Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Amr dolayısıyla hasendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50447, HM010475
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ قَالَ وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدٌ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ النَّاسُ مَعَادِنُ فَخِيَارُهُمْ فِي الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِي الْإِسْلَامِ إِذَا فَقِهُوا
Tercemesi:
Bize Yezîd nahletti. > Dedi ki: Bize Muhammed > Ebû Seleme’den > O da: Ebû Hureyre’den haber verdi. Ebû Hureyre, Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, dedi: “İnsanlar madenler (gibi)dirler. Cahiliye döneminde hayırlı olanlar, iyi anlayıp yaşadıklarında Müslümanlık döneminde de hayırlıdırlar.”
Açıklama:
Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Amr dolayısıyla hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10475, 3/711
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Bilgi, dinde fakih olmak
Cahiliye
Hayırlı, İnsanın hayırlısı
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
İnsan, iyi-kötü
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, YARATILIŞ
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا أَبُو صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَجِدُ مِنْ شَرِّ النَّاسِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عِنْدَ اللَّهِ ذَا الْوَجْهَيْنِ ، الَّذِى يَأْتِى هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20571, B006058
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا أَبُو صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَجِدُ مِنْ شَرِّ النَّاسِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عِنْدَ اللَّهِ ذَا الْوَجْهَيْنِ ، الَّذِى يَأْتِى هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ » .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs b. Gıyas), ona Ameş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Salih (Zekvan es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü, Allah katında insanların en şerlisi, bir topluluğa bir yüzüyle diğer topluluğa da diğer yüzüyle gelen iki yüzlü (münafık) kimsedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 52, 2/501
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
İnsan, iyi-kötü
Kıyamet, ahvali
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
KTB, ADAB
Münafık, iki yüzlülük
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32366, İM004262
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ : « الْمَيِّتُ تَحْضُرُهُ الْمَلاَئِكَةُ فَإِذَا كَانَ الرَّجُلُ صَالِحًا قَالُوا : اخْرُجِى أَيَّتُهَا النَّفْسُ الطَّيِّبَةُ كَانَتْ فِى الْجَسَدِ الطَّيِّبِ اخْرُجِى حَمِيدَةً وَأَبْشِرِى بِرَوْحٍ وَرَيْحَانٍ وَرَبٍّ غَيْرِ غَضْبَانَ فَلاَ يَزَالُ يُقَالُ لَهَا ذَلِكَ حَتَّى تَخْرُجَ ثُمَّ يُعْرَجُ بِهَا إِلَى السَّمَاءِ فَيُفْتَحُ لَهَا فَيُقَالُ : مَنْ هَذَا فَيَقُولُونَ : فُلاَنٌ . فَيُقَالُ : مَرْحَبًا بِالنَّفْسِ الطَّيِّبَةِ ، كَانَتْ فِى الْجَسَدِ الطَّيِّبِ ادْخُلِى حَمِيدَةً ، وَأَبْشِرِى بِرَوْحٍ وَرَيْحَانٍ وَرَبٍّ غَيْرِ غَضْبَانَ . فَلاَ يَزَالُ يُقَالُ لَهَا ذَلِكَ حَتَّى يُنْتَهَى بِهَا إِلَى السَّمَاءِ الَّتِى فِيهَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَإِذَا كَانَ الرَّجُلُ السُّوءُ قَالَ اخْرُجِى أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْخَبِيثَةُ كَانَتْ فِى الْجَسَدِ الْخَبِيثِ اخْرُجِى ذَمِيمَةً وَأَبْشِرِى بِحَمِيمٍ وَغَسَّاقٍ . وَآخَرَ مِنْ شَكْلِهِ أَزْوَاجٌ . فَلاَ يَزَالُ يُقَالُ لَهَا ذَلِكَ حَتَّى تَخْرُجَ ثُمَّ يُعْرَجُ بِهَا إِلَى السَّمَاءِ فَلاَ يُفْتَحُ لَهَا فَيُقَالُ : مَنْ هَذَا فَيُقَالُ : فُلاَنٌ . فَيُقَالُ : لاَ مَرْحَبًا بِالنَّفْسِ الْخَبِيثَةِ كَانَتْ فِى الْجَسَدِ الْخَبِيثِ ارْجِعِى ذَمِيمَةً فَإِنَّهَا لاَ تُفْتَحُ لَكِ أَبْوَابُ السَّمَاءِ فَيُرْسَلُ بِهَا مِنَ السَّمَاءِ ثُمَّ تَصِيرُ إِلَى الْقَبْرِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Şebâbe (b. Sevvâr el-Fezârî), ona (Ebu Hâris Muhammed) b. Ebu Zi’b, ona Muhammed b. Amr b. Atâ, ona Said b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Ölmek üzere olan kişinin yanına melekler hazır bulunurlar ve bu kişi, salih biri olursa ona şöyle derler; ‘Ey güzel bedende bulunan güzel nefis! Övgüye mazhar olarak bedenden çık. Huzur, güzel rızık, öfkeli olmayan bir Rab’la müjdeler olsun sana!’ Ruhu çıkıncaya kadar da kendisine böyle söylenmeye devam edilir. Sonra da ruhu, semaya doğru yükseltilir. Semanın kapıları kendisine açılır ve oradaki melekler; ‘Kim bu?’ diye sorarlar. Ruhu getiren melekler; ‘Falancadır.’ diye cevap verirler. Bunun üzerine kendisine; ‘Güzel bedende bulunan güzel nefis! Merhaba! Övgüye mazhar olarak gir. Huzur, güzel rızık, öfkeli olmayan bir Rab’la müjdeler olsun sana!’ Allah azze ve cellenin [arşının] bulunduğu semaya varıncaya kadar kendisine bu sözler söylenmeye devam edilir. Ölmek üzere olan bu kişi, kötü biri olduğunda ise ölüm meleği ona; ‘Ey pis bedende bulunan pis ruh! Yerilmiş olarak çık o bedenden. Kaynar su, irin ve bunlara benzer çeşitli azaplarla müjdeler olsun sana!’ der. Bedenden çıkıncaya kadar kendisine bu sözler söylenmeye devam edilir. Sonra semaya doğru yükseltilir ancak ona sema kapıları açılmaz. Semadaki melekler; ‘Kim bu?’ diye sorarlar. Onlara; ‘Falancadır.’ şeklinde cevap verilir. Bunun üzerine ona; ‘Pis bedende bulunan pis nefse merhaba olmaz. Yerilmiş olarak geri dön. Çünkü semanın kapıları sana asla açılmayacaktır.’ denilir. Bunun üzerine o ruh, semadan geri gönderilir ve kabrine döner.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 31, /690
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Amr Şebabe b. Sevvar el-Fezarî (Şebabe b. Sevvar)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Melekler
İnsan, iyi-kötü
KTB, İMAN
KTB, ÖLÜM
Ölüm, esnasında ve sonrasında insan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22386, N002570
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ خَالِدٍ الْقَارِظِىِّ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ النَّاسِ مَنْزِلاً » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « رَجُلٌ آخِذٌ بِرَأْسِ فَرَسِهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ حَتَّى يَمُوتَ أَوْ يُقْتَلَ وَأُخْبِرُكُمْ بِالَّذِى يَلِيهِ » . قُلْنَا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « رَجُلٌ مُعْتَزِلٌ فِى شِعْبٍ يُقِيمُ الصَّلاَةَ وَيُؤْتِى الزَّكَاةَ وَيَعْتَزِلُ شُرُورَ النَّاسِ وَأُخْبِرُكُمْ بِشَرِّ النَّاسِ » . قُلْنَا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « الَّذِى يُسْأَلُ بِاللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَلاَ يُعْطِى بِهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi', ona (Muhammed) b. Ebu Füdeyk, ona Muhammed b. Ebu Zi'b , ona Said b. Halid el-Kârizî, ona İsmail b. Abdurrahman, ona Ata b. Yesar, ona da (Abdullah) b. Abbas, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Derece yönüyle insanların en hayırlı olanını size haber vereyim mi?” Biz de: “Evet, söyle, Ey Allah’ın Rasûlü” dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad için atının yularını bırakmayan kimsedir. Bundan sonrakini söyleyeyim mi?” buyurdu. “Evet, buyur Ey Allah’ın Rasûlü!” dedik. Daha sonra şöyle buyurdu: “Bir vâdide yalnız kalıp namazını kılan, zekâtını veren ve insanların kötülüklerinden uzak kalan kimsedir. Sonra size insanların en kötüsünü haber vereyim mi?” buyurdu: Biz de: “Evet, buyur, ey Allah’ın Rasûlü!” dedik. Daha sonra şöyle buyurdu: “Aziz ve Yüce olan Allah rızâsı için istenip de vermeyen kimsedir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 74, /2254
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İsmail b. Abdurrahman el-Esedi (İsmail b. Abdurrahman b. Züeyb)
4. Said b. Halid b. el-Karızi (Said b. Abdullah b. Kariz b. Şeybe)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
7. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Büyük Günah, Mü'minin yapması düşünülemeyen fiiller
Cimri, Cimrilik
Eziyet, müslümanın müslümana
Hz. Peygamber, eğitim metodu
İbadet, Namaz
İnsan, insanın yaratılış gayesi, yapısı ve saygınlığı
İnsan, iyi-kötü
KTB, NAMAZ,
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
KTB, YARATILIŞ
Kulluk, Allah yolunda, nasıl olunur?
Müslüman, Allah sevgisi
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Namaz, Dindeki Yeri, Müslüman Üzerindeki Etkisi
Savaş, Allah için; mal için, gösteriş için
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
Yardımseverlik, yardımlaşma
Yardımseverlik, yardımlaşma duygusunun kaybedilmesi / vurdumduymazlık
Zekat, farziyeti
Zekat, fazileti
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22392, N002572
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ الْمِسْكِينُ الَّذِى تَرُدُّهُ التَّمْرَةُ وَالتَّمْرَتَانِ وَاللُّقْمَةُ وَاللُّقْمَتَانِ إِنَّ الْمِسْكِينَ الْمُتَعَفِّفُ اقْرَءُوا إِنْ شِئْتُمْ ( لاَ يَسْأَلُونَ النَّاسَ إِلْحَافًا ) » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr (es-Sa'dî), ona İsmail (b. Cafer el-Ensarî), ona Şerik (b. Abdullah el-Leysî), ona Ata b. Yesar (el-Hilalî), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Miskin, birkaç hurma, birkaç lokma (diyerek) kapı kapı dolaşan kimse değildir. Miskin, ihtiyacı olduğu halde iffetinden dolayı istemeyendir. İsterseniz ‘Onlar insanlara asla el açmazlar’ mealindeki ayeti (el-Bakara 2/273) okuyunuz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 76, /2254
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
İnsan, iyi-kötü
İnsan, şahsiyetinin korunması
Müslüman, haya sahibidir
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22394, N002573
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ الْمِسْكِينُ بِهَذَا الطَّوَّافِ الَّذِى يَطُوفُ عَلَى النَّاسِ تَرُدُّهُ اللُّقْمَةُ وَاللُّقْمَتَانِ وَالتَّمْرَةُ وَالتَّمْرَتَانِ » . قَالُوا فَمَا الْمِسْكِينُ قَالَ « الَّذِى لاَ يَجِدُ غِنًى يُغْنِيهِ وَلاَ يُفْطَنُ لَهُ فَيُتَصَدَّقَ عَلَيْهِ وَلاَ يَقُومُ فَيَسْأَلَ النَّاسَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said es-Sekafî), ona Malik (b. enes el-Esbahî), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan el-Kuraşî), ona A’rec (Aburrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Miskin, birkaç hurma birkaç lokma diyerek kapı kapı dolaşarak insanlardan isteyen kimse değildir.” Oradakiler “Peki öyleyse miskin kimdir?” diye sordular. “İhtiyacını giderecek bir şey bulamayan, (maddi durumu) bilinmediği için kendisine sadaka olarak bir şey verilmeyen, kalkıp insanlardan bir şey istemeyen kimsedir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 76, /2254
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
İnsan, iyi-kötü
İnsan, şahsiyetinin korunması
Müslüman, haya sahibidir
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22397, N002574
Hadis:
أَخْبَرَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ الْمِسْكِينُ الَّذِى تَرُدُّهُ الأُكْلَةُ وَالأُكْلَتَانِ وَالتَّمْرَةُ وَالتَّمْرَتَانِ » . قَالُوا فَمَا الْمِسْكِينُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « الَّذِى لاَ يَجِدُ غِنًى وَلاَ يَعْلَمُ النَّاسُ حَاجَتَهُ فَيُتَصَدَّقَ عَلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali (el-Ezdî), ona Abdula'lâ (b. Abdula'lâ el-Kuraşî), ona Mamer (b. Raşid el-Ezdî), ona (Muhammed b. Şihad) ez-Zühri, ona Ebu Seleme (b Abdurrahman ez-Zührî), ona da Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Miskin, birkaç hurma birkaç lokma diyerek dolaşan kimse değildir.” Oradakiler “Peki öyleyse miskin kimdir ey Allah’ın Rasulü?” dediler. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: “İhtiyacını giderecek malı olmayan, insanların da durumunu bilmedikleri için sadaka vermedikleri kimsedir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 76, /2254
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
İnsan, iyi-kötü
İnsan, şahsiyetinin korunması
Müslüman, haya sahibidir
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22496, N002589
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ نَاسًا مِنَ الأَنْصَارِ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَعْطَاهُمْ ثُمَّ سَأَلُوهُ فَأَعْطَاهُمْ حَتَّى إِذَا نَفِدَ مَا عِنْدَهُ قَالَ « مَا يَكُونُ عِنْدِى مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ أَدَّخِرَهُ عَنْكُمْ وَمَنْ يَسْتَعْفِفْ يُعِفَّهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَمَنْ يَصْبِرْ يُصَبِّرْهُ اللَّهُ وَمَا أُعْطِىَ أَحَدٌ عَطَاءً هُوَ خَيْرٌ وَأَوْسَعُ مِنَ الصَّبْرِ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Malik (b. Enes), ona (Muhammed) b. Şihab, ona da Ata b. Yezid, Ebu Said (Sa'd b. Malik) el-Hudrî'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Ensar'dan bazıları, Rasulullah'tan (sav) bir şey istediler. O da onlara verdi. Sonra yine istediler, O da onlara verdi. Nihayet yanındaki şeyler tükenince şöyle buyurdu: "Yanımda olan bir hayrı sizden saklayacak değilim. Kim iffetli olmak isterse, Allah (ac) ona iffet ihsan eder. Kim sabırlı olmaya çalışırsa, Allah ona sabır bahşeder. Hiç kimseye de sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir şey verilmemiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 85, /2255
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
İnsan, iyi-kötü
İnsan, şahsiyetinin korunması
Kazanç, Emeği ile geçinmek
Sabır, sabretmek