81 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Âsım, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) iki alışveriş, iki giyiniş ve iki namazı yasakladı. O, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar namaz kılmayı, İştimâlu's-sammâ denilen, bir tek elbiseye bürünerek avret mahhalini açıkta bırakacak şekilde giyinmeyi, ihtibâ denilen giyinme şeklini, bir de münâbeze ve mülâmese denilen alışveriş şekillerini yasakladı."
Açıklama: "İştimâlu's-sammâ", "ihtibâ", "münâbeze" ve "mülâmese" kavramları için B005820 numaralı hadise bakabilirsiniz.
Bize Amr en-Nakıd, ona İshak b. Süleyman er-Razi, ona Malik; (T) Bize Yunus b. Abdula'la -hadis onun lafızları ile aktarılmıştır-, ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'la (sav) birlikte yürüyordum. Üzerinde kalın kenarlı Necran kumaşından mamul bir elbise vardı. Derken bedevilerden bir adam kendisine yetişti ve sert bir şekilde cübbesinden tutup çekti. Rasulullah'ın (sav) boynunun yan tarafına baktım, sert bir şekilde çekmiş olmasından dolayı elbisesinin kenarı boynunda iz bırakmıştı. Sonra adam; ey Muhammed! Yanında bulunan Allah'ın malından bana bir şeyler verilmesi emret dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o kişiye doğru baktı ve güldü. Sonra da ona bir şeyler verilmesini emretti."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) bedevinin şahsına ve malına yönelik olarak yapmış olduğu bu kaba davranışa gülerek karşılık vermiştir. Bu olay onun sabrının ve hilminin güzel örneklerindendir.
Bize Züheyr b. Harb, ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona Hemmâm; (T) Bize Züheyr b. Harb (el-Haraşî), ona Ömer b. Yunus, ona İkrime b. Ammar; (T) Bize Seleme b. Şebib, ona Ebu Muğîra, ona Evzaî, onlara da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etti. Ancak İkrime b. Ammar'ın rivayet ettiği hadiste şu ziyadeler yer alır: "Sonra Rasulullah'ı (sav) kendisine doğru öyle bir çekti ki Rasulullah (sav) bedevinin göğsüne doğru döndü." [Hemmâm'ın rivayetinde şunlar yer almaktadır: Bedevî, Rasulullah'ı (sav) kendisine doğru öyle bir çekti ki kaftan yırtıldı. Hatta cübbenin kenarı, Rasulullah'ın (sav) boynunda kaldı.]
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. M002429 numaralı hadis.
Bize Ebü’l-Yemân, ona Şu’ayb, ona ez-Zührî, ona Salim b. Abdullah, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Ömer, çarşıda satılmakta olan parlak atlastan bir kaftan aldı. Ardından o kaftanı alıp Hz. Peygamber'e getirdi ve “Ya Rasulallah, bu kaftanı satın al da bayramda (Cuma ve bayram günlerinde) ve elçiler geldiği vakitler giyinip onunla süslen” dedi. Hz. Peygamber (sav) de ona: “Bu ancak (ahiretten) nasibi olmayan kimsenin giyeceği bir elbisedir” buyurdu. Bundan sonra Allah'ın dilediği kadar bir süre Ömer'in yaşadı. Sonra Hz. Peygamber (sav) ona halis ipekten (dîbâc) dokunmuş bir kaftan yolladı. Hz. Ömer, Hz. Peygamber'e (sav) yönelerek bu kaftanla geldi ve şöyle dedi: “Ya Rasulallah! Sen şöyle demiştin: ‘bu ipekli cübbe ahirette nasibi olmayan kimsenin giyeceğidir.' Sonra da bana bu ipekli cübbeyi gönderdin!” dedi. Hz. peygamber (sav) de ona cevaben şöyle dedi: "Onu satarsın veya onunla bir hacetini görürsün (kadınların bu ipek elbiseyi giyebilir).”
Açıklama: Şerhlerde rivayette yer alan "el-Iyd" bayram günü kelimesi ile cuma ve bayram günlerinin kastedildiğini, "ev tusibu biha haceteke" ibaresi ile eşlerine onu giydirerek ihtiyaçlarını giderirsin anlamındadır. Çünkü kadınlara ipek elbise helaldir açıklamaları yapılmıştır. bkz. Kastallânî,Ahmed b. Muhammed b. Ebû Bekir Abdülmelik, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi Buhârî, (Mısır: Mektebetü'l-Matbuati'l-İslamiyye, 1323), 2/203.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Ebü'z-Zübeyr, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) İştimalu's-sammâ'yı (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını), kişinin, (altında iç çamaşırı olmadığı halde) tek parça elbiseye bürünmeyi ve kişinin sırt üstü yatarken ayak ayak üstüne atmasını yasakladı." [Ebu İsâ der ki: Bu sahih bir hadistir.]
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden yetmiş bin kişi (hesapsız) cennete girer. Onların yüzleri dolunay gibi parıldamaktadır." Bu sırada Ukkâşe b. Mıhsan el-Esedî, üzerinde kaplan derisi gibi çizgili bir elbise olduğu halde ayağa kalkarak “ey Allah'ın Rasulu, Allah'a dua et de beni onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) da "Allah'ım Ukkâşe'yi de onlardan kıl" diye dua etti. Ardından Ensâr'dan bir adam da ayağa kalktı ve “ey Allah'ın Rasulü, Allah'a dua et de beni de onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) de "Ukkâşe seni geçti" buyurdu.