166 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Abdülmelik b. Amr, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yasar, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim güzelce abdest alır, yanılmadan iki rekât namaz kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanır."
Açıklama: Hadiste vurgulanan güzelce abdest almak ve yanılmaksızın iki rekât namaz kılmak, bütün dikkatini toplayarak bu ibadeti yapmayı gerektirmektedir. Bu da yapılan işin önemsenmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde yapılan ibadet, her gün işlenen küçük günahların bağışlanmasını sağlayacak salih bir amel olarak görülmektedir. Diğer bir anlamda ise abdesti güzelce almaya ve namazı da düzgün kılmaya teşvik olarak değerlendirilebilir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Zeyd b. el-Hubab, ona Muaviye b. Salih, ona Rabi'a b. Yezid, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim güzelce abdest alır, kalbini ve yüzünü kıbleye çevirip iki rekât namaz kılarsa, cennet ona vacip olur."
Açıklama: Bu hadîsi, tevhid inancına sahip olan herkesin eninde sonunda cennete gireceği ilkesi çerçevesinde anlamak gerekir.
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası, ona Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Osman b. Affân güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: Rasulullah bir gün güzelce abdest aldı ve ardından şunları söyledi: "Her kim böyle abdest alır ve sadece namaz kılma niyeti ile camiye giderse geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Hüseyin b. İsa, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Hayve b. Şurayh, ona amcasının oğlu, ona Ukbe b. Amir el-Cühenî, Hz. Peygamber'den benzer rivayeti nakletmiştir. Ancak bu rivayette Ebu Akîl'in deve güdüşünü zikretmemiştir. "Abdesti güzelce alır sözlerinin yanına "sonra gözlerini semaya kaldırır ve şöyle derse" ifadesini ekleyerek Muaviye hadisinin manasında bir hadis rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim abdestini de güzelce alır, sonra cuma namazına gelip hutbeyi dinler ve konuşmazsa, iki cuma arasındaki günahları, üç gün ilavesiyle birlikte bağışlanır. Namazda çakılları düzeltmekle meşgul olan faydasız boş bir iş yapmış olur."
Bize Haccâc, ona İbn Ebî Zi'b, onaSaîd el-Makburî,, ona Benû Salim'den bir adam, ona babası vasıtasıyla dedesi, ona da Kâ'b b. Ucre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Bir insan evinde abdest alıp temizlenir, sonra sadece namaz kılmak niyetiyle evinden çıkarsa, o andan itibaren namazını bitirinceye kadar kesinlikle namazda sayılır. Biriniz namazdayken ellerinin parmaklarını birbirine kenetlemesin!"
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona İbn Numeyr, ona el-A'meş, ona Sâlim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Sevbân (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Dosdoğru olunuz! Ama bunu tam olarak başaramazsınız! Biliniz ki sizin en hayırlı ameliniz, namazdır. Abdesti de, ancak (kâmil) mü’min muhafaza eder." [Bu rivâyete Sevbân'dan naklen Ebû Kebşe es-Selûlî de mutabaat etti. Ayrıca bu hadisi Leys Mücâhid'den, o Abdullah b. Amr'dan, o da Hz. Peygamber'den rivâyet etmiştir. Ebû Ümâme'nin de bu hadîsi ref' ettiği rivâyet edilmiştir. Şâfiî dedi ki: İlk vaktinde kılınan namaz, Âdemoğlunun yapmış olduğu amellerin en üstünlerindendir. Hadiste geçen ve Hz. Peygamber'e, "Amellerin en faziletlisi hangisidir?" diye sorulan kısmı hakkında da "İlk vaktinde kılınan namazdır" cevabını vermiştir.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Sa'd b. Tarık, ona Rib'î b. Hiraş, ona da Huzeyfe (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini haber verdi: "Benim havuzum Eyle ile Aden arasından daha büyüktür. Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, havuz sahibi bir adamın yabancı develeri havuzundan kovduğu gibi ben de bazı insanları havuzumdan kovacağım." Orada bulunan sahabeler; ey Allah'ın Rasulü! Sen bizi tanıyacak mısın? diye sordular. Hz. Peygamber (sav); "evet. Siz benim yanıma abdest izlerinizin eseri olarak yüzleriniz ve ayaklarınız bembeyaz bir şekilde geleceksiniz. Bu alâmet sizde başka kimsede bulunmayacak."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Mahreme b. Süleyman, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra.), teyzesi Meymune’nin (ra) yanında gecelediğini şöyle anlattı: “Başımı bir yastığın enine doğru koyup uzandım. Rasulullah (sav) ile zevcesi de başlarını yastığın boyuna doğru koyarak uzandılar. Hz. Peygamber (sav.) gece yarısına veya ona yakın bir zamana kadar uyudu. Sonra yüzünden uyku halini eliyle silerek uyandı. Müteakiben Âl-i İmrân sûresinden on âyet okudu. Ardından kalkıp asılı duran küçük bir su tulumuna uzandı. Güzel bir abdest aldı. Sonra kalkıp namaza durdu. Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım ve onun yanında namaza durdum. Rasûlullah (sav) sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup bükmeye başladı. Sonra iki rekât namaz kıldı, ardından yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha namaz kıldı. Ondan sonra tek rekâtlı bir namaz kıldı. Sonra ezan vakti gelinceye kadar yine uzandı. Ezan vakti gelince kalkıp iki rekât namaz kıldı, sonra çıktı ve sabah namazını kıldırdı.”
Bize Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona da Sevbân (ra), Rasullullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ama yine de bunu tam olarak yapamazsınız. Bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Sürekli abdestli olma halini sadece (hakiki) mü'min korur."