle dedi:
"Bana (Hz. Ömer'in neslinden olan) Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Ömer vakfiyeyi yazdırmıştı ki o şöyleydi: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, bu Allah'ın kulu olan Ömer'in yazdırdığı Semğ denilen arazisi hakkındadır. Yahya b. Said burada olayı önceki hadiste zikredilen Nafi'in hadisine benzer şekilde anlattı ve şöyle dedi. Malın aslına dokunmaksızın (vakıf mütevellisinin hakkı olarak belirlenmiş kısmından) fazla olarak kalmış ürünler dilenciler ve muhtaç durumda olanlar içindir. Yahya burada olayın geri kalanını aktarmış ve şöyle demiştir. Semğ denilen arazinin mütevellisi ürünlerden satarak vakıf arazisinin işlerini yaptırmak üzere bir köle satın alabilir. Vakfiyeyi Muaykıb kaleme aldı ve Abdullah b. Erkam da şahidi oldu. (Hz. Ömer'in ikinci vakfiyesi de şöyledir:) Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, Bu Allah'ın kulu ve müminlerin emiri olan Ömer'in vasiyetidir: Eğer olacak olan vuku bulursa (yani Ömer vefat ederse), Semğ arazisi, Sırma b. el-Ekva arazisi, Semğ arazisinin işlerini yapan köle, Hayber'deki yüz hisse olan arazim ve onun işlerini yapan köle ve Hz. Peygamber'in (sav) Vâdi'l-Kurâ'da Ömer'e yüz hisse olarak taksim ettiği yiyecekler hayatta olduğu sürece (kızı olan) Hafsa'nın yönetiminde olacaktır. Sonra onun ailesinden ehliyet ve akıl sahibi kişiye devredilecektir. Bu arazi ve hisseler, satılamaz, satın alınamaz. Mütevelli olan kişi ancak onu uygun gördüğü dilenciler, muhtaç olanlar ve akrabalarına infak edebilir. Onun mütevellisi olan kişinin kendisinin (ölçülü bir şekilde) yemesinde, yedirmesinde ve ürünlerinden elde edilen gelirle işleri yürütecek köle satın almasında sakınca yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vesâyâ 13, /669
Senetler:
1. Abdülhamid b. Abdullah el-Umerî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Ömer)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Örf
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Vakıf, yönetenin vakıf malındaki tasarrufları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285880, M004223-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - هُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا مَاتَ الإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَنْهُ عَمَلُهُ إِلاَّ مِنْ ثَلاَثَةٍ إِلاَّ مِنْ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe -b. Saîd- ve İbn Hucr, onlara İsmail -b. Cafer-, ona Alâ, ona babası, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey istisnadır: sadaka-i câriye (etkisi devamlı olan sadaka), kendisinden yararlanılan ilim veya kendisi için dua eden salih evlat."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4223, /684
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Aile, salih evlat yetiştirmek
Bayram, bayram kültürü
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
BİRRU'L- VALİDEYN
Sadaka, kazandıran ameller, öldükten sonra
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273564, D002878-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ أَصَابَ عُمَرُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَصَبْتُ أَرْضًا لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ أَنْفَسَ عِنْدِى مِنْهُ فَكَيْفَ تَأْمُرُنِى بِهِ قَالَ
"إِنْ شِئْتَ حَبَّسْتَ أَصْلَهَا وَتَصَدَّقْتَ بِهَا." فَتَصَدَّقَ بِهَا عُمَرُ أَنَّهُ لاَ يُبَاعُ أَصْلُهَا وَلاَ يُوهَبُ وَلاَ يُورَثُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْقُرْبَى وَالرِّقَابِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ - وَزَادَ عَنْ بِشْرٍ - وَالضَّيْفِ - ثُمَّ اتَّفَقُوا - لاَ جُنَاحَ عَلَى مَنْ وَلِيَهَا أَنْ يَأْكُلَ مِنْهَا بِالْمَعْرُوفِ وَيُطْعِمَ صَدِيقًا غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ فِيهِ. زَادَ عَنْ بِشْرٍ قَالَ وَقَالَ مُحَمَّدٌ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً.
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yezid b. Zurey'; (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Bişr b. Mufaddal; (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona İbn Avn, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle haber vermiştir: Hz. Ömer'e Hayber arazisinden bir arazi düşmüştü. Ömer, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, daha önce benim hisseme bu kadar güzel olan bir arazi düşmemişti. O arazi hakkında bana ne tavsiye edersin? dedi. Hz. Peygamber (sav) de; "istersen tarlanın mülkü senden kalmak suretiyle tasadduk edebilirsin" dedi. Hz. Ömer de araziyi satılmamak, hibe edilmemek, miras edinilmemek üzere fakirlere, yakınlarına, kölelere, Allah yolunda cihad edenlere ve yolda kalmışlara verilmek üzere (vakıf olarak) tasadduk etti.
Müsedded, Bişr'den naklettiği rivayette, (bu tasadduk edilen kesimlere) misafirleri de ekledi.
Sonra Müsedded'in hadisi naklettiği ravilerin hepsi ittifakla şöyle devam ettiler: Toprağın üzerinde yönetici olan kişi (vakıf mütevellisi) mülk edinmeksizin o arazinin gelirinden ölçülü bir şekilde yiyebilir ve arkadaşlarına yedirebilir.
Müsedded, Bişr'den rivayetinde (bu hadisi Muhammed b. Sirin'e anlattığını) Muhammed'in (b. Sirin) mülk edinmeksizin sözü yerine, malın aslına dokunmaksızın kelimesini zikrettiğini belirtmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vesâyâ 13, /669
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Örf
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285881, M004223-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - هُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا مَاتَ الإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَنْهُ عَمَلُهُ إِلاَّ مِنْ ثَلاَثَةٍ إِلاَّ مِنْ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe -b. Saîd- ve İbn Hucr, onlara İsmail -b. Cafer-, ona Alâ, ona babası, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey istisnadır: sadaka-i câriye (etkisi devamlı olan sadaka), kendisinden yararlanılan ilim veya kendisi için dua eden salih evlat."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4223, /684
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Aile, salih evlat yetiştirmek
Bayram, bayram kültürü
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
BİRRU'L- VALİDEYN
Sadaka, kazandıran ameller, öldükten sonra
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276802, N003184-3
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276803, N003184-4
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276804, N003184-5
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِى مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِى الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِى وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِىٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى الله عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّى أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِى فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ « اجْعَلْهُ فِى مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ « اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَظَرَ فِى وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ « مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . يَعْنِى جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Râhûye, ona Abdullah b. İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Amr b. Câvân, Ahnef b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Hac için yola çıktık. Medineye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebu Vakkas'ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle dedi: "Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" Oradakiler: Evet dediler. Bunun üzerine Osman: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına size söylüyorum, biliyor musunuz? Rasulullah (sav): "Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar" buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bine aldım. Rasulullah'a (s.a.v) gelip durumu anlattım O da: "Onu mescide bağışla karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: "Allah! için doğru söylüyorsun" dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar." Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah'a (sav) gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da: "Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün" buyurdu. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasulullah (sav) ashabına hitab ederek: "Kim şu orduyu donatırsa Allah onu affeder" buyurdu da ben O, 'Ceyşü'l-Usre' ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz ettim dedi. Oradakiler: Allah şahit ki! evet (sen doğru söylüyorsun) dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol, Allah'ım şahit ol dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 44, /2293
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Amr b. Câvân et-Temimi (Amr b. Câvân)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25201, İM002396
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ أَصَابَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَرْضًا بِخَيْبَرَ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَاسْتَأْمَرَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصَبْتُ مَالاً بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ هُوَ أَنْفَسُ عِنْدِى مِنْهُ فَمَا تَأْمُرُنِى بِهِ فَقَالَ « إِنْ شِئْتَ حَبَسْتَ أَصْلَهَا وَتَصَدَّقْتَ بِهَا » . قَالَ فَعَمِلَ بِهَا عُمَرُ عَلَى أَنْ لاَ يُبَاعَ أَصْلُهَا وَلاَ يُوهَبَ وَلاَ يُورَثَ تَصَدَّقَ بِهَا لِلْفُقَرَاءِ وَفِى الْقُرْبَى وَفِى الرِّقَابِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَالضَّيْفِ لاَ جُنَاحَ عَلَى مَنْ وَلِيَهَا أَنْ يَأْكُلَهَا بِالْمَعْرُوفِ أَوْ يُطْعِمَ صَدِيقًا غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona İbn Avn, ona Nafi', ona İbn Ömer, ona da (Abdullah) b. Ömer'den rivayet edildiğine göre: (Babası) Ömer bin el-Hattab (ın ganimet payı) Hayber'de (Semg denilen hurmalık) bir araziye isabet etti. Sonra Ömer, Peygamber'in (sav) yanına giderek: Yâ Rasulullah! Hayber'de (ki ganimetten) öyle bir mal bana isabet etti ki benim nazarımda bundan daha azizi ve güzel bir malı şimdiye kadar hiç elde etmedim. Bana ne emir buyurursun? diyerek (araziyi hayır için değerlendirme şekli hakkında) O'ndan emir istedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav) (kendisine):
"Dilersen arazinin aslını vakfedersin ve onun mahsullerini sadaka edersin” buyurdu. İbn Ömer demiştir ki: Sonra Ömer bu arazi hakkında şu (şartlı vakıf) işlemi yaptı: Malın aslı satılamaz, hibe edilemez ve ona mirasçı olunamaz. Ömer onun gelirini fakirlere, vâkıfın yakın akrabasına, esaretten kurtulmak isteyen kölelere, Allah yolunda savaşan mücahitlere, yolculara ve konuklara sadaka kıldı. Bu malın mütevellisi olan kimsenin bundan mal biriktirmeksizin ve mülkiyetine tecavüz etmeksizin gelirinden örfe göre yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir günah yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 4, /384
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Örf
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25202, İM002397
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ الْعَدَنِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الْمِائَةَ سَهْمٍ الَّتِى بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ هُوَ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهَا وَقَدْ أَرَدْتُ أَنْ أَتَصَدَّقَ بِهَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « احْبِسْ أَصْلَهَا وَسَبِّلْ ثَمَرَتَهَا » .
قَالَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ فَوَجَدْتُ هَذَا الْحَدِيثَ فِى مَوْضِعٍ آخَرَ فِى كِتَابِى عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ عُمَرُ فَذَكَرَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî, ona Süfyan, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer'den rivayet edildiğine göre (babası) Ömer b. el-Hattâb: Yâ Rasulullah! Şüphesiz ben, Hayber'deki yüz sehimdik malım)dan bana daha sevimli bir malı hiçbir zaman elde etmedim. Ben bunu sadaka etmek istedim, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) (ona):
"Onun aslını vakfet ve meyvesini Allah yoluna tahsis et!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 4, /384
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271378, İM002397-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ الْعَدَنِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الْمِائَةَ سَهْمٍ الَّتِى بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ هُوَ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهَا وَقَدْ أَرَدْتُ أَنْ أَتَصَدَّقَ بِهَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « احْبِسْ أَصْلَهَا وَسَبِّلْ ثَمَرَتَهَا » .
قَالَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ فَوَجَدْتُ هَذَا الْحَدِيثَ فِى مَوْضِعٍ آخَرَ فِى كِتَابِى عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ عُمَرُ فَذَكَرَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî, ona Süfyan, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer'den rivayet edildiğine göre (babası) Ömer b. el-Hattâb: Ya Rasulullah! Şüphesiz ben, Hayber'deki yüz sehimdik malım)dan bana daha sevimli bir malı hiçbir zaman elde etmedim. Ben bunu sadaka etmek istedim, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) (ona):
"Onun aslını vakfet ve meyvesini Allah yoluna tahsis et!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 4, /384
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı