119 Kayıt Bulundu.
Bize Cafer b. Avn, ona Yahya b. Said (el-Ensârî), ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ebu Said (Yahya b. Said) er-Ruaynî, ona Abdullah b. Malik, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî şöyle demiştir: Kız kardeşim kendisini Allah rızası için yaya olarak ve başı açık bir halde hacca gitmeye adamıştı. Ben de bunu Hz. Peygamber'e (sav) söyledim. O (sav) şöyle buyurdu: "Kız kardeşine söyle de başını örtsün, bir bineğe binsin ve üç gün oruç tutsun."
Açıklama: hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Said b. Mansur, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona amr b. Ebu Amr, ona (Abdurrahman b. Hürmüz) el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ed-Devsî) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında onlara dayanarak ilerleyen bir ihtiyara rastladı ve: "Bu ihtiyara ne oldu" diye sordu. Oğulları da: " (Kabe'ye) Yürümeye adak adadı" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir bineğe bin. Zira Allah senden ve adadığından zengindir."
Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb (b. Keysan es-Sahtiyânî), ona Ebu Kilabe (Abdullah b. Zeyd), ona Ebu Mühelleb (Muaviye b. Amr), ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda yapılan adak ile insanın sahip olmadığını şeyler hususunda yapılan adak yerine getirilmez."
Bize Halid b. Mahled, ona Malik (b. Enes), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirsin. Kim de Allah'a isyan hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirmesin."
Bize Haccac b. Minhal, ona Hammad (b. Seleme), Habib (b. Muallim) el-Muallim, ona Atâ b. Ebu Rabah, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Bir adam (Mekke'nin fethi sırasında): Ey Allah'ın Rasulü! (sav), Ben, Allah sana Mekke'nin fethini nasip ederse Beytü'l-Makdis'de (Allah için) iki rekat namaz kılmak için adakta bulundum, dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Burada kıl" buyurdu. Adam sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Öyleyse sen bilirsin (burada kılmak istemiyorsan Beytü'l-Makdis'de kıl)" uyurdu.
Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Abdullah b. Mürre, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Adak, (kaderde) olan hiç bir şeyi değiştirmez. Onunla sadece cimri kimseden bir şey (mal) çıkartılmış olur."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bint. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: Kendisi babasının gözetimindeyken, babası Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı ve: "Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum." Hz. Peygamber (sav): "Orada put var mı?" dedi. Babası: "Hayır (yok)" dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Öyleyse adağını yerine getir" buyurdu. Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona (Fadl) b. Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bint. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adakta bulundu, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu. Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.