Öneri Formu
Hadis Id, No:
1329, M004226
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ عُمَرُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ أَصَبْتُ أَرْضًا مِنْ أَرْضِ خَيْبَرَ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ أَصَبْتُ أَرْضًا لَمْ أُصِبْ مَالاً أَحَبَّ إِلَىَّ وَلاَ أَنْفَسَ عِنْدِى مِنْهَا. وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمِثْلِ حَدِيثِهِمْ
[أَصَابَ عُمَرُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَأْمِرُهُ فِيهَا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصَبْتُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ هُوَ أَنْفَسُ عِنْدِى مِنْهُ فَمَا تَأْمُرُنِى بِهِ قَالَ "إِنْ شِئْتَ حَبَسْتَ أَصْلَهَا وَتَصَدَّقْتَ بِهَا." قَالَ فَتَصَدَّقَ بِهَا عُمَرُ أَنَّهُ لاَ يُبَاعُ أَصْلُهَا وَلاَ يُبْتَاعُ وَلاَ يُورَثُ وَلاَ يُوهَبُ. قَالَ فَتَصَدَّقَ عُمَرُ فِى الْفُقَرَاءِ وَفِى الْقُرْبَى وَفِى الرِّقَابِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَالضَّيْفِ لاَ جُنَاحَ عَلَى مَنْ وَلِيَهَا أَنْ يَأْكُلَ مِنْهَا بِالْمَعْرُوفِ أَوْ يُطْعِمَ صَدِيقًا غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ فِيهِ. قَالَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا الْحَدِيثِ مُحَمَّدًا فَلَمَّا بَلَغْتُ هَذَا الْمَكَانَ غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ فِيهِ. قَالَ مُحَمَّدٌ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً. قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَأَنْبَأَنِى مَنْ قَرَأَ هَذَا الْكِتَابَ أَنَّ فِيهِ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً] وَلَمْ يَذْكُرْ فَحَدَّثْتُ مُحَمَّدًا وَمَا بَعْدَهُ.
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim (b. Râhûye), ona Ebu Davud (Ömer b. Sa'd) el-Haferî, ona Süfyan (es-Sevrî), ona (Abdullah) b. Avn, ona da Nafi' (Mevlâ İbn Ömer), Abdullah b. Ömer'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bana Hayber arazisinden ganimet olarak bir yer düştü. Rasulullah'a (sav) gelerek; payıma öyle bir yer düştü ki, (şimdiye kadar) bana bundan daha makbul ve daha güzel bir mala sahip olmadım dedim.
[(Babam) Ömer'e (ra) Hayber'de ganimetten bir yer düştü, o yer hakkında emrini almak için Hz. Peygamber'e (sav) gitti ve ey Allah'ın Rasulü (sav)! Bana Hayber'de ganimetten bir pay düştü. (Şimdiye kadar) bana bundan daha kıymetli mal hiç düşmedi. Bunun hakkında bana ne emir buyurursun? dedi. Rasulullah (sav); "istersen aslını vakfeder; yeri tesadduk eylersin" buyurdu. Bunun üzerine Ömer o yeri aslı satılmamak ve satın alınmamak, miras olarak almamak ve bağışlanmamak şartıyla tasadduk etti. Ömer fakirler, akraba, köleler, Allah yolunda olanlar, yolcular ve misafirler arasında tasaddukta bulundu. Onun işlerini üzerine alanın ondan maruf üzere yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir beis yoktur, yeter ki, malı kendine sermaye yapmasın.]
Ravi bu hadisi (farklı bir isnadla gelen) hadis gibi rivayet etti. Ben bu hadisi Muhammed'e cümlesini ve ondan sonrasını zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4226, /684
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Davud Ömer b. Sa'd el-Haferî (Ömer b. Sa'd b. Ubeyd)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Amel, salih amel
Sadaka, kazandıran ameller, öldükten sonra
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1326, M004224
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ أَخْبَرَنَا سُلَيْمُ بْنُ أَخْضَرَ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ أَصَابَ عُمَرُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَأْمِرُهُ فِيهَا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصَبْتُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ هُوَ أَنْفَسُ عِنْدِى مِنْهُ فَمَا تَأْمُرُنِى بِهِ قَالَ
"إِنْ شِئْتَ حَبَسْتَ أَصْلَهَا وَتَصَدَّقْتَ بِهَا." قَالَ فَتَصَدَّقَ بِهَا عُمَرُ أَنَّهُ لاَ يُبَاعُ أَصْلُهَا وَلاَ يُبْتَاعُ وَلاَ يُورَثُ وَلاَ يُوهَبُ. قَالَ فَتَصَدَّقَ عُمَرُ فِى الْفُقَرَاءِ وَفِى الْقُرْبَى وَفِى الرِّقَابِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَالضَّيْفِ لاَ جُنَاحَ عَلَى مَنْ وَلِيَهَا أَنْ يَأْكُلَ مِنْهَا بِالْمَعْرُوفِ أَوْ يُطْعِمَ صَدِيقًا غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ فِيهِ.
[قَالَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا الْحَدِيثِ مُحَمَّدًا فَلَمَّا بَلَغْتُ هَذَا الْمَكَانَ غَيْرَ مُتَمَوِّلٍ فِيهِ. قَالَ مُحَمَّدٌ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً.]
[قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَأَنْبَأَنِى مَنْ قَرَأَ هَذَا الْكِتَابَ أَنَّ فِيهِ غَيْرَ مُتَأَثِّلٍ مَالاً.]
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Süleym b. Ahdar, ona (Abdullah) b. Avn, ona da Nafi' (Mevla İbn Ömer), (Abdullah) b. Ömer'in şöyle dediğini rivayet etti: (Babam) Ömer'e (ra) Hayber'de ganimetten bir yer düştü, o yer hakkında emrini almak için Hz. Peygamber'e (sav) gitti ve ey Allah'ın Rasulü (sav)! Bana Hayber'de ganimetten bir pay düştü. (Şimdiye kadar) bana bundan daha kıymetli mal hiç düşmedi. Bunun hakkında bana ne emir buyurursun dedi. Rasulullah (sav); "istersen aslını vakfeder; yeri tasadduk eylersin" buyurdu. Bunun üzerine Ömer o yeri aslı satılmamak ve satın alınmamak, miras olarak almamak ve bağışlanmamak şartıyla tasadduk etti. Ömer fakirler, akraba, köleler, Allah yolunda olanlar, yolcular ve misafirler arasmda tesadduk ta bulundu. Onun işlerini üzerine alanın ondan maruf üzere yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir beis yoktur. Yeter ki, malı kendine sermaye yapmasın.
[Ravi (Abdullah) b. Avn dedi ki: Ben bu hadisi Muhammed'e rivayet ettim. Mal sahibi olmaya kalkışmamak dediği yere geldiğimde Muhammed; mal toplamağa kalkışmamak (olacak) dedi.]
[İbn Avn; bu kitabı okuyan bana haber verdi ki, bu hadiste mal toplamağa kalkışmamak cümlesi vardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4224, /684
Senetler:
()
Konular:
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı