316 Kayıt Bulundu.
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona Hassan b. Atiyye, ona Muhammed b. Ebu Aişe, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Ebu Zer, Ya Rasulallah! Mal sahibi zenginler sevapları alıp götürdüler! Namaz kıldığımız gibi namaz kılıyor, oruç tuttuğumuz gibi oruç tutuyorlar. Ayrıca fazladan malları var, onunla sadaka veriyorlar. Bizimse sadaka olarak verebileceğimiz bir malımız yok! dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "Ey Ebu Zer! Sana bazı kelimeler öğretmemi istemez misin? Onlarla (sevapta) seni geçenlere yetişir, senden geri kalanlar da ancak bunları söyleyerek sana yetişebilirler" buyurdu. Ebu Zer, bilakis isterim, Ya Rasulallah! diye cevap verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her (farz) namazın ardından otuz üç kez Allahu ekber, otuz üç kez elhamdülillah, otuz üç kez sübhanellah de ve bu tesbihatı lâ ilâhe illellâhu vahdehü lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Hükümranlık sadece ona aittir. Bütün övgüler sadece ona aittir. Onun her şeye gücü yeter.) diye bitir. Böyle diyen kişinin günahları, denizdeki köpük kadar dahi olsa günahları bağışlanır."
Bize Ahmed b. Menî', ona Yezid b. Harun, ona İsmail b. Ebu Hâlid, ona da İbn Ebu Evfâ, Hz. Peygamber'in (sav) Hendek savaşında düşmanlara karşı şöyle beddua ettiğini rivayet etmiştir: Ey Kitabı indiren, hesabı çabuk olan Allah'ım! Düşmanları hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve onları kahret! Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Mesud'dan da hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki, ona Süfyan, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Verd, ona da Leclâc, Muaz b. Cebel'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav), bir adamın şöyle dua ettiğini işitti: 'Allah’ım senden nimetin tamamını isterim.' Bunun üzerine Rasulullah (sav), "Nimetin tamamı hangi şeydir" diye sordu. Bu kişi 'Bu benim kendisinden hayır ümit ettiğim duamdır' dedi. Rasulullah (sav): "Nimetin tamamı Cennete giriş ve Cehennem’den de kurtuluştur." buyurdu. Yine Rasulullah (sav) bir adamın: 'Ya zelcelali ve'l-ikrâm (Ey celal ve ikram sahibi (Allah'ım)' dediğini işitti ve bunun üzerine "Duan kabul edilecek, dilekte bulun!" dedi. Yine Nebi (sav) bir adamın: 'Allah’ım senden sabır isterim' dediğini duydu ve: "Sen Allah’tan bela ve imtihan istemiş oldun, ondan afiyet dile!" buyurdu. Bize Ahmed b. Menî, ona İsmail b. İbrahim, ona el-Cüreyrî bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Ebu İsa (et-Tirmizî): 'Bu hadis hasendir' demiştir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ
Açıklama: Zaferan karışık kokular, sarıya çalmakta ve dokunulduğunda sarı renk, dokunana geçebilmekteydi. Bu şekilde koku sürünmek de o dönem için kadınlara ait bir alışkanlıktı. Hz. Peygamber (sav), söz konusu rengin kendisine geçmesinden kaçınmış olmalıdır. Zira aksi halde kadınlara benzeme durumu söz konusu olabilecektir.