Giriş

Bize İbrahim b. Yakub el-Cuzecânî, ona Safvân b. Sâlih, ona el-Velid b. Müslim, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Şüphesiz yüce Allah’ın doksan dokuz (yani) bir eksiğiyle yüz ismi vardır. Bunları anlayıp ezberleyen cennete girer. O kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’tır: er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü’min, el-Muheymin, el-Aziz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlik, el-Bâri, el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kabıd, el-Bâsıt, el-Hâfid, er-Râfi’, el-Muiz, el-Müzil, es-Semî’, el-Basîr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Ğafûr, eş-Şekûr, el-Alî, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mucîb, el-Vâsi’, el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hak, el-Vekîl, el-Kavî, el-Metîn, el-Velî, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mubdi’, el- Muîd, el-Muhyî, el-Mumît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kadîr, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Muteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Muntakım, el-Afuv, er-Raûf, Mâliku’l-Mülk, Zü’l-celâl ve’l-ikrâm, el-Muksıt, el-Câmî’, el-Ğanî, el-Muğnî, el-Mânî’, ed-Dârr, el-Nâfî’, en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedî’, el-Bâkî, el-Vârîs, er-Reşîd, es-Sabûr(dur)." [Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hadis gariptir, bunu bize birden çok kişi Safvân b. Sâlih’den diye rivayet etmiştir. Biz bu hadisi ancak Safvân b. Sâlih’in rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz. O da hadis âlimleri nezdinde sika (güvenilir) birisidir. Bu hadis Ebu Hureyre yoluyla Nebi’den (sav) rivayet edilmiş olmakla birlikte rivayetlerin birçoğunda isimlerin zikredildiği, isnadı sahih daha başka bir hadis olduğunu bilmiyoruz. Âdem b. Ebu İyas da bu hadisi bunun dışındaki bir sened ile Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) rivayeti olarak nakledilmiş ve bunda isimler (Esmâ-i Hüsnâ) zikredilmiş olmakla birlikte, onun sahih bir isnadı bulunmamaktadır.]


    Öneri Formu
21013 T003507 Tirmizi, Daavât, 82

Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allah'ın (cc) doksan dokuz ismi vardır. Kim onları sayarsa cennete girer. Buhâri der ki: Biz onu saydık demek (ahsaynâhu) ezberledik (hafiznâhu) demektir.


    Öneri Formu
29677 B007392 Buhari, Tevhid, 12

Bize Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer,-hadisin metni Amr'a aittir-, onların hepsine Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır, kim onları kim ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever." [İbn Ebu Ömer'in rivayetinde "onları kim sayarsa..." ifadesi kullanılmıştır.]


    Öneri Formu
281910 M006809-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 5

Bize Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer,-hadisin metni Amr'a aittir-, onların hepsine Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır, kim onları kim ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever." [İbn Ebu Ömer'in rivayetinde "onları kim sayarsa..." ifadesi kullanılmıştır.]


    Öneri Formu
281911 M006809-3 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 5


    Öneri Formu
10340 D001496 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 23


    Öneri Formu
11012 D001694 Ebu Davud, Zekât, 45


    Öneri Formu
275439 D001694-2 Ebu Davud, Zekat, 45

Bize Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer,-hadisin metni Amr'a aittir-, onların hepsine Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır, kim onları kim ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever." [İbn Ebu Ömer'in rivayetinde "onları kim sayarsa..." ifadesi kullanılmıştır.]


Açıklama: “Kim onları ezberlerse cennete girer” ifadesi, sadece bunları ezberlemekle cennete girilebileceği anlamına gelmez. Maksat onları öğrenmek, yani Cenâb-ı Hakk’ın ulûhiyetini ve sıfatlarını yakından tanımak, kalbine yerleştirmek, inanmak, korumak ve muktezasınca amel etmektir. Esmâ-i hüsnâ mana itibariyle Yüce Allah’ı en kâmil şekilde tanıtmaktadır. Dolayısıyla bu isimler imanla da alâkalıdır. Bu itibarla hadîs, Allah’ı en doğru şekilde tanıyıp O’na iman etmenin önemini göstermektedir. Bununla birlikte hadîste bir mübalağa ifâdesinin bulunduğu da gözden ırak tutulamaz. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الْوِتْرَ

    Öneri Formu
12671 M006809 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 5