حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَتَاكُمُ الْمُصَدِّقُ فَلاَ يُفَارِقَنَّكُمْ إِلاَّ عَنْ رِضًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12831, T000647
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَتَاكُمُ الْمُصَدِّقُ فَلاَ يُفَارِقَنَّكُمْ إِلاَّ عَنْ رِضًا » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr (es-Sa'dî), ona Muhammed b. Yezid (el-Kelâî), ona Mücalid (b. Saîd el-Hemdanî), ona (Âmir) eş-Şa'bî, ona da Cerir'in (b. Abdullah el-Becelî) (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Zekat görevlisi size geldiği vakit mutlaka sizden memnun ayrılsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 20, 3/39
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Said Muhammed b. Yezid el-Kelaî (Muhammed b. Yezid)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12833, T000648
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَرِيرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِهِ .{« إِذَا أَتَاكُمُ الْمُصَدِّقُ فَلاَ يُفَارِقَنَّكُمْ إِلاَّ عَنْ رِضًا » .} قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ مُجَالِدٍ . وَقَدْ ضَعَّفَ مُجَالِدًا بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ كَثِيرُ الْغَلَطِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys (el-Huzâî), ona Süfyan b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona Davud (b. Ebu Hind el-Kuşeyrî), ona (Âmir) eş-Şa'bî, ona da Cerir'in (b. Abdullah el-Becelî) (ra), Hz. Peygamber'den (sav) buna benzer bir hadis rivayet etmiştir. [Yani şu hadise: "Zekat görevlisi size geldiği vakit mutlaka sizden memnun ayrılsın."]
Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir:
"Davud'un (b. Ebu Hind el-Kuşeyrî), ona (Âmir) eş-Şa'bî'den rivayet ettiği hadis, Mücalid'in (b. Saîd el-Hemdanî) rivayet ettiği hadisten daha sahihtir. Çünkü bazı ilim ehli, Mücali'i zayıf kabul etmişlerdir. Zira o, çok yanılan bir ravidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 20, 3/39
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22065, N002493
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ خُبَيْبَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَسْعُودِ بْنِ نِيَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثَمَةَ قَالَ أَتَانَا وَنَحْنُ فِى السُّوقِ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا خَرَصْتُمْ فَخُذُوا وَدَعُوا الثُّلُثَ فَإِنْ لَمْ تَأْخُذُوا أَوْ تَدَعُوا الثُّلُثَ - شَكَّ شُعْبَةُ - فَدَعُوا الرُّبُعَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona Yahya b. Said (el-Kattân) T Muhammed b. Cafer (el-Hüzelî), onlara Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Hubeyb b. Abdurrahman (el-Ensârî), ona Abdurrahman b. Mesud b. Niyâr (el-Ensârî), ona Sehl b. Ebu Hasme (el-Ensârî) (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bizler pazardayken zekat memuru geldi ve Rasulullah'ın (sav); 'Zekatı tahmini olarak hesaplayıp tespit ettiğiniz miktarın üçte birini bırakın. Bu şekilde bir hesaplamayla almaz ya da üçte birini bırakmazsanız -ravi Şube tereddüt etmiştir- hiç olmazsa dörtte birini bırakınız.' buyurduğunu söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 26, /2249
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Abdurrahman b. Mesud el-Ensarî (Abdurrahman b. Mesud b. Niyâr)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20958, T001652
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ النَّاسِ ؟ رَجُلٌ مُمْسِكٌ بِعِنَانِ فَرَسِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِالَّذِى يَتْلُوهُ ؟ رَجُلٌ مُعْتَزِلٌ فِى غُنَيْمَةٍ لَهُ يُؤَدِّى حَقَّ اللَّهِ فِيهَا . أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِشَرِّ النَّاسِ ؟ رَجُلٌ يُسْأَلُ بِاللَّهِ وَلاَ يُعْطِى بِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَيُرْوَى هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona (Abdullah) b. Lehîa, ona Bükeyr b. Abdullah b. Eşec, ona Atâ b. Yesar, ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dikkar edin! Size insanların en hayırlısını bildireyim mi? Allah yolunda cihat için atının yularına sarılmış kimsedir. Dikkat edin! Bundan sonra ki en hayırlı kimseyi size bildireyim mi? Bir miktar koyunu ile insanlardan uzaklaşan sonra da o koyunlarla Allah'ın hakkını yerine getiren kimsedir. Dikkat edin! İnsanların en kötüsünü (şerlisini) size bildireyim mi? Kendisinden Allah rızası için bir şeyler istenmesine rağmen hiçbir şey vermeyen kimsedir." Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu hadis değişik şekillerde de İbn Abbas tarafından Rasulullah'dan (sav) rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fedâilü'l-cihâd 18, 4/182
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Amel, faziletlileri
Cimrilik, zemmedilişi
İbadet, Zekat
Sadaka, fazileti
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35462, MU000585
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ عَائِشَةَ بِنْتِ قُدَامَةَ عَنْ أَبِيهَا أَنَّهُ قَالَ كُنْتُ إِذَا جِئْتُ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ أَقْبِضُ عَطَائِى سَأَلَنِى هَلْ عِنْدَكَ مِنْ مَالٍ وَجَبَتْ عَلَيْكَ فِيهِ الزَّكَاةُ قَالَ فَإِنْ قُلْتُ نَعَمْ أَخَذَ مِنْ عَطَائِى زَكَاةَ ذَلِكَ الْمَالِ ، وَإِنْ قُلْتُ لاَ ، دَفَعَ إِلَىَّ عَطَائِى .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), [İmam Malik], ona Amr b. Hüseyin (el-Cümahî), ona Âişe bt. Kudâme, ona da babası (Ebu Ömer Kudâme b. Mez'ûn) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Osman b. Affân'a (ra) atiyyemi almaya geldiğim zaman bana; 'Yanında senin için zekat terettüp etmiş olan bir malın var mı?' diye sorardı. Eğer; 'Evet.' dediğimde o malın zekatını atiyyemden alırdı. 'Hayır.' dediğimde ise atiyyemi bana verirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zekât 585, 1/82
Senetler:
1. Ebu Ömer Kudame b. Mez'un (Kudame b. Mez'un b. Habib b. Vehb b. Huzafe b. Cumah)
2. Aişe bt. Kudâme (Aişe bt. Kudâme b. Maz'ûn b. Habîb b. Vehb)
3. Ömer b. Hüseyin el-Cümahî (Ömer b. Hüseyin b. Abdullah)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22097, N002524
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ بَكَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَيَّاشٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو الزِّنَادِ مِمَّا حَدَّثَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجُ مِمَّا ذَكَرَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ بِهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ « قَالَ رَجُلٌ لأَتَصَدَّقَنَّ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فَوَضَعَهَا فِى يَدِ سَارِقٍ فَأَصْبَحُوا يَتَحَدَّثُونَ تُصُدِّقَ عَلَى سَارِقٍ فَقَالَ اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ عَلَى سَارِقٍ لأَتَصَدَّقَنَّ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فَوَضَعَهَا فِى يَدِ زَانِيَةٍ فَأَصْبَحُوا يَتَحَدَّثُونَ تُصُدِّقَ اللَّيْلَةَ عَلَى زَانِيَةٍ فَقَالَ اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ عَلَى زَانِيَةٍ لأَتَصَدَّقَنَّ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فَوَضَعَهَا فِى يَدِ غَنِىٍّ فَأَصْبَحُوا يَتَحَدَّثُونَ تُصُدِّقَ عَلَى غَنِىٍّ قَالَ اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ عَلَى زَانِيَةٍ وَعَلَى سَارِقٍ وَعَلَى غَنِىٍّ فَأُتِىَ فَقِيلَ لَهُ أَمَّا صَدَقَتُكَ فَقَدْ تُقُبِّلَتْ أَمَّا الزَّانِيَةُ فَلَعَلَّهَا أَنْ تَسْتَعِفَّ بِهِ مِنْ زِنَاهَا وَلَعَلَّ السَّارِقَ أَنْ يَسْتَعِفَّ بِهِ عَنْ سَرِقَتِهِ وَلَعَلَّ الْغَنِىَّ أَنْ يَعْتَبِرَ فَيُنْفِقَ مِمَّا أَعْطَاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ » .
Tercemesi:
Bize İmran b. Bekkâr (el-Kela'î), ona Ali b. Ayyâş (el-Elhânî), ona Şuayb (b. Ebu Hamza el-Ümevî), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvan el-Kuraşî), ona Abdurrahman (b. Hürmüz) A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Adamın biri; 'Vallahi, mutlaka bir sadaka vereceğim.' dedi ve sadakasını çıkarıp bir hırsızın eline bıraktı. Bilahare sabah olunca insanlar; 'Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş.' diye lâf etmeye başladılar. Bunun üzerine adam [şaşkınlığını ifade ederek]; 'Allah'ım, hamd sancak sana mahsustur. Bir hırsıza sadaka vermişim! Vallahi, tekrar bir sadaka vereceğim.' dedi. Ardından sadakasını çıkarıp zinakâr bir kadının eline bıraktı. Sabah olunca insanlar, 'Bu gece zinakâr bir kadına sadaka verilmiş!' diye laf etmeye başladılar. Adam da; 'Allah'ım, hamd sancak sana mahsustur. Zinakâr bir kadına sadaka vermişim!' Vallahi, tekrar bir sadaka vereceğim.' dedi ve sadakasını çıkarıp bu sefer de zengin bir adamın eline bıraktı. Sabah oluca bu kez de insanlar; 'Zengin bir adama sadaka verilmiş!' diye laf etmeye başladılar. Buna karşın adam; 'Allah'ım, hamd sancak sana mahsustur. Zinakâr bir kadına, bir hırsıza ve zengin bir adama sadaka verdim!' dedi. Derken (rüyasında) adama gelenler oldu ve kendisine şöyle söylendi: 'Sadakana gelince; sadakan kabul edilmiştir. Zinakâr kadına gelince; umulur ki o kadın da aldığı bu sadaka sebebiyle zinadan vaz geçip iffetli biri olur. Hırsıza olan kişi de umulur ki bu sadaka sebebiyle hırsızlığından vaz geçip iffetli biri olur. Zengin olan adam da umulur ki ibret alır ve Allah azze ve cellenin kendisine lutfettiği maldan infak eder. "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 47, /2251
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Hasan Ali b. Ayyâş el-Elhânî (Ali b. Ayyâş b. Müslim)
6. İmran b. Bekkar el-Kela'i (İmran b. Bekkar b. Raşid)
Konular:
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35487, MU000606
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ أَنَّهُ قَالَ أَخْبَرَنِى رَجُلاَنِ مِنْ أَشْجَعَ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ مَسْلَمَةَ الأَنْصَارِىَّ كَانَ يَأْتِيهِمْ مُصَدِّقًا فَيَقُولُ لِرَبِّ الْمَالِ أَخْرِجْ إِلَىَّ صَدَقَةَ مَالِكَ . فَلاَ يَقُودُ إِلَيْهِ شَاةً فِيهَا وَفَاءٌ مِنْ حَقِّهِ إِلاَّ قَبِلَهَا . قَالَ مَالِكٌ السُّنَّةُ عِنْدَنَا وَالَّذِى أَدْرَكْتُ عَلَيْهِ أَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا أَنَّهُ لاَ يُضَيَّقُ عَلَى الْمُسْلِمِينَ فِى زَكَاتِهِمْ وَأَنْ يُقْبَلَ مِنْهُمْ مَا دَفَعُوا مِنْ أَمْوَالِهِمْ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Yahyâ b. Saîd (el-Ensârî), ona Muhammed b. Yahya b. Hibbân, ona da Eca' kabilesinden iki adamın rivayet ettiğine göre Muhammed b. Mesleme es-Ensârî, onlara zekat görevlisi olarak gelir ve mal sahibine; "Malının zekatını bana getir." derdi. Mal sahibi, malında ödenmesi gereken zekatı karşılayan bir koyun getirdiğinde mutlaka onu kabul ederdi. Malik (b. Enes) şöyle demiştir: "Bizdeki [Medine ehli] ve [Medine'de] yetiştiğim ilim ehli tarafından benimsenen uygulama, zekatlarını ödemeleri konusunda Müslümanlara zorluk çıkarılmaması ve mallarının zekatı olarak verdikleri şeyin kabul edilmesidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zekât 606, 1/91
Senetler:
1. Racülân (Racülân)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
İbadet, Zekat
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat memurunun malı ayağına getirtmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35494, MU000615
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ أَهْلَ الشَّامِ قَالُوا لأَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ الْجَرَّاحِ خُذْ مِنْ خَيْلِنَا وَرَقِيقِنَا صَدَقَةً . فَأَبَى ثُمَّ كَتَبَ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَأَبَى عُمَرُ ثُمَّ كَلَّمُوهُ أَيْضًا فَكَتَبَ إِلَى عُمَرَ فَكَتَبَ إِلَيْهِ عُمَرُ إِنْ أَحَبُّوا فَخُذْهَا مِنْهُمْ وَارْدُدْهَا عَلَيْهِمْ وَارْزُقْ رَقِيقَهُمْ . قَالَ مَالِكٌ مَعْنَى قَوْلِهِ رَحِمَهُ اللَّهُ وَارْدُدْهَا عَلَيْهِمْ يَقُولُ عَلَى فُقَرَائِهِمْ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Süleyman b. Yesar'ın (el-Hilâlî) rivayet ettiğine göre Şam halkı Ubeyde b. Cerrah'a (ra); "Atlarımızdan ve kölelerimizde de zekat al." dediler. Ubeyde b. Cerrah (ra), bu talebi ret etti. Sonra da Ömer b. Hattab'a (ra) bu talebi bildiren bir yazı yazdı. Ömer de bu talebi ret etti. Ardından Şam halkı, Ubeyde b. Cerrah'la (ra) bir kez daha konuştular. Ubeyde b. Cerrah da (ra) Ömer'e (ra) tekrara bir yazı yazdı. Bunun üzerine Ömer (ra), 'Eğer istiyorlarsa kendilerinden o zekatı al. Sonra da onu, onlara iade et ve kölelerine ihtiyaç akçesi olarak ver.' diye yazı yazdı.
Malik (b. Enes) şöyle dedi:
"Ömer'in (rahimehullah), 'Onlara iade et.' sözünün anlamı, onların fakirlerine ver demektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zekât 615, 1/96
Senetler:
1. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
İbadet, Zekat
Zekat, at ve kölelerin zekatı
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22436, N002579
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذُهَيْبَةٍ بِتُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعِ بْنِ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىِّ وَعُيَيْنَةَ بْنِ بَدْرٍ الْفَزَارِىِّ وَعَلْقَمَةَ بْنِ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدٍ الطَّائِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى نَبْهَانَ فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى صَنَادِيدُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا تُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا . قَالَ « إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ » . فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ . قَالَ « فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى » . ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ يَرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî (et-Temîmî), ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym el-Hanefî), ona Said b. Mesruk (es-Sevrî), ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm (el-Becelî), ona da Ebu Said el_hudrî (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hz. Ali (ra), Yemen'de iken henüz toprağından arındırılmamış bir miktar ham altın gönderdi. Rasulullah (sav) o altınları dört kişi arasında pay etti. Bu kişiler Akra' b. Hâbis el-Hanzalî, Uyeyne b. Bedr el-Fezârî, genel olarak Âmir oğullarına nispet edilen ve özel olarak Kilâb oğullarından biri kabul edilen Alkame b. Ulâse el-Âmirî ile genel olarak Tay kabilesine nispet edilen ve özel olarak Nebhân oğullarından biri kabul edilen Zeyd et-Tâî idi. Kuryeşliler bu duruma kızdılar. -Ki ravi bir diğer seferinde 'Kureyş'in uluları' ifadesini kullanmıştır.- 'Necid'in ulularına veriyorsun, bize vermiyorsun.' diye söylendiler. Rasulullah da (sav); 'Bunu sadece onları İslam'a ısındırmak için yaptım.' dedi. Derken sakalı gür, elmacıkları büyük, gözleri çökük, alnı çıkık, kafası tıraşlı bir adam çıkageldi ve 'Allah'tan kork, ey Muhammed!' dedi. Rasulullah (sav); 'Eğer Allah azze vecelleye ben isyan ediyorsam peki, ona kim itaat ediyor? Allah, Dünya ehli için bana güveniyorken sizler güvenmiyor musunuz?' dedi. Sonra o adam dönüp gitti. Bunun üzerine orada bulunanlardan biri, onu öldürmek için izin istedi. (Bu arada) O kişinin, Halid b. Velid olduğu düşünülüyor. Rasulullah (sav); 'Bu adamın neslinden Kur'an okuyacak ancak okudukları Kur'an boğazlarından aşağıya geçmeyecek bir topluluk çıkacak. O topluluk Müslümanları öldürüp putperestleri sağ bırakacaklar. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dam çıkacaklar. Onlara erişirsem vallahi mutlaka onları Âd kavmi gibi öldürürüm.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 79, /2254
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abid Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Ne'um el-Beceli (Abdurrahman b. Ebu Ne'um)
3. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e hakaretin cezası
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e karşı kaba davranışlar
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, kızması
İrtidad
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, Hz. Peygamber'e itiraz, verdiği bir karara
Savaş, müslümanlarla
Strateji, Müellefe-i Kulub
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35486, MU000605
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ مُرَّ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ بِغَنَمٍ مِنَ الصَّدَقَةِ فَرَأَى فِيهَا شَاةً حَافِلاً ذَاتَ ضَرْعٍ عَظِيمٍ فَقَالَ عُمَرُ مَا هَذِهِ الشَّاةُ فَقَالُوا شَاةٌ مِنَ الصَّدَقَةِ . فَقَالَ عُمَرُ مَا أَعْطَى هَذِهِ أَهْلُهَا وَهُمْ طَائِعُونَ لاَ تَفْتِنُوا النَّاسَ لاَ تَأْخُذُوا حَزَرَاتِ الْمُسْلِمِينَ نَكِّبُوا عَنِ الطَّعَامِ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Yahyâ b. Saîd (el-Ensârî), ona Muhammed b. Yahya b. Hibbân (el-Ensarî), ona Kasım b. Muhammed (et-Teymî), ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe (r. anhâ) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Ömer b. Hattab'a, zekat olarak toplanmış bir koyun sürüsü getirildi. Sürünün içerisinde memesi büyük ve süt dolu bir koyun gördü. 'Bu koyun da nedir?' diye sordu. 'Zekat olarak toplanan bir koyundur.' dediler. 'Sahipleri bunu, gönül rızasıyla vermemişlerdir. İnsanları zora sokmayın. Müslümanların değerli mallarını almayın, bol süt veren mallarından uzak durun.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zekât 605, 1/91
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Zekat, verilecek malın niteliği, kaliteli olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı