Açıklama: Rivayet muallaktır; Tirmizi ile Abdurrahman b. Mehdi arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279203, T003160-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ : حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ ( وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا ) قَالَ: يَرِدُونَهَا ثُمَّ يَصْدُرُونَ بِأَعْمَالِهِمْ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ السُّدِّىِّ بِمِثْلِهِ . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ قُلْتُ لِشُعْبَةَ إِنَّ إِسْرَائِيلَ حَدَّثَنِى عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ شُعْبَةُ :وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ السُّدِّىِّ مَرْفُوعًا وَلَكِنِّى عَمْدًا أَدَعُهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah b. Mesud, ''Sizden herkes oraya uğrayacak'' ayeti hakkında şöyle dedi:
(Yani), herkes (cehenneme) uğrayacak, ardından amelleri ile (oradan) çıkacaktır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona da es-Süddî, benzeri (bir hadis) rivayet etmiştir.
Abdurrahman (b. Mehdî) şöyle demiştir: Şu'be'ye ''(Bu hadisi, bize) İsrail, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah, Nebî (sav)'den rivayet etmiştir'' dedim. Şube ise, ''ben, es-Süddî'den hadisi merfu olarak işittim, ancak onu (rivayet etmeyi) bilerek bıraktım'' dedi.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Tirmizi ile Abdurrahman b. Mehdi arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 19, 5/317
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Cehennem, toplanma yeri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18221, T003000
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ صَبِيحٍ وَحَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى غَالِبٍ قَالَ :رَأَى أَبُو أُمَامَةَ رُءُوسًا مَنْصُوبَةً عَلَى دَرَجِ مَسْجِدِ دِمَشْقَ فَقَالَ أَبُو أُمَامَةَ: « كِلاَبُ النَّارِ شَرُّ قَتْلَى تَحْتَ أَدِيمِ السَّمَاءِ خَيْرُ قَتْلَى مَنْ قَتَلُوهُ » . ثُمَّ قَرَأَ: ( يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ قُلْتُ لأَبِى أُمَامَةَ :أَنْتَ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ؟قَالَ: لَوْ لَمْ أَسْمَعْهُ إِلاَّ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا أَوْ أَرْبَعًا حَتَّى عَدَّ سَبْعًا مَا حَدَّثْتُكُمُوهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَأَبُو غَالِبٍ يُقَالُ اسْمُهُ حَزَوَّرُ وَأَبُو أُمَامَةَ الْبَاهِلِىُّ اسْمُهُ صُدَىُّ بْنُ عَجْلاَنَ وَهُوَ سَيِّدُ بَاهِلَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Vekî', ona Rabî' b. Sabîh ve Hammâd b. Seleme, onlara da Ebu Gâlib şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Ümâme, Dımaşk mescidinin yollarında asılmış başlar gördü ve ''(İşte) cehennem köpekleri! (Bunlar), göğün altındaki en şerli ölülerdir. En hayırlı ölüler ise onların öldürdükleridir'' dedi ve ''o gün kimi yüzler parıldar, kimi yüzler de kararır'' ayetini okudu. Ben, Ebu Ümâme'ye, ''sen bunu Rasulullah (sav)'tan mı işittin'' dedim. O ise, ''ben bu hadisi bir, iki, üç, dört defa -yediye kadar zikretti- ondan işitmesem onu size rivayet etmezdim'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Ebu Galib'in isminin Hazevver olduğu söylenmiştir. Ebu Ümâme el-Bâhilî'nin ismi ise Sudey b. Aclân olup o, Bâhile (kabilesinin) efendisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 3, 5/226
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Galib Hazevver el-Bahili (Said b. Hazevver)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman
İman, imanın bireysel ve toplumsal tezahürleri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19052, T003160
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ : حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ ( وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا ) قَالَ: يَرِدُونَهَا ثُمَّ يَصْدُرُونَ بِأَعْمَالِهِمْ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ السُّدِّىِّ بِمِثْلِهِ . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ قُلْتُ لِشُعْبَةَ إِنَّ إِسْرَائِيلَ حَدَّثَنِى عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ شُعْبَةُ :وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ السُّدِّىِّ مَرْفُوعًا وَلَكِنِّى عَمْدًا أَدَعُهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah b. Mesud, ''Sizden herkes oraya uğrayacak'' ayeti hakkında şöyle dedi:
(Yani), herkes (cehenneme) uğrayacak, ardından amelleri ile (oradan) çıkacaktır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona da es-Süddî, benzeri (bir hadis) rivayet etmiştir.
Abdurrahman (b. Mehdî) şöyle demiştir: Şu'be'ye ''(Bu hadisi, bize) İsrail, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah, Nebî (sav)'den rivayet etmiştir'' dedim. Şube ise, ''ben, es-Süddî'den hadisi merfu olarak işittim, ancak onu (rivayet etmeyi) bilerek bıraktım'' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 19, 5/317
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Cehennem, toplanma yeri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279202, T003160-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ : حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ ( وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا ) قَالَ: يَرِدُونَهَا ثُمَّ يَصْدُرُونَ بِأَعْمَالِهِمْ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ السُّدِّىِّ بِمِثْلِهِ . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ قُلْتُ لِشُعْبَةَ إِنَّ إِسْرَائِيلَ حَدَّثَنِى عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ شُعْبَةُ :وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ السُّدِّىِّ مَرْفُوعًا وَلَكِنِّى عَمْدًا أَدَعُهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah b. Mesud, ''Sizden herkes oraya uğrayacak'' ayeti hakkında şöyle dedi:
(Yani), herkes (cehenneme) uğrayacak, ardından amelleri ile (oradan) çıkacaktır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona da es-Süddî, benzeri (bir hadis) rivayet etmiştir.
Abdurrahman (b. Mehdî) şöyle demiştir: Şu'be'ye ''(Bu hadisi, bize) İsrail, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah, Nebî (sav)'den rivayet etmiştir'' dedim. Şube ise, ''ben, es-Süddî'den hadisi merfu olarak işittim, ancak onu (rivayet etmeyi) bilerek bıraktım'' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 19, 5/317
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Cehennem, toplanma yeri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279204, T003000-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ صَبِيحٍ وَحَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى غَالِبٍ قَالَ :رَأَى أَبُو أُمَامَةَ رُءُوسًا مَنْصُوبَةً عَلَى دَرَجِ مَسْجِدِ دِمَشْقَ فَقَالَ أَبُو أُمَامَةَ: « كِلاَبُ النَّارِ شَرُّ قَتْلَى تَحْتَ أَدِيمِ السَّمَاءِ خَيْرُ قَتْلَى مَنْ قَتَلُوهُ » . ثُمَّ قَرَأَ: ( يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ قُلْتُ لأَبِى أُمَامَةَ :أَنْتَ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ؟قَالَ: لَوْ لَمْ أَسْمَعْهُ إِلاَّ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا أَوْ أَرْبَعًا حَتَّى عَدَّ سَبْعًا مَا حَدَّثْتُكُمُوهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَأَبُو غَالِبٍ يُقَالُ اسْمُهُ حَزَوَّرُ وَأَبُو أُمَامَةَ الْبَاهِلِىُّ اسْمُهُ صُدَىُّ بْنُ عَجْلاَنَ وَهُوَ سَيِّدُ بَاهِلَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Vekî', ona Rabî' b. Sabîh ve Hammâd b. Seleme, onlara da Ebu Gâlib şöyle rivayet etmiştir: Ebu Ümâme, Dımaşk mescidinin yollarında asılmış başlar gördü ve ''(İşte) cehennem köpekleri! (Bunlar), göğün altındaki en şerli ölülerdir. En hayırlı ölüler ise onların öldürdükleridir'' dedi ve ''o gün kimi yüzler parıldar, kimi yüzler de kararır'' ayetini okudu. Ben, Ebu Ümâme'ye, ''sen bunu Rasulullah (sav)'tan mı işittin'' dedim. O ise, ''ben bu hadisi bir, iki, üç, dört defa -yediye kadar zikretti- ondan işitmesem onu size rivayet etmezdim'' dedi. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Ebu Galib'in isminin Hazevver olduğu söylenmiştir. Ebu Ümâme el-Bâhilî'nin ismi ise Sudey b. Aclân olup o, Bâhile (kabilesinin) efendisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 3, 5/226
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Galib Hazevver el-Bahili (Said b. Hazevver)
3. Rabî' b. Sabîh es-Sa'dî (Rabî' b. Sabîh)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman
İman, imanın bireysel ve toplumsal tezahürleri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26593, N005013
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مُجَادَلَةُ أَحَدِكُمْ فِى الْحَقِّ يَكُونُ لَهُ فِى الدُّنْيَا بِأَشَدَّ مُجَادَلَةً مِنَ الْمُؤْمِنِينَ لِرَبِّهِمْ فِى إِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ أُدْخِلُوا النَّارَ - قَالَ - يَقُولُونَ رَبَّنَا إِخْوَانُنَا كَانُوا يُصَلُّونَ مَعَنَا وَيَصُومُونَ مَعَنَا وَيَحُجُّونَ مَعَنَا فَأَدْخَلْتَهُمُ النَّارَ . قَالَ فَيَقُولُ اذْهَبُوا فَأَخْرِجُوا مَنْ عَرَفْتُمْ مِنْهُمْ . قَالَ فَيَأْتُونَهُمْ فَيَعْرِفُونَهُمْ بِصُوَرِهِمْ فَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ النَّارُ إِلَى أَنْصَافِ سَاقَيْهِ وَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ إِلَى كَعْبَيْهِ فَيُخْرِجُونَهُمْ فَيَقُولُونَ رَبَّنَا قَدْ أَخْرَجْنَا مَنْ أَمَرْتَنَا . قَالَ وَيَقُولُ أَخْرِجُوا مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ وَزْنُ دِينَارٍ مِنَ الإِيمَانِ . ثُمَّ قَالَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ وَزْنُ نِصْفِ دِينَارٍ حَتَّى يَقُولَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ وَزْنُ ذَرَّةٍ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَمَنْ لَمْ يُصَدِّقْ فَلْيَقْرَأْ هَذِهِ الآيَةَ ( إِنَّ اللَّهَ لاَ يَغْفِرُ أَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَنْ يَشَاءُ ) إِلَى ( عَظِيمًا ) .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi’, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Zeyd b. Eslem, Atâ b. Yesâr, ona Ebu Said el-Hudrî’nin naklettiğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: “Sizden birinin dünyada bir hak için yapacağı mücadele Mü’minlerin cehenneme atılan kardeşlerini Rableri huzurunda savunmaya çalışmalarından daha şiddetli değildir.” Onlar; “Ey Rabbimiz, kardeşlerimiz bizimle beraber namaz kılar, oruç tutar, haccederlerdi. Lakin Sen onları ateşe attın.” derler. (Ravi diyor ki:) Bunun üzerine Allah Teala: “Gidin ve onlardan tanıdıklarınızı ateşten çıkarın!” buyurur. Müminler onlara gelir ve yüzlerinden onları tanırlar. Onlardan kimisi bacaklarının yarısına kadar kimi de topuklarına kadar ateştedirler. Onları çıkarırlar ve “Rabbim emrettiklerini ateşten çıkardık” derler. Allah Teala şöyle buyurur: “Kalbinde bir dinar iman bulunan kimseyi de ateşten çıkarın.” Sonra “Kalbinde yarım dinar ağırlığında iman bulunan kimseyi de ateşten çıkarın.” En sonunda; “Kalbinde bir zerre miktarı iman olan kimseyi de (çıkarın)” buyurur. Ebu Said diyor ki: “Bu söylediğimin doğruluğuna inanmayan şu ayeti (Nisa 48) okusun: “Allah Kendisine şirk koşulmasını asla affetmez. Bunun dışında dilediği her şeyi bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmân ve şerâi'uhâ 18, /2411
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Şefaat, bazı müminlerin şefaati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31060, B003979
Hadis:
قَالَتْ وَذَاكَ مِثْلُ قَوْلِهِ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ عَلَى الْقَلِيبِ وَفِيهِ قَتْلَى بَدْرٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ، فَقَالَ لَهُمْ مَا قَالَ إِنَّهُمْ لَيَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ . إِنَّمَا قَالَ « إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ مَا كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ حَقٌّ » . ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) ( وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِى الْقُبُورِ ) تَقُولُ حِينَ تَبَوَّءُوا مَقَاعِدَهُمْ مِنَ النَّارِ .
Tercemesi:
Âişe devamla dedi ki:
— Bu İbn Umer'in naklettiği "Rasûlullah, içinde müşriklerden Bedir'de öldürülenler bulunan kuyunun üzerinde dikeldi de o cesedlere hitaben söylediğini söyledi. O cesedler benim söylemekte olduğum sözleri muhakkak işitmektedirler" sözlerinin benzeridir. Rasûlullah ancak: "Onlar şimdi benim kendilerine söylemekte olduğum sözlerin hakk olduğunu bilmektedirler" buyurmuştur, dedi.
Sonra Âişe (kendi te'vîlinin doğruluğuna delîl getirerek): "Şüb-hesiz ki sen ölülere duyuramazsın " (en Nemi: 80); "Sen kabirlerde olanlara da işittirecek değilsin" (Fânr: 22) âyetlerini okudu.
Âişe:
— Onlar cehennemden oturacakları yerlerini aldıkları zaman... diyordu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/46
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Abdullah b. İsmail el-Hebari (Ubeyd b. İsmail)
Konular:
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ « هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ » . فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ » . ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31061, B003980
Hadis:
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ « هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ » . فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ » . ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Tercemesi:
-.......Abdullah ibn Umer (R) şöyle demiştir: Peygamber (S), Bedir kuyusu üzerinde durdu da, içindeki ölülere hitaben:
— "Siz, Rabb'inizin va'dettiği ikaabı hakk buldunuz mu?" buyurdu.
Sonra da:
— "Şübhesiz şimdi onlar benim kendilerine söylemekte olduğum şeyi işitmektedirler" diye ekledi.
îbn Umer'in bu hadîsi Âişe'ye zikrolununca, Âişe:
— Peygamber (S) ancak "Onlar şimdi benim kendilerine öteden-beri söylemekte olduğum (tevhîd, îmân ve bunların gayrı) şeylerin hakk olduğunu bilmektedirler" buyurmuştur, dedi.
Sonra: "Şübhesiz ki sen ölülere işittiremezsin. Arkalarına dönmüş kaçarlarken sağırlara da da 'yetini işittiremezsin " («ı-Nemi: 80) âyetini ve: "Sen kabirlerde olanlara da işittirecek değilsin'* (Fâtır: 22) âyetini okudu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/46
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler