Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
52979, KK2/3
Hadis:
الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Tercemesi:
Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Bakara 2/3, /
Senetler:
()
Konular:
İman, gayba inanmak
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44693, HM007296
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنِ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ
يَبْلُغُ بِهِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ يَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ يَا ابْنَ آدَمَ أَنْفِقْ أُنْفِقْ عَلَيْكَ وَقَالَ يَمِينُ اللَّهِ مَلْأَى سَحَّاءُ لَا يَغِيضُهَا شَيْءٌ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ
Tercemesi:
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَنْفِقْ، أُنْفِقْ عَلَيْكَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 7296, 3/42
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53404, KK3/134
Hadis:
الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Tercemesi:
O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Âl-i Imrân 3/134, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Müslüman, vasıfları
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler
Öfke, öfkeyi kontrol etmek erdemdir
Takva, ulaşmanın yolları
Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53854, KK8/3
Hadis:
الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Tercemesi:
Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Enfâl 8/3, /
Senetler:
()
Konular:
İbadet, Namaz
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Müslüman, vasıfları
Zekat, Sadaka, Fitre
Bize Ebû Ali er-Rûzebârî, ona Muhammed b. Bekr, ona Ebû Dâvûd, ona Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Gâlib el-Kattân, ona bir adam, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre mensubu bulunduğu aile su kaynaklarından biri üzerinde yetkili ve sorumlu bir mevkide bulunuyorlarmış. İslam'ın mesajı onlara kadar ulaşınca, su kaynağının sahibi, müslüman olmaları durumunda kavmine yüz deve vereceğini vaadetti. Bunun üzerine onlar müslüman oldu. Suyun sahibi de develeri onlar arasında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra içinde) onlardan develeri geri alma isteği belirdi. Bunun için, şu şekilde tenbih ederek oğlunu Peygamber’e (s.a.v.) gönderdi:
– Peygamber’e (s.a.v.) git ve ona: "Babamın size selamı var, kendisi müslüman olmaları şartıyla kavmine yüz deve vereceğini vaad etti. Onlar da müslüman oldular. Bunun üzerine develeri aralarında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma gereği hasıl oldu. Bu durumda develeri almakta babam mı daha haklı, yoksa onlar mı?" diye sor. Şayet o (sana) “Evet (baban daha haklı)” derse (tamam). Şayet “Hayır (onlar daha haklı) derse (o vakit) kendisine şöyle de: "Benim babam epeyce yaşlanmış bulunmakta olup hali hazırda o suyun sorumluluğunu deruhte etmektedir. Sizden, kendisinden sonra anılan suyun idare sorumluluğunu bana vermenizi istiyor" de. Bunun üzerine adamın oğlu Peygamber’e gelip:
– Babam size selam söyledi, dedi. O da:
– “Aleyke ve alâ ebîke’s-selâm (selam senin ve babanın üzerine de olsun)” diye karşılık verdi. Oğul:
– Babam kavminin müslüman olmaları durumunda onlara yüz deve vereceğini vaad etmişti. Onlar da müslüman oldular. Müslümanlıkları da iyi oldu. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma lüzumu ortaya çıktı. Develeri almakta o mu daha haklı, yoksa onlar mı? dedi. Allah Rasûlu:
– “Baban develeri onlara vermeyi uygun görüyorsa versin. Yok, geri almayı uygun görüyorsa develeri almakta baban onlardan daha haklıdır. Müslüman olduysalar, bu onlara yeter. Olmadıysalar, müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşılır” buyurdu. Oğlu devamla:
– Benim babam epeyce yaşlanmış bir kimsedir. Aynı zamanda, o suyun idari sorumluluğu da üstündedir. Sizden, kendisinden sonra su idareciliği görevini bana vermenizi istiyor, deyince Rasûlullah:
– Suyun idari sorumluluğu bir haktır. Çare yok birileri bu görevi yapacak. Fakat bu görevi üstlenenler, ateşin içindedirler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150065, BS013180
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا غَالِبٌ الْقَطَّانُ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ : أَنَّهُمْ كَانُوا عَلَى مَنْهَلٍ مِنَ الْمَنَاهِلِ فَلَمَّا بَلَغَهُمُ الإِسْلاَمُ جَعَلَ صَاحِبُ الْمَاءِ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَقَسَمَ الإِبِلَ بَيْنَهُمْ وَبَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ فَأَرْسَلَ ابْنَهُ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ لَهُ : ائْتِ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقُلْ لَهُ إِنَّ أَبِى يُقْرِئُكَ السَّلاَمَ وَإِنَّهُ جَعَلَ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَقَسَمُوا الإِبِلَ بَيْنَهُمْ وَبَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا أَمْ هُمْ فَإنْ قَالَ نَعَمْ أَوْ لاَ فَقُلْ لَهُ إِنَّ أَبِى شَيْخٌ كَبِيرٌ وَهُوَ عَرِيفُ الْمَاءِ وَإِنَّهُ يَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ لِى الْعِرَافَةَ بَعْدَهُ فَأَتَاهُ فَقَالَ لَهُ : إِنَّ أَبِى يُقْرِئُكَ السَّلاَمَ فَقَالَ :« عَلَيْكَ وَعَلَى أَبِيكَ السَّلاَمَ ». فَقَالَ : إِنَّ أَبِى جَعَلَ لِقَوْمِهِ مِائَةً مِنَ الإِبِلِ عَلَى أَنْ يُسْلِمُوا فَأَسْلَمُوا وَحَسُنَ إِسْلاَمُهُمْ ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا مِنْهُمْ أَفَهُوَ أَحَقُّ بِهَا أَمْ هُمْ. قَالَ :« إِنْ بَدَا لَهُ أَنْ يُسَلِّمَهَا لَهُمْ فَيُسَلِّمْهَا وَإِنْ بَدَا لَهُ أَنْ يَرْتَجِعَهَا فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا مِنْهُمْ فَإنْ أَسْلَمُوا فَلَهُمْ إِسْلاَمُهُمْ وَإِنْ لَمْ يُسْلِمُوا قُوتِلُوا عَلَى الإِسْلاَمِ ». وَ قَالَ : إِنَّ أَبِى شَيْخٌ كَبِيرٌ وَهُوَ عَرِيفُ الْمَاءِ وَإِنَّهُ يَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ لِى الْعِرَافَةَ بَعْدَهُ فَقَالَ :« إِنَّ الْعِرَافَةُ حَقٌّ وَلاَ بُدَّ لِلنَّاسِ مِنَ الْعُرَفَاءِ وَلَكِنَّ الْعُرَفَاءَ فِى النَّارِ ».
Tercemesi:
Bize Ebû Ali er-Rûzebârî, ona Muhammed b. Bekr, ona Ebû Dâvûd, ona Müsedded, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Gâlib el-Kattân, ona bir adam, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre mensubu bulunduğu aile su kaynaklarından biri üzerinde yetkili ve sorumlu bir mevkide bulunuyorlarmış. İslam'ın mesajı onlara kadar ulaşınca, su kaynağının sahibi, müslüman olmaları durumunda kavmine yüz deve vereceğini vaadetti. Bunun üzerine onlar müslüman oldu. Suyun sahibi de develeri onlar arasında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra içinde) onlardan develeri geri alma isteği belirdi. Bunun için, şu şekilde tenbih ederek oğlunu Peygamber’e (s.a.v.) gönderdi:
– Peygamber’e (s.a.v.) git ve ona: "Babamın size selamı var, kendisi müslüman olmaları şartıyla kavmine yüz deve vereceğini vaad etti. Onlar da müslüman oldular. Bunun üzerine develeri aralarında paylaştırdı. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma gereği hasıl oldu. Bu durumda develeri almakta babam mı daha haklı, yoksa onlar mı?" diye sor. Şayet o (sana) “Evet (baban daha haklı)” derse (tamam). Şayet “Hayır (onlar daha haklı) derse (o vakit) kendisine şöyle de: "Benim babam epeyce yaşlanmış bulunmakta olup hali hazırda o suyun sorumluluğunu deruhte etmektedir. Sizden, kendisinden sonra anılan suyun idare sorumluluğunu bana vermenizi istiyor" de. Bunun üzerine adamın oğlu Peygamber’e gelip:
– Babam size selam söyledi, dedi. O da:
– “Aleyke ve alâ ebîke’s-selâm (selam senin ve babanın üzerine de olsun)” diye karşılık verdi. Oğul:
– Babam kavminin müslüman olmaları durumunda onlara yüz deve vereceğini vaad etmişti. Onlar da müslüman oldular. Müslümanlıkları da iyi oldu. Ancak (bir süre sonra) onlardan develeri geri alma lüzumu ortaya çıktı. Develeri almakta o mu daha haklı, yoksa onlar mı? dedi. Allah Rasûlu:
– “Baban develeri onlara vermeyi uygun görüyorsa versin. Yok, geri almayı uygun görüyorsa develeri almakta baban onlardan daha haklıdır. Müslüman olduysalar, bu onlara yeter. Olmadıysalar, müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşılır” buyurdu. Oğlu devamla:
– Benim babam epeyce yaşlanmış bir kimsedir. Aynı zamanda, o suyun idari sorumluluğu da üstündedir. Sizden, kendisinden sonra su idareciliği görevini bana vermenizi istiyor, deyince Rasûlullah:
– Suyun idari sorumluluğu bir haktır. Çare yok birileri bu görevi yapacak. Fakat bu görevi üstlenenler, ateşin içindedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 13180, 13/325
Senetler:
1. Ceddihi (Ceddihi)
2. Ebîhi (Ebîhi)
3. Racül (Racül)
4. Ebu Süleyman Galib b. Ebu Gaylan er-Rasibî (Galib b. Hattaf)
5. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, SELAM
Sahabe, İslama girişleri
Selam, selam göndermek
Sorumluluk Bilinci, görev Bilinci
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
وَعَنْ وُهَيْبٍ قَالَ أَخْبَرَنَا هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - بِهَذَا .
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallak olmayıp muttasıldır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9695, B001428
Hadis:
وَعَنْ وُهَيْبٍ قَالَ أَخْبَرَنَا هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - بِهَذَا .
Tercemesi:
Ve bize Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Ebu Hureyre (önceki) hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama:
Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallak olmayıp muttasıldır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 18, 1/471
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
Sadaka, verilecek yerler
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَنْفَقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ بَيْتِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ كَانَ لَهَا أَجْرُهَا بِمَا أَنْفَقَتْ وَلِزَوْجِهَا أَجْرُهُ بِمَا كَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ ، لاَ يَنْقُصُ بَعْضُهُمْ أَجْرَ بَعْضٍ شَيْئًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9655, B001425
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَنْفَقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ بَيْتِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ كَانَ لَهَا أَجْرُهَا بِمَا أَنْفَقَتْ وَلِزَوْجِهَا أَجْرُهُ بِمَا كَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ ، لاَ يَنْقُصُ بَعْضُهُمْ أَجْرَ بَعْضٍ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Şakik, ona Mesruk, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kadın evinin yiyeceğinden, ifsat etmeyerek infak etmesi sebebiyle kadın için bu infakın sevabı vardır, bu malı kazanması sebebiyle kocası için de sevap vardır. Bu malı bekleyen bekçi için de bir o kadar sevap vardır. Bunlardan birisinin ecri, diğerlerinin sevabından hiçbir şey eksiltmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 17, 1/470
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
İnfak, kadının kocasının malından harcaması
Mülkiyet, Kadın, kocasının malından tasarrufta bulunması
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ الصَّدَقَةِ مَا كَانَ عَنْ ظَهْرِ غِنًى ، وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9664, B001426
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ الصَّدَقَةِ مَا كَانَ عَنْ ظَهْرِ غِنًى ، وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ » .
Tercemesi:
Bize Abdan, ona Abdullah, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
“Sadakanın en hayırlısı, muhtaç halde değilken verilendir. İnfaka nafakası üzerine vacib olan kimseden başla.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 18, 1/471
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, SADAKA
Sadaka, borçlunun sadaka vermesi, borçluya verilmesi
Sadaka, verilecek yerler
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا تَصَدَّقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ زَوْجِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ كَانَ لَهَا أَجْرُهَا ، وَلِزَوْجِهَا بِمَا كَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9714, B001437
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا تَصَدَّقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ زَوْجِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ كَانَ لَهَا أَجْرُهَا ، وَلِزَوْجِهَا بِمَا كَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona A'meş, ona Ebu Vail, ona Mesruk, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kadın, kocasının yiyeceğinden, ifsad etmeyerek sadaka verdiği zaman, bu sadakadan dolayı kadının bir ecri olur. Bu malı kazandığı için kocasının da ecri, bu malın bekçisinin de bunun kadar bir ecri olur"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 25, 1/473
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
İnfak, kadının kocasının malından harcaması
KTB, SADAKA
Sadaka, sadakayı helal maldan vermek
Sevap, sevap kazanma yolları
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَنْفَقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ بَيْتِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ فَلَهَا أَجْرُهَا ، وَلِلزَّوْجِ بِمَا اكْتَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9726, B001441
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَنْفَقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ طَعَامِ بَيْتِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ فَلَهَا أَجْرُهَا ، وَلِلزَّوْجِ بِمَا اكْتَسَبَ ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Cerir, ona Mansur, ona Şakik, ona Mesruk, ona da Aişe'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kadın, kendi evinindeki yiyeceklerden ifsat etmeden infak ettiğinde, kadına bu infakı için sevap vardır. Bu malı kazanmasından dolayı kocasına; muhafaza ettiğinden dolayı da bekçiye bunun kadar sevab vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 26, 1/473
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
İnfak, kadının kocasının malından harcaması
Mülkiyet, Kadın, kocasının malından tasarrufta bulunması