176 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona da Zührî, bu hadisi mana olarak nakletmiştir. Zührî hadise şöyle bir ilavede bulunmuştur: "Bu durum, sadece ona özel bir ruhsattı. Bugün biri bunu yapacak olsa, muhakkak keffaret ödemesi gerekir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Leys b. Sa'd, Evzâî, Mansur b. Mu'temir ve İrâk b. Mâlik; İbn Uyeyne'nin rivayet ettiği hadisin manasına uygun şekilde nakletmişlerdir. (İçlerinden) Evzâî, hadise 'Allah'tan bağışlanma dile' ilavesinde bulunmuştur.]
Açıklama: Rivayetin tamamı için bk. D002390.
Bize Kuteybe b. Said, Amr b. en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan (b. Uyeyne), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Eğer müminlere -Züheyr'in rivayetinde ümmetime- zor gelmeseydi onlara her namaz için misvak kullanmalarını mutlaka emrederdim."
Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Helak oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ne oldu?' buyurunca, 'Ramazan'da hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) 'Azat edeceğin bir köle bulabilir misin? buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Nebî (sav) 'İki ay peş peşe oruç tutabilir misin?' buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyurabilir misin?' buyurdu. Adam yine 'Hayır' dedi. Rasulullah (sav) (adama) 'Otur' buyurdu. Derken, Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. O da adama 'Al, bunu infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Medine'nin şu iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki' deyince, Rasulullah (sav) ön dişleri gözükene dek güldü ve 'O halde, onu ailene yedir' buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette 'azı dişleri (gözükene dek)' demiştir.]
Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, -mânâ aynıdır- onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Nebî'ye (sav) gelip helâk oldum dedi. Hz. Peygamber (sav); "ne oldu" buyurdu. (Adam), Ramazan'da hanımımla beraber oldum dedi. Rasulullah (sav); "azat edeceğin bir köle bulur musun" buyurdu. O, hayır dedi. Nebî (sav); "iki ay peş peşe oruç tutabilir misin" buyurdu. O, hayır dedi. Hz. Peygamber (sav); "(peki), 60 fakiri doyurabilir misin" buyurdu. (Adam), hayır dedi. Rasulullah (sav); (adama), "otur" buyurdu. (Derken), Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi de (o adama) "bunu infak et" buyurdu. O, ya Rasulullah! (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki dedi. Rasulullah (sav), (bu söz üzerine) ön dişleri gözükene dek güldü! Nebî (sav); "(o halde), onu ailene yedir" buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette azı dişleri demiştir.]
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Mansûr, ona da Muhammed b. Müslim ez-Zührî hadisi bu isnad ile (ve) İbn Uyeyne'nin rivayetine benzer şekilde nakletmiştir. (Ravi Mansur), rivayetinde, 'İçinde hurma olan bir sepet ki ona zenbil denir, (getirildi)' demiş ancak 'Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek şekilde gülüverdi' ifadesini zikretmemiştir.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M002595.
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara ٍدSüfyân b. Uyeyne, ona Yahya, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Helak oldum.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Seni helak eden de nedir?' buyurdu. Adam 'Ramazanda hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) adama 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav) 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyuracak yiyeceği bulabilir misin?' dedi. Adam yine 'Hayır' dedi. Ardından adam oturdu. Bir vakit sonra Rasulullah'a (sav) içi hurma dolu bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Al bunu, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Medine'nin şu iki siyah tepesi arasında bizden daha ihtiyaç sahibi yoktur' dedi. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü, sonra da 'Had git, ailene o hurmaları yedir' buyurdu."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara ٍدSüfyân b. Uyeyne, ona Yahya, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Helak oldum.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Seni helak eden nedir?' buyurdu. Adam 'Ramazanda hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) adama 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav) 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyuracak yiyeceği bulabilir misin?' dedi. Adam yine 'Hayır' dedi. Ardından adam oturdu. Bir vakit sonra Rasulullah'a (sav) içi hurma dolu bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Al bunu, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Medine'nin şu iki siyah tepesi arasında bizden daha ihtiyaç sahibi yoktur' dedi. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü, sonra da 'Hadi git, ailene o hurmaları yedir' buyurdu."