176 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Uleyye; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail (b. Uleyye), ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes (b. Malik) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) mescide girdi. İki direk arasına gerilmiş bir ip (gördü ve) "bu da nedir" diye sordu. (Ashab) O Zeyneb'indir. Yorulduğunda ya da zayıf düştüğünde ona tutunur dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "onu çözün. Sizden biri dinç/zinde iken namaz kılsın. Yorulur yahut zayıf düşerse oturur" buyurdu. [Züheyr (b. Harb) rivayetinde (oturur ifadesi) "otursun" şeklindedir.]
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki iş arasında tercih etme durumunda kaldığında, günah olmadığı müddetçe, kolay olanını tercih ederdi. Eğer günah söz konusu ise, ondan en uzak duran kişi olurdu. Rasulullah (sav) kendisi için asla intikam almamıştı. Ancak Allah'a hürmetsizlik edilmiş olması halinde Allah için intikam alırdı."
Bize Müsedded, ona Cüveyriye b. Esma, ona Nafi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Her kim bir köledeki hissesini azat ederse, - eğer kölenin bedeli kadar malı varsa- kölenin tamamını hürriyete kavuşturmak onun üzerine vacip olur. Kölenin piyasa değeri belirlenir, ortaklarına kendi hisseleri verilir ve köle salıverilir."
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.