Öneri Formu
Hadis Id, No:
3428, M004988
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ عَنْ أَبِى ثَعْلَبَةَ قَالَ نَهَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْلِ كُلِّ ذِى نَابٍ مِنَ السَّبُعِ . زَادَ إِسْحَاقُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ فِى حَدِيثِهِمَا قَالَ الزُّهْرِىُّ وَلَمْ نَسْمَعْ بِهَذَا حَتَّى قَدِمْنَا الشَّامَ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim ve İbni EM Ömer rivayet ettiler. (İshâk) «Ahberenâ» dedi. ötekiler: «Bize rivayet etti» tabirini kullandılar. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'-den, o da Ebû İdrîs'den, o da Ebû Sa'Iebe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) yırtıcı hayvanların azı dişlilerini yemekten nehiy buyurdu.
İshâk ile tbnû Ebi Ömer kendi hadislerinde şu cümleyi ziyade ettiler. Zühri dedi ki: Ama biz bunu Şam'a gelinceye kadar işitmedik»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 4988, /823
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Yiyecekler, haram olanlar
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ - يَعْنِى ابْنَ سُلَيْمَانَ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ بَعَثَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ ثَلاَثُمِائَةٍ نَحْمِلُ أَزْوَادَنَا عَلَى رِقَابِنَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3454, M005001
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ - يَعْنِى ابْنَ سُلَيْمَانَ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ بَعَثَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ ثَلاَثُمِائَةٍ نَحْمِلُ أَزْوَادَنَا عَلَى رِقَابِنَا .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abde (yani ibnü Süleyman) Hişâm b. Urve'den ,o da Vehb b. Keysân'-dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti (Şöyle demiş): Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selleın.) bizi üç yüz kişi olduğumuz halde gönderdi. Yiyeceklerimizi boy unlarımızda taşıyorduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 5001, /825
Senetler:
()
Konular:
Cihad, seriyyeye katılmak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3466, M005009
Hadis:
وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ قَالَ قَالَ ابْنُ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا أَبِى وَمَعْنُ بْنُ عِيسَى عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْلِ الْحِمَارِ الأَهْلِىِّ يَوْمَ خَيْبَرَ وَكَانَ النَّاسُ احْتَاجُوا إِلَيْهَا .
Tercemesi:
Bana Harun b. Abdillah da rivayet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekr rivayet etti. (Dedi ki): Bize tbni Cüreyc haber verdi. (Dedi ki): Bana Nafi' haber verdi. (Dedi ki): İbn'ü Ömer şunu söyledi... H.
Bize İbni Ebi Ömer dahî rivayet etti. (Dedi ki): Bize babamla Ma'n b. İsa, Malik b. Enes'den. o da Naü'den o da İbnü Ömer'den naklen rivayet ettiler. (Şöyle demiş): Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Hay-ber (harbi) günü ehli eşekleri (ne yenmesini) yasak etti. İnsanlar onlara muhtaç olmuşlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 5009, /826
Senetler:
()
Konular:
Haram, haram yemek
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Siyer, Hayber günü
Yiyecekler, haram olanlar
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3449, M004998
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ ح وَحَدَّثَنَاهُ يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَّرَ عَلَيْنَا أَبَا عُبَيْدَةَ نَتَلَقَّى عِيرًا لِقُرَيْشٍ وَزَوَّدَنَا جِرَابًا مِنْ تَمْرٍ لَمْ يَجِدْ لَنَا غَيْرَهُ فَكَانَ أَبُو عُبَيْدَةَ يُعْطِينَا تَمْرَةً تَمْرَةً - قَالَ - فَقُلْتُ كَيْفَ كُنْتُمْ تَصْنَعُونَ بِهَا قَالَ نَمَصُّهَا كَمَا يَمَصُّ الصَّبِىُّ ثُمَّ نَشْرَبُ عَلَيْهَا مِنَ الْمَاءِ فَتَكْفِينَا يَوْمَنَا إِلَى اللَّيْلِ وَكُنَّا نَضْرِبُ بِعِصِيِّنَا الْخَبَطَ ثُمَّ نَبُلُّهُ بِالْمَاءِ فَنَأْكُلُهُ قَالَ وَانْطَلَقْنَا عَلَى سَاحِلِ الْبَحْرِ فَرُفِعَ لَنَا عَلَى سَاحِلِ الْبَحْرِ كَهَيْئَةِ الْكَثِيبِ الضَّخْمِ فَأَتَيْنَاهُ فَإِذَا هِىَ دَابَّةٌ تُدْعَى الْعَنْبَرَ قَالَ قَالَ أَبُو عُبَيْدَةَ مَيْتَةٌ ثُمَّ قَالَ لاَ بَلْ نَحْنُ رُسُلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ وَقَدِ اضْطُرِرْتُمْ فَكُلُوا قَالَ فَأَقَمْنَا عَلَيْهِ شَهْرًا وَنَحْنُ ثَلاَثُ مِائَةٍ حَتَّى سَمِنَّا قَالَ وَلَقَدْ رَأَيْتُنَا نَغْتَرِفُ مِنْ وَقْبِ عَيْنِهِ بِالْقِلاَلِ الدُّهْنَ وَنَقْتَطِعُ مِنْهُ الْفِدَرَ كَالثَّوْرِ - أَوْ كَقَدْرِ الثَّوْرِ - فَلَقَدْ أَخَذَ مِنَّا أَبُو عُبَيْدَةَ ثَلاَثَةَ عَشَرَ رَجُلاً فَأَقْعَدَهُمْ فِى وَقْبِ عَيْنِهِ وَأَخَذَ ضِلَعًا مِنْ أَضْلاَعِهِ فَأَقَامَهَا ثُمَّ رَحَلَ أَعْظَمَ بَعِيرٍ مَعَنَا فَمَرَّ مِنْ تَحْتِهَا وَتَزَوَّدْنَا مِنْ لَحْمِهِ وَشَائِقَ فَلَمَّا قَدِمْنَا الْمَدِينَةَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْنَا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « هُوَ رِزْقٌ أَخْرَجَهُ اللَّهُ لَكُمْ فَهَلْ مَعَكُمْ مِنْ لَحْمِهِ شَىْءٌ فَتُطْعِمُونَا » . قَالَ فَأَرْسَلْنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهُ فَأَكَلَهُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dedi ki): Bize Zü-heyr rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ebû'z-Zübeyr Câbir'den (rivayet etti.) H.
Bize bu hadîsi Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den o da Câbir'den naklen ha'aer verdi. Câbir şöyle demiş:
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bizi gönderdi üzerimize de Ebû Ubeyde'yi kumandan tayin etti. Kureyşin bir kervanı üe karşılaşacaktık. Bize azık olarak bir dağarcık kuru hurma verdi başkasını bulamadı. Ebû Ubeyde bize birer hurma yeriyordu. (Ebû'z Zübeyr) diyor ki: Ben bununla ne yapıyordunuz diye sordum.
— Onu çocuğun emdiği gibi emiyor; sonra üzerine su içiyorduk. Bu bize o gün geceye kadar yetiyordu. Bir de sopalarımızla selem ağacını yaprağını silkiyor sonra onu su ile ıslatarak yiyorduk -dedi- (ve devamla) şunları söyledi:
— Denİz boyuna gittik derken denizin boyunda bize yüksek kum tepesi şeklinde bir şey yükseldi. Ona vardık. Bir de ne görelim. Balina denilen hayvan!.. Ebû Ubeyde:
— Bu iaşedir, dedi. Sonra:
— Hayır. Biz Resûlüllab (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in elçileriyiz ve Allah yolundayız, siz muztar da kaldınız. Bimaenaleyh yeyin! dedi. Artık onun yanında bir ay "kaldık. Üç yüz kişi idik. Hattâ semizledik. Vallahi kendimizi onun gözünün içinden testilerle iç yağı aldığımızı görmü-şümdür. Ondan öküz gibi (yahut öküz kadar) parçalar kesiyorduk. Gerçekten Ebû Ubeyde bizden on üç kişi alarak bu hayvanın gözünün içine oturttu. Onun kaburgalarından bir kaburga alarak dikti. Sonra berabe-rimizdeki en büyük deveyi semerledi ve deve onun altından geçti. Onun çtinden çt haşlamaları yaptık. Medine'ye geldiğimiz vakit. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e giderek onu kendisine anlattık da:
«O Allah'ın sîzin için çıkardığı bîr rızıktır. Yanınızda onun etinden bir şey yar mı? btze de tatdırın.» buyurdular. Bunun üzerine Kesûlüİlah (Salîalîahü Aleyhi ve Sellem/e ondan bir parça gönderdik; o da yedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 4998, /824
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, deniz avları
Cihad, seriyyeye katılmak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Rızık, Rızık, Rızıklanma
Sahabe, ictihadı
Savaş, Hukuku
Savaş, ve Barış
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ لَمَّا فَتَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْبَرَ أَصَبْنَا حُمُرًا خَارِجًا مِنَ الْقَرْيَةِ فَطَبَخْنَا مِنْهَا فَنَادَى مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَلاَ إِنَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يَنْهَيَانِكُمْ عَنْهَا فَإِنَّهَا رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ . فَأُكْفِئَتِ الْقُدُورُ بِمَا فِيهَا وَإِنَّهَا لَتَفُورُ بِمَا فِيهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3483, M005020
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ لَمَّا فَتَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْبَرَ أَصَبْنَا حُمُرًا خَارِجًا مِنَ الْقَرْيَةِ فَطَبَخْنَا مِنْهَا فَنَادَى مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَلاَ إِنَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يَنْهَيَانِكُمْ عَنْهَا فَإِنَّهَا رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ . فَأُكْفِئَتِ الْقُدُورُ بِمَا فِيهَا وَإِنَّهَا لَتَفُورُ بِمَا فِيهَا .
Tercemesi:
Bize İbni Ebî Ömer de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Süf-yân Eyyûh'dan o da Muhammed'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş:
Resûlüilah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) Hayberi feth edince şehrin dışında, bir takım eşekler ele geçirdik ve onlardan yemek yaptık. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem)"m del lalı: Dikkat!.. Allah ve Resulü sîzi bunlardan nely ediyor lar. Çiinki bunlar şeytan işinden bir pisliktirler! diye nida etti. Hemen çömlekler içlerindeki ile devrildi. Onlar içlerinde olan etlerle kayniyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 5020, /827
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Savaş, Hukuku
Siyer, Hayber günü
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ وَوَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ فَاطِمَةَ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ نَحَرْنَا فَرَسًا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَكَلْنَاهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3491, M005025
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَحَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ وَوَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ فَاطِمَةَ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ نَحَرْنَا فَرَسًا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَكَلْنَاهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivayet etti. (Dedi ki): Bize babamla Hafs b. Giyâs ve Veki', Hişam'dan o da Fatima'dan, o da Esmâ'dan, naklen rivayet ettiler. Esma şöyle demiş:
— Biz Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında bir at keserek yedik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 5025, /828
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3495, M005027
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ قَالَ يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عُمَرَ يَقُولُ سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الضَّبِّ فَقَالَ « لَسْتُ بِآكِلِهِ وَلاَ مُحَرِّمِهِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn-u Hucr, İsmail'den rivayet elliler. Yahya b. Yahya dedi ki: Bize İsmail b. Ca'fer, Abdullah b. Dinar'dan naklen haber verdi ki Abdullah, îbnü Ömer'i şunu söylerken işitmiş:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e kelerin hükmü soruldu da:
«Ben onu ne yerim ne de haram kılarım» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sayd ve'z-zebâih ve mâ yü'kelü mine'l-hayevân 5027, /828
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62838, HM015170
Hadis:
حَدَّثَنَا رَوْحٌ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ
سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ طَعَامُ الْوَاحِدِ يَكْفِي الِاثْنَيْنِ وَطَعَامُ الِاثْنَيْنِ يَكْفِي الْأَرْبَعَةَ وَطَعَامُ الْأَرْبَعَةِ يَكْفِي الثَّمَانِيَةَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 15170, 5/233
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Yardımseverlik, yol sorana rehberlik etmek