117 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. Hilal es-Savvâf el-Basrî, ona Cafer b. Süleyman, ona Ebû Tarık, ona el-Hasan, ona da Ebû Hureyre’nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “- Kim benden şu sözleri alır ve onlarla amel eder veya amel edecek birine öğretir?” diye sordu. Ebû Hureyre dedi ki: “- Ben, ey Allah’ın Rasûlü” diye söyledim. Bunun üzerine Hz. Peygamber elimi tuttu ve şu beş şeyi saydı: “Haramlardan sakın, insanların en çok ibâdet edeni olursun. Allah’ın sana ayırdığı hissene razı ol, insanların en zengini olursun. Komşuna iyilik yap, mü’min olursun. Kendin için istediğin şeyi başkaları için de iste, müslim olursun. Bir de çok gülme; çünkü çok gülmek, kalbi öldürür ُEbû İsa dedi ki: Bu hadis garibdir, onu sadece Cafer b. Süleyman’ın rivayetiyle bilmekteyiz. Hadîsin râvisi el-Hasan, Ebû Hureyre’den bir şey işitmemiştir. Aynı şekilde Eyyub, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd de, “el-Hasan, Ebû Hureyre’den hadis işitmemiştir” demişlerdir. Ebû Ubeyde en Nâci bu hadisi el-Hasan'dan kendi sözü olarak rivayet etmiştir, senedinde “Ebû Hureyre Rasûlullah’dan (sav) şöyle rivayet etti” şeklinde bir ifade zikretmemiştir.
Açıklama: Hasan-ı Basri ile Ebû Hureyre arasında inkıta bulunmaktadır Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَإِنَّ كَثْرَةَ الضَّحِكِ تُمِيتُ الْقَلْبَ
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muâviye, ona Ebu Recâ, ona Bürd b. Sinân, ona Mekhûl, ona Vâsile b. el-Eska' (ra), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Ebu Hureyre! Şüpheli şeylerden titizlikle sakın ki insanların en çok ibadet edeni olasın. Kanaatkar ol ki insanların en çok şükredeni olasın. Kendin için istediğin şeyi diğer insanlar için de iste ki kamil bir mümin olasın. Komşularına iyi muamele et ki kamil bir Müslüman olasın. Az gül, çünkü çok gülmek kalbi öldürür."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُنْ وَرِعًا تَكُنْ أَعْبَدَ النَّاسِ
Bize Ebû Kâmil el-Cahderî ile İshak b. İbrahim rivayet ettiler. Buradaki lafız İshak'ındır. Ebû Kamil "Haddesenâ", İshak ise "Ahberenâ" tâbirlerini kullandılar. Onlara Abdü1aziz b. Abdüssamed el-Ammî, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Abdullah b. es-Sâmit, o da Ebû Zerr'in rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) ona şöyle demiş: "Yâ Ebâ Zer! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy ve komşularını gözet!"
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Nâfi b. Cübeyr, ona da Ebu Şurayh el-Huzâî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse, komşusuna iyi davransın. Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse misafirine ikram etsin. Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır söylesin ya da sussun."
Bize Ebû Bekir b. Fûrek (rh), ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona el-Esved b. Şeybân, ona Yezîd b. Abdullah b. eş-Şihhîr, ona Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr şöyle demiş: “Bana Ebû Zer’den (ra) hadis ulaşıyordu, ben de onunla karşılaşmayı çok arzu ediyordum. Bir gün ona rastladım ve dedim ki: “- Bana senden hadisler ulaşıyordu, ben de seninle karşılaşmayı çok istiyordum.” Bana, “- Baban hakkı için Allah’a yemin olsun ki bana kavuştun, haydi söyle!” dedi. “- Bana senin Rasûlullah’dan (sav) şu hadisi rivâyet ettiğin haber verildi” dedim: “Muhakkak ki Allah Teâlâ üç kişiyi sever, üç kişiye de buğzeder.” Ebû Zer, “Beni dostuma (sav) yalan isnad etmekle itham etme!” dedi. Ben de; “- Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” dedim. Şu cevabı verdi: “- Düşmanla karşılaştığında (kaçmayıp) onunla savaşan insan. Bunu siz elinizdeki Kitab’da da görmektesiniz: ‘Muhakkak ki Allah, kenetlenmiş saflar halinde kendi yolunda savaşanları sever.’ (Saff, 61/4). “- Başka kim?” diye sordum. “- Kendisine eziyet eden kötü bir komşusu olan, onun eziyetlerine sabreden kişiye,yaşarken de öldüğünde de Allah ona kâfidir” dedi. “- Sonra kim?” dedim. “- Bir gurup insanla birlikte sefere çıkan kişidir; gurup yolda mola verdi, sabaha karşı istirahate çekildiler. Yorgunluk ve uyku onları bastırmıştı, bu yüzden başlarını koyduklarında hemen uykuya daldılar. Gurupla beraber olan o kişi, hemen kalkıp abdest aldı, Allah’tan korkarak ve O’nun rahmetini umarak namaza durdu. (İşte üçüncüsü de bu adam)” dedi. Ben, “- Peki, Cenâb-ı Hakk’ın buğzettiği üç kişi kimdir?” diye sordum. “- Cimri olan ve yaptığı iyiliği başa kakan ile gurura kapılıp böbürlenen kişidir. Siz bunu Allah’ın kitabında da görürsünüz: ‘Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez.’(Nisa, 3/36; Lokman, 31/18). “- Peki üçüncüsü kimdir?” dedim. “- Çok yemin eden tüccar –veya çok yemin eden satıcı-“ dedi.
Bize Mâlik, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şüreyh el-Ka'bî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin yahut sussun. Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa komşusuna iyi davransın. Her kim Allah ve âhiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Misafir bir gün izzet ve ikramla ağırlanır. Normal bir şekilde ağırlanması ise üç gündür. Üç günden sonrası [ev sahibinden misafirine] sadakadır. Misafirin ev sahibini sıkıntıda bırakacak kadar uzun süre kalması helal olmaz."
Bize Osman b. Muhammed, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Nâfi b. Cübeyr, ona da Ebû Şurayh el-Huzâî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa komşusuna iyi davransın. Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun."
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, onlara İbn Uyeyne, -İbn Numeyr bize Süfyân rivayet etti' demiştir- O'na Amr, ona Nâfi b. Cübeyr, ona Ebu Şurayh el-Huzâî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna iyi davransın. Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun."