114 Kayıt Bulundu.
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Bükeyr, ona Küreyb, ona da Hz. Meymûne şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Meymune'nin yanında kürek kemiği eti yedikten sonra (yeniden) abdest almaksızın namaz kıldı."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir koyunun kürek kemiği etinden yemiş ve ardından abdest almaksızın namaz kılmıştır."
Bize Abdullah b.Yusuf, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Harise oğullarının mevlası Büşeyr b. Yesar, ona da Süveyd b. Nu'man şöyle rivayet etmiştir: "Süveyd, Hayber yılında Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştı. Hayber'in aşağı tarafında bulunan Sahbâ'ya geldiklerinde Rasulullah (sav) ikindi namazını kıl(dır)dı. Namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini istedi. Ancak kavuttan (kavrulmuş undan) başka bir şey getiren olmadı. Rasulullah (sav) kavutun yemek haline getirilmesini emretti. Kavut ıslatılıp bulamaç yapıldı. Rasulullah (sav) bulamaçtan yedi, biz de yedik. Sonra akşam namazını kılmak üzere kalktı. Ağzını çalkaladı, biz de çalkaladık. Sonra da yeniden abdest almaksızın namaz kıl(dır)dı."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Terzinin biri yapmış olduğu bir yemeğe Rasulullah’ı (sav) davet etmişti. Enes b. Malik şöyle devam etti: 'Bu yemeğe Rasul-i Ekrem (sav) ile birlikte ben de gittim. Terzi Rasulullah’a ekmek, içinde kabak ve kurutulmuş ince et parçaları olan bir çorba sundu. (Yemek yerken) Peygamber’i (sav) çanağının içindeki kabakları araştırırken gördüm. Enes, 'artık o günden itibaren kabağı çok severim' dedi."
Açıklama: Rivayette geçen mutabaat (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin ravisine, güvenilir başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin aynı veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden benzer lafızlarla rivayet edilmesi anlamına gelmektedir. Bk, Ali el-Kârî, Şerhu nuhbeti'l-fiker, s. 343-345.
Bize Kuteybe, ona Malik, ona İshak b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: "Bir terzi yapmış olduğu yemeğe Rasulullah’ı (sav) davet etmişti. Bu davete Rasulullah'la beraber ben de gittim. (Yemekte) Peygamber’in (sav) kabın içindeki kabakları aradığını gördüm. Enes, 'o günden itibaren kabağı hep sevdim' dedi.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İshâk b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Mâlik şöyle dedi: "Bir terzi Hz. Peygamber'i (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Hz. Peygamber'le (sav) beraber gittim. O zât Peygamber'e arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Peygamber'in yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim."
Bize İsmail, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Malik şöyle dedi: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Rasulullah'la (sav) beraber bu yemeğe gittim. Terzi, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim." [Sumâme b. Abdullah dedesi Enes'in 'Ben kabakları Rasulullah'ın (sav) önüne topluyordum' dediğini söylemiştir.]
Bize İsmail, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Malik şöyle dedi: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Rasulullah'la (sav) beraber bu yemeğe gittim. Terzi, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim." [Sumâme b. Abdullah dedesi Enes'in 'Ben kabakları Rasulullah'ın (sav) önüne topluyordum' dediğini söylemiştir.]