Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17589, İM001786
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعُثْمَانِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَأْتِى الإِبِلُ الَّتِى لَمْ تُعْطِ الْحَقَّ مِنْهَا تَطَأُ صَاحِبَهَا بِأَخْفَافِهَا وَتَأْتِى الْبَقَرُ وَالْغَنَمُ تَطَأُ صَاحِبَهَا بِأَظْلاَفِهَا وَتَنْطَحُهُ بِقُرُونِهَا وَيَأْتِى الْكَنْزُ شُجَاعًا أَقْرَعَ فَيَلْقَى صَاحِبَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيَفِرُّ مِنْهُ صَاحِبُهُ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ يَسْتَقْبِلُهُ فَيَفِرُّ صَاحِبُهُ فَيَقُولُ مَالِى وَلَكَ . فَيَقُولُ أَنَا كَنْزُكَ أَنَا كَنْزُكَ . فَيَتَّقِيهِ بِيَدِهِ فَيَلْقَمُهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Osmanî, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzım, Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "(Kıyamet günü) zekatı verilmemiş deve gelir ve sahibini tabanlarıyla çiğner. (Zekatı verilmeyen) sığır ve koyunlar da gelir ve tırnaklarıyla sahiplerini çiğnerler ve boynuzlarıyla sahiplerine vururlar. (Zekatı verilmeyen) hazine de büyük bir yılan olarak gelir, sahibiyle karşılaşır ve sahibi ondan kaçar. Sonra sahibi onunla tekrar karşılaşır, yine kaçar ve seninle benim aramda ne var ki diye sorar. O da, ben senin hazinenim, ben senin hazinenim, der. Sahibi, (yılan şeklinde gelen) hazinesinden korunmaya çalışır ama yılan onu yer."
Açıklama:
Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zekât 2, /285
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
5. Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Kuraşî (Muhammed b. Osman b. Halid b. Ömer b. Abdullah b. el-Velîd b. Osman b. Affân)
Konular:
Zekat, Sadaka, Fitre, ahiretteki karşılığı
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12768, T000617
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ التَّمِيمِىُّ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ جِئْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ جَالِسٌ فِى ظِلِّ الْكَعْبَةِ . قَالَ فَرَآنِى مُقْبِلاً فَقَالَ « هُمُ الأَخْسَرُونَ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ فَقُلْتُ مَا لِى! لَعَلَّهُ أُنْزِلَ فِىَّ شَىْءٌ . قَالَ قُلْتُ مَنْ هُمْ فِدَاكَ أَبِى وَأُمِّى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هُمُ الأَكْثَرُونَ إِلاَّ مَنْ قَالَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَعَنْ يَمِينِهِ وَعَنْ شِمَالِهِ . ثُمَّ قَالَ « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لاَ يَمُوتُ رَجُلٌ فَيَدَعُ إِبِلاً أَوْ بَقَرًا لَمْ يُؤَدِّ زَكَاتَهَا إِلاَّ جَاءَتْهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْظَمَ مَا كَانَتْ وَأَسْمَنَهُ تَطَؤُهُ بِأَخْفَافِهَا وَتَنْطَحُهُ بِقُرُونِهَا كُلَّمَا نَفِدَتْ أُخْرَاهَا عَادَتْ عَلَيْهِ أُولاَهَا حَتَّى يُقْضَى بَيْنَ النَّاسِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ مِثْلُهُ . وَعَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ رضى الله عنه قَالَ لُعِنَ مَانِعُ الصَّدَقَةِ . وَعَنْ قَبِيصَةَ بْنِ هُلْبٍ عَنْ أَبِيهِ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى ذَرٍّ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَاسْمُ أَبِى ذَرٍّ جُنْدُبُ بْنُ السَّكَنِ وَيُقَالُ ابْنُ جُنَادَةَ . حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُنِيرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مُوسَى عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ حَكِيمِ بْنِ الدَّيْلَمِ عَنِ الضَّحَّاكِ بْنِ مُزَاحِمٍ قَالَ الأَكْثَرُونَ أَصْحَابُ عَشَرَةِ آلاَفٍ . قَالَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُنِيرٍ مَرْوَزِىٌّ رَجُلٌ صَالِحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd es-Serrî et-Temimî el-Kûfî, ona Ebu Muâviye, ona el-A’meş, ona el-Ma’rûr b. Suveyd, ona da Ebu Zerr’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) Kâbe’nin gölgesinde iken yanına vardım. Benim gelmekte olduğumu görünce: “Kâbe’nin Rabbine yemin ederim ki onlar kıyamet gününde en çok zarar edecek olanlardır” buyurdu. Ben: Bana ne oluyor? Muhtemelen herhangi bir şey hakkında vahiy nazil oldu, dedim ve: Babam, anam sana feda olsun, bu bahsettiklerin kimlerdir, dedim. Rasulullah (sav) -ön tarafına, sağına ve soluna avuçla dağıtır gibi hareket yaprak-: “Şöyle, şöyle ve şöyle yapanlar dışında, malı mülkü pek çok olanlardır” buyurdu. Sonra da şunları ekledi: “Nefsim elinde olana yemin olsun ki, bir adam ölür de, geriye zekâtını vermediği deve yahut sığır bırakırsa, mutlaka bunlar, kıyamet gününde ona olabildikleri en iri ve en semiz bir şekilde gelirler, ayaklarıyla onu çiğner, boynuzlarıyla ona tos vururlar, sonuncuları geçip gittikten sonra, ilkleri tekrar onun üzerine geçer ve bu durum, insanlar arasında hüküm verilinceye kadar öylece devam eder.”
Bu hususta Ebu Hureyre de aynısını rivayet etmiştir. Ayrıca Ali b. Ebu Talib’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Zekât vermeyene lanet edilmiştir.”
Kabisa b. Hulb’e babasından, Câbir b. Abdullah ve Abdullah b. Mesud’dan da gelen rivayetler vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Ebu Zerr’in rivayet ettiği hadis, hasen sahih bir hadistir. Ebu Zerr’in adı ise Cündüb b. es-Seken’dir. İbn Cünâde olduğu da söylenmiştir.
Bize Abdullah b. Munir, ona Ubeydullah b. Musa, ona Süfyan es-Sevrî, ona Hakim b. ed-Deylem, ona ed-Dahhak b. Muzahim’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Malı çok olanlar, on bine sahip olan kimselerdir.
(Tirmizi) dedi ki: Abdullah b. Munir ise Mervezî (Mervli) olup iyi bir insandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 1, 3/12
Senetler:
()
Konular:
Zekat, vermemenin cezası
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17588, İM001785
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ صَاحِبِ إِبِلٍ وَلاَ غَنَمٍ وَلاَ بَقَرٍ لاَ يُؤَدِّى زَكَاتَهَا إِلاَّ جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْظَمَ مَا كَانَتْ وَأَسْمَنَهُ تَنْطَحُهُ بِقُرُونِهَا وَتَطَؤُهُ بِأَخْفَافِهَا كُلَّمَا نَفِدَتْ أُخْرَاهَا عَادَتْ عَلَيْهِ أُولاَهَا . حَتَّى يُقْضَى بَيْنَ النَّاسِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki' b. Cerrah, ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Ma'rur b. Süveyd, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Devesinin, koyunlarının ve sığırlarının zekatını vermeyenlerin bu hayvanları kıyamet gününde daha önce olduklarından daha büyük ve semiz bir halde gelirler ve sahibini boynuzlarıyla teper, tabanlarıyla çiğnerler. Hayvanlar, sahibinin üzerinden geçtikten sonra dönüp tekrar aynı şeyi yaparlar. Bu insanların hesabı bitirilinceye kadar devam eder."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zekât 2, /285
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Zekat, Sadaka, Fitre, ahiretteki karşılığı
Zekat, vermeyenin hali
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ حُسَيْنٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ امْرَأَةً مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَبِنْتٌ لَهَا فِى يَدِ ابْنَتِهَا مَسَكَتَانِ غَلِيِظَتَانِ مِنْ ذَهَبٍ فَقَالَ « أَتُؤَدِّينَ زَكَاةَ هَذَا » . قَالَتْ لاَ . قَالَ « أَيَسُرُّكِ أَنْ يُسَوِّرَكِ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهِمَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ سِوَارَيْنِ مِنْ نَارٍ » . قَالَ فَخَلَعَتْهُمَا فَأَلْقَتْهُمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ هُمَا لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22028, N002481
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ حُسَيْنٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ امْرَأَةً مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَبِنْتٌ لَهَا فِى يَدِ ابْنَتِهَا مَسَكَتَانِ غَلِيِظَتَانِ مِنْ ذَهَبٍ فَقَالَ « أَتُؤَدِّينَ زَكَاةَ هَذَا » . قَالَتْ لاَ . قَالَ « أَيَسُرُّكِ أَنْ يُسَوِّرَكِ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهِمَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ سِوَارَيْنِ مِنْ نَارٍ » . قَالَ فَخَلَعَتْهُمَا فَأَلْقَتْهُمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ هُمَا لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Huseyin, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da dedesinin rivayet ettiğine göre, Yemen halkından bir kadın Rasulullah’a (sav) geldi, yanında da kızı vardı. Kızının elinde de altından kalın iki bilezik vardı. Allah Rasulü: “Bunların zekâtını ödüyor musun?” buyurdu. Kadın: Hayır cevabını verince, Allah Rasulü: “Aziz ve celil Allah’ın kıyamet gününde bunların yerine sana ateşten iki bilezik giydirmesi, seni memnun eder mi?” buyurdu. Bunun üzerine kadın, derhal o iki bileziği çıkardı, onları Rasulullah’a (sav) uzatıp: Bunlar, Allah’a ve Rasulü’ne (sav) aittir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 19, /2248
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Zekat, vermemenin cezası
Zekat, vermeyenin hali
Zekat, zinet eşyalarından
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22029, N002482
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ حُسَيْنًا قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ وَمَعَهَا بِنْتٌ لَهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَفِى يَدِ ابْنَتِهَا مَسَكَتَانِ نَحْوَهُ مُرْسَلٌ . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ خَالِدٌ أَثْبَتُ مِنَ الْمُعْتَمِرِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla’lâ, ona el-Mu’temir b. Süleyman, ona Huseyin, ona Amr b. Şuayb’ın şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın beraberindeki bir kızı ile birlikte Rasulullah’ın (sav) huzuruna geldi. Kızının elinde iki iri bilezik vardı, diye hadisi bir öncekine benzer bir şekilde rivayet etti.
(Bu mürseldir.) Ebu Abdurrahman (en-Nesai) dedi ki: Hâlid rivayet bakımından el-Mu’temir’den daha sağlamdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 19, /2248
Senetler:
1. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
2. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
3. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
4. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Zekat, vermemenin cezası
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41562, DM001719
Hadis:
أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« فِى كُلِّ إِبِلٍ سَائِمَةٍ ، فِى كُلِّ أَرْبَعِينَ ابْنَةُ لَبُونٍ ، لاَ تُفَرَّقُ إِبِلٌ عَنْ حِسَابِهَا ، مَنْ أَعْطَاهَا مُؤْتَجِراً بِهَا فَلَهُ أَجْرُهَا ، وَمَنْ مَنَعَهَا فَإِنَّا آخِذُوهَا وَشَطْرَ إِبِلِهِ عَزْمَةٌ مِنْ عَزَمَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَحِلُّ لآلِ مُحَمَّدٍ مِنْهَا شَىْءٌ ».
Tercemesi:
Bize en-Nadr b. Şumeyl, ona Behz b. Hakîm, ona babası, ona da dedesinin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Otlaklarda yayılan bütün develerin her kırk devesine bir bintu lebun (iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş dişi deve) zekât düşer. Tâbi olmaları gereken hesaptan düşürülmek maksadıyla toplu olan develer ayrılmaz. Zekâtı karşılığında ecrini bekleyerek veren kimseye onun ecri de verilecektir. Bununla birlikte onu (zekâtı) vermeyen olursa biz hem onu hem de develerinin yarısını Allah’ın kesin emirlerinden bir emir olarak alırız. Muhammed hanedanına da ondan hiçbir şey helal olmaz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 36, 2/1043
Senetler:
1. Ebu Hakîm Muaviye b. Hayde el-Kuşeyri (Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşayr b. Kab b. Rabi'a)
2. Hakim b. Muaviye el-Behzî (Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye)
3. Ebu Abdulmelik Behz b. Hakim el-Kuşeyrî (Behz b. Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşeyr b. Kab b. Amir)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
Konular:
Zekat, fazileti
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zekat, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine haram olması
Zekat, vermemenin cezası
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17590, İM001787
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ سَوَّادٍ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى خَالِدُ بْنُ أَسْلَمَ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ خَرَجْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فَلَحِقَهُ أَعْرَابِىٌّ فَقَالَ لَهُ قَوْلُ اللَّهِ ( وَالَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلاَ يُنْفِقُونَهَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ ) قَالَ لَهُ ابْنُ عُمَرَ مَنْ كَنَزَهَا فَلَمْ يُؤَدِّ زَكَاتَهَا فَوَيْلٌ لَهُ إِنَّمَا كَانَ هَذَا قَبْلَ أَنْ تُنْزَلَ الزَّكَاةُ فَلَمَّا أُنْزِلَتْ جَعَلَهَا اللَّهُ طَهُورًا لِلأَمْوَالِ . ثُمَّ الْتَفَتَ فَقَالَ مَا أُبَالِى لَوْ كَانَ لِى أُحُدٌ ذَهَبًا أَعْلَمُ عَدَدَهُ وَأُزَكِّيهِ وَأَعْمَلُ فِيهِ بِطَاعَةِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Sevvâd el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona (Abdullah) b. Lehîa, ona Ukayl (b. Halid), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Hz. Ömer b. el-Hattab'ın azatlı kölesi Halid b. Eslem şöyle demiştir. Bir gün Abdullah b. Ömer ile birlikte çıktım ve bir bedevi yanına gelip ona şöyle dedi: Allah Teala'nın "Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları (elem dolu bir azapla müjdele)" (Tevbe, 9/34) ayetinin ne anlama geldiğini sordu. Abdullah b. Ömer ona, malını biriktirip zekatını vermeyenlere yazıklar olsun ifadesi zekat hükmü nazil olmadan önceki bir hükümdü. Zekat hükmü nazil olduğunda bu, malın temizleyicisi oldu. Sonra o adama dönüp, eğer benim Uhud dağı kadar altınım olsa miktarını bilsem, zekatını vererek onu temizlesem ve Allah Teala'nın taatiyle amel etsem (zekatı verdiğim sürece) bu malın çokluğuna aldırış etmem.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zekât 3, /286
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Halid b. Eslem el-Adevî (Halid b. Eslem)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Amr b. Sevvad el-Kuraşî (Amr b. Sevvad b. Esved)
Konular:
Zekat, Sadaka, Fitre, ahiretteki karşılığı
Zekat, vermeyenin hali
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18578, T003094
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ لَمَّا نَزَلَتِ ( الَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ ) قَالَ : كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ فَقَالَ بَعْضُ أَصْحَابِهِ أُنْزِلَ فِى الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ مَا أُنْزِلَ . لَوْ عَلِمْنَا أَىُّ الْمَالِ خَيْرٌ فَنَتَّخِذَهُ؟ فَقَالَ « أَفْضَلُهُ لِسَانٌ ذَاكِرٌ وَقَلْبٌ شَاكِرٌ وَزَوْجَةٌ مُؤْمِنَةٌ تُعِينُهُ عَلَى إِيمَانِهِ » . قَالَ: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ فَقُلْتَ لَهُ سَالِمُ بْنُ أَبِى الْجَعْدِ سَمِعَ مِنْ ثَوْبَانَ ؟ فَقَالَ لاَ . فَقُلْتُ لَهُ : مِمَّنْ سَمِعَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم؟ قَالَ سَمِعَ مِنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَذَكَرَ غَيْرَ وَاحِدٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Mansur, ona Sâlim b. Ebu’l Ca’d, o, Sevban’ın şöyle dediğini rivayet etti: “Altın ve gümüşü yığıp biriktirenler…”(Tevbe, 9/34) ayeti nazil olunca, biz Nebi (sav) ile seferlerinden birisinde beraber idik. Ashabından birisi: Altın ve gümüş hakkında o bilinen buyruklar indirilmiş bulunuyor, keşke biz hangi malın daha hayırlı olduğunu bilsek de onu edinsek, dedi. Bunun üzerine (Rasulullah): “Onun en üstünü zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve imanı istikametinde kendisine yardımcı olacak mümine bir zevcedir” buyurdu.
(Tirmizi) dedi ki: Bu, sahih bir hadistir. Ben Muhammed b. İsmail’e (Buhari’ye) sorarak: Sâlim b. Ebu’l-Ca’d, Sevban’dan hadis dinlemiş midir, dedim. O: Hayır dedi. Bunun üzerine ona: Peki, Nebi’nin (sav) ashabı arasından kimlerden dinlemiştir, dedim. O: Câbir b. Abdullah ve Enes b. Mâlik’ten (hadis) dinlemiştir, dedi ve Nebi’nin (sav) ashabından birden çok kimsenin adını zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 9, 5/277
Senetler:
()
Konular:
Amel, salih amel
HAMD VE ŞÜKÜR
İnfak, Allah yolunda
Kulluk, Allah'a karşı minnettarlık (Şükr)
Mal, mal - mülk hırsı
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21977, N002450
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ بَكَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَيَّاشٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو الزِّنَادِ مِمَّا حَدَّثَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجُ مِمَّا ذَكَرَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ بِهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَأْتِى الإِبِلُ عَلَى رَبِّهَا عَلَى خَيْرِ مَا كَانَتْ إِذَا هِىَ لَمْ يُعْطِ فِيهَا حَقَّهَا تَطَؤُهُ بِأَخْفَافِهَا وَتَأْتِى الْغَنَمُ عَلَى رَبِّهَا عَلَى خَيْرِ مَا كَانَتْ إِذَا لَمْ يُعْطِ فِيهَا حَقَّهَا تَطَؤُهُ بِأَظْلاَفِهَا وَتَنْطَحُهُ بِقُرُونِهَا - قَالَ - وَمِنْ حَقِّهَا أَنْ تُحْلَبَ عَلَى الْمَاءِ أَلاَ لاَ يَأْتِيَنَّ أَحَدُكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِبَعِيرٍ يَحْمِلُهُ عَلَى رَقَبَتِهِ لَهُ رُغَاءٌ فَيَقُولُ يَا مُحَمَّدُ . فَأَقُولُ لاَ أَمْلِكُ لَكَ شَيْئًا قَدْ بَلَّغْتُ . أَلاَ لاَ يَأْتِيَنَّ أَحَدُكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِشَاةٍ يَحْمِلُهَا عَلَى رَقَبَتِهِ لَهَا يُعَارٌ فَيَقُولُ يَا مُحَمَّدُ . فَأَقُولُ لاَ أَمْلِكُ لَكَ شَيْئًا قَدْ بَلَّغْتُ - قَالَ - وَيَكُونُ كَنْزُ أَحَدِهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ شُجَاعًا أَقْرَعَ يَفِرُّ مِنْهُ صَاحِبُهُ وَيَطْلُبُهُ أَنَا كَنْزُكَ فَلاَ يَزَالُ حَتَّى يُلْقِمَهُ أُصْبُعَهُ » .
Tercemesi:
Bize İmran b. Bekkar, ona Ali b. Ayyaş, ona Şuayb (b. Ebu Hamza), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona Abdurrahman (b. Hürmüz) el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "(Kıyamet gününde) zekatı verilmeyen develer daha önce olduğundan daha büyük bir halde sahibine gelir ve tabanlarıyla onu çiğner. Zekatı verilmeyen koyunlar da daha önce olduğundan daha büyük bir halde gelir ve tırnaklarıyla sahibini çiğner ve boynuzlarıyla ona vurur. Hayvanların su başlarında sağılması (ve ihtiyaç sahiplerine hemen orada verilmesi) yapılması gereken haklarındandır. Dikkat ediniz! Kıyamet gününde biriniz böğüren devesini sırtında yüklenerek gelip de Ey Muhammed (sav) (beni kurtar) diyerek gelmesin. Ben de şöyle derim, senin için bir şey yapamam, daha önce haber vermiştim. Dikkat ediniz! Kıyamet gününde biriniz sırtında meleyen koyunu olduğu halde gelerek Ey Muhammed! (Beni kurtar) demesin. Ben de senin için bir şey yapamam, daha önce tebliğ etmiştim, derim. Birinizin hazineleri kıyamet gününde parlak güçlü bir yılan şeklinde gelir. Sahibi ondan kaçar ama yılan onu takip eder ve ben senin hazinelerim, der. Yılan sahibinin parmaklarını yeyinceye kadar bu devam eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 6, /2245
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Hasan Ali b. Ayyâş el-Elhânî (Ali b. Ayyâş b. Müslim)
6. İmran b. Bekkar el-Kela'i (İmran b. Bekkar b. Raşid)
Konular:
Kıyamet, ahvali
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21991, N002456
Hadis:
أَخْبَرَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى عَنِ ابْنِ فُضَيْلٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ صَاحِبِ إِبِلٍ وَلاَ بَقَرٍ وَلاَ غَنَمٍ لاَ يُؤَدِّى حَقَّهَا إِلاَّ وُقِفَ لَهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِقَاعٍ قَرْقَرٍ تَطَؤُهُ ذَاتُ الأَظْلاَفِ بِأَظْلاَفِهَا وَتَنْطَحُهُ ذَاتُ الْقُرُونِ بِقُرُونِهَا لَيْسَ فِيهَا يَوْمَئِذٍ جَمَّاءُ وَلاَ مَكْسُورَةُ الْقَرْنِ » . قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَاذَا حَقُّهَا قَالَ « إِطْرَاقُ فَحْلِهَا وَإِعَارَةُ دَلْوِهَا وَحَمْلٌ عَلَيْهَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَلاَ صَاحِبِ مَالٍ لاَ يُؤَدِّى حَقَّهُ إِلاَّ يُخَيَّلُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ شُجَاعٌ أَقْرَعُ يَفِرُّ مِنْهُ صَاحِبُهُ وَهُوَ يَتْبَعُهُ يَقُولُ لَهُ هَذَا كَنْزُكَ الَّذِى كُنْتَ تَبْخَلُ بِهِ فَإِذَا رَأَى أَنَّهُ لاَ بُدَّ لَهُ مِنْهُ أَدْخَلَ يَدَهُ فِى فِيهِ فَجَعَلَ يَقْضَمُهَا كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ » .
Tercemesi:
Bize Vasıl b. Abdüla'la, ona (Muhammed) b. Fudayl, ona Abdülmelik b. Ebu Süleyman, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kıyamet gününde sahibinin ödemesi gereken haklarını vermediği deve, sığır ve koyunlar düz bir alanda tırnakları olanlar tırnaklarıyla sahiplerini ezer, boynuzu olanlar boynuzlarıyla sahiplerini boynuzlar. O gün boynuzsuz veya boynuzu kırık bir hayvan da olmayacaktır." Biz de dedik ki Ey Allah'ın Resulü! o hayvanların ödenmesi gereken hakları nelerdir? Şöyle buyurdu: "Damızlık hayvanı isteyenlere vermek, Su taşımak için hayvanı ödünç olarak vermek ki onunla Allah yolunda taşıma yapılır. Malının hakkını vermeyen hiçbir hak sahibi yoktur ki kıyamet günü malı ona parlak güçlü bir yılan şeklinde görünmesin. Sahibi ondan kaçar ama yılan onu takip eder ve ben senin hakkını ödemekte cimri davrandığın hazinelerinim der. Sahibi de onun kendisinden ayrılmayacağını anlayınca elini yılanın ağzına sokar. Yılan da en güçlü hayvanın çiğnemesi gibi sahibinin ellerini çiğnemeye başlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 9, /2246
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Abdüla'la b. Vasıl el-Esedi (Abdüla'la b. Vasıl b. Abdüla'la b. Hilal)
Konular:
Haklar, Hayvan Hakları
Zekat, vermeyenin hali