Giriş

Bize Abdurrezzâk, ona Ma‘mer, ona da Katâde anlattı. Nebî (s.a.v.) (bir defasında) Cebrail'e: – “Epeydir bana gelmedin, seni özlüyoruz” deyince o: – Biz de seni özlüyoruz. Âişe’ye gittiğinde ona selam et” diye karşılık verdi.


    Öneri Formu
90201 MA020918 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 430


Açıklama: Bu olayda Hz. Aişe Cebraîl'i görmemiştir. Nitekim hadisin farklı tariklerinde onun Allah Resûlü'ne "Sen benim görmediğimi görüyorsun" demesi buna açık bir delildir. Bununla birlikte meşhûr Cibrîl hadisinde olduğu gibi sahabîlerin Cebrail'i, insan suretine girdiği zaman görmesi de mümkündür.

    Öneri Formu
165738 EM001036 Buhari, Edebü'l-Müfred, 474


Açıklama: sahih li ğayrihidir.

    Öneri Formu
66376 HM016957 İbn Hanbel, IV, 92


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu
73193 MA007310 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 157


    Öneri Formu
95748 MA006749 Musannef-i Abdurrezzak, III, 587

Bize Yusuf b. Saîd, ona Haccâc, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ebû Müleyke, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Size kendim ve Hz. Peygamber (sav) hakkında bir şey anlatayım mı?" "Elbette anlat" dediler. Bunun üzerine şunları anlattı: Hz. Peygamber'in (sav) kalma sırası bana geldiği bir gece, yana dönüp ayakkabılarını ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağa yaydı. Çok geçmeden benim uyuduğumu hissetti. Sonra yavaşça ayakkabılarını giydi ve yavaşça üst elbisesini aldı. Kapıyı usulca açtı ve yavaşça çıktı. Ben de elbisemi aldım örtümü başıma alıp örtündüm. İzarımı giydim ve peşinden çıktım. Allah Rasulü, Bakî mezarlığına geldi. Elini üç defa kaldırıp uzunca tuttu. Sonra geri döndü, ben de geri döndüm. Hızla yürümeye başladı ben de hızla yürüdüm. Koşar adım yürümeye başladı ben de aynısı yaptım. Daha da hızlı gitti ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girdim ve hemen yattım. Gelir gelmez: "Aişe! Neyin var? Nefes nefese kalmışsın" dedi. Ben "Bir şey yok" dedim. "Ya sen anlat ya da Latîf ve Habîr olan Allah bana haber verir" dedim. Ben "Ey Allah'ın resulü! Anam babam sana feda olsun!" dedim ve olayı ona anlattım. "Önümde gördüğüm karaltı sendin" buyurdu. Ben "evet" dedim. Göğsümden beni bir kere itti ve canımı acıttı "Allah ve Resulünün sana haksızlık edeceğini mi sandın?" buyurdu. "İnsanlar ne saklarsa saklasınlar Allah onu bilir" dedim. Hz. Peygamber: "Gördüğün zaman Cebrail bana geldi ve yanıma girmedi. Çünkü elbiselerini çıkarmıştın. Bana seslendi ve senden gizlendi. Ona cevap verdim ve onu senden gizledim. Uyuduğunu sandığım için seni uyandırmak istemedim. Korkmandan endişe ettim. Bana Bakî mezarlığına gelip orada yatan müminler için istiğar etmemi emretti." Ben "Oraya gittim de ne diyeyim ey Allah'ın resulü?" diye sordum. Şöyle buyurdu: "Selam olsun size Ey mümin ve müslüman diyarının halkı! Allah önce gidenlerimize ve sonradan geleceklere rahmet etsin. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız."


    Öneri Formu
19260 N002039 Nesai, Cenâiz, 103


    Öneri Formu
24458 B006662 Buhari, Eymân ve'n-Nuzûr, 13


    Öneri Formu
24475 B006679 Buhari, Eymân ve'n-Nuzûr, 18