166 Kayıt Bulundu.
Bize Ravh, ona Ömer b. Zer, ona Şam ehlinden Bâhile bölgesinden Ebû'r-Rasâfe adında bir bedevî, ona da Ebû Ümâme (ra), Rasûlullah (sav) şöyle söylediğini rivâyet etti: "Müslüman farz namaz vaktine ulaşınca kalkıp güzelce abdest alır ve namazını da güzelce kılarsa, Allah önceki vakitte kıldığı namazla bu namaz arasında işlediği (küçük) günahlarını bağışlar. Sonra diğer farz namaz vaktine ulaşır, namaz güzelce kılarsa Allah önceki namazdan bu yana işlediği (küçük) günahlarını bağışlar. Bundan sonra tekrar diğer farz namaz vaktine ulaşır ve namazını güzelce kılarsa, Allah önceki vakitten bu yana işlediği (küçük) günahlarını bağışlar."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Bize Ebû'n-Nadr, ona Abdulhamîd b. Behrâm, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebû Ümâme'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir insan namaz kılma niyeti ile abdeste kalkar, sonra ellerini yıkarsa elleriyle işlediği (küçük) günahları ilk damla ile birlikte dökülür. Ağzına, burnuna su alır ve burnunu sümkürerek temizlerse, diliyle ve dudaklarıyla işlediği (küçük) günahları suyun ilk dökülen damlası ile birlikte dökülür. Yüzünü yıkadığında, gözleri ve kulaklarıyla işlediği (küçük) günahları suyun ilk damlası ile birlikte dökülür. Kollarını dirseklere kadar ve ayaklarını da topuklara (aşık kemiklerine) kadar yıkadığında bütün (küçük) günahlarından kurtulur, ve annesinin doğurduğu günkü gibi tertemiz olur. Bundan sonra namaz kılmaya kalkarsa Allah onun derecesini daha da yükseltir. Yerinde kalıp oturursa kurtulmuş olarak oturur."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Ebû Ahmed ez-Zübheyrî, ona Ebân b. Abdullah, ona da Ebû Müslim rivâyet etti: "Ebû Ümâme'nin (ra) yanına girdim, kendisi mescitte böcekleri alıp çakılların içine gömüyordu. Ona dedim ki: "- Ey Ebû Ümâme! Biri bana, senin 'Rasûlullah'tan (sav) duydum' diyerek naklettiğin şu hadisi rivâyet etti: "Kim güzelce abdest alır, suyu uzuvlara iyice ulaştırır; elini, yüzünü yıkar, başını, kulaklarını mesh eder, sonra kalkıp farz olan namazı kılarsa, Cenâb-ı Hak onun o gün ayaklarının yürüyerek, ellerinin tutarak, kulaklarının işiterek, kalbinin içinden geçirerek işlediği (küçük) günahlarını bağışlar." Bunun üzerine Ebû Ümâme (ra), "Vallahi, bunu Allah Rasûlü'nden sayamayacağım kadar çok kez işittim" dedi.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Ahmed b. Abdülmelik, ona Sehl b. Ebî Sadaka, ona Kesîr Ebû'l-Fadl et-Tafâvî, ona da Yusuf b. Abdullah b. Selâm rivâyet etti: "Vefatı ile neticelenen hastalığı sırasında Ebû'd-Derdâ'yı (ra) ziyaret etmiştim. Banja; "- Ey kardeşimin oğlu! Seni bu şehre getiren nedir -ya da seni buraya ne getirdi- ? " diye sordu. Ben; "- Sadece seninle babam Abdullah b. Selam arasında olan olan dostluk sebebiyle sıla yapmak için geldim" dedim. Ebû'd-Derdâ (ra) dedi ki: "- Şu an yalan söylenecek bir zaman değil, (onun için dediklerimi iyi dinle). Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Her kim güzelce abdest alır, sonra kalkar iki -ya da dört- (Burada râvî Sehl iki ile dört arasında tereddüt etti) rekât namaz kılar ve bu namazda zikrini ve huşûunu güzelce yapar, sonra da sonra Azîz ve Celîl olan Allah'tan mağfiret dilerse, Allah da onun günahlarını bağışlar."
Açıklama: Ravilerin birinin isimlendirilmesinde vehim olmak üzere isnadı hasendir. Ahmed b. Abdilmelik, "Sadaka b. Ebî Sehl"i "Sehl b. Ebî Sadaka" olarak vehmetmiştir.
Bize Ebû Bekiğr b. İshak el-Fakîh, ona Bağdat'ta el-Hüseyin b. Yesâr el-Hannât, ona Ebû Bilâl el-Eş'arî, ona Muhammed b. Hâzim, ona el-A'meş, ona Ebû Süfyan, ona Cabir (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ancak yine de bunu tam olarak yapamazsınız. Bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Sürekli abdestli olmaya ancak mü'min olan gayret eder."
Bize Muhammed b. Bekir, onja Meymûn Ebû Muhammed el-Merenî et-Temîmî, , ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona da Yusu b. Abdullah b. Selam rivâyet etti: "Bir şeyler öğrenmek için Ebû'd-Derdâ'nın (ra) yanına gidiyordum. Öleceği vakit bana, 'İnsanlara ölüm anında olduğumu haber et!' dedi. Ben de gittim ve insanlara bu sahabinin ölüm anında olduğunu haber verdim. Döndüğümde evinin içi ve dışı ziyaretçilerle dolmuştu. Kendisine, 'Ölüm halinde olduğunu insanlara haber verdim, şimdi de evin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu' deyince; 'Beni onların yanına götür!' dedi. Kendisini insanların yanına çıkardık, 'Beni oturtun!' dedi, hemen oturttuk. Orada; 'Ey İnsanlar! Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini duymuştum' dedi: "Her kim, suyu uzuvlarına iyice ulaştırarak güzelce abdest alır, sonra iki rekat namaz kılar ve bunu eksiksiz olarak tamamlarsa, Allah ona istediğini hemen (dünyada) ya da daha sonra (ahirette) mutlaka verir." Ebû'd-Derdâ (ra) sözüne şöyle devam etti: "- Ey İnsanlar! Namazda başka tarafa dönmeyin, zira başka tarafa dönenin namazı kabul olmaz. Nâfile namazda böyle bir şey yapacak olsanız bile farz namazlarda sakın yapmayın!"
Bize Amr b. Mansur, ona Ebû Müshir, ona Saîd b. Abdülaziz, ona Rabîa b. Yezîd, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona İbnu'd-Deylemî, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra), Rasûlullah'dan (sav) şöyle rivâyet etti: "Süleyman b. Davud Peygamber Beytülmakdis'i inşa edince Allah'tan üç şey istedi. Hükmünün, Allah'ın hükmüne uygun düşmesini istedi ve isteği kendisine verildi. Sonra kendisinden sonra kim seye verilmeyecek bir mülk ve saltanat istedi, bu da verildi. Mescidin inşasını tamamlayınca da, sadece orada namaz kılmak niyetiyle Beytülmakdis'e gelen herkesin, oradan annesinden doğduğu gün gibi hatalarından arınmış olarak çıkmasını istedi."
Bize Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. İshak es-Sağânî, ona Ravh b. Ubâde, ona Şu'be rivâyet etti. Bize Ebû Bekir b. İshak, ona Muhammed b. Gâlib, ona Ebû'l-Velîd ile Ebû Amr Muhammed b. Kesîr rivâyet ettiler ve onlar da bize Şu'be rivâyet etti dediler. Yine bize Ahmed b. Cafer el-Katîî, ona Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Sevbân (ra) Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ancak bunu tam olarak yapamazsınız. Fakat bilin ki dininizin en hayırlı (ameli) namazdır. Devamlı abdestli olmaya ancak mü'min olan gayret gösterir."
Bize Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Üseyd b. Asım, ona el-Hüseyin b. Hafs, ona da Süfyan rivâyet etti. Yine bize el-Hüseyin b. el-HJasan b. Eyyub, ona Ebû Yahya b. Ebî Meserre, ona Hallâd b. Yahya, ona Ebû'l-Fadl b. İbrahim, ona Cafer b. Muhammed b. el-Hüseyin, ona Yahya b. Yahya, ona Vekî', ona Süfyan, ona Mansur, ona Salim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Sevbân (ra), Rasûlullah'ın (sav) şpöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ancak bunu tam olarak başaramazsınız. Fakat bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Devamlı abdestli olmaya da nacak (kâmil) mü'min gayret gösterir." Bu rivâyet, Buharî ve Müslim'in şartlarına göre sahih bir hadistir, ancak onlar bunu tahric etmediler. Bunun ve bunun gibi hadislerin gizli bir kusuru (illet) olduğunu da bilmiyorum. Ancak Ebû Hilâl el-Eş'arî bu rivâyet konusunda vehme düşmüştür, Ebû Muâviye üzerinde vehmetmiştir.
Bize Abdullah ve Saîd b. Ebî'r-Rabî' es-Semmân, ona Sadaka b. Ebî Sehl el-Hünânî şöyle dedi: Abdullah ve Ahmed b. Abdülmelik, şeyhin isminde yanıldılar. Sehl b. Ebî Sadaka dedi ki: O ancak Sadaka b. Ebî Sehl el-Hünânî'dir.
Açıklama: Ravilerin birinin isimlendirilmesinde vehim olmak üzere isnadı hasendir. Ahmed b. Abdilmelik, "Sadaka b. Ebî Sehl"i "Sehl b. Ebî Sadaka" olarak vehmetmiştir.