164 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Osman eş-Şahham ona da Müslim b. Ebu Bekre şöyle rivayet etmiştir: Babamı her namazın ardından "Allah'ım, küfürden, fakirlikten ve kabir azabından sana sığınırım" diye dua ederken işittim, bunun üzerine ben de bu duayı okumaya başladım. Babam bana “Evladım, sen bu duayı nereden öğrendin?” diye sorunca “Babacığım, seni namazdan sonra bunu okurken işittim, ben de senden öğrenmiş oldum” dedim. Bunun üzerine (babam) “Evladım, bunları okumaya devam et. Zira Hz. Peygamber (sav) namazdan sonra bu sözlerle dua ederdi” diye tavsiyede bulundu."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Habbâb (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Allah'ın rızasını isteyerek Nebî'yle (sav) beraber hicret ettik de sevabımız Allah'a kaldı. Aramızdan sevabından bir şey göremeden ahirete göçenler oldu. Bunlardan biri de Musab b. Umeyr'dir. O, Uhud günü şehit oldu ve geride sadece çizgili bir elbise bıraktı. O elbiseyle başını örttüğümüzde ayakları çıkıyor, ayakları örtüldüğünde ise başı dışarıda kalıyordu. Nebî (sav), bize 'O elbiseyle baş tarafını örtün, ayak tarafına da izhir otu koyun -hadisin râvilerinden biri şüpheye düşüp 'Ayağına izhir otu atın' demiştir-' buyurdu. Bir de aramızda, o hicretin meyvesi kendisi için olgunlaşıp da onu (bu dünyada) toplayanlar vardır."
Açıklama: "... Bir de aramızda, o hicretin meyvesi kendisi için olgunlaşıp da onu toplayanlar vardır." ifadesini hadisin sahabî râvisi Habbâb, kendisini kast ederek, bir pişmanlık ifadesi olarak söylemiştir. Yani hicret sevabının karşılığını bu dünyada fazlasıyla görüp, ahirete bir şey bırakmadan yaşayanlar vardır anlamında.
Bize İbrahim b. Musa er-Razi, ona İsa, ona Hişam , ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe “Rasulullah (sav) ashabına Kuran'dan bir sure öğretir gibi şu duayı öğretirdi” demiştir: "Allah'ım! Cehennem fitnesinden, azabından, zenginlik ve fakirliğin şerrinden sana sığınırım."
Bize Muallâ b. Esed, ona Vuheyb, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şu duayı söylerdi: "Allah'ım! Tembellikten, yaşlılıktan, günah işlemekten ve borçlu olmaktan sana sığınırım. Allah'ım! kabir fitnesinden ve azabından, Cehennem fitnesinden ve azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Fakirlik fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Mesih Deccal fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Allah'ım! Kar ve dolu suyu ile günahlarımı yıka. Beyaz elbisenin kirden arındırıldığı gibi kalbimi günahlardan arındır. Doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi benimle de günahlarımın arasını uzaklaştır."
Bize Ahmed b. Amr b. Serh, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Salim b. Gaylân, ona Ebu Semh Derrâc, ona Ebu Heysem (Süleyman b. Amr), ona da Ebu Said el-Hudrî demiştir: "Rasulullah (sav) 'Allah'ım küfre düşmekten ve fakirlikten sana sığınırım' diye dua etti. Bunun üzerine bir adam 'ey Allah'ın Rasulü! Fakirliği inançsızlıkla bir mi tutuyorsun?' dedi, Rasulullah (sav) da 'evet' dedi."
Bize Muhammed, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Cehennem fitnesinden ve cehennem azabından, kabir fitnesinden ve kabir azabından, zenginliğin fitnesinin şerrinden, fakirliğin fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Mesih Deccal'in fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hata ve günahlardan temizle. Benimle hatalarımın arasını doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allah'ım! Tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan ve borçtan sana sığınırım."
Bize Muhammed b. Abdullah, ona Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe “Rasulullah devamlı şöyle dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Cehennem fitnesinden ve cehennem azabından, kabir fitnesinden ve kabir azabından, Mesih Deccal'in fitnesinin şerrinden, fakirliğin fitnesinin şerrinden, zenginliğin fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hata ve günahlardan temizle. Benimle hatalarımın arasını doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allah'ım! Tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan ve borçtan Sana sığınırım."
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir (b. Abdullah), ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe “Rasulullah (sav) şu kelimelerde dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Kabir azabından, ateşin (cehennemin) fitnesinden, kabrin fitnesinden, kabir azabından, Mesih Deccâl'in fitnesinin şerrinden, zenginliğin fitnesinin şerrinden, fakirliğin fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbiseyi kirinden temizlediğin gibi kalbimi de hata ve günahlardan temizle. Allah'ım! Tembellikten, ihtiyarlıktan, borçtan ve günahtan sana sığınırım."