Açıklama: İlgili rivayet için bkz N002464 numaralı hadis.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22012, N002465
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا رَوْحٌ قَالَ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ أَبِى سُفْيَانَ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ ثَفِنَةَ أَنَّ ابْنَ عَلْقَمَةَ اسْتَعْمَلَ أَبَاهُ عَلَى صَدَقَةِ قَوْمِهِ وَسَاقَ الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah (el-Bezzâz), ona Ravh (b. Ubâde el-Kaysî), ona Zekeriyya b. İshak (el-Mekkî), ona Amr b. Ebu Süfyan (el-Kuraşî), ona da Müslim b. Sefine (el-Bekrî);
"İbn Alkame, Müslim b. Sefine'nin babasını kavminin zekatlarını toplamak üzere görevlendirdi." diyerek ilgili hadisi nakletmiştir.
Açıklama:
İlgili rivayet için bkz N002464 numaralı hadis.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 15, /2247
Senetler:
1. Racülân (Racülân)
2. Ebu Cabir Sa'r b. Sevade el-Âmirî (Sa'r b. Sevade)
3. Müslim b. Sefine el-Bekri (Müslim b. Sefine)
4. ibn Ebu Süfyan Amr b. Ebu Süfyan el-Kuraşî (Amr b. Ebu Süfyan b. Abdurrahman b. Safvan b. Ümeyye)
5. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat memuruna iyi davranmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17600, İM001797
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنِ الْبَخْتَرِىِّ بْنِ عُبَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَعْطَيْتُمُ الزَّكَاةَ فَلاَ تَنْسَوْا ثَوَابَهَا أَنْ تَقُولُوا اللَّهُمَّ اجْعَلْهَا مَغْنَمًا وَلاَ تَجْعَلْهَا مَغْرَمًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Muhammed Süveyd b. Saîd (el-Herevî), ona (Ebu Abbas) Velid b. Müslim (el-Kuraşî), ona Bahterî b. Ubeyd (et-Tâbihî), ona babası (Ubeyd b. Selman et-Tâbihî), ona da Ebu Hureyre'nin (ed-Devsî) (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Zekat verdiğiniz zaman 'Allah'ım! Bu zekatımı [hem benim için hem de alan için] bir tür ganimet kıl; onu [yük olarak göreceğim] bir borca dönüştürme!' demek suretiyle zekatın sevabını istemeyi unutmayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zekât 8, /287
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ubeyd b. Selman et-Tâbihî (Ubeyd b. Selman)
3. Bahteri b. Ubeyd et-Tai (Bahteri b. Ubeyd b. Selman)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Muhammed Süveyd b. Saîd el-Herevî (Süveyd b. Saîd b. Sehl b. Şehriyâr)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, zekat alma veya verme adabı
أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ يَزِيدَ - يَعْنِى ابْنَ أَبِى الزَّرْقَاءِ - قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ سَاعِيًا فَأَتَى رَجُلاً فَأَتَاهُ فَصِيلاً مَخْلُولاً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بَعَثْنَا مُصَدِّقَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِنَّ فُلاَنًا أَعْطَاهُ فَصِيلاً مَخْلُولاً اللَّهُمَّ لاَ تُبَارِكْ فِيهِ وَلاَ فِى إِبِلِهِ » . فَبَلَغَ ذَلِكَ الرَّجُلَ فَجَاءَ بِنَاقَةٍ حَسْنَاءَ فَقَالَ أَتُوبُ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَإِلَى نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ بَارِكْ فِيهِ وَفِى إِبِلِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22004, N002460
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ يَزِيدَ - يَعْنِى ابْنَ أَبِى الزَّرْقَاءِ - قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ سَاعِيًا فَأَتَى رَجُلاً فَأَتَاهُ فَصِيلاً مَخْلُولاً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بَعَثْنَا مُصَدِّقَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِنَّ فُلاَنًا أَعْطَاهُ فَصِيلاً مَخْلُولاً اللَّهُمَّ لاَ تُبَارِكْ فِيهِ وَلاَ فِى إِبِلِهِ » . فَبَلَغَ ذَلِكَ الرَّجُلَ فَجَاءَ بِنَاقَةٍ حَسْنَاءَ فَقَالَ أَتُوبُ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَإِلَى نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ بَارِكْ فِيهِ وَفِى إِبِلِهِ » .
Tercemesi:
Bize (Ebu Musa) Harun b. Zeyd (es-Salebî) yani İbn Ebu Zerkâ, ona babası (Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Asım b. Küleyb (el-Cermî), ona da babası (Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi), (Ebu Hüneyde) Vâil b. Hucr'un (el-Hadrami) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir zekat memuru gönderdi. Zekat memuru, bir adamın yanına geldi. Adam, zekat memuruna son derece zayıf bir deve getirdi. Bununla ilgili olarak Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Allah ve Rasulü'nün zekat memurunu gönderiyoruz da falan kişi ona, son derece zayıf bir deve veriyor. Allah'ım! ona da develerine de bereket verme!' Rasulullah'ın (sav) bu sözü, kendisine ulaşınca adam hemen güzel bir dişi deve getirdi ve dedi ki: 'Allah azze ve celleye tövbe, peygamberine (sav) de özür beyan ediyorum.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle dua etti: 'Allah'ım! Ona da develerine de bereket ver!'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 12, /2247
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî (Zeyd b. Yezid b. Ebu Zerka)
6. Ebu Musa Harun b. Zeyd es-Salebî (Harun b. Zeyd b. Yezid)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22067, N002494
Hadis:
أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْجَلِيلِ بْنُ حُمَيْدٍ الْيَحْصَبِىُّ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ حَدَّثَهُ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو أُمَامَةَ بْنُ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ فِى الآيَةِ الَّتِى قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَلاَ تَيَمَّمُوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ ) قَالَ هُوَ الْجُعْرُورُ وَلَوْنُ حُبَيْقٍ فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُؤْخَذَ فِى الصَّدَقَةِ الرُّذَالَةُ .
Tercemesi:
Bize Yunus b. Abdü'l-a'lâ T Bize arz yoluyla Haris b. Miskin (el-Ümevî), onlara (Abdullah) b. Vehb (el-Kuraşî), ona (Ebu Malik) Abdulcelil b. Humeyd el-Yahsubî, ona da (Ebu Bekir Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf'in (el-Ensârî) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Allah azze ve cellenin 'Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri infak etmeye kalkmayın.' (Bakara 2/267) şeklinde buyurduğu ayetle ilgili olarak Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî bana dedi ki: 'O [yani pis/bayağı şey ile kast edilen], küçük kalitesiz ve boz renkli hurmadır. Rasulullah (sav) işe yaramayan düşük kalitedeki malların alınmasını yasaklamıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 27, /2249
Senetler:
1. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Malik Abdulcelil b. Humeyd el-Yahsubî (Abdulcelil b. Humeyd)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, verilecek malın niteliği, kaliteli olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22010, N002464
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ قَالَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ قَالَ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ مُسْلِمِ بْنِ ثَفِنَةَ قَالَ اسْتَعْمَلَ ابْنُ عَلْقَمَةَ أَبِى عَلَى عِرَافَةِ قَوْمِهِ وَأَمَرَهُ أَنْ يُصَدِّقَهُمْ فَبَعَثَنِى أَبِى إِلَى طَائِفَةٍ مِنْهُمْ لآتِيَهُ بِصَدَقَتِهِمْ فَخَرَجْتُ حَتَّى أَتَيْتُ عَلَى شَيْخٍ كَبِيرٍ يُقَالُ لَهُ سَعْرٌ فَقُلْتُ إِنَّ أَبِى بَعَثَنِى إِلَيْكَ لِتُؤَدِّىَ صَدَقَةَ غَنَمِكَ . قَالَ ابْنَ أَخِى وَأَىُّ نَحْوٍ تَأْخُذُونَ قُلْتُ نَخْتَارُ حَتَّى إِنَّا لَنَشْبُرُ ضُرُوعَ الْغَنَمِ . قَالَ ابْنَ أَخِى فَإِنِّى أُحَدِّثُكَ أَنِّى كُنْتُ فِى شِعْبٍ مِنْ هَذِهِ الشِّعَابِ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَنَمٍ لِى فَجَاءَنِى رَجُلاَنِ عَلَى بَعِيرٍ فَقَالاَ إِنَّا رَسُولاَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْكَ لِتُؤَدِّىَ صَدَقَةَ غَنَمِكَ . قَالَ قُلْتُ وَمَا عَلَىَّ فِيهَا قَالاَ شَاةٌ . فَأَعْمِدُ إِلَى شَاةٍ قَدْ عَرَفْتُ مَكَانَهَا مُمْتَلِئَةً مَحْضًا وَشَحْمًا فَأَخْرَجْتُهَا إِلَيْهِمَا فَقَالَ هَذِهِ الشَّافِعُ . وَالشَّافِعُ الْحَائِلُ وَقَدْ نَهَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَأْخُذَ شَافِعًا قَالَ فَأَعْمِدُ إِلَى عَنَاقٍ مُعْتَاطٍ - وَالْمُعْتَاطُ الَّتِى لَمْ تَلِدْ وَلَدًا وَقَدْ حَانَ وِلاَدُهَا - فَأَخْرَجْتُهَا إِلَيْهِمَا فَقَالاَ نَاوِلْنَاهَا فَرَفَعْتُهَا إِلَيْهِمَا فَجَعَلاَهَا مَعَهُمَا عَلَى بَعِيرِهِمَا ثُمَّ انْطَلَقَا .
Tercemesi:
Bize (Ebu Cafer) Muhammed b. Abdullah b. Mübarek (el-Mahramî), ona (Ebu Süfyan) Veki' (b. Cerrah er-Ruâsî), ona Zekeriyya b. İshak (el-Mekkî), ona da Amr b. Ebu Süfyan (el-Kuraşî), Müslim b. Sefine'nin (el-Bekrî) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İbn Alkame, babamı kavminin yöneticisi olarak tayin etti ve ödemeleri gereken zekatlarını toplamasını ona emretti. Bunun üzerine babam, zekatlarını alıp getirmek üzere beni, onlardan bir gruba gönderdi. Yola koyuldum. Nihayet (Ebu Cabir) Sa'r (b. Sevade el-Âmirî) denilen yaşlı bir adamın yanına geldim. Ona dedim ki: Babam, koyunlarının zekatını ödemen için beni sana gönderdi. Yaşlı adam dedi ki: 'Ey kardeşimin oğlu! Ne tür koyunları alacaksın?' Şöyle cevap verdim: '[İçlerinden] seçeceğiz. Hatta memelerine varıncaya kadar karış karış ölçeceğiz. Buna karşılık adam [bana] şöyle söyledi: 'Ey kardeşimin oğlu! [Gel] sana bir şey anlatayım. Allah'ın Rasulü (sav) zamanında bu vadilerden birinde koyunlarımın başındaydım. Derken bir devenin üzerinde iki adam bana doğru çıkageldi. 'Bizler, koyunlarının zekatını ödemen için Allah'ın Rasulü'nün (sav) gönderdiği elçileriz.' onlara, bu konuda üzerime düşen nedir? diye sordum. 'Bir koyun.' şeklinde cevap verdiler. Hemen yerini bildiğim sütü bol ve semiz bir koyunu almaya gittim. Onu alıp kendilerine getirdim. Elçi dedi ki: 'Bu çift sayılır, kuzulayacak. Allah'ın Rasulü (sav) kuzulayacak koyunu almamızı bize yasakladı.' Bunun üzerine kuzulayabilecek yaşta olan ancak henüz hamile olmayan bir koyun almaya gittim ve onu alıp kendilerine getirdim. 'Onu, bize verebilirsin.' dediler. Ben de develerinin üzerine doğru koyunu kaldırdım. Koyunu alıp develerinin üzerine yerleştirdiler. Ardından gittiler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 15, /2247
Senetler:
1. Racülân (Racülân)
2. Ebu Cabir Sa'r b. Sevade el-Âmirî (Sa'r b. Sevade)
3. Müslim b. Sefine el-Bekri (Müslim b. Sefine)
4. ibn Ebu Süfyan Amr b. Ebu Süfyan el-Kuraşî (Amr b. Ebu Süfyan b. Abdurrahman b. Safvan b. Ümeyye)
5. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Cafer Muhammed b. Abdullah el-Mahrami (Muhammed b. Abdullah b. Mübarek)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ بَكَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَيَّاشٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو الزِّنَادِ مِمَّا حَدَّثَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجُ مِمَّا ذَكَرَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ قَالَ وَقَالَ عُمَرُ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِصَدَقَةٍ فَقِيلَ مَنَعَ ابْنُ جَمِيلٍ وَخَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ وَعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا يَنْقِمُ ابْنُ جَمِيلٍ إِلاَّ أَنَّهُ كَانَ فَقِيرًا فَأَغْنَاهُ اللَّهُ وَأَمَّا خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَإِنَّكُمْ تَظْلِمُونَ خَالِدًا قَدِ احْتَبَسَ أَدْرَاعَهُ وَأَعْتُدَهُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَأَمَّا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ عَمُّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَهِىَ عَلَيْهِ صَدَقَةٌ وَمِثْلُهَا مَعَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22013, N002466
Hadis:
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ بَكَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَيَّاشٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو الزِّنَادِ مِمَّا حَدَّثَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجُ مِمَّا ذَكَرَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ قَالَ وَقَالَ عُمَرُ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِصَدَقَةٍ فَقِيلَ مَنَعَ ابْنُ جَمِيلٍ وَخَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ وَعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا يَنْقِمُ ابْنُ جَمِيلٍ إِلاَّ أَنَّهُ كَانَ فَقِيرًا فَأَغْنَاهُ اللَّهُ وَأَمَّا خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَإِنَّكُمْ تَظْلِمُونَ خَالِدًا قَدِ احْتَبَسَ أَدْرَاعَهُ وَأَعْتُدَهُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَأَمَّا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ عَمُّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَهِىَ عَلَيْهِ صَدَقَةٌ وَمِثْلُهَا مَعَهَا » .
Tercemesi:
Bana İmran b. Bekkâr (el-Kelâ'î), ona Ali b. Ayyâş (el-Elhânî), ona Şuayb (b. Ebu Hamza el-Ümevî), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân el-Kuraşî), ona Abdurrahman (b. Hürmüz) el-A'rec, ona Ebu Hureyre (ra), ona da Hz. Ömer (ra) rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) zekat toplanmasını emretmişti. İbn Cemîl, Halid b. Velid ve Abbas b. Abdümuttalib [ilgili görevliye] zekat vermediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İbn Cemîl ancak fakirken Allah kendisini zengin kıldı diye nankörlük ediyordur! Halid b. Velid'e gelince; sizler ona haksızlık ediyorsunuz. Çünkü o, zırhlarını ve harp malzemelerini Allah yoluna vakfetmiştir. Rasulullah'ın (sav) amcası Abdülmuttalib'e gelince; bir o kadarıyla birlikte olmak üzere vermesi gereken zekat, onun üzerine borçtur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 15, /2247
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
3. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
4. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Hasan Ali b. Ayyâş el-Elhânî (Ali b. Ayyâş b. Müslim)
7. İmran b. Bekkar el-Kela'i (İmran b. Bekkar b. Raşid)
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277621, N002494-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْجَلِيلِ بْنُ حُمَيْدٍ الْيَحْصَبِىُّ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ حَدَّثَهُ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو أُمَامَةَ بْنُ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ فِى الآيَةِ الَّتِى قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَلاَ تَيَمَّمُوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ ) قَالَ هُوَ الْجُعْرُورُ وَلَوْنُ حُبَيْقٍ فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُؤْخَذَ فِى الصَّدَقَةِ الرُّذَالَةُ .
Tercemesi:
Bize Yunus b. Abdü'l-a'lâ T arz yoluyla Haris b. Miskin (el-Ümevî), onlara (Abdullah) b. Vehb (el-Kuraşî), ona da (Ebu Malik) Abdulcelil b. Humeyd el-Yahsubî, (Ebu Bekir Muhammed) b. Şihab'ın (ez-Zührî) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Allah azze ve cellenin 'Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri infak etmeye kalkmayın.' (Bakara 2/267) şeklinde buyurduğu ayetle ilgili olarak Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî bana dedi ki: 'O [yani pis/bayağı şey ile kast edilen], küçük kalitesiz ve boz renkli hurmadır. Rasulullah (sav) işe yaramayan düşük kalitedeki malların alınmasını yasaklamıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 27, /2249
Senetler:
1. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Malik Abdulcelil b. Humeyd el-Yahsubî (Abdulcelil b. Humeyd)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Yunus b. Abdula'la es-Sadefi (Yunus b. Abdulala b. Meysera b. Hafs b. Hayyan)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, verilecek malın niteliği, kaliteli olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17599, İM001796
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ الرَّجُلُ بِصَدَقَةِ مَالِهِ صَلَّى عَلَيْهِ فَأَتَيْتُهُ بِصَدَقَةِ مَالِى فَقَالَ « اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ أَبِى أَوْفَى » .
Tercemesi:
Bize Ali b. (Muhammed el-Kûfî), ona Veki' b. (Cerrah) ona Şube (b. Haccâc), ona da Amr b. Mürre, Semüra b. Cündüb (ra), Abdullah b. Ebu Evfâ’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Her hangi bir adam malının zekatını Rasulullah’ın (sav) yanına getirdiği zaman [Hz. Peygamber (sav)] ona rahmet ve mağfiretle dua ederdi. Ben de malımın zekatını O'nun huzuruna getirdim. [Efendimiz (sav)]: Allah’ım! Ebu Evfâ ailesine rahmet ve mağfiret eyle.” diye duâ buyurdu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zekât 8, /287
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Dua, iyilik yapana dua edilmeli
Hz. Peygamber, duaları
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35477, MU000599
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ زُرَيْقِ بْنِ حَيَّانَ - وَكَانَ زُرَيْقٌ عَلَى جَوَازِ مِصْرَ فِى زَمَانِ الْوَلِيدِ وَسُلَيْمَانَ وَعُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ - فَذَكَرَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ كَتَبَ إِلَيْهِ أَنِ انْظُرْ مَنْ مَرَّ بِكَ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَخُذْ مِمَّا ظَهَرَ مِنْ أَمْوَالِهِمْ مِمَّا يُدِيرُونَ مِنَ التِّجَارَاتِ مِنْ كُلِّ أَرْبَعِينَ دِينَارًا دِينَارًا فَمَا نَقَصَ فَبِحِسَابِ ذَلِكَ حَتَّى يَبْلُغَ عِشْرِينَ دِينَارًا فَإِنْ نَقَصَتْ ثُلُثَ دِينَارٍ فَدَعْهَا وَلاَ تَأْخُذْ مِنْهَا شَيْئًا وَمَنْ مَرَّ بِكَ مِنْ أَهْلِ الذِّمَّةِ فَخُذْ مِمَّا يُدِيرُونَ مِنَ التِّجَارَاتِ مِنْ كُلِّ عِشْرِينَ دِينَارًا دِينَارًا فَمَا نَقَصَ فَبِحِسَابِ ذَلِكَ حَتَّى يَبْلُغَ عَشَرَةَ دَنَانِيرَ فَإِنْ نَقَصَتْ ثُلُثَ دِينَارٍ فَدَعْهَا وَلاَ تَأْخُذْ مِنْهَا شَيْئًا وَاكْتُبْ لَهُمْ بِمَا تَأْخُذُ مِنْهُمْ كِتَابًا إِلَى مِثْلِهِ مِنَ الْحَوْلِ . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ عِنْدَنَا فِيمَا يُدَارُ مِنَ الْعُرُوضِ لِلتِّجَارَاتِ أَنَّ الرَّجُلَ إِذَا صَدَّقَ مَالَهُ ثُمَّ اشْتَرَى بِهِ عَرْضًا بَزًّا أَوْ رَقِيقًا أَوْ مَا أَشْبَهَ ذَلِكَ ثُمَّ بَاعَهُ قَبْلَ أَنْ يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ فَإِنَّهُ لاَ يُؤَدِّى مِنْ ذَلِكَ الْمَالِ زَكَاةً حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ مِنْ يَوْمَ صَدَّقَهُ وَأَنَّهُ إِنْ لَمْ يَبِعْ ذَلِكَ الْعَرْضَ سِنِينَ لَمْ يَجِبْ عَلَيْهِ فِى شَىْءٍ مِنْ ذَلِكَ الْعَرْضِ زَكَاةٌ وَإِنْ طَالَ زَمَانُهُ فَإِذَا بَاعَهُ فَلَيْسَ فِيهِ إِلاَّ زَكَاةٌ وَاحِدَةٌ . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ عِنْدَنَا فِى الرَّجُلِ يَشْتَرِى بِالذَّهَبِ أَوِ الْوَرِقِ حِنْطَةً أَوْ تَمْرًا أَوْ غَيْرَهُمَا لِلتِّجَارَةِ ثُمَّ يُمْسِكُهَا حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهَا الْحَوْلُ ثُمَّ يَبِيعُهَا أَنَّ عَلَيْهِ فِيهَا الزَّكَاةَ حِينَ يَبِيعُهَا إِذَا بَلَغَ ثَمَنُهَا مَا تَجِبُ فِيهِ الزَّكَاةُ وَلَيْسَ ذَلِكَ مِثْلَ الْحَصَادِ يَحْصُدُهُ الرَّجُلُ مِنْ أَرْضِهِ وَلاَ مِثْلَ الْجِدَادِ . قَالَ مَالِكٌ وَمَا كَانَ مِنْ مَالٍ عِنْدَ رَجُلٍ يُدِيرُهُ لِلتِّجَارَةِ وَلاَ يَنِضُّ لِصَاحِبِهِ مِنْهُ شَىْءٌ تَجِبُ عَلَيْهِ فِيهِ الزَّكَاةُ فَإِنَّهُ يَجْعَلُ لَهُ شَهْرًا مِنَ السَّنَةِ يُقَوِّمُ فِيهِ مَا كَانَ عِنْدَهُ مِنْ عَرْضٍ لِلتِّجَارَةِ وَيُحْصِى فِيهِ مَا كَانَ عِنْدَهُ مِنْ نَقْدٍ أَوْ عَيْنٍ فَإِذَا بَلَغَ ذَلِكَ كُلُّهُ مَا تَجِبُ فِيهِ الزَّكَاةُ فَإِنَّهُ يُزَكِّيهِ . وَقَالَ مَالِكٌ وَمَنْ تَجَرَ مِنَ الْمُسْلِمِينَ وَمَنْ لَمْ يَتْجُرْ سَوَاءٌ لَيْسَ عَلَيْهِمْ إِلاَّ صَدَقَةٌ وَاحِدَةٌ فِى كُلِّ عَامٍ تَجَرُوا فِيهِ أَوْ لَمْ يَتْجُرُوا .
Tercemesi:
Bana Malik, ona (Ebu Said) Yahyâ b. Saîd (el-Ensârî), ona da Halife Velid, Süleyman ve Ömer b. Abdülaziz zamanlarında Mısır’da zekat tahsildarlığı yapan (Ebu Mikdam) Züreyk b. Hayyan’ın (el-Fezârî) anlattığına göre Ömer b. Abdülaziz, Ömer b. Hayyan’a şu şekilde yazılı bir emir göndermiştir:
“Civarından geçen Müslümanların ahvalini incele. Ticarette kullandıkları zahiri mallarının her kırk dinarından bir dinarı [zekat olarak] al. Yirmi dinara kadar kırk dinarın altına düşen miktarları, buna göre hesapla. [Alman gereken zekat miktarı] bir dinarın 1/3’ünden az olursa artık onu bırak, o maldan [zekat adına] her hangi bir şey alma. Civarından geçen zimmîlerden, ticarette kullandıkları her yirmi dinardan bir dinar [vergi] al. On dinara kadar yirmi dinarın altına düşen miktarları, buna göre hesapla. [Alman gereken vergi miktarı] bir dinarın 1/3’ünden az olursa artık onu bırak, o maldan [vergi adına] her hangi bir şey alma. Fakat onlara, kendilerinden gerekli tahsilatı yaptığına dair ertesi yıl aynı zamana kadar geçerli olmak üzere bir yazı ver.”
İmam Malik şöyle söylemiştir:
“Ticari gayelerle pazarlara çıkarılan mallarla ilgili uygulama, [Medineliler] olarak bizde şu şekildedir:
Kişi, malının zekatını verir; bilahare kalan malı ile kumaş, köle ve buna benzer bir takım mallar satın alır ve ardından da yıl dolmadan önce bu mallarını satarsa zekatını verdiği günden itibaren bir yıl geçmedikçe bu mallarından [eline geçen satış bedeli için] yeni bir zekat vermez. Yıllarca [elinde tutup] satmadığında ise üzerinden kaç yıl geçerse geçsin söz konusu satın aldığı malların hiç birine zekat gerekmez. Daha sonra sattığında da o bedelde sadece tek bir zekat gerekir.”
İmam Malik şöyle söylemiştir:
“Uygulama, [Medineliler olarak] bizde şu şekildedir: Altın veya gümüşü karşılığında ticari gayelerle buğday, hurma ya da başka bir mal satın alan ve üzerinden bir yıl geçinceye kadar bu malı elinde tutup da ardından onu satan kişiye, elde ettiği bedel, ilgili zekat nisabına ulaşıyorsa sattığı zaman zekat vacip olur. Ticari faaliyetlerden elde edilen bu tür tarım ürünleri ve meyveler, kişinin tarlasından ürün hasat etmesi, ya da meyve toplamak gibi değildir. [Bu ürünlerin zekatı/öşrü, her bir hasatla birlikte verilir.]”
İmam Malik şöyle söylemiştir:
“Kişinin yanında, fiilen ticarette döndürdüğü ancak bu ticaretinden her hangi bir kâr elde edemediği malına zekat gerekir. İlgili, bunun için yılın bir ayını belirler. Bu ay içerisinde yanındaki mevcut ticari malların değer tespitini yapar. Bunların içerisindeki nakit ve diğer malların dökümünü gerçekleştirir. Bütün bunlar ilgili nisaba ulaşıyorsa onların zekatını verir.”
İmama Malik şöyle söylemiştir:
“Ticaret yapan ve yapmayan Müslümanlar birdir; o malla ticaret yapsınlar ya da yapmasınlar her yıl kendilerine sadece bir kez zekat düşer.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zekât 599, 1/86
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
2. Ebu Mikdam Züreyk b. Hayyan el-Fezarî (Rüzeyk b. Hayyan)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
İbadet, Zekat
Tarihsel şahsiyetler, Ömer b. Abdülaziz
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zekat, malın üzerinden ne kadar yıl geçeceği
Zekat, mallarının nisabı
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekata tabi olan mallar