31 Kayıt Bulundu.
Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik.
Size tohumlar, bitkiler,yetiştirmek için
Bize Muhammed b. Sabbâh b. Süfyan, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ebu Fezara, ona Zeyd b. Esam, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ben, mescitleri yükseltmekle emrolunmadım." [İbn Abbas şöyle demiştir: Muhakkak ki sizler, Yahudi ve Hristiyanların (mabedlerini) süsledikleri gibi (mescitleri) süsleyeceksiniz.]
(Bunun üzerine: ) Ey Âdem ! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Adem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi.
Bize Müsedded, ona Abdulvâris, ona Ebu Teyyah, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), Medine'ye geldiğinde Medine'nin üst tarafında, Amr b. Avfoğulları'nın mahallesinde konakladı. Orada 14 gün kaldı. Ardından Neccâr oğullarına (haber) gönderdi. Onlar da silahlarını kuşanmış vaziyette Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldiler. Enes, şu an sanki, bineği üzerinde Rasulullah'ı (sav), terkisinde Ebu Bekir'i, etrafında da Neccâr oğullarının ileri gelenlerini görür gibiyim, dedi. Hz. Peygamber (sav) nihayet Ebu Eyyüb'ün bahçesine gelip konakladı. Hz. Pegamber (sav), (adeti üzere) vaktin girdiği yerde hatta koyun ağıllarında (dahi) namaz kılardı. (Sonra) Hz. Pegamber (sav), mescid inşa edilmesini emretti. Neccâr oğullarına haber yollayıp "Ey Neccâr oğulları, şu bahçenizi bize satın," buyurdu. Onlar da vallahi bizler, bunun ücretini ancak Allah'tan bekliyoruz, dediler. Enes, sizlere o bahçede, müşriklerin kabirleri, ev harabeleri ve hurma ağaçları vardı diyebilirim, dedi. Rasulullah (sav), müşriklerin kabirlerinin, ev harabelerinin ve hurma dallarının icabına bakılmasını emretti; kabirlerdeki kalıntılar başka bir yere nakledildi, enkaz temizlendi, hurma ağaçları da kesildi. Hurma ağaçları mescidin kıble tarafına dizildi. Kapısının kenarlarını da taşla inşa ettiler. Şiirler söyleyerek taş taşıdılar; Hz. Peygamber (sav) de onlarla beraberdi ve şöyle diyordu: "Allah'ım, ahiret hayrından başka hayır yoktur; Ensar ile muhacire yardım et!"
Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Süfayn b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona (Ebu Bekir Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona (Ebu Muhammed) Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Eyyub el-Ensarî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Tuvalete gittiğinizde ne küçük ne de büyük tuvalet ihtiyacınızı giderirken kıbleye dönmeyiniz. Fakat doğu ya da batıya dönünüz." [Ebû Eyyüb (ra) dedi ki: “Şam'a gittiğimizde tuvaletlerin kıbleye doğru inşa edildiğini gördük. Artık kıbleden farklı tarafa yönümüzü çeviriyor ve Allah'tan af diliyorduk."] [Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: Bu konuda Abdullah b. el-Haris b. Cez’i ez-Zübeydî, Ma’kıl b. Ebi’l-Heysem –Ma’kıl b. Ebu Ma’kıl da denir-, Ebu Ümâme, Ebu Hureyre ve Sehl b. Huneyf’den hadis rivayet edilmiştir.] [Ebu İsa (Tirmizi): Ebu Eyyüb (ra) hadisi, bu konudaki en hasen ve en sahih rivayettir. Ebu Eyyüb’ün ismi, Hâlid b. Zeyd’dir. Zührî’nin ismi ise Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Şihâb ez-Zührî, künyesi de Ebû Bekir’dir' dedi.] [Ebu’l-Velid el-Mekkî, Ebu Abdullah Muhammed b. İdris eş-Şâfiî’nin şöyle söylediğini rivayet etti: Allah Rasûlü’nün (sav) ‘Ne küçük ne de büyük tuvalet ihtiyacınızı giderirken kıble yönüne dönmeyiniz.’ sözü ile sadece açık alanlar kastedilmiştir. Bu maksatla inşa edilen tuvaletlerde ise kıbleye dönmeye ruhsat verilmiştir. İshâk b. İbrahim de bu şekilde söylemiştir.] [Ahmed b. Hanbel (ra) ise şöyle demektedir: "Rasûlullah’ın (sav) vermiş olduğu ruhsat, küçük veya büyük tuvalet esnasında arka tarafını kıbleye dönmekle ilgilidir. Kıbleye önünü dönmeye gelince kıbleye doğru dönemez." Buna göre o, sanki ne açık alanda ne de kapalı mekânda kıbleye dönülmesini uygun görmemektedir.]