111 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Abdullah b. Hâris el-Mahzûmî, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir b. Abdullah, Rasülullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Katı kalplilik ve kabalık doğu tarafında (olanlarda), iman ise Hicazlılardadır."
Açıklama: Hadiste doğu tarafı ile kastedilen Medine'nin doğusudur.
“Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.”
Bize Muhammed b. Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Muhammed b. Ebu Zi'b , ona Said b. Halid el-Kârizî, ona İsmail b. Abdurrahman, ona da Atâ b. Yesâr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize 'Derece olarak insanların en hayırlı olanını size haber vereyim mi?' dedi. Biz de 'Evet, söyle Ey Allah’ın Rasûlü!' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad için atının yularını bırakmayan kimsedir' dedi. 'Bundan sonra kimin olduğunu söyleyeyim mi?' buyurdu. 'Evet, buyur Ey Allah’ın Rasûlü!' dediğimizde, 'Bir vadide yalnızlığa çekilip namazını kılan, zekatını veren ve insanların kötülüklerinden uzak kalmaya çalışan kimsedir' dedi. Sonra da 'Peki size insanların en kötüsünü haber vereyim mi?' buyurdu. Biz 'Evet, buyur ey Allah’ın Rasûlü! dediğimizde, 'Allah (cc) için kendisinden bir şey istenip de vermeyen kimsedir' buyurdu."
Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.
Bana Rabî b. Süleyman b Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Mudar b. el-Kuraşî), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) bir şeyler istedim, bana verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Bu mal, tatlıdır. Kim bunu tok gözlü olarak alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür." Hakim der ki: Bunun üzerine ben “Ey Allah'ın Rasulü! Seni Hak olarak gönderene yemin olsun ki senden sonra, bu dünyadan ayrılıncaya kadar hiç kimseden hiç bir şey istemeyeceğim” dedim.
Bize Asım b. Ali (b. Asım), ona İbn Ebu Zi'b (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğire b. Haris b. Hişam), ona Saîd b. Halid (Saîd b. Abdullah b. Kariz b. Şeybe), ona İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Zi'b, ona Ata b. Yesar, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre İbn Abbas ve beraberindekiler birlikte otururlarken Rasulullah (sav) onların yanına gelmiş ve "Size kimin mertebesinin en yüksek olduğunu söyleyeyim mi?" buyurmuştu. Biz "Evet" deyince Rasulullah (sav) "Atının -veya bir atın- başındaki (yularından tutup) ölünceye ya da öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad eden kimsedir." buyurdu. Sonra "Peki size bu kimseden sonra mertebesi en yüksek olan kişinin kim olduğunu söyleyeyim mi? diye sordu. Biz de "Evet Ya Rasulullah (sav)" diye cevap verdik. Bunun üzerine "Dağların arasında kuytu bir yere çekilip namazını kılan, zekatını veren ve insanların şerrinden uzak duran kimsedir." buyurdu. Sonra "Peki size kimin mertebesinin en kötü olduğunu söyleyeyim mi?" diye sordu. Biz de "Evet Ya Rasulullah (sav)" diye cevap verdik. "Kendisinden Allah adına bir şey istenip onun adına vermeyen kimsedir." buyurdu.
Açıklama: Kadı İyaz'ın verdiği bilgiye göre sözü edilen kimse, Uyeyne b. Hısn'dır. Kendisi Müslüman olduğunu söylemişse de aslında Müslüman değildir. Nitekim, Hz. Ebu Bekir (ra) döneminde dinden dönenlerle birlikte İslam'ı terk etmiş daha sonra, dinden dönenler arasında esir alınarak Hz. Ebu Bekir'e getirilmiştir. Hz. Peygamber (sav) bu adamın iyi bir kimse olmadığı belirtmek için durumu açıklamıştır. Ancak belki imana gelir diye de yüzüne karşı yumuşak sözler kullanmaktan geri durmamıştır. ( Muhatasarı Tecrîd-i Sarîh, II/399. (Hüner Yayınları-2009))
Açıklama: Hadis, sahip olunan nimetlerin değerini bilmeyi ve fakirliğin ahiretteki derecesi hakkında bilgi vermektedir.