186 Kayıt Bulundu.
Bize Ziyad b. er-Rabi’, ona Ebu Hidaş, ona Ebu Uyeyne’nin azatlısı Vasıl, ona Beşşar b. Ebu Seyf el-Cermi, Iyaz b. Ğutayf’ın şöyle anlattığını rivayete etti: Yakalandığı bir hastalıktan dolayı yatan Ebu Ubeyde b. el-Cerrah’ı ziyarete gitmiştik. Ebu Ubeyde’nin karışı Tuhayfe baş ucunda oturmaktaydı. Ona “Ebu Ubeyde sabahı nasıl etti?” diye sordum. Karısı “Vallahi bir ecirle sabahı sabah etti” dedi. Ebu Ubeyde “Bir ecirle sabahlamadım” dedi. Yüzü duvara dönüktü. Sonra ziyaretine gelenlere döndü ve “Neden böyle söylediğimi sormayacak mısınız?” dedi. Orada bulunanlar “Söylediğin hoşumuza gitmedi ki sebebini soralım” dediler. Ebu Ubeyde şöyle devam etti. Ben Hz. Peygamber’den duydum şöyle dedi: "Kim Allah yolunda (ihtiyaç) fazlasından harcama yaparsa yediyüz kat fazlasını alır. Kim kendine veya ailesine harcama yapar veya bir hastayı ziyaret eder ya da rahatsızlık verici bir şeyi yoldan kaldırırsa (bu bir iyiliktir ve) iyiliğe on misli karşılık verilir. Oruç (gıybet vs. gibi bir günahla) zedelenmediği sürece kalkandır. Allah kimi vücud (sağlığı) ile imtihan ederse o günahına kafarettir."
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.
Bize Ayyâş, ona Abdüla'lâ, ona el-Cüreyrî, ona Ebü'la'lâ, ona Ahnef b. Kays oturdum, dedi; (T) Bana İshak b. Mansur, ona Abdüssamed, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona Ebu'l-Alâ b. eş-Şihhîr, ona Ahnef b. Kays şöyle söylemiştir: Kureyşli bir topluluğun yanına oturdum. Saçları, elbiseleri ve kılığı haşin bir adam geldi ve onların başına dikilerek selam verdikten sonra; mallarını yığıp biriktirenlere, cehennem ateşinde kızdırılacak taşları haber ver. Sonra bu taş onlardan birisinin memesinin ucuna konulacak ve onun sıcağı iki kürek kemiğinin arasından çıkacak. Bu taş kürek kemiğinin arasına konulacak ve onun sıcağı memesinin ucundan çıkacak. Sonra o adam arkasını dönüp, bir direğin yanına oturdu. Ben de onun arkasından gittim ve yanına oturdum. O adamın kim olduğunu bilmiyordum. Ona 'gördüğüm kadarıyla onlar senin söylediklerinden pek hoşlanmadılar' dedim. O da, 'onların aklı hiç bir şeye ermez' dedi.
Bize Yezid b. Harun, ona Hişam, ona Vasıl, ona el-Velid b. Abdurrahman İyaz b. Ğutayf’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Hastalanan Ebu Ubeydeyi ziyaret etmek için yanına gitmiştik. Bize ben Rasul-i Ekrem’i şöyle derken duydum dedi: "Kim Allah yolunda (ihtiyaç) fazlasından harcama yaparsa yediyüz kat fazlasını alır. Kim kendine veya ailesine harcama yapar veya bir hastayı ziyaret eder ya da yoldan rahatsızlık verici bir şeyi kaldırırsa (bu bir iyiliktir ve) iyiliğe on misli karşılık verilir. Oruç (gıybet vs. gibi bir günahla) zedelenmediği sürece kalkandır. Allah kimi vücud (sağlığı) ile imtihan ederse o günahına kafarettir."
Bize Yezid, ona Cerir b. Hazim, ona Beşşar b. Ebu Seyf, ona el-Velid b. Abdurrahman, Iyaz b. Ğutayf’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Hastalanan Ebu Ubeyde’yi ziyaret etmek üzere evine gitmiştik. Bize dedi ki: Ben Hz. Peygamber’den duydum şöyle diyordu: "Kim, ihtiyaç fazlasından Allah yolunda harcama yaparsa, yediyüz kat fazlasını alır. Kim kendine veya ailesine harcama yapar veya bir hastayı ziyaret eder ya da yoldan rahatsızlık verici bir şeyi kaldırırsa (bu bir iyiliktir ve) iyiliğe on misli karşılık verilir. Oruç (gıybet vs. gibi bir günahla) zedelenmediği sürece kalkandır. Allah kimi vücud (sağlığı) ile imtihan ederse o günahına kafarettir."
Bize Yahya b. Hakim ve Muhammed b. Abdullah b. Yezid, onlara Süfyân, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki şey dışında hasede yer yoktur: Allah'ın kendisine Kur'ân ilmini bahşedip onunla gece ve gündüz vakitlerini ihya eden ve Cenâb-ı Hakk'ın kendisine mal verip onu gece ve gündüz vakitlerinde infak eden kimse."
Bize Ayyâş, ona Abdüla'lâ, ona el-Cüreyrî, ona Ebü'la'lâ, ona Ahnef b. Kays oturdum, dedi; (T) Bana İshak b. Mansur, ona Abdüssamed, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona Ebu'l-Alâ b. eş-Şihhîr, ona Ahnef b. Kays şöyle söylemiştir: Kureyşli bir topluluğun yanına oturdum. Saçları, elbiseleri ve kılığı haşin bir adam geldi ve onların başına dikilerek selam verdikten sonra; mallarını yığıp biriktirenlere, cehennem ateşinde kızdırılacak taşları haber ver. Sonra bu taş onlardan birisinin memesinin ucuna konulacak ve onun sıcağı iki kürek kemiğinin arasından çıkacak. Bu taş kürek kemiğinin arasına konulacak ve onun sıcağı memesinin ucundan çıkacak. Sonra o adam arkasını dönüp, bir direğin yanına oturdu. Ben de onun arkasından gittim ve yanına oturdum. O adamın kim olduğunu bilmiyordum. Ona 'gördüğüm kadarıyla onlar senin söylediklerinden pek hoşlanmadılar' dedim. O da, 'onların aklı hiç bir şeye ermez' dedi.