114 Kayıt Bulundu.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Yahya b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesâr, ona da Süveyd b. Nu'mân şöyle rivayet etmiştir: "Hayber savaşının gerçekleştiği yıl Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştık. Sahbâ mevkiine geldiğimizde Rasulullah (sav) bize ikindi namazını kıldırdı ve namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini istedi. Ancak kavuttan (kavrulmuş undan) başka bir şey getiren olmadı. Birlikte yeyip içtik. Sonra Rasulullah (sav) akşam namazını kılmak üzere kalktı. Ağzını çalkaladı. Sonra da yeniden abdest almaksızın bize akşam namazını kıldırdı."
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', onlara Talha b. Yahya, ona Aişe bt. Talha Hz. Ayşe'nin (r.anha) şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) yanıma geldiği zaman! "Yanınızda yiyecek bir şey var mı?" der, biz de hayır dediğimizde, "(O halde) ben oruçluyum" derdi. Veki' (Süfyan'dan farklı olarak) şunları da ilave etti: (Hz. Ayşe devamla şöyle dedi:) Başka bir gün Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza geldi: Ya Rasulallah! Bize Hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi, onu senin için sakladık dedik. O: "Getir onu" buyurdu. [Talha Rasulullah (sav) oruca niyet etmişti, orucunu bozdu dedi.]
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki',onlara Talha b. Yahya, ona Aişe bt. Talha Hz. Ayşe'nin (r.anha) şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) yanıma geldiği zaman! "Yanınızda yiyecek bir şey var mı?" der, biz de hayır dediğimizde, "(O halde) ben oruçluyum" derdi. Veki' (Süfyan'dan farklı olarak) şunları da ilave etti: (Hz. Ayşe devamla şöyle dedi:) Başka bir gün Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza geldi: Ya Rasulallah! Bize Hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi, onu senin için sakladık dedik. O: "Getir onu" buyurdu. [Talha Rasulullah (sav) oruca niyet etmişti, orucunu bozdu dedi.]
Bize Ka'neb, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Rasulullah'la (sav) beraber bu yemeğe gittim. Terzi, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim."
Bana Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Usame, ona Hişam b. Urve, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Sevde bt. Zem'a, örtü ayeti indikten sonra bir ihtiyacı için evinden dışarı çıkmıştı. Sevde iri yapılı bir kadındı. Bu sebeple kendisini tanıyanlara (örtülü olsa da) gizli olmazdı (tanırlardı). Bu defa Ömer b. Hattâb onu dışarıda gördü ve "ey Sevde, vallahi sen bize tanınmayacak (bir yapıda) değilsin. Bir bak bakalım, sen ne halde evinin dışına çıkıyorsun?" dedi. Aişe (rivayetine devamla) der ki: Bunun üzerine Sevde evine döndü. O sırada Rasulullah benim odamda idi, akşam yemeği yemekteydi, elinde de etli bir kemik vardı. Bu hâlde iken Sevde içeri girdi ve "ey Allah'ın Rasulü, ben bir kısım ihtiyacım için evimden çıkmıştım. Ömer bana şöyle şöyle söyledi" dedi. Aişe devamla der ki: Bunun üzerine Allah, Peygamber'ine vahiy gönderdi. Sonra vahiy hâli üzerinden kalktı ve kemik elinde olduğu hâlde ve onu yere koymaksızın Sevde'ye "Siz kadınlara kendi ihtiyaçlarınız için evlerinizden dışarı çıkmanıza izin verilmiştir" buyurdu.
Açıklama: Hz. Peygamber bununla, soğandaki nehyin tahrimen değil de tenzihen olduğunun bilinmesini istemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Yezid arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Salih b. Keysan arasında inkita vardır.