Giriş

Bize Muâz b. Fedâle, ona Hişam, ona Yahya, ona Hilâl b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’yi (ra) şunu rivayet etmiştir: "Nebi (sav) bir gün minbere oturdu, biz de etrafında oturduk. Allah Rasulü (sav) 'Şüphesiz benim, benden sonrası için sizin adınıza korktuğum şeylerden birisi de sizin üzerinize açılacak olan dünya hayatının güzellikleri ve süsleridir' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, hayır (mal) kötülük getirir mi ki?' dedi. Nebi (sav) sustu. Adama 'Sana ne oluyor? Nebi (sav) seninle muhatap olmadığı halde ona soru sordun' diye çıkıştılar. Sonra baktık ki Hz. Peygamber'e vahiy iniyor. Üzerindeki teri sildikten sonra soru soranı över gibi 'O soru soran nerede?' buyurdu ve şöyle devam etti: Gerçek şu ki hayır (mal) elbette kötülük getirmez. Ancak baharın bitirdiği otlardan bazıları öldürür ya da zehirler. Ama ot yiyen (hayvanlar) bundan etkilenmez. Onlar, her iki böğrü de genişleyip şişinceye kadar yer, daha sonra güneşe döner, küçük ve büyük pisliğini yapar ve otlamaya devam eder. İşte bu (dünya) malı da yeşildir, tatlıdır. Müslüman zengin kendisine verilen servetten yetime, fakire, yolda kalmışlara infak ederse ne güzeldir! [ya da ifade Nebi’nin (sav) buyurduğu gibidir.] Ama o malı haksız yere alan bir kimse, yiyip de doymayan kimse gibidir ve bu malı Kıyamet gününde aleyhine bir şahit olacaktır."


    Öneri Formu
10469 B001465 Buhari, Zekat, 47